Cam Kenarındaki Masa

David biraz dinlenmek için domuz kafasına gitmeyi düşündü.Dışarıyı seyretmek için cam kenarındaki masaya ourdu ve kar yağarken garsondan kaymakbirası istedi.Hala yeni asasının onunla sanki önceden beri bir bağı varmış gibi hissediyordu.Kaymakbirasını yudumlarken eski bir seherbaz sandığı biri onun arkasına oturdu.David ne olur ne olmaz diye cebinden çıkarıp sinsioskobuna baktı etrafta bir şeylerin döndüğünü anladı,çünkü sinsioskop fırıl fırıl dönüyordu.Elini asasına götürdü ve hazır bekledi.Kaymakbirası bitmeden bardan çıktı ve Bakanlığa doğru yola koyuldu ama buharlaşamadı ve etrafta Azgınkedi büyüsü olduğunu farketti.Bir an duraksadı ama sonra koşarak büyünün olmadığı bir yer aradı ve sonunda sinsioskop artık dönmüyordu.Oda bakanlığa cisimlenmek için oradan buharlaştı.

Dakota yanına gelen kişiye baktı ve gülümseyer

"Bende Dakota..Dakota Davis.Memnun oldum..."dedi. Dakota sessiz bir şekilde;

"Newell ailesinden bir kişi daha..."dedi Jimmy ile aynı soy adını tanıyan biriyle tanışmak hoşuna gitmişti adeta..

''Hmm Dakota Sen Michael'ı Tanıyormusun Michael Davis'i Ölen Arkadaşım Michael Davis?''

dedi.Sean biraz duygulanmıştı üzülmüştü.

Dakota yanına oturan kişinin ona sorduğu soruya biraz şaşırmıştı ve sinirlenmişti bunu belli etmek istemiyordu soruya çok geçmeden cevap verdi

"O benim abimdi..Yakından tanıyorum...Ama bu konu hakkında konuşmak istemiyorum..."dedi.

''Peki Konuşmayalım.''

dedi.Sean ve Dakota'nın ilgisine çekecek bir şeylerden konuşmaya karar verdi:

''Kaça Gidiyorsun Dakota 4-5 ? ''

dedi.Sean 4 veya 5 gittiğini düşünüyordu.

Dakota bu soruya güldü ve

"1.sınıfım"dedi ve sonra arkadaşlarına söz verdiğin hatırladı ve

"Kusura bakmayın lütfen benim gitmem gerek tekrar görüşmek üzere"dedi ve oradan ayrıldı...

Helen buraya gelmişti.Cam kenarındaki masada kimse olmadığını görünce oraya geçti ve oturdu yanına gelen garson Helen'e ne içeceğini sorunca Helen

"Ateş viskisi lütfen..."dedi.Ateş viskisi çok geçmeden gelmişti.Viskisinden bir yudum aldı ve camdan dışarı doğru bakıyordu...

Misafir

Brian Üçsüpürge'den çıkıp Helen'la buluşmak için Domuz Kafası pubına geldi.Kapıdan girer girmez hemen gözüne çarptı Helen.Ona arkası dönüktü.Sessizce gidip elleriyle Helen'ın gözlerini kapadı ve :

"Bil bakalım kim geldi ?"

dedi hoşnut bir tavırla.

Helen gözlerinin bir anda kapanmasından ilk önce biraz irkinmişti ama sonra tatlı bir ses ile

"Bil bakalım kim geldi ?" diyen sesin kime ait olduğunu biliyordu Helen bu aşık olduğu kişiydi yani Brian'tı...Helen tatlı bir ses ile

"Brian..."dedi.Brian Helen'in gözlerinin üstünden elini çekince Helen ayağa kalktı ve Brian'dın gözlerine bakarak

"Otursana...Hoş geldin..."dedi nazik ve sıcak bi gülümseme ile..

Misafir

Brian aynı sıcaklıkta bir gülümseme yolladı Helen'a ve hemen çaprazındaki sandalyeye oturdu.

"Nasılsın hayatım ?"

diye sordu ve gelen barmenin kendi kendine söylenişini izlemeye koyuldu.

Helen Brian'ın gözlerine bakıyordu gözlerindne kendini alamıyordu adeta...Brian'a gülümseyerek

"İyiyim aşkım...Sen nasılsın??"dedi.

Misafir

Brian başını ovalayarak:

"Biraz yorgunum sevgilim."

dedi ve gelen kaymak birasını masaya koyup:

"Ama seni görünce tüm yorgunluğumu unuttum."

dedi gülümseyerek.

Helen Brian'a gülümsedi ve

"Neden yoruldun aşkım..."dedi.Helen Brian'ı görünce herşeyi unutuyordu sanki...Oysa bugün oda baya yorulmuştu.Evi için yaptığı alışverişi sonlandırması epeyce uzun sürmüştü ama Brian'ı görünce yorgunluk kalmamıştı üstünde...

Misafir

Brian ellerini Helen'ınkilerle birleştirdi ve :

"Şuan bi önemi yok."

dedi onun gözlerini sevgiyle bakarak.

Helen ellerini tutan Brian'ın gözlerinin içine bakarak

"Seni çok seviyorum aşkım..."dedi.Gerçekten Brian'ı çok seviyordu.Onu ilk gördüğü an gibi kalbi yine hızlıca çarpıyordu sanki yerinden çıkacakmış gibi...

Misafir

Brian Helen'a yaklaştı ve içten bir gülümsemeyle :

"Bunu bana mı söylüyorsun.."

dedi ardından da dudaklarına bir buse kondurdu.

Brian Helen'in dudaklarına küçük bi öpücük kondurmuştu Helen Brian'a baktı ve

"Evet..Bunu sana söylüyorum...Seni çok seviyorum..."dedi.

Misafir

Brian Helen'ın gözlerinin mavisinde boğulurcasına baktı ve :

"Bende seni aşkım."

dedi sadece.

Helen uzun süre Brian'ın gözlerinin içine baktı ve sonra onun yanına geçip oturdu.Brian'a tatlı bi gülümsemeyle baktı ve

"Böyle daha iyi..."dedi ve camdan dışarı doğru bakmaya başladı...

Misafir

"Hollow'da ev almışsın duyduğuma göre."

Brian masadaki Gelecek Postasını eline aldı ve göz gezdirmeye başladı.Kaymak birasından bir yudum aldı ve Josh'ın yazdığı bir haberi dikkatle incelemeye koyuldu.

Helen Brian'a "Evet...Doğru duymuşsun.Bugün onunla uğraştım epeyce bi süre ama deydi çok hoş oldu..."dedi sevecen bi şekilde...

Misafir

Brian haberi okumaya devam ederek :

"Bugün evde bir süpriz bekliyor seni ."

dedi gülümseyerek.Ona bir hediye almıştı ama bunun süpriz olmasını istiyordu.

Helen şaşkın bir şekilde Brian'a baktı

"Ne süprizi.."diye bildi sadece...Aklından ne süprizi diye geçirip duruyordu...

Misafir

"Söylersem bir anlamı kalmaz hayatım."

dedi ve gazeteyi katlayıp tekrar masaya bıraktı.Kendi kendine :

"Bu kadar içki yeter..."

diye düşündü ve garsondan koyu bir kahve istedi.

» Masa 01
» Masa 3