Masa 2

Misafir

Nathalie,bir umut arkadaş bulabilmek adına ve inanılmaz sevdiği Soul Of The Dream'ı görmek adına yola çıkmıştı.Çok eğlenecekti ancak yanına gelebilecek birisi olursa ve Nathalie yalnız kalmazsa.
Şık giyinmişti,çoğu zaman olduğundan daha da şık.Açılışın mükemmel olacağını düşündüğü için kendide mükemmel olmalıydı.Ağır ağır ama derin düşüncelerle içeri girdi ve çok önde olmasa da kuytu köşe bir yerde tek başına oturan Arwen'i gördü.Çok özlemiş olmalıydı ki gerçekten mutlu olmuştu onu görünce.Hızlı adımlarla yanına yaklaştı ve:
"Geceyi tek başına geçirmeyi düşünmüyorsun heralde."dedi ve gülümsedi..

Misafir

Arwen tek başına küçük masada oturuyordu.Çevreye baktı.Çok kalabalık olduğu söylenemezdi ama masaların çoğu da doluydu.Arwen neden tek başına olduğunu düşünürken yanında bir ses duydu.Kafasını çevirip baktığında Nathalie'den başkasını görmemişti.Onun karşısındaki masaya oturmasını izledikten sonra;

"Sen gelmeseydin öyle olacaktı." dedi gülümseyerek.

Aslında Nathalie'ye hep özenirdi.Annesinin ve babasının sevdiği biricik kızdı o.Arwen ise hiç öyle olamamıştı.Ama artık fazla takmıyordu.İçinde beliren aşk,nefret,dostluk gibi duygular onu daha sağlam kılmıştı adeta.Bu nedenle suratında en ufak bir hüzün ifadesi oluşmasına izin vermeden Nathalişe'ye bakmayı sürdürdü.

Misafir

Nathalie,Arwen'in içinde bir mutsuzluk seziyordu.Belki de o öyle sanmıştı.Bilmiyordu.Ama bunun gecelerini bozmasına izin vermemeliydi.Hem kendisi tek başına kalmadığı için hemde Arwen'i tek başına bırakmadığı için sevinmişti aslında.Sessizce etrafına bakındı.Tanıdığı 1-2 kişi gördü ve Arwen'e:
"Ben öbür arkadaşlarada merhaba deyip geliyorum canım şimdilik hoşçakal.."dedi ve Arwen'in yanından öbür arkadaşlarının yanına doğru zarif bir şekilde süzüldü..

Clare kendini yorgun hissetti ve okuldan başka bir yerlere gitmek istedi.Dark dream e geldiğinde içerisi fazla kalabalık değildi ikinci masaya oturdu.

Charlie de kendini yorgun hissediyordu ve clare in yanına çömeldi:D

Clare yanına çömelen adama şaşkınca bakıp güldü.

"Merhaba siz kimsiniz"

dedi çok ilginç birine benziyordu.

Charlie baktı ve o da gülümsedi profesörle konuşuyordu

şşş şey bn charlie hıhıh

dedi

Clare kendini tutamayarak kibar bir kahkaha attı.

"Bende Clare. Clare johnson buyrun oturmazmıydınız"

dedi hala çömelerek duran Charlie'ye ve yanındaki sandalyeyi gösterdi.

"Bir şeyler içmek ister misin Charlie.Garsona seslenebilirsin"

dedi.

tabi ki ne içersin ??

dedi

Clare gülümsemesini bozmadan

"Kaymak birası olabilir.Ne işle meşgulsun"

dedi.

Bende Hogwards kolası alayım

Ben bakanlık çalışanıyım ama daha iyi yerlere gelmeye çalışıyorum daha yeniyim

dedi

Clare Hogwarts kolasını duyunca merakla o da aynısından istedi garsondan.Bunu hiç duymamıştı ama güzel bir şey olsa gerekti.Garsonun getirdiği kolalardan birer yudum aldılar.Clare elini uzattı ve

"Bende Hogwarts'de sihir tarihi profesörüyüm"

İlk defa birisi onu tanımıyordu.O kadar gazete haberlerine çıkmıştı ama o bunu bilmiyordu sanki.

"Bakanlıkda bir kaç arkadaşım var istersen seni onlarla tanışdırabilirim"

dedi gülerek

Demek sihir profesorusunuz cok guzel cok guzel bir iş olmalı

beni arkadaslarınızla tanıstırırsanız cok sevinirim herşey için cok tessekkrler

bu arada charlie nin kolası bitmişti ve garsonu cagırarak 2 kola daha hanfendiyede benden kola getirin dedi

Clare gülümseyerek yeni kolasından bir yudum aldı

"Zaten Tommy buralarda geziyor hep.Belki gelir birazdan"

dedi ve

"Eee sen nerde oturuyorsun"

dedi

bnde buralarda geziniyorum çalışmak için hogwardsa geldim ABD den

ee nasıl gidiyor profluk
dedi

St.Mungo'dan yeni çıkmıştı.Grenouille'le düellolarından sonra yüzündeki,derin veya ince,her derecede kesik az çok geçmişti.Hastahaneden çıkar çıkmaz kafasını biraz dağıtmak için Dark Dream'e gitmeye karar verdi.Belki bir şeyler içer belki birileriyle karşılarşırdı.

Havanın soğuğundan kurtulmak için hızla kapıyı açıp içeri daldı.Sıcacık havayı manen kucakladıktan sonra içerisini gözleriyle taradı.Gözüne ilk Clare takıldı.Tam adımını atmıştı ki yanında birisini gördü.İlk defa görmüştü bu kişiyi. 'Bir hafta hastahanede yattım.Clare o anda birini tavlamış.' diye aklından geçirdi gülümseyerek.Biraz duraksayıp adamı inceledikten sonra kalan adımlarını da attı.Masanın yanına varınca gülümseyerek Clare'e seslendi.

"Selam Clare,nasılsın?"

Clare gülerek

"Öğrencilerimi çok seviyorum derslerde eğlenceli geçiyor"

dedi ve tam o sırada Tommy geldi.

"İyiyim bak seni arkadaşımla tanıştırayım.James Tommy Parker"

dedi Charlie'ye

merhaba memnun oldum bnde bakanlık da calısıyorm sizde ordaymışsınız Clare sizden cok bahsetti

dedi gulumseyerek

Clare onların tanışmasını seyretti.Daha sonra Tommy izin isteyerek lavaboya gitti.Clare Charlie'ye dönerek

"Kollarında yaralar vardı ne oldu acaba"

dedi onun için endişelenmişti.Kolasından büyük bir yudum daha aldı.

"Bakanlık nasıl gidiyor işler çok mu yoğun"

dedi

bende yeni başladım şu an cok yoğun

dedi

Lavaboya girdikten sonra cebinden,bütün hafta boyunca St.Mungo'da içtiği,lanet iksirini çıkardı.Göz hizasına getirip biraz çalkaladı.Tadı çok iğrençti.Ama yaralarının hızlı kapanması için bunu içmesi şarttı.Mantarı çıkarıp iksirden büyük bir yudum aldı.Aynı anda tüm vücudunda bir anlık karıncalanma hissetti.Sonra hemen kendine geldi.Sonra iğrenmiş bir yüz ifadesiyle iksiri ağzından çekti.

Lavabodan çıkıp masaya tekrar oturduktan sonra Charlie'ye döndü.

"Bakanlık'ta yeni misiniz?Zira sizi ilk defa görüyorum."

Clare buranın boğucu havasından bunalmıştı.Biraz aşık havada dolaşmak istedi ve

"Haydi bırakalım bu iş muhabbetini de biraz dolaşmaya çıkalım.Ne dersiniz"

dedi onların onayını da aldıktan sonra ikisini de kollarından tutup kaldırdı ve güle oynaya Dark Dream'den çıktılar.

Rp out: Deniz pm(mesaj) attım sana oku onu baykuş postasından Very Happy

» Masa 4
» Masa 6
» Masa 5
» [Masa 1]