Savaş Arazisi

Savaş arazisinde öylece dolanıyordu,asası elinde dik bir duruşla.Etrafına bakıyor sonra tekrar önüne dönüyordu.Etraf çok sessizdi.Genelde ölümyiyenlerin mekanıydı burası.Onun gelme amacıda birazcık heyecandı,öldürebileceği bir ölümyiyen arıyordu.Gerçi bir seherbaz'ada hayır demezdi.Ama işinden atılmayı göze alamazdı.Yere oturdu ve asasıyla karşısında duran odunlara ''ıncendio'' büyüsünü uyguladığında etraf belli bir mesafeye kadar aydnlanmıştı.Öylece yanan ateş'e konsantre olmuş bekliyordu,ama düşmanların saldırısınada tedbirini almış bir duruşla.Asasını hafif kavramış,bir pozisyonda....

Misafir

out:
ohoow süper ya valla Smile

)
adam aynı mesaj içinde hem sersemletmiş hem eksiltmiş (ki bunuda havaya uçarak telafi etmişsin emanuel xd bide emanuel diğer ölüm yiyenleri de peşinde götürüyorsun utanmıyorsunda dimi Very Happy

)

Misafir

out: çıkış rp lerini yapmayanlar lütfen yapsın biri gelip öldürme hakkına sahip şuanda bildiğim kadarıyla (eğer kurallar eskisi gibiyse bu konuda...)

Out : Arkadaş FRP'ci galiba..Burası FRP mekanı değil, RP Kazanını karıştırıp ondan sonra rp yapınız

Misafir

out: oldu peki
bide rp kazanının neresinde bi link atabilir misin?

Matt biraz daha etrafa bakındıktan sonra ateşe doğru asasıyla ''Aquamenti'' dedi.Sönen ateşin ardından asasının bi hareketiyle sessizce '' Lumos'' büyüsünü yaparak asasından süzülen ışıkla evine doğru yol almaya başladı...

David boş alana cisimlendikte sonra gözlerini uçsuz bucaksız çimenlere dikti. Yerlerde yer yer kemik parçaları vardı. Buranın kokusu David'in terinden bile beter kokuyordu. David uçsuz bucaksız çimlere bir iki adım daha attıktan sonra yavaş yavaş ilerledi birilerini bekler gibiydi.

Suikast yapacağı kişiyi beklerken içine bir sıkıntı doldu sanki. Rakibi hakkında aşırı derecede iyi demişlerdi , fakat David kadar iyi olamazdı David bunu herşeyden çok daha iyi biliyordu. David içinde bir özgüven patlaması yaşadıktan sonra asasını eline aldı.

Dövüş için hazırdı , öldürmek için hazırdı ...

" Yavaşız Yavaşsın Yavaşlar " dedi , sesinde ki dalga tonu belli olurken. Siyah cüppesinin içinden , gecenin karanlığında sadece gözleri belli oluyordu. Yavaşça arkasından cıktıktan sonra , tekrar o çirkin gülümsemesini yaparak " David , ölmeli misin ? Bence evet " dedi. Sesinde ki alay tonunu cok seviyordu. David ailesini öldürendi. Bir kaç şey duymuştu onunla ilgili ama , çok dikkate almamıştı. Cok güçlü olduğunu ve öldürdüğü seherbazları biliyordu. Ama bugün , herşey ya biticekti , yada biticekti. " David, bende romatizma mı var ? Kemiklerim ağrıyo " dedi. Elinde ki asasını bir anda David'e doğru , gözüne odakladıktan sonra "Conjunctivitis" dedi. Dilini , dudaklarında gezdirdikten sonra. Sesini kadın tonu yaparak " Hadi beni eğlendir , David " dedi.

David birinin geldiğini hissettiği gibi yerinden fırladı ve asasını kendine doğrultu hızla kendini döndürmeye başladı. Hız yüzünden rüzgar kalkmaya başlayınca büyü sahibine geri döndü. David yaptığı savunma yüzünden geniş bir kahkaha attıktan sonra rakibine küçümseyerek baktı.David karşısında hiç bir şansı yoktu. Bu büyüyle rakibini yamultacaktı artık ona bir büyü atması gerekmezdi. Bu el bekleyecekti , bekleyecekti , bekleyecekti. Rakip yorulunca da saldırmayacaktı.

Onla dalga geçecekti o ona saldıracaktı Davidden onla dalga geçerek cevap verecekti.David düşünceleri yüzünden bir kahkaha attıktan sonra yeşil gözleri yem yeşil bir şekilde parladı.

Justin , david'den beklediği bir , hareket almıştı. Bunu bildiği için , Asasnı sağ tarafa doğru tutup "Carpe Portus" dedi. Sağ tarafa ışınlanmıştı şimdi. David'e tekrar asasını kaldırdıktan sonra "Crucio" dedi.

Not ; Sre bir ara donduruldu.

Out : Dm pls.

Dm : Justin G. Archman ölmüştür çünkü 2 satır rp yapmıştır. Ve rp si geçersiz kalmıştır bu durumda avadaya maruz kalmıştır

David ilk önce kendi büyüsüyle görme açısı azalan rakibine baktı. Avada'yı görme ihtimali yoktu , ve göremedi de. David'in büyüsü ona çarpınca Justin taklalar atarak yere düştü. Yine parasının gereğini yaptığı için içinde bir mutluluk hissetti David. Fakat bu mutluluk hırsıyla hemen söndü. Yeni rakipler bulup onları öldürecekti. David tam bu düşüncelerle cisimlenecekken karnının guruldadığını hissetti.

Sinsi bir bakışla arkasını döndükten sonra kurtadama dönüştü vey yerde bi gözü açık bi gözü kapalı saçları dağılmış cesedin üstüne bir kaplan gibi zıplayarak geldi. Uzun tırnakları cesedin göğsüne girince adamın göğsünden kanlar fışkırmaya başladı. David ağzını açınca kanlar ağzına doldu. David kanları yuttuktan sonra elleriyle cesedi parçalayıp bir kısmını yedi. Cesedin yüzü belli olsun diye yüzüne dokunmadı.

Tekrar insana dönüp üstüne temizledikten sonra bir "Pop" sesiyle cisimlendi.

Konu: Geri: Savaş Arazisi Salı Mart 17 2009, 17:17

Frue, aldığı istihbaratlar doğrultusunda bu iğrenç ve kıyım dolu alana geldi. Etrafta belki yüzlerce yıllık ölülerin yanında, taze cesetler de mevcuttu. Bu iç karartıcı manzara, Frue'nin bile midesini bulandırmaya yetiyordu. Yürürken önüne çıkan kemikleri kafataslarını tekmeleyerek uzaklaştırıyordu kendinden. Düşündüğü diğer bir şey ise belki bugün kendisinin de bu leşler arasına katılacağı idi.

Asası çoktan cebindeki yerinden çıkmıştı. Hatta ani bir saldırı karşısında uygun pozisyonda tutuyordu asasını. Yıllardan beri kendisiyle bütünleşmiş olan asasını sıkıca kavramış, ileri doğru temkinli adımlarla yürümekteydi.

Biraz ilerleyince karanlık bir silüet gözüktü. Ne veya kim olduğunu anlayaman Frue, ''Sen de kimsin?'' diye sordu. Birkaç dakika bekledi lâkin yanıt bulamadı. Ardından bir kez daha sordu, bir kez daha ve bir kez daha... Hiçbirini de yanıtlamamıştı ilerideki karanlık. Bir süre daha yanıt alamayınca ''Sersemlet,'' büyüsünü yolladı ileri doğru. Işık huzmesi silüete doğru ilerlerken Frewynn, doğru kararı verip vermediğinden pek de emin değildi.

Misafir

Karanlığın içinde yürüyüşler ve uçuşmalar içerisinde soluklanmaya durmuştu.Düşünüyordu etrafın karanlığı,Arathorn'un iyi olması herşey üst üste gelmişti.Ancak bunları halletmeliydi kendisini uzun zamandır göstermiyor sanki canın ölüm istiyor gibiydi.Karanlığın içinde savaş alanının ortasındaydı ellerini kaldırıp asası kenarda bekliyordu.O arada duyduğu ses herşeyi unutturmuştu.Hiç cevap vermemişti karşısında yaşlı bir adam duruyor ona doğru pis pis bakıyordu.Onu öldürmek içinden gelmezcesine hiç aldırmıyordu.

Adamın haykırmasıyla asasını biranda çeviklikle çekmişti.Üstüne doğru gelen büyüye pis bir bakış atarak sol doğru atladı.Büyünün ne olduğunu bilmeden atlamıştı.Adama doğru pis pis gülerek konuşmaya başladı;

''Seni pislik bunu ödeyeceksin.''

diyebildi.Lanetli ateşini biranda adama doğru püskürtmüştü.

Konu: Geri: Savaş Arazisi Salı Mart 17 2009, 17:26

Silüetin yana kaymasını şaşkınlıkla izledi. Ve ardından gelen büyük ateşi. Ateş çok hızlı gelmişti. Yaşlılığın elverdiği sürece kenara koştu ve ateşten kurtulmayı başardı. Ama ateşten çok düşündüğü şey ona yöneltilen hakaretti. Atik bir hareketle asasını kaldırıp, ''Pislik he... Şimdi canımı sıktın işte lanet herif ! Sana pisliği gösteririm. Sectumsempra!'' Haykırırken ağzından tükürükler fışkırmış, tam bir çılgına benzemişti. Acaba akciğerleri başka bir saldırıdan kaçmasına izin verecek miydi bilemiyordu. Şimdiden gayet yorulmuştu ve sanki tüm eğitimini unutmuş gibiydi.

Misafir

l_Bir Süreliğine Dondurulmuştur Düello_l

Konu: Geri: Savaş Arazisi Salı Mart 17 2009, 17:33

Dm :

Frewynn Jacob Jagger

Lanetli ateşten koşarak kaçamazsınız. Hp'niz sıfırlandı. Jacob öldü, rp'ye devam edebilirsin Zathura.

Misafir

Adamın pis bir şekilde yerde kül olmuş cesedine bir bakış attıktan sonra aklına gelen ilk şeyi düşünmüştü.Eğlence ve yıkım herşey onu eğlendirmek içindi.Oraya son bir kez bakış atarak kendini havaya doğru attı ve göğe doğru yükseldi.Karanlığın içinde sanki güneş gibi heryeri parıltarak oradan ayrıldı.

Misafir

Uzun ve akıcı bir günden sonra Arathor'nun ihanetini hala düşünemiyordu bile.Etrafın sakinligi onu halen tedirgin etsede muggleların değişik hareketleri biraz terredütlü bırakıyordu.Ellerini hafifçe yukarı doğru kaldırıp havaya doğru kendini attı.Havadaydı rüzgarın etkisiyle savrulsada muggle köyünü geçmiş gitmişti.Elleriyle kendine yön verirken bulutların alt kısmında kendince süzülerek savaş alanına gidiyordu.Yavaşca ufak tepeciğin üstünde durmuş öylece etrafa bakınıyordu.Tam karşısında duran adama pis bir bakış attıktan sonra;

''Selam dostum''

diyebildi.Ürkek ve bir o kadarda zeki olan Zathura adamın ne yaptığına karar verememişti.Ellerini direk beline götüren Zathura asasını çekmişti.Hafif ve titrek bir sesle vurgulayarak;

''Sana dedim evlat.''

dedi.Sesli bir şekilde söylemiş görünüyordu ama adam hiç takmıyordu Zathura'yı Zathura kendine müthiş bir iradeyle güvenerek büyük lanetli ateşini adamın üstüne kusup haykırdı;

''Avada Kedavra''

Konu: Geri: Savaş Arazisi Perş. Mart 19 2009, 15:42

Okuldan ayrı savaş alanında dolaşıyordu.Uzun ve sıkıcı bir günün ardından Kyan'ın canı düello etmek istiyordu. Bu aralar kimseyle düello yapmadığı için kendini bir parça eksik hissediyordu. Sessiz bir o kadar da ürpertici yerde dolaşırken tam karşında ona doğru bakan birisini gördü. Yüzünü tam seçemediği bu kişi ona:

''Selam dostum''

diye bağırdı. İlk önce kendisine söylemediğini hissetti ama karşısındaki kişi ona doğru bakıyordu. Bir anda Kyan şaşırdı. Çok az bir arada sonra karanlığın içinden:

''Avada Kedavra''

[size=12]Uzun zamandır bekeldiği an gelmişti. Ayaklarını hafifçe bir adım geriye atarak '' Protego'' dedi ve ardından '' Avada Kadavra'' diye karşısındakine bağırdı. [/size]

Misafir

Dm bekleniyor...Düello dondurulmuştur...

Konu: Geri: Savaş Arazisi Perş. Mart 19 2009, 16:40

*Beklemede.

Misafir

Rp geçersiz Kyan Andie okul zamanı olduğunu bile bile duelloya kalkıştığı için uyarı aldı