Balkondaki Masa

Misafir

***

Ayışığı,ayışığı..Bu ayışığı gecenin ardında Charlotte'yi çok güzel yapıyor,onu bir öğrenciden çok bir güzellik abidesine dönüştürüyordu.Ona karşı farklı duygular beslemiyordu,ancak bunlar Grenouille'nin Charlotte hakkındaki düşünceleri idi sadece.Onu izliyordu,konuşmuyorlardı,izliyolardı geceyi.Belkide bu sessizliği Charlotte bozacaktı..

***

Gece çok güzeldi.Ay ışığı her yeri aydınlatıyor ve geceye ayrı bir güzellik katıyordu.Gece ayrı bir güzelik katanda sessizlikti.Etrafta hiç bir ses yoktu.Charlotte kalbinin atışını bile duyabiliyordu.Sessizlik her ne kadar güzel olsada Charlotte garip bir şekilde konuşmak istiyordu.Normalde de çok konuşurdu Charlotte ama bu sessizliği hem bozmak istemiyor hemde konuşmak istiyordu.
Kısa süreli bir ikilemden sonra konuşmaya karar verdi ve;

"Beni buraya getirdiğin için sağol."

deyip gülümsedi.Bu manzarayı görmek Charlotte'a çok güzel gelmişti.Moralini az da olsa düzeltmişti.Gözlerini Grenouille'e çevirip kısa süre bakıp tekrar manzaraya çevirmişti.

Misafir

***

Bir teşekkür..Bir gülümseme..Grenouille'yi de mutlu ediyordu böyle şeyler.Bir anda Charlotte'nin sözü atıldı ortaya:

"Beni buraya getirdiğin için sağol."

Teşekkür etmişti Charlotte.Gayet normal bir davranıştı,çünkü Grenouille'nin Charlotte yi biraz önce gördüğün sokaktaki ilk halinden daha mutluydu Charlotte.Birşeyler düşündü Grenouille,bu küçük güzelliğe biraz iltifat etmek,onu biraz daha mutlu etmek lazımdı.Uygun birşey buldu ve söze başladı:

''Önemli değil.Bu arada yaşına göre çok güzelsin.Ayışığıda gözlerinikamaştırıyor,bir güzellik yapıyor seni.Aynı yaşta olsaydık kesin aşık olurdum sana..''

dedi ve gülümsedi seslice.Saçma bir iltifatta olabilirdi.Bilmiyordu,gülümser bir şekilde Charlotte'nin cevabını beklemeye başladı..

***

''Önemli değil.Bu arada yaşına göre çok güzelsin.Ayışığıda gözlerini kamaştırıyor,bir güzellik yapıyor seni.Aynı yaşta olsaydık kesin aşık olurdum sana..''

Daha önce hiç bu kadar değişik bir iltifat almamıştı Charlotte.Hoşunada gitmişti.Hafif kızarmış yüzüyle gülümseyip;

"Teşekkür ederim."

demişti.Şaşırmıştı biraz da.Böyle bir şeyi bekliyor değildi.

Misafir

Sharpella sıkılmış ve üç süpürgeye gelmişti. Şu anki ruh halinin yansıttığı yer tamda burasıydı. Geldi oturdu ve bir ateş viskisi söyledi. Ateş viskisi beklerken arkadan bir çıtırdı geldi. " Kim var orda? " dedi. Cevap gelmesini bekliyordu...

Wictor çalıların arasına düşürdüğü asasını almak için çalının içine girmişti.Bu sırada büyük bir çatırtı çıkarttı.Bir bayan sesi:

"Kim var orda?" dedi.Wictor karşılık verdi:

"Wictor Emanuel Mercy.Asamı düşürdüm ve onu arıyorum." dedi kimle konuştuğunu göremeden.

Misafir

Bu Sharpellanın iş arkadaşıydı. " Buraya gelsene Wictor. Gel birşeyler içelim." dedi. Wictoru tanımıyordu ama bu gün tanıma frsatı bulacaktı işte. Zaten ne zamandır merak ediyordu..

Wictor asasını görünce:

"İşte buradasın.Gel buraya." dedi ve asayı alıp masaya yöneldi.

"Siz benim iş arkadaşım Sharpella Eshlie olmalısınız.Resminizi görmüştüm.Tanıştığıma menun oldum." deyip bir kaymak birası istedi.

Misafir

" Evet. Ben Sharpella Eshlieyim. Sizi hem Dırdırcıdan hemde Gelecek Postasının son yaptığı haberden tanıyorum. Gelecek Postasının yazdıkları gerçekten doğru mu? " dedi Sharpella. Çünkü o haberi okuduktan sonra sevgili iş arkadaşı hakkında tüm düşünceleri değişmişti. Bunun gerçek olup olmadığını anlamak için kendisine sorması gerektiğini biliyordu...

içeri girip kendine bir kaymak birası söyledi kaymak birasını içti ve hemen dışarı çıktı.

"O haberde bütün bilgiler olsaydı o haberin yapılmasına gerek kalmazdı.Açıkçası yarısı palavra." dedi ve kaymak birasından bir yudum aldı.

Misafir

" İnanmıyorum. Demek tarafsız büyü gazetesi olan Gelecek postası yalan haber mi yaptı? İnanmıyorum.. " dedi Sharpella. Gerçekten çok şaşırmıştı. Ateş viskisinden bir yudum aldı. " Neyse şimdi bunları konuşmayalım. Bana kendiniz hakkında bir şeyler anlatır mısınız? " dedi

"Japonyalı'yım,büyücülüğün çoğu dalında eğitim aldım ama aslen doktorum.Bir ev alana kadar Çatlak Kazan'da kalıyorum.
Biraz da sizden bahsedelim." dedi ve birasından bir yudum daha aldı.

Misafir

" Ben büyü dünyasında çok fazla tanınmayan biriyim. Benim annem ve babam Dırdırcı yazarı olarak bilinirler. Benim ailem basın yazarı olartak tanınırlar. Hogwartsa yeni başladığım söylenemez. Kendime göre biraz çevre edindim. Zaten isteyenlerde gelip beni buluyorlar. " dedi. Kendisi hakkında herşeyi açıklamaması gerekti. Nede olsa yeni tanıştığı bir kişiydi ve devam etti " Sizin Dırdırcıya gelmenizi gerçekten beklemiyordu. Çünkü Hogwartsın geneli Dırdırcıyı okumuyor. Geneli Gelecek Postasını okuyor. Dırdırcıyı okuyanlarda zaten genelde öğrenciler... " dedi üzülerek...

"Ne yazık ki öyle.Ben de buralarda yeni olmam nedeniyle işime yoğunlaşamadım ama bu aralar işime ağırlık vermeyi planlıyorum.Bizim iyi bir kordinatöre ihtiyacımız var." dedi.Bu durum onu üzüyordu.

Misafir

" Bizim bir kordinatörümüz var zaten. Ancak hiç çalışmıyor. ZAten şu an için Dırdırcının büyük bir bölümünü arkadaşım Helenle birlikte yapıyoruz. Bİraz zorlanıyoruz ama yinede eğlenceli geçiyor. Tüm yük şu anda bizede. Neyseki siz geldiniz. Bize yardımcı olacaksınız. " dedi. Sharpella bir iş arkadaşının bu kadar azimli görünce çok sevinmişti gerçekten.

Wictor,Sharpella'yı çok hoş bulmuştu.Tam kafa dengiydi.Ona bu konuyu açmalıydı.Cesaret için kaymak birasından koca bir yudum aldı ve:

" Bir sevgiliniz var mı?" diye sordu.İstediği cevabın gelmesi için dua ediyordu.

Misafir

" Hayır, yok. " dedi Sharpella. Wictorun bu soruyu neden sorduğunu bilmiyordu. Tek bildiği Wictordan hoşlandığıydı...

Wictor içinden "Evvvett..." diye geçirdi.

"Eee...Şeyyy...Acaba benimle çıkar mısınız?" dedi yüzünün rengi kırmızıdan sarıya,sarıdan mora geçerek.

Misafir

" Utanmanıza gerçketenn gerek yok. Rahatlayın lütfen. Aslında bende yazlızlığımdan çok sıkılmıştım. Neden olmasın. Bu teklifinizi evet olarak cevaplıyorum. " dedi Sharpella. Çok mutlu olmuştu. Yıllardır bu anı bekliydu. Sevgili iş arkadaşı Wictora ilk gördüğü günden beri aşıktı çünkü...

Wictor içinde bulunduğu ortamı hatırlamasaydı dışarı atılabilirdi ama son anda nerde olduğunu hatırladı.Sharpella'ya dönüp:

"Neden bu sıkıcı ortamdayız,dışarı çıkalım mı?" dedi.

Misafir

Sharpella çok mutluydu. Birlikte el ele üç süpürgeden çıktılar ve Hogwartsda biraz gezmeye başladılar...

Konu: Geri: Balkondaki Masa Cuma Mart 06 2009, 18:52

Konu: Geri: Balkondaki Masa Cuma Mart 06 2009, 19:01

Out : Rütbe almadan rp yapmak yasaktır.

Konu: Geri: Balkondaki Masa Cuma Mart 06 2009, 19:04

Robert West Phelps demiş ki:: Out : Rütbe almadan rp yapmak yasaktır.

ay baydın
sitam gelince dükkan alıcam ok?
rütbem vardı ben verdim yani yeni kullanıcı fln deilim
oof of

» Masa 5
» [Masa 1]
» Masa 01