Masa 6

***

"Eh,umarım bi'daha bu yasağı delmezsin.Hafta içi sürekli Bakanlık'tayım.İşler çok yoğun doğrusu.Çok yoruluyorum.Ama haftasonları bu yorgunluğumu gördüğün gibi bir şeyler içerek geçiriyorum."

dedikten sonra eliyle garsona gelmesini işaret etmişti Tommy.Herhalde içki isteyecekti ama Xavier'i düşünüp meyve suyu istedi.Sonra Xavier'e dönüp:

"Okullar ne zaman açılıyor peki?Ara sıra ziyarete gelirim.Çok özledim orayı."

dedi iç çekerek Tommy.Xavier cevapladı hemen:

''Haftaya açılıyor.Derslerede başlayacağız.Bendede onun heyecanı var biraz.1. ve2. sınıflarla tanışmak,dersi anlatmak vb. .Anladığın gibi heyecanlıyım.''

Eva susuyordu hala.Neden susuyordu ki.Bu Xavier'in dikkatini çekmişti.Sanırım az önceki olaydan dolayı sarsılmıştı.Eva 'ya döndü ve yaklaştı ve:

''Üzülme hayatım,şimdi daha iyiyim.''

dedi gülümseyerek.Sonra cevabını almak üzere döndü James'a.

***

Rp out:Biraz çıkmak zorundayım 10-15 dk. sonr rp yaparız? OK?

''Haftaya açılıyor.Derslerede başlayacağız.Bendede onun heyecanı var biraz.1. ve2. sınıflarla tanışmak,dersi anlatmak vb. .Anladığın gibi heyecanlıyım." dedikten sonra Xavier,Eva yaklaşıp ''Üzülme hayatım,şimdi daha iyiyim.'' demişti.Onlar sevgili miydi?Hiç aklına gelmemişti doğrusu.Gülümseyip konuşmaya başladı.

"Siz sevgili falan mısınız yoksa?" diye sordu.Lap diye söylemişti ama çok meraklıydı n'apsın?

Eva, Tomi ve James'in konuşmalarına katılmıyor, susmayı tercih ediyordu.Fakat James'in sorusu karşısında yüzü kıpkırmızı oldu.Nedenini bilmiyordu, ama utanmıştı.

Yine de cevap verdi;

"Evet" dedi James'in gülümsemesine karşılık vererek.



RP out: Tarık pm attı rp açıldı diye ondan rp yaptım.

***

Eva sonunda konuşmuştu.James 'ın:

"Siz sevgili falan mısınız yoksa?"

sorusuna;

''Evet.''

diyerek utangaç ama rahat bir ilginç surat ifadesiyle gülümseyerek cevap verdi.Tomi'de:

''Evet.Biz sevgiliyiz.Her zamanda böyle kalacak.''

dedi rahat bir tavırla gülümseyerke ve kendinden emin bir şekilde.Sonra gülümseyerek baktı Eva'ya.Ve garsona döndü:

''Hepimize içkisiz bir meyve kokteyli,büyük boy.''

dedi.Huzurluydu,baş ağrısı hariç.Mutluydu,aklındaki karmakarışık düşünceler hariç.Seviyordu,hariçsizlik hariç.

***

''Evet.Biz sevgiliyiz.Her zamanda böyle kalacak.''

"Ne güzel..." diye mırıldandı Tom da.Ama diğerlerinin gülümsemesinden başka hiçbir şey için mutlu olmamıştı.Xavier ile Eva'nın,veya herhangi başka iki kişinin sevgili olması artık ona pek bir şey ifade etmiyordu.Kalbinde bir yerler körelmişti.

"Ne güzel..." diye mırıldandı tekrar.Her ne kadar hatırlamak istemese de aklına Gabriella geldi.Anıları...Anılarına dalıp gitti.

Eva, James'in çok düşünceli olduğunu gördü.Anılarını mı düşünüyordu? Çok geçmeden bu soruyu James'e yöneltti;

"Ne düşünüyorsun James?"

***

"Ne düşünüyorsun James?"

Eva,düşünceli duran James'a bu soruyu yöneltmişti.Tomi de gördü James'ın bu düşünceli halini.Kimi düşünüyordu,neyi düşünüyordu acaba?Tomi de sordu:

''Çok düşünceli görünüyorsun dostum,acaba ne düşünüyorsun??''

dedi meraklı bir ifadeyle.Kötü niyetli değildi,biraz iyi niyet kırıntılarıyla sormuştu bu soruyu..

***

"Ne düşünüyorsun James?"

''Çok düşünceli görünüyorsun dostum,acaba ne düşünüyorsun??''

İkisi de aynı soruyu sormuştu.Keyiflerini kaçırmak istemezdi.'Beni boşverin,önemsiz bir şey.' diyecekti ama ağzından dökülenlerle alakası yoktu bu cümlenin:

''Sevgi...Eski sevgilimi.Gabriella diye birisi..." dedikten sonra göğsünde bir soğukluk hissetti.O an kafasına dank etti.Elini gömleğinden içeri soktu.Ve üzerinde 'G' harfi yazan kolyesini çıkardı.Tam 11 yıl önce Gabriella'nın ona verdiği kolyesi.Boynundan çıkarıp diğer ikisine gösterdi.Sonra biraz duraksayıp konuşmaya başladı.

"Özür dilerim bunları size niye söyledim bilmiyorum.Dertleşme ihtiyacı duydum sanırım." dedi dalgın dalgın.

***

''Sevgi...Eski sevgilimi.Gabriella diye birisi..."

diye anlattı James göğsünden g harfi bulunan bir kolye çıkartarak.

"Özür dilerim bunları size niye söyledim bilmiyorum.Dertleşme ihtiyacı duydum sanırım."

dedi ve ekledi.Tomi arkadaşça yaklaşmak istiyordu,yeni bir hayat için,hayatının yeni sayfası için..James'a sordu:

''İnsanlar dertleşme ihtiyacı duyabilirler.Biliyorsun,dertler paylaşıldıkça azalır,paylaşılmadıkça artar.Peki Gabriella hala yaşıyormu,ya da hala birliktemisiniz?''

diye sordu Tomi.Slakça bir soru sormuştu.Zaten açılan bir kalp yarasına tuz basabilirdi şimdi.Ne olacaktı?

***

''İnsanlar dertleşme ihtiyacı duyabilirler.Biliyorsun,dertler paylaşıldıkça azalır,paylaşılmadıkça artar.Peki Gabriella hala yaşıyormu,ya da hala birliktemisiniz?''

Doğrusu Gabriella'nın yaşayıp yaşamadığı hakkında en ufak bir bilgisi yoktu.

"Hayır,birlikte değiliz.Onun yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorum." dedi acı acı gülümseyerek."O en son Rusya'ya gitmişti.Bakanlık için...Ara sıra mektuplaştık,ama en sonunda ayrılmak istediğini söyledi.Hala Rusya'da sanırım.".

Out:Birazdan Zeynep(Clare Johnson) katılabilir.

Eva, James ile dertleşmek ve Tomi'nin yanında kalmak istiyordu ama acil bir işi vardı.Hemen gitmesi gerekiyordu.

"Gitmem gerekiyor.." dedi üzgün bir sesle, özür diler gibi.Daha sonra ayağa kalktı, Tomi'nin yanağına bir öpücük kondurdu, James'in sırtını sıvazladı.

"Görüşürüz.." ... El sallayarak kapıya doğru yöneldi.

***

"Hayır,birlikte değiliz.Onun yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorum."

demişti James acı acı gülümseyerek.

"O en son Rusya'ya gitmişti.Bakanlık için...Ara sıra mektuplaştık,ama en sonunda ayrılmak istediğini söyledi.Hala Rusya'da sanırım.".

diyede eklemişti.Demekki uzaktaydı James'ın sevdiği kadın.Üzgündü James,ama biraz neşelenmesi gerekiyordu.O sırada sahnede SOTD üyeleri yoktu.Bir amatör grup vardı.Çok sıkıcı bir parça çalıyorlardı.Masadaki peçeteyi aldı eline,ceketinin cebinden,her gerekir,imza atarım,bulnsun diyerektende bir dolmakalem çıkardı.Kaleme:

''Daha hareketli parçalar çalın lütfen.Biraz eğlenelim,coşalım!!''

yazmıştı.Bu peçeteyi garsona verdi ve:

''Bu peçeteyi sahnedeki amatör grubun solistine götür.Okusun.''

dedi.Garson meraklı bir şekilde bu amatör grubun solistine götürdü Solist okuduktan sonra daha hareketli parçalar çalmaya başladı,ortam ısınıyordu...

***

Clare sakin bir günün ardından tanıdık birilerini görebileceğini düşünerek dark dream'e geldi.İçeride canlı bir müzik çalıyordu.Etrafa bakınırken Tommy eniştesini gördü.Ona hala böyle hitap ediyordu ağzı alışmıştı .Yanında birisi oturuyordu sevinçle yanına gitti ve arkasından sarıldı

"Tommy, nasılsın, seni çok özlemişim"

dedi ve yanındakine 'selam' anlamına gelen bir şekilde gülümsedi..

Bir süre Tomi'nin yaptıklarını izledi.Kendisini neşelendirmeye çalışıyordu besbelli.İyi de yapıyordu.Başkalarının canını sıkmaktan nefret ederdi.

Bir süre müziği dinledikten sonra ağzını açtı ama arkasından birisinin ona sarılmasıyla sözü yarım kaldı.

"Tommy, nasılsın, seni çok özlemişim"

Clare'di bu.En sevdiği arkadaşlarından biri...Sesini duyunca biraz daha mutlu olmuştu.Onun yanına oturmasını izledikten sonra konuşmaya başladı:

"Hoşgeldin Clare.Seni gördüm daha iyi oldum." dedi sırıtarak.Sonra eliyle Xavier'i gösterdi.

"Arkadaşım Tomi Xavier.Hogwarts'ta Eski Yazıtlar Profesörü.Şimdiden tanışsanız fena olmaz.Xavier,Clare de benmi 11 yıllık arkadaşım.O da Hogwarts'ta Sihir Tarihi profesörü."

***

Güzel bir bayan gelmişti masaya.Ama Eva'dan daha güzel olamazdı herhalde.James ile aralarındaki konuşmadan belli oluyordu ki bayağı yakınlardı.James tanıttı bu kadını Tomi'ye:

"Arkadaşım Tomi Xavier.Hogwarts'ta Eski Yazıtlar Profesörü.Şimdiden tanışsanız fena olmaz.Xavier,Clare de benim 11 yıllık arkadaşım.O da Hogwarts'ta Sihir Tarihi profesörü."

Xavier,dostça baktı Clare'ye.Ve:

''Tanıştığımıza memnun oldum.Demek Sihir Tarihi profesörüsünüz.''

dedi ve elini uzatarak dostça sıktı elini.Ama kafasını karıştıran sorular vardı.Malikhanedeki güncel aile geçmişi hakkındaki kitabı okumuştu.Clare ismi,ona buradan aşina geliyordu.Evet,hatırlamıştı.Allison ailesinden ölen Grenouille Allison Clare Johnson'un K.Lord tarafınfan kaçırılan bebeği K.Lord'dan emanet almış,ama bir ö.y olmasına rağmen ona kötülük yapmamış,hatta kurtulmasında faydasıda olmuştu.Clare'ye sordu:

''Birşey soracağım.Grenouille Allison adına birini tanıyormusunuz?Ben kendisini hiç tanımadım ancak sizinle olaylar yaşadığı hakkında bir kitap okumuştum.Bu arada,oturmazmısınız?''

dedi ve sutu.cevap bekliyordu,Clare'den,veya James'tan.

***

Sandalyeyi çekip oturdu Clare

''Birşey soracağım.Grenouille Allison adına birini tanıyormusunuz?Ben kendisini hiç tanımadım ancak sizinle olaylar yaşadığı hakkında bir kitap okumuştum.Bu arada,oturmazmısınız?''

Olanları asla unutamazdı.O zamanlar yaşadıkları, hissettikleri hafife alınamayacak şeylerdi.Oğluna bir şey olucak olma fikri içini yiyordu o zamanlar.Şimdiyse oğlu 1. sınıfa geçecekti.Onun bu hallerini görebiliyor olduğuna şükretti ve gülümsedi.

"Evet hatırlıyorum unuturmuyum hiç,ondan daha sonra hiç haber alamadım sorduğumda hep geçiştirdiler.

''Birşey soracağım.Grenouille Allison adına birini tanıyormusunuz?Ben kendisini hiç tanımadım ancak sizinle olaylar yaşadığı hakkında bir kitap okumuştum.Bu arada,oturmazmısınız?''

"Evet hatırlıyorum unuturmuyum hiç,ondan daha sonra hiç haber alamadım sorduğumda hep geçiştirdiler."

Konuşulanlardan hiçbir şey anlamamıştı Bir birine,bir birine baktı.

"Kuzum kim bu 'Grenouille Allison'?" diye sordu şaşkın şaşkın.

***

"Evet hatırlıyorum unuturmuyum hiç,ondan daha sonra hiç haber alamadım sorduğumda hep geçiştirdiler."

demişti Clare.James anlamsız biçimde baktı ikisininde suratına.Sonra:

"Kuzum kim bu 'Grenouille Allison'?"

diye sordu.Xavier cevapladı hemen:

''Dediğim gibi kendisiyle hiç tanışmadım,ancak malikhanemizdeki aile geçmişi kitabından okuduğuma göre Clare'nin bebeğiyle bir olayları olmuş.Kendisi bir ölümyiyenmiş.Kaybolmuş.Ama en son görüldüğü yerde normalden büyük olan kopuk serçe parmağı,ve oldukça bol kan bulunduğu için öldüğü düşünülmüş ve mezarlığa serçe parmağı gömülmüş.Ölüsü nerde bilinmiyor.Ama kaybolduğuna,Fransa'ya geri döndüğüne dair söylentiler var.Benim bildiği bu kadar.Clare,bildiğin başka birşey varsa açıklayabilirsin..''

dedi ve anlatmal istediğini anlatmanın verdiği mutlulukla Clare ve James'ın suratlarına baktı..Cevap bekliyordu...

***

Clare Tommy'e tam açıklayacaktı ki

''Dediğim gibi kendisiyle hiç tanışmadım,ancak malikhanemizdeki aile geçmişi kitabından okuduğuma göre Clare'nin bebeğiyle bir olayları olmuş.Kendisi bir ölümyiyenmiş.Kaybolmuş.Ama en son görüldüğü yerde normalden büyük olan kopuk serçe parmağı,ve oldukça bol kan bulunduğu için öldüğü düşünülmüş ve mezarlığa serçe parmağı gömülmüş.Ölüsü nerde bilinmiyor.Ama kaybolduğuna,Fransa'ya geri döndüğüne dair söylentiler var.Benim bildiği bu kadar.Clare,bildiğin başka birşey varsa açıklayabilirsin..''

Diye herşeyi özetledi.Clare yaşadıklarının bu kadar basit bir şekilde anlatılmasına biraz kızmıştı ama sonra hak verdi.Olanları yaşamadıkça kimse onu anlayamazdı.Tommy'nin şaşkın bakışlarına bakıp gülümsedi

"Evet aynen öyle oldu James biz seninle uzun süredir görüşemiyoruz en son görüşmemizde hamileydim hatırlıyorsun değil mi"

dedi onaylayan bakışlarını görünce devam etti

"İşte ondan sonra doğumum gerçekleşti ve Lord oğlumu kaçırdı neden diye sorma çoook uzun bir hikaye.Neyse bir şekilde oğlum kurtuldu ve şuan 1. sınıfa geçicek seninle tanışmasını isterdim"

dedi ve Tomi'ye

"Ben o kadar ayrıntılı bilmiyordum, onun için üzüldüm"

dedi ve düşüncelere daldı..

Şaşkınlığı daha da artmıştı.Clare'in hamile olduğunu bile unutmuştu.Bebeğin kaçırıldığını bile ilk defa duyuyordu.Ama en ince ayrıntısına kadar öğrenmek istiyordu.Kaşlarını çatıp Clare'e baktı:

"Ne demek 'neden diye sorma'?En ince ayrıntısına kadar öğrenmek istiyorum." diye çıkıştı.

***

"Ne demek 'neden diye sorma'?En ince ayrıntısına kadar öğrenmek istiyorum."

böyle çıkışmıştı James.Tomi suskun kaldı ve Clare'ye baktı.Bebeği kaçırılan oydu.Biraz zorlanabilirdi anlatırrken,ancak en ince ayrıntısına kadar o bilirdi bu bebek olayını..Suskundu,dinliyordu sadece..

***

Clare garsondan bir kokteyl istedi garson hemen getirdi.Ondan bir yudum aldı ve anlatmaya başladı.Anlatırken gözleri doluyordu.Çünkü önceden de yaşamış olsa, onları yaşamıştı.

"Bak, hamileydim orayı biliyorsun eşim öldü sanıyordum,bebek doğdu,doğduktan 2 gün sonra ben doğumdan dolayı biraz rahatsızken kucağımdan kaçırıldı"

Olayları tekrardan yaşıyor gibiydi.Gözyaşını elinin tersiyle sildi ve kokteylinden bir yudum aldı.

"Çok değer verdiğim bir arkadaşım beni ziyarete geldi ve beni yıkılmış görünce olanları anlattım ve kaşıran kişinin peşinden gitti,Grenouille yani,
neyse bunların bebeği kaçırdıkları yeri buldu ama bir şeyler oldu ve geri dönme zorunda kaldı bana kaçırdıkları yeri söyleyince duramadım ve gittim,oğluma bir şey yapacakları fikrini düşündükçe delircek gibi oluyordum çünkü"

İçeceğini yudumladı tekrar ve deva etti

"Voldemort oğlumu kaçırmış çünkü Jamesin varisi olması onu endişelendiriyormuş.Neyse işte James ölmemiş aslında ve gelip oğlumu Lordan geri aldı.Fakat olaylardan sonra aramızda bir soğukluk kaldı ve ayrıldık işte böyle"

dedi ve elinin tersiyle yeni göz yaşlarını da sildi o kadar yoğun akmıyordu ama her bir acısını döküyordu sanki.

***

İçeri bir adam girmişti.Hızlıca yanlarına geldi ve Xavier'e döndü.Ve:

''Sen,Tomi Xavier Allison olmalısın.Ben Grenouille.Fransa'dan döndüm.Öldüğü zannedilen akrabanım.Allison Malikhanesi'nin adresini verebilirmisin?''

Xavier çok şaşırmıştı.Demek Grenouille bu idi.Ama tanımadığı akrabası,bir ö.y olan Grenouille,diğerlerinin suratlarına baktığında donakaldı.Çünkü bebeğini kaçırdığı Clare'ye bakıyordu.İlginç bir paradoks içindeydi ortam,bakalım ne olacaktı?

***