4. Masa

Hornblow korkutucuve bir o kadar da ironik geçen gecesinin ardından rahatlamak için Choqie Özsuyu içmek istiyordu ve bunu bulabileceği tek yer Florean Fortescue'nin Dondurma Dükkanı'ydı.Dükkanın önüne cisimlendi ve içeri girdi.Masalardan birine oturdu.Az sonra siparişini almaya gelen garsona Choqie Özsuyu ve muzlu pasta dilimi istediğini söyledikten sonra:

"Çabuk ol yoksa İskoçya'ya uçarsın."

diye bir tehdit savurdu.Ciddiydi.Çok sinirliydi.

Ne olduğuna anlam veremediği gecenin ardından tekrar kalkıp dükkana son bi kere daha gitmeyi düşündü. Yarın dükkanı açıcaktı. Çıkıp biraz yürüdükten sonra dükkanın önünde cisimlendi. İçeri girmek için asasını çıkardıktan sonra arkasında bir "ŞAK!" sesi işitti. Biri cisimlenmşti. Asasıya birlikte arkasını döndü ama bunun sadece bi adam olduğunu anlayınca tekrar asasını kapıya yönelterek kapının kilidini açtı. İçeri girdikten yaklaşık 1 dakika sonra adamda içeri girip masalardan birine oturmuştu. Anna "Bu saatte müşteri ha ? " diye düşündü. Yanına gidip :
" Buyrun ne istemiştiniz ?"
diye sordu. Adam cüppesinin şapkasını açtı ve ona bakmadan siparişi verdi. Ama Anna onu tanımıştı. O 1 saat önce Cafe'de karşılaştığı adamdı.
"Çabuk ol yoksa İskoçya'ya uçarsın."
Anna sinirlenmişti . Elini masaya koyarak konuştu.
"Düzgünce sipariş vericek misin yoksa ben mi seni İskoçya'ya yolliyim ??"
Zaten önce yaptığından dolayı ona sinirliydi. Bütün cafe ona bakmıştı. Aptal gibi görünmüştü. Burnundan soluyarak cevabını bekledi . Ama aynı zamanda onun ne kadar çekici olduğunu düşünmeden edemiyordu.

"Düzgünce sipariş vericek misin yoksa ben mi seni İskoçya'ya yolliyim ??"

"Sen haa.Sen neden burda..."

sözünü tamamlayamadı.Kartının üzerinde dükkan sahibi yazyordu.Ve ismide yazıyordu."Anna Charlotte Bradford".Sinirlenmişti.Bardağı kafasına dikip koca dilim pastayı tek çatalda yedikten tam kapıya yöneliyordu ki para ödemeyi unuttuğu aklına geldi.Kesayi suratına fırlattı.Yalnlış kesayi atmıştı.Bahşiş dahil 10 galleon tutan menüye 150 galleon vermişti.

"Üstü kalsın."

dedi ve kapıya yöneldi.

"Sen haa.Sen neden burda..."

Bunu dedikten sonra kafenin kartını alıp baktı ve yüz ifadesi iyiden iyiye değişti. Sinirden kızardı. Anna şaşkın biçimde ona bakıyodu. Her onu gördüğünde kaçıp gitmesi Anna'ya anlamsız geliyodu. Sormak istedi ama o çoktan pastayı yemiş ve para çıkarıyordu. Bi kese çıkarıp attı ve Anna onu yakaladı. Anna kesenin içine bakmadı ama 10 Galleon'un bu kadar ağır olması ilgisini çekmişti doğrusu. Hornblow kapıya yöneldi ve kapıyı hızlıca açtı. Anna arkasından neden ondan kaçtığını sormak istiyodu ama onunla konuşmak bile istemediğini fark edince asasının tek hareketiyle masayı toparladı. Keseyi de elinde tutuyordu. Bi yandan söylenerek kasaya doğru yürüdü.

"Bütün deliler beni buluyor. Şuna bak .. İstemediğin ot burnunun dibinde bitermiş . Deli ya ! Sanki yedik onu ... "

Kasaya gelmiştiki yanlışlıkla kenarda duran çiçekleri yere düşürdü . Almak için keseyi bir kenara fırlattı ama kese açılıp paralar her yere saçıldı. Anna şaşkınlıkla parlayan altın Galleon'lara bakıyordu . Burda en az 100 Galleon olmalıydı. Bu onu daha da sinirlendirmişti . Sanki onun parasına ihtiyacı vardı. Paraları büyüyle topladıktan sonra tekrar keseye koyup dışarı fırladı. Dükkanın kapısını kilitleyip etrafa bakınarak onu bulmalıydı. Bulup parasını geri vermeliydi !

Alexi , yorucu bir alış-verişten sonra biraz atıştırabileceği bir yer bulmak istiyordu.Neredeyse akşam olmuştu.Yorulmuş ve susamıştı.Biraz dolaştıktan sonra bir dükkan gördü.Dükkan biraz uzaktaydı ve Alexi'nin gözleri sulandı.Gözüne birşey kaçmıştı.Gözünden o şeyi çıkarmaya çalışıyordu.Büyük ihtimalle bir kum taneciğiydi.Gözleri hala suluydu , çok net göremiyordu.Dükkanın kapısını bir kadın kilitledi ve koşmaya başladı.Kadını izlerken bir yandan da gözünü silmeye çalıştı.Fakat kadın bir arayola sapmıştı ve görünmüyordu.Dükkana doğru yol alırken kadının dükkanı kilitlediğini hatırladı.Yorulmuştu ve aklı başında değildi.Beklemesi gerektiğini düşündü.Çünkü çok susamıştı ve etrafta atıştırabileceği bir cafe göremiyordu.Dükkanın kapısında biraz bekledi ve kadının tekrar geldiğini gördü.Kadın gençti.Zayıf ve güzeldi.Kadın Alexi'yi görünce biraz hızlandı.Alexi de sinirlenmeye başlamıştı.Kadın geldi ve kapıyı hızlı hızlı açmaya çalışıyordu.Alexi sakin bir şekilde :
- Eğer kapatıyorsanız sizi boşuna yormayayım...
Alexi tam yürüyecekken kadın kolunu tuttu.Ve Alexi kafasını çevirip kadına bakmaya başladı...

» 2. Masa
» 5. Masa
» Masa 5
» 3. Masa
» Masa 5