Masa 1

"Kardeşim , bu arada sanırım ikimiz de Slytherinliyiz.Yanını şimdiden kiraladım unutma"

"Bizi kim ayırabilir ki" dedi göz kırparak. "Biz annemizin karnında bile ayrılmamışız, orda bile böylesine sıkıca bağlıyken inan bu hayatta ayırcak bir gücü tanımıyorum." Aklından ölümü geçirdi ama sonra hemen bu sözcüğü bir daha aklına uğratmamak üzere beyninden kovdu. Mutlu düşüncelerini onunla bozmak hiç de Eva'ya yakışacak bir şey değildi.

'Şu senin yeni arkadaşınla tanışmak isterim.Bildiğin gibi biraz koruyucuyumdur ve bizi yanlış anlayanlara tahammül edemem.'

Alexi yine Eva'nın yanaklarını sıkıyordu.

' Bakıyorum da yanakların biraz formunu kaybetmiş.Sanırım yeterince yemek yemiyorsun'

"Heyy biraz daha sıkarsan ileride zaten yerçekimine maruz kalacak olan yanaklarmı daha önceden yere yaklaştıracaksın." dedi gülerek. "Ayrıca bence gayet formdalar hatta bu kadar yemek yemeye devam edersem gereğinden fazla şişecekler." dedi. "Sanırım bu sözüm yemeğimi fazlasıyla yediğimi açıklamıştır." diye devam ettirdi.

"Benim arkadaşıma gelince, sanmıyorum ki bizim hakkımızda bir şeyleri yanlış anlasın. Eminim ki onu sen de seversin." dedi pancar kırmızısına dönmüş yanaklarını gülmesinin etkisiyle daha da belirgin hale getirerek.

[color:33bd="Navy"]Kızaran yanakları gören Alexi anladı ki gerçekten birşeyler vardı aralarında.Çok belli ediyordu.Alexi :
'Kızaran yanaklarını yesinler ' diyerek yanağını eliyle okşayarak kardeşiyle konuşmaya devam etti :
'Peki ne zamandır devam ediyor ilişkiniz?

'Peki ne zamandır devam ediyor ilişkiniz?'</FONT>

"Çok kısa süredir." dedi sıkılarak. Böyle konuları Alexi ile hep konuşmasına rağmen bu sefer biraz utanmıştı. Hatta birazdan da fazla. "Artık bu konudan bahsetmemeye ne dersin." dedi tüm tatlılığıyla.

"En güzeli onlardan bahsetmek yerine bir gün hep beraber oturup konuşmak." Kadeşinin bu öneriye nasıl karşılayacağını merakla bekliyordu. Sonra bunun cevabını burada değil de dışarı da almak istediğini fark etti. Bir ortamda fazla oturmak ona göre değildi. Yer değiştirmeyi severdi.

"İstersen bundan sonrasını dışarıda konuşalım ne dersin?" Bunu söylerken ayağa kalkmış onu bekliyordu.

'Tamam kardeşim , yarın görüşürüz' diyerek Eva'ya sarıldı ve öptü.Çok seviyordu ve ayrılmak istemiyordu fakat yarın görüşeceklerdi ve sabırsızlıkla bekliyordu.

brett acil bir işi olduğunu hatırkadı sandalyeden fırladı özür dileyerek dışarı koştu ve cisimlendi.

Lucy tam cevap vericekti ki Callie bir anda ayağa kalkmıştı. Lucy kadının arkasından şaşkın gözlerle bakmaya başladı. Dışarı çıkıp cisimlendikten sonra daha fazla bakmanın boşa olduğunu düşünüp gözünü içkisine çevirdi. Bir arkadaş edinmek istemişti, ama elinden uçup gitmişti işte. Ama üzülmeye deymezdi heralde değil mi? Kadınla tekrar karşılaşabilirdi. İstediği zaman bulabilirdi onu... *Kimi kandırıyorsun Lucy?* Kimseyi kandırmıyordu. Evet, elbet karşılaşacaktı tekrar. O olmadı, başka arkadaş mı bulamayacaktı. Belki bu sefer şansına bir erkek denk gelirdi? Yok yok... Erkeklerle bitmişti işi. Bir kadının çıkması daha hoş olurdu. Sevgiliden çok dosta ihtiyacı vardı şu sıralar. Hem feminist olmaya karar vermişti Lucy. *Benden de ne feminist olur ya...* Bu komik düşünceden sonra bardağındaki ateş viskisini bir kerette içmeye çalıştı. Neredeyse boğuluyordu ama başarmıştı. Bu basit ve aptalca şeye bile sevindi. Yüzüne ahmakça bir gülümseme geçtiğini farkedince hemen görüntüsünü düzeltmeye çalıştı ve kafasını masaya gömdü. Böylece oturmaya başladı.

Out: İsteyen gelebilir... Erkek kız fark etmez ^^

Gellert mutsuzdu.Bir yerlere gidip kafasını dağıtmak istiyordu.Bunun için öğrenciyken sevdiği Hogsmade'deki Dark Dream'i seçti.Hogsmade'e cisimlenmişti.Etrafına bakındı.Karanlıktı.İçeriye girdi.Etraf insan kaynıyordu.Sakin bir masa gördü.Sadece bir güzel bayan tek başına oturmuş bir şeyler içiyordu.Oraya doğru ilerledi.Etrafına baktı.Tanıdık bir yüz göremiyordu.Masaya yaklaştı.

"Oturabilir miyim bayan?"

dedi.Güzel bayan Gellert'i görünce biraz şaşırmışa döndü.Ama Gellert onu aldırmadı ve ona baktı.

Gellert kendine gösterilen yere oturdu.Kadını şaşkın görmüştü.Ama başka sakin bir yer yoktu.Sandalyeye oturdu.Karşısındaki güzel bayan ona "Kendini tanıtmak istersin sanırım?"dedi.

"Ah-evet ben Gellert-Gellert Grindelwald Majere tanıştığıma memnun oldum."

dedi.Hala şaşkın gibi gözükordu karşısındaki güzel bayan.Gellert onu tanımıyordu belki ama nazik birine benziyordu.

"Ah-şey burada oturmamın bir sakıncası yok değil mi?"dedi.

Gellert karşısındaki güzel bayanı biraz dalgın görmüştü.Ama aldırmadı.Ona baktı.Bir şeyler düşünüyor gibiydi.Bozmak istemiyordu ama konuşacak birini bulduğu için mutlu olmuştu.

"Ah-ne kusuru.Sizin gibi güzel bir bayanın yanlız oturması ne garip-Şaka tabikide bazıları böyle başlar söze ama ben onlardan değilim tabi.Ayrıca ben sizi daha tanımıyorum bayan?"

dedi.Söylediği sözler o kadar saçma gelmiştiki kendisine.Ama artık çoktan söylemişti.İçinden kendine lanet okusada iş işten geçmiş gibi duruyordu.Karşısındaki kadını dalgın görmesi kendisine pek garip gitmişti.*Beni neden ilgilendirsin ki?Ben onun ne arkadaşıyım nede akrabası* diye düşündü.Kadına bakmyı sürdürdü.

Gellert karşısındaki bayanın ilk söylediği cümleyi anlamamıştı.Çünkü yabancı bir dille konuşmuştu.Ona tuhaf tuhaf baktı.Sonra o "Afedersiniz,merhaba demek istemiştim." dedi.Gellert bunu duyunca yüzünde hafif bir tebessüm oldu.Ona baktı sonra konuşmaya başladı.

"Merhaba.Bayan-Bayan Maritime'dı değil mi?"

dedi.Onu tanışmıştı.Karşısındaki yeni Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Denetlenmesi Başkan Yardımcısıydı.Onunla ilgili haber yaptığı için biliyordu.Ona baktı.Ondan bir cevap bekliyormuş gibi geldi kendine.

Gellert'in yüzünde hafif bir gülümseme oldu.Bir anlık karşısında oturan ve sohbete başladığı bayanı unutmuştu.Tekrar ona döndü.Gözlerini kıstı ve ona baktı.Sanki onu bir yerlerde görmüştü.Ama nerede olduğunu bilmiyordu.Bir anda aklına geldi.Şimdi yüzündeki gülümseme daha fazla arttı.

"Sizi tanıyamadığıma inanamıyorum.İnsanları hatırlama yetim şu aralar pek iyi değil siz Café Angéla'nın sahibesisiniz öyle değil mi?"

dedi.Sonra Yvonné'ye döndü.Bir garson ararmış gibi görünüyordu.Bir anda masada içki olmadığını fark etti.Arkasına baktı garson bir masayı temizliyordu.Onu gördü.

"Garson!"

Garson hemen işini bıraktı onların yanına geldi.Gellert ona baktı.

"Bana bir ateş viskisi-"yanındaki bayanlara döndü."Siz ne alırsınız bayanlar?"dedi.Onlara bakmaya başladı.