Öylesine bir masa

Eliza Hogsmade i gezmekten yorulmuştu . Elindeki paketlerle ve aldığı şekerlemelerle birlikte Üç Süpürgenin yolunu tuttu . Üç süpürgeye geldiğinde kapıyı bi "çın" sesiyle açtı . İçerisi çok kalabalık değildi , o da gözüne boş bi masa kestirip oturdu . Paketlerini yanındaki sandalyeye bıraktı ve barmenden bi bal kabağı suyu istedi . Aslına bakılırsa çok canı sıkılıyordu . Etrafına baktı , herkes arkadaşlarıyla gülüp şakalaşıyodu . Asosyal biri değildi . Hemde hiç değildi . Ama insanlara baktıkça kendini çok yalnız hissetmişti. Barmen balkabağı suyunu getirdi . Eliza bardağı masadan aldı ve küçük bi yudum içti , paketlerden birini aldı ve içinden şekerlemesini çıkartıp 1-2 tane ağzına attı. Etrafa bakınmaya devam etti.

Misafir

Edmund kuzeniyle birlikte eve döndükten sonra birşeyleri unuttuğunun farkına vardı ve tekrar üç süpürgeye geldi.İçeri girdiğinde masanın yanında duran poşetlerini gördü ve onları aldı.İçeride göz gezdirirken ilerde bir masada bir kız gördü ve yanına doğru giderek :

-Afedersin,eğer birini beklemiyorsan sana katılabilir miyim ?

dedi ve ayakta onun vereceği cevabı beklemeye başladı.Bir yandan da aklından bugün çarpıştı ve sokak ortasında azar işittiği kız aklına gelmişti..

Eliza etrafına bakınırken bi anda içeri yeni giren çocuk yanına gelmişti .

-Afedersin,eğer birini beklemiyorsan sana katılabilir miyim ?
dedi.

-Tabi oturabilirsin . dedi Eliza . Sonunda konuşucak birilerini bulduğuna sevinmişti içten içe ve balkabağı suyundan bi yudum daha aldı .
-Bu arada benim adım Eliza , Eliza Salastira .

Misafir

Edmund olumlu bir cevap aldığı için memnun bir ifadeyle kızın karşısına oturdu ve :

-Memnun oldum..Bende Edmund De Monteque..

ve tam garsondan bir kaymak birası isteyecekti ki bugün 2 tane içtiği aklına geldi ve yüzünü buruşturarak bir balkabağı suyu istedi..

Eliza Edmund un adını söylemesine karşılık olarak güümsedi . Yanına koyduğu paketlerden birini tekrar yanına çekti ve bi şekerleme daha çıkardı . Edmund a uzatarak ;
- İstermisin ? dedi.

Misafir

Edmund gelen balkabağı suyundan bir yudum aldı ve Eliza'nın uzattığı şekerlerden de bir tane alarak:

-Ah..çok teşekkür ederim..

dedi ve ağzına attı.Gerçkten hoş bir tadı vardı.Sessizlikten hoşlanmadığı için :

-Sende okul için alışverişe mi geldin ?

diye saçma bir soru sordu çünkü büyük bir ihtimal öyleydi..

- Evet . Yani aslına bakarsan abimle beraber Diagon Yolundan yapmıştık alışverişi ama eksiklerimi tamamladım . Bi de şekerleme stoğu hazırladım . dedi ve güldü.
- Sen de sanırım alışveriş için gelmişsin. Öyleyse hangi binaya gitmek istiyosun ? dedi ve karşılık beklercesine Edmund un yüzüne baktı .

Öylesine bir masa Hayley-williams-80376

>> Eliza <<
Priori İncantatem

Misafir

Edmund anlattıkalrı karşısında gülümsedi ve :

-Evet bende bugün tamamladım alışverişimi ve soruna gelince..
Yiğittir Gryffindor'da kalan çocuklar ..

diyip eyumruğunu salladı ve muzip bir şekilde gülmeye başladı..

Eliza onun bu canayakın davranışlarından çok hoşlanmıştı. Güldü ve balkabağı suyundan bi yudum daha aldı .
- Evet Gryffindor kesinlikle en iyisi . Aslına bakarsan ailemden bazıları Ravenclaw a seçilmemi istiyolar ama kesinlikle bn Gryffindor istiyorum . Hem Ravenclaw lar gibi çok çalışkan olup hayatımı kütüphane de geçiremem sonuçta Hogwarts çok büyük bi şato keşfedilicek , karıştırılıcak ve başa bela alıcak çok yer var ve ben onları keşfetmek için sabırsızlanıyorum . dedi. Biten balkabağı suyunun yerine yenisini istedi , belliki sohbet uzuycaktı .
Öylesine bir masa 18689339-18689345-slarge

Öylesine bir masa 18689339-18689345-slarge

Misafir

Edmund onu sonuna kadar dinledi ve :

-Dediklerinde sonuna kadar haklısın..Bizim ailede genellikle Gryffindor ve Ravenclaw mezunu verdi ama ben de Gryffindor istiyorum ve olacağıma da gayet eminim...Hogwarts konusuna gelince, sanırım Hogwarts'ı bu sene mükkemmel bir ikili bekliyor..

diiyerek gülümsedi ve göz kırptı..Bu sırada balkabağı suyunu da içmeyi ihmal etmiyordu..

Eliza Edmund un sözlerinden sonra bi anda heyecanlanmıştı. Hogwarts ta birlikte takılıcağı bi arkadaş bulmuştu kendine . ikinci balkabağı suyunuda bitirdi ama bi tane daha istemedi . Dışarıya baktı , hava kapalı ama yinede çok sıcaktı . Eliza sıcaktan hoşlanmazdı .

Öylesine bir masa Hayley-williams-80376

>> Eliza Salastira <<
Priori İncantatem

Bedenini saran kot şortunun cebindeki elleri sıcaktan yanıyordu adeta.Hava o kadar bunaltıcıydı ki burnundan alevler çıkıyor gibi hissediyordu.Üç süpürgenin yanından geçip gidecekken bir bardak kaymak birasının hiç de fena olmayacağı düşüncesiyle içeriye adımını attı.

Masaların çoğu boştu fakat dolu olanlarda oturanların sesleri içeriyi tamamen sarıyor ve dışardan adeta oturulacak yerin bile olmadığı düşüncesi insanı kaplıyordu.Etrafına göz gezdirdikten sonra ellerini ceplerinden çıkarttı ve önüne gelen ilk masaya oturdu.Parmakları ile masaya vuruyor anlamsız ritimler yapıyordu.

Tek başına sıkılırdı her zaman.Fakat tanıdığı biri olmayınca sıkılmak pek de mantıklı gelmiyordu Elena'ya.Sanki etraf arkadaş kaynıyor ve Elena'yı aralarına almıyor gibi davranması aptalca olurdu zaten.Kaymak birası siparişini verirken bu düşüncelerden kurtuldu fakat hala parmakları masada ritim tutuyorlardı.Gözleri ise dikkatlice parmaklarını izliyordu.

Misafir

Uyanır uyanmaz lanet olası saatini yere fırlattı Cassandra..Sonrada kafasını yastığından kaldırdı.Kollarını açabildiğince açtı ve esnemeye başladı.Sonra yatağından kalktı banyoya doğru ilerlerken yerde kırılmış olan saatini gördü.Kendi kendine "Yazık oldu.." dei ve yerden saatin parçalarını kaldırmaya başladı.Sonra banyoya doğru ilerledi ve uykulu bir şekilde berbat görünen yüzünü görünce suratını buruşturdu.Sonrasında yüzünü yıkadı ve aynanın önünde duran makyaj malzemelerine baktı.Onları kullanırsa Mia'nın çok kızacağını biliyordu ama yinede denemekte fayda gördü.Nasıl olsa Mia evde yoktu.Makyajın yüzüne çok yakıştığını düşündü ve hemen onla uyucak bir elbisesini denedi.Gerçekten muhteşem görünüyordu.Odasının penceresinden kafasını sarkıttı ve dışarıya duyduğu özlemi gidermek için hızlıca merdivenlerden aşağı indi.Nereye gittiğini kendiside bilmiyordu.Birden kendini Üç Süpürge'nin önünde buldu.İçeriye girdi ve önüne bakmadan yürüyordu.Birden karşısına çıkan garsona çarpmasıyla irkildi.Ve tepside duran meyve suyu tamamen yan masadaki kızın üzerine dökülüverdi.Cassandra ne yapacağını bilemedi ve utanarak;
"Ben..Şey..Çok özür dilerim" dedi kıza masumca bakarak..Sonrada şaşkın gözlerle olayları izleyen garsona döndü; "Ne duruyorsun bişeyler yapsana" diye bağırdı.

Omuzlarından aşağı süzülen kaymak birası kokusunu duymasıyla beraber sıcak teninde süzülen soğuk his masada ritim tutan paraklarına kadar ilerledi.Omzundan bluzuna ve bluzundanda bedenine yayılan; tıpkı kendi gibi dikkatsizce yürüyen kızın garsonun eline çarpmasıyla dökülen meyve suyuydu.

Kız, Elena geriye çekilip sakince ayağa kalkarken:

"Ben..Şey..Çok özür dilerim" dedikten sonra sakince olayı seyreden garsonu da bir güzel paylamıştı:

"Ne duruyorsun bişeyler yapsana"

Elena bunun üzerine elini kızın omzuna dokundurarak:

"Hey, sakin ol.Önemli bir şey değil.Doğrusu teşekkür bile etmeliyim; böyle bir sıcakta bir bardak buz gibi meyve suyunun üzerime dökülmesi fena olmadı.Aslında kendimi yapış yapış hissediyorum ama önemsiz."

Gülümsüyordu.Garsonun aceleyle ve ne kadar dikkatli davransa da kendini paylayan kızın ona giydirdiği mahçup yüz ifadesiyle kendisine uzattığı beyaz bezi alıp üzerinde gezdirmeye başladı.Az çok ıslaklık gitmişti sadece artık hafif yapışkandı teni.

Misafir

Cassandra kırılan çalar saati ve bu olayın üstüne gerçekten ne kadar sakar olduğunu fark etti.Kızın karşısında çok mahçup duruyordu.Neyseki kızın söyledikleri birazda olsa içini rahatlatmıştı.

"Hey, sakin ol.Önemli bir şey değil.Doğrusu teşekkür bile etmeliyim; böyle bir sıcakta bir bardak buz gibi meyve suyunun üzerime dökülmesi fena olmadı.Aslında kendimi yapış yapış hissediyorum ama önemsiz."

Kız,garsonun getirdiği bez ile üzerindekileri silerken Cassandra'da onu süzüyordu.

"Gerçekten çok sakarım galiba.Üzgünüm böyle birşey olmasını istemezdim." dedi.Yaptıklarından sonra söyleyecek birşey bulamıyordu.

"Gerçekten çok sakarım galiba.Üzgünüm böyle birşey olmasını istemezdim."

"Hadi ama üzülme, otur istersen." diyerek kıza karşısındaki sandalyeyi işaret etti.Kendisi de otururken:

"Ben Elena." dedi ve elindekini masaya bırakırken kızdan gelecek cevabı beklemeye başladı.Ona bir şey sormamıştı fakat kendini tanıtan birinin karşısında onun da kendini tanıtmaktan başka bir alternatifi yok gibiydi.

Misafir

Cassandra kızın işaret ettiği sandelyeye oturdu.Utanç içinde kafasını aşağıya doğru eğiyordu.
"Ben Elena." Cassandra önce kafasını kaldırdı.Sonrada elini uzattı.Ve biliyordu uzattığı elin ona olumlu şekilde döneceğini..
"Bende Cassandra..Memnum oldum öyleyse.." dedi.

"Bende Cassandra..Memnum oldum öyleyse.." diyerek Elena'nın tam tahmin ettiği gibi devam etmişti konuşma.Uzatılan el kendisi gibi deli dolu görünen kızın dostluk isteği gibiydi ve bu Elena'nın şu anda tam ihtiyacı olan şeydi.Cassandra'nın elini sıkıca kavradı; gülümseyerek ve gözlerini mutlu, sevecen ve ifadesinden hiçbir zaman gitmeyen güvenini temsil eden bir edayla kızın gözlerine baktı.Elini bıraktıktan sonra:

"Kendinden bahsetsene Cassandra?" diyerek asıl soruyu yöneltti ve ardından küçük bir parantez açarak:

"Ben kaymak birası istedim sen ne içersin bu arada?"

Misafir

Cassy, Elena'nın sorduğu sorulardan hangisine cevap vereceğini şaşırdı.İlk önce kafasını salladı ve "Bende bir kaymak birası alayim."dedi ve elini kaldırarak "Kaymak Birası" diye bağırdı."Ben kendimden bahsetmeyi fazla sevmem..Aslında sadece söylemek isteyeceğim..Şey.."Cassandra cümleleri toparlamakta zorluk çekiyordu.Elini boynuna koydu ve "Bu sene Hogwarts'a başlayacağım..Bi de tanımamana mümkünatı yoktur ki Monteque ailesindenim..İşte böyle..Söylediğim gibi kendimden konuşmayı pek sevmem..Ama birilerini dinlemeye bayılırım.Bu yüzden bende aynı soruyu sana yönelteceğim Elena" dedi sıcak gülümsemesini de eksik etmeyerek..

"Ben kendimden bahsetmeyi fazla sevmem..Aslında sadece söylemek isteyeceğim..Şey.." duraksamıştı kısa bir süre.Elena devam etmeyeceğini sanmıştı fakat garip bir yüz ifadesiyle:

"Bu sene Hogwarts'a başlayacağım..Bi de tanımamana mümkünatı yoktur ki Monteque ailesindenim..İşte böyle..Söylediğim gibi kendimden konuşmayı pek sevmem..Ama birilerini dinlemeye bayılırım.Bu yüzden bende aynı soruyu sana yönelteceğim Elena"

Elena'nın biraz kafası karışmıştı.Neden sevmiyor acaba diye düşündü.Fakat sonra kızın kendisine çevirdiği soruya yanıtını geciktirmek istemeyerek rahat bir şekilde:

"Ben Gallo ailesindenim.Hiçbir özelliği yok.Sıradan bir aileyiz.Tabii bu başkalarına göre.Her neyse buraları geçelim.Ben bir melezim; babam muggle da.Annem ve babam dışında bir de küçük kız kardeşim var." istemeyerek duraksamıştı çünkü kaymak biraları gelmişti.Garsona fırsat vermeden elini tepside ki bardaklardan birine atıp birasını eline almıştı.Bir yudum aldıktan ve dudağının kenarına bulaşan sıvıyı sildikten sonra:

"Bu kadar yeter sanırım.Ailem zaten küçüktür ve onlar dışında anlatacak bir şeyim yok.Ve ben de senin gibi bu sene Hogwarts'a başlayacağım." dedi ve tekrar kaymak birasına yöneldi.

Misafir

Cassandra,Elana'nın hoş sohbeti karşısında dalmış gitmişti."Ben Gallo ailesindenim.Hiçbir özelliği yok.Sıradan bir aileyiz.Tabii bu başkalarına göre.Her neyse buraları geçelim.Ben bir melezim; babam muggle da.Annem ve babam dışında bir de küçük kız kardeşim var."
Bu sözler onun yüzünde sevimli bir gülümseme yarattı.Gerçi Cassy bulanıkları sevmese de Elena'yı sevmişti.Sonra kaymak birasından bir yudum aldı ve "Hogwarts'ta hangi binada olmak istiyosun?" diye sordu.

"Bence benden tam bir Ravenclaw olabilir ama bilmiyorum.İstediğim bina da o ama zaten Slytherin dışında her şey olabilir benim için.Peki ya sen?" Elena bugün biraz hızlıydı nedense.Kaymak birasının dibini bulmmuştu.Fakat bir bardak daha içmek istemedi.Bardağı masaya bırakarak arkasına yaslandı.Cassandra'yı incelemeye ve vereceği cevabı beklemeye başladı.

» Masa 04
» Masa 02
» Masa 1
» Masa 1