Toplantı Salonu |

Buraya arka odadaki kitaplığın altından girilir. Büyük bir kapağı açtığınızda eski bir merdiven karşınızdadır. Aşağı indiğinizde buranın bütün mekanın altını kapsayacak bir salon olduğunu farkedersiniz. Ayrıca Knockturn ve Diagon Yolu'na çıkan gizli geçitleri bulunur. Odanın ortasında büyük bir masa bulunur. Buraya sadece L'azienda'ya mensup kişiler girebilir. Burada örgütün silahları da muhafaza edilir...

David Gre'nin düelloya gittiğini bildiği için onun için tedirgin oluyordu. Ölürse 2 kişi kalacaklardı ve şuan buna hiç ihtiyaçları yoktu. David'in bi gözü perdenin ucundan dışarıya bakıyordu. Neredeyse yarım saattir Z.A.Y Başkanı James'i bekliyordu burda. Tam sıkılıp gidecekken gözüne tanıdık bir silüet gözüktü. Evet , bu James'ti. David minik bir gülümsemenin ardından perdeyi iyice çekti. Odaya loş bir ışık hakimdi. David , Gre'nin oturduğu rahat koltuğa oturduktan sonra bacak bacak üstüne atıp James'in gelmesini bekledi.

Bakalım bu Z.A.Y Başkanında ne marifetler vardı. Kendisini karşısında görünce ne tepki vericekti ? Kötü bir tepki verdiği an David James'i mıhlayacaktı zaten. Bu yüzden yüzünde sinsi bir gülümseme vardı. Fakat Gre'nin dedikleri aklına gelince biraz canı sıkılıyordu.

" Ne olursa olsun zarar verme David. Sana güveniyorum dostum. " David bu düşünceyi aklından savuşturduktan sonra karizmatik bir bakış ve oturuşla başkanı beklemeye devam etti.

Sylvia'yı kaldıları malikaneye bıraktıktan sonra gelen baykuşun peşinden Londra'ya cisimlendi. Şu ünlü David ayağına kadar onu çağırdıysa önemsiz bir şey yoktur elbette. Her ihtimale karşı asasını kontrol etti. Neden buraya çağrıldığına dair hiç bir fikri yoktu. Başka biri olsaydı baykuşunu kal'e almazdı ama David denen adam son günlerde oldukça ünlenmişti.

İçeri girdikten sonra etrafına bakındı bir süre. Çekilen perdeyle beraber oda aydınlandıktan sonra David'i daha rahat görebiliyordu artık. Bir süre onu süzdükten sonra kısa bir cümle kurdu:

"Ne istiyorsun?"

Her an elini asasına götürebilecek kadar gergindi.

David James'in kibirlice içeri girip yaptığı hareketleri süzdü. Fazlaca gergindi. David ayakta duran James'e sinsice bir gülümseme gönderdikten sonra ona baktı. Neredeyse elinde asayla duracaktı. Tekrar gülümsedikten sonra oturması için işaret etti. Ardından göz göze geldiler. David asasını çıkarıp , zarif bir şekilde sallayınca bir şarap ve 2 şarap bardağı belirdi.

David asasını tekrar oynatınca şarap kendi kendiliğine açılıp , bardaklara doldu. Ardından şarap şişesi yok oldu. David havada duran bardaklardan birini aldıktan sonra diğerini asasıyla James'e yöneltti. Ardından konuya girdi.

" Ben bir tetikçiyim dostum biliyorsun. Sen hediyemi verirsin ben işi bitiririm. Sizin amacınız iyilik , iyi bir hediye karşılığında bir ölümyiyenin işini bitirebilirim. Sizde bize dokunmazsınız. Zaten dokunamazsınız ! "

Küçük eklemesinin ardından James'e göz kırpıp şarabından yudumladı. Bakalım James ne diyecekti ?

Ölümyiyen öldürme lafını duyunca içinde içinfe bir heves belirdi. Ama hemen akabinde ciddi tavrını devam ettirdi. Bu adamlar iki yoldaşını öldürmüştü. Cezalarını çekmek zorundaydılar. Ama ilk önce David'i dinlemeliydi. Kim bilir... Sean bir şüpheli değil miydi?

"Peki Sean ve George'u neden öldürdünüz? Onlar için sizi kim tuttu?"

Bunu sorduktan sonra bir an dehşete kapıldı. Bu adamlar para için insan öldürüyorsa,iyi bir mebla karşılığında kendisini de öldürebilirlerdi ansızın. Böyle kişilerle asla iş yapamazdı.

David hiç düşünmeden cevap verdi , kafa karıştırmayı aşırı derecede seviyodu. " Peki Sean'ın sizi satmadığını nerden biliyorsun ? Sean beni yakalayan seherbazdı. George'nin gizli talipleri vardı. İsimleri bende kalacak. Alex ise eski bir dosttu. Anlarsın ya iadeyi ziyaret. " Gülümsedikten sonra şarabından yudumlamaya devam etti. Acaba James şu an hakkında neler düşünüyordu ? David kendi kendine güldü. Ne önemi vardı ki ? David kimi takmıştıda bir Z.A.Y Başkanını takacaktı.

Yüzündeki gülümseme yerini ciddi bir ifadeye bıraktıktan sonra James'e baktı. Gözleriyle onun röntgenini çektikten sonra ona dikkatlice baktı. Yüzünde bu genç yaşına rağmen çizgiler vardı. Kendisindede vardı o lanet olası çizgiler. Azkaban günlerinden kalma acı hatıralar ..

David Azkaban düşüncesini aklından çıkardıktan sonra James'e bakıp tekrar konuştu. " Uzun lafın kısası , Ben kim hediyeye verirse o taraftanım dostum anlarsın ya. " Küçük bir gülümsemenin ardından şarabını dikti. Şarabı bitirince sağ iç cebinden bir sigara çıkarıp içmeye başladı. Dumanını James'in yüzüne yüzüne savuruyordu.

Pek de hararetli sayılmayacak toplantıyı penceren süzülen ve çok da dengeli uçtuğu söylenemeyecek, uçak haline getirilmiş bir kağıt parçası James'in önüne düşüverdi.Kağıtta koyu bir mürekkeple yazılmış, anlaşılır bir el yazısı vardı.

Tommy,

Kapıda üç tane Spes Salutis ajanı var.Ben de karşı dükkandayım.Bir terslik olması durumunda bu kağıdı yırtman yeterli.David'e dikkat et.Geçmişi hakkında biz bile bilgi sahibi değiliz.Tek bildiğimiz azılı bir katil olduğu.Bu kağıtta yazılanları sakın okumasına izin verme.

Aaron.

Sean konusundan haklı olduğunu biliyordu doğrusu. George'u da fazla önemsiyor değildi. Aslında bu adamı takdir eder gibi olmuştu bir an. Ama hemen akabinde vazgeçti düşüncelerinden. Psikopat bir tetikçiydi sadece bu adam. Onu buracıktan öldürmek isterdi ama ilginç biri gibi geldi. Belki de işine yarardı.

Ağzını açıp bir şeyler söyleyecekti ki önüne düşem kağıdın çıkardığı gürültü-evet,ortam bu kadar sessizdi-,lafı ağzına geri tıkadı. Eline alıp okumaya başladı. Okumasını bitirdikten sonra istifini bozmadan mektubu katladı. Elinde oynamaya başladı.

Yüzünün etrafındaki dumanları bir öksürükle dağıttıktan sonra konuşabildi ancak,sigaradan hiç hazetmezdi.

"Peki ne kadar ücretle çalışıyorsun?"

Bunları söyleyebildiğine inanamıyordu. Bir tetikçiyle pazarlık yapıyordu resmen. Büyük bir batağın içine giriyormuş gibi hissetti kendini. Ama bundan kurtulmayı da iyi bilirdi mutlaka.

David sigarasının dumanını James'in üstüne üstüne yollarken gelen bir kağıt parçasına baktı. Gülümsedi. Bu Z.A.Y ve Spes Salutis kendisini ne sanıyordu ki ? David asasını çaktırmadan James'in elindeki kağıda doğrultup sessiz büyü olarak İncendio yaptı. David gülümsedikten sonra konuştu.

" Benim mekanımda benden habersiz şeyler olmaz dostum. O kapıda bekleyenler tek haraketimle yok edebilirim bunları biliyorsun değil mi ? " Küçük bir kahkaha daha attıktan sonra ona küçümseyerek baktı.

David o kağıtta neler yazdığının bildiğinden hiç oralı olmadı fakat aklına Gre gelince tedirgin oldu. Bu saate kadar kesin dönmesi gerekiyordu. David tedirgin olduğunu belli etmemeye çalışarak gülümsedi. Canı sıkılmaya başlamıştı. Fakat cevap vermeyi unuttuğunu düşününce sorusuna cevap verdi.

" Ücret , kim olduğuna bağlı. " gülümsedi ve sigarasının çöpünü camdan aşağıya fırlattı.

Aaron yok edildiğini kolundaki saatin parlamasından anladı ve masaya birkaç galleon bırakıp dükkandan fırladı.Tam caddenin karşısına geçecekti ki orda duran üç kişinin artık durmadığını farketti.Asasını çıkarması Knockturn yolunda akıllıca bir hareket olmazdı.

Bu nedenle asasını çıkarmadan kapıya doğru yöneldi ama kapıdaki adam onu durdurup :

"Üzerinizde asa var mı aramam gerek."

diyince gülümseyerek :

"Ara."

diye emretti.Adam ceplerden başladı ve tam ayak hizasına geldiğinde Aaron çevik bir hareketle adamın boynunu kırıp içeri girdi.İçerisi pek kalabalık görünmüyordu.Ona bakanlara ise delici bakışlarıyla karşılık verip yoluna devam ediyordu.

Doğrucu muskaların oraya gitti.Bunun olabileceğini düşündüğünden dükkanın planlarını ezberlemişti.Orada yalnız olduğundan emin olunca asasını çıkarıp bir rafa yöneltti ve :

"Bombargo maxima !"

diye haykırdı.Duvarın yıkılıp etrafın duman olmasından yararlanrak kendini duvarın arkasındaki toplantı salonuna attı ve asasını David'e yöneltti.Gözlerinde öyle bir nefret vardı ki Aaron'un, otokontrolünü tamamiyle yitirmişti.Ancak sonra James'e kaçamak bir bakış atıp iyi olduğundan emin olunca asasını indirip David'e bakarak :

"Aaron.Aaron West Allison."

diye homurdandı.Asası hala elindeydi ama tansiyonu artırmak istemediğinden tekrar ceketinin cebine yerleştirdi.

David kimin geleceğini bildiğinden buna hazırdı. Aaron'un yerle bir edip içeriye dalışını gülen gözlerle izledikten sonra ona nefretle baktı. Emanuel amcanın mekanını yerle bir etmişti. James'in cevap vermesine fırsat vermeden ayağa kalktı. Yavaşça Aaron'a yaklaştı .. yaklaştı. Burun , buruna geldiklerinde durdu. Gözlerinden alevler fışkırıyordu.

Emanuel amcanın dükkanını yerle bir etmemek için kendini zor tutuyordu. " Aklın sıra beni korkutmaya mı çalışıyorsun sert çocuk " dedi dişlerini sıkarak. Aaron'dan zerre kadar korkmuyordu. Onu bugüne dek kimse korkutamadı , korkutamayacaktıda. Lanet saçan gözlerini Aaron'un gözlerine dikmiş soğuk nefesini Aaron'un yüzüne yüzüne çarpıyordu.

" Ya mekanımdan çık git ! Yada ecelin olayım sert çocuk ! " Dişlerini sıkarak söylediği için bir dişi kırılmıştı neredeyse. Saldırmamak için sınırları zorluyordu David.

Aaron'un yüzündeki ifade anlaşılmaz bir hal almıştı.Ona mı posta koyuyordu ? yada koymaya çalışıyordu ? Daha dünkü çocuk gelmiş birkaç ufak seherbazı avlamış ve başına azılı katil kesilmişti öyle mi ? Aaron alev saçan gözlerini onunkilere kenetleyerek :

"Biraz uzaklaşsan iyi olur, kafandan yansıyan ışık gözlerimi alıyor."

diye alaya aldı onu.Dalga geçilecek bir tip değildi, hatta bunun yeri de değildi ama Tommy eğer böyle bir yerden sağ çıkamaz ise bütün umutlar yerle bir olacaktı.

Aaron bakışlarını daha da sertleştirdi ve dudakları çizgi halini aldı.Bakalım bu oyun nereye kadar devam edecekti ?

"Sakin olun! Aaron David fazlasıyla işimize yarayabilir!"

Bunları söyleyebildiğine inanamıyordu. Bir tetikçiye arka çıkacak kadar hasta ruhlu biri mi olmuştu? Ama gerçekten bu adam yoldaşlık adına iyi şeyler yapabilirdi. Paranın önemli olduğunu düşünmüyordu.

Aralarına bir kalkan büyüsü yapmak için tetikte bekliyordu. Her an asasını eline alabilirdi. Bu kadar heyecanı nasıl kaldırabiliyordu bilemiyordu. Akşam Sylvia'ya evlenme teklifi etmiş,geceyse bir düelloya hazırlanıyordu neredeyse. Yorgunluk belirtileri sarıyordu her bir yanını. Bunu belli etmemeye çalışıyordu.

" Sakinlik mi ? Onu öldürmemek için kendimi zor tutuyorum. Anladın mı küçük aptal ve sen Aaron mu herneysen ! Sana düello teklif ediyorum. Bakalım konuştuğun gibi dövüşebiliyormusun ? " dedikten sonra bir kahkaha atıp arkasını döndü. Bakalım ne diyecekti bu tipsiz herif ? David adama küçümser gözlerle baktıktan sonra James'e döndü.

" Kızımız düelloyu kabul ederse. Düellonun ardından planı konuşuruz. " dedi kendinden emin ve gülümser bir ses tonuyla. İç cebinden bir sigara daha çıkarıp , asasıyla yaktıktan sonra içmeye başladı. Ardından Gre'yi düşünmeye devam etti. Ne olmuştu bu aptala ! Hiç bir düellosu bu kadar uzun sürmezdi. İyice meraklanmıştı. Fakat Gre'ye olan güveni sonsuzdu. Onu kesinlikle öldürecekti. Bunu kafasına koymuştu. O iyi bir düellocuydu. İlk defa bu kadar sağlam birisiyle dövüşecekti.

Aaron Tommy'i duydu ama kafasında ölçüp biçince saçmaladığını farketti.Bu adam hastaydı ve neyi ne zaman yapıbileceği hiç belli değildi.Çünkü kaybedecek birşeyi yoktu.Ama onların vardı.Onlar vicdan yoksunu beyinsiz mahluklar değildi.Aaron David'in hala dibinde durduğunu farkedince sanki karşısında özürlü bir çocuk varmışçasına tana tane :

"Sana uzak dur dedim."

diyerek elindeki asayı cebine soktu.Ondan korkmuyordu.Bu salonda bulunan tek deli o değildi.

Düello teklifini duyduğunda bir an ikilemde kaldı Aaron.Tam kendine düzenli bir hayat kurmaya başlamış, sevdiği bir kız varken onu tıp Sean, tıpkı George gibi ortada bırakmayı hiç istemiyordu.Ama burdan çıkmanın tek yolu buysa bunu yapacaktı.Asasını yeniden çıkardı ve birkaç adım geriye çekildi.

David Aaron'un yavaşça yerinden kalkıp geri çekilişini izledikten sonra gülümsedi. İstediği oluyordu , öldürdüklerinin arasına yeni birini katacaktı. Fakat içinde küçük bir burukluk vardı , nedenini bilmediği bir burukluk. Ama buraya kadar gelmişken kimse dönemezdi. Asasını iç cebinden çıkardıktan sonra gülümsedi. Asasını çaktırmadan James'e doğrultup sessiz büyü olarak Sectumsempra gönderdi.

Büyü James'e giderken David birazcık daha geri çekildi. Asasını Aaron'a doğrulttuktan sonra alaycı bir tavırla konuştu. " Angard amigo ! " David küçümser bir edayla asıl rakibine bakarken 2 ' ye 1 dövüştüğünü de unutmuyordu. Yavaşça gülümsedikten sonra gözleri bir anda nefretle alevlendi David gözlerindeki laneti Aaron'a gönderdi.

Küçük bir kahkaha daha attıktan sonra rakibine küçümser gözlerle bakmaya devam etti bakalım ne olacaktı ? Bakalım konuşmak düello yapmak kadar kolaymıydı ?

Aaron derin bir nefes alıp kendini sağa doğru fırlattı.Ardından tüm gücüyle asasını kavrayarak bir silahsızlandırma laneti yolladı.Burdan Tommy’i kesinlikle çıkarmalıydı.Bedeli her ne olursa olsun ödemeye de hazırdı.Eğer bu David büyü dünyasını böyle karıştırıp ortadan yok olmayı düşünüyorsa, gerçekten hayal kırıklığına uğrayacaktı.

Karbondioksitten bir duvar ördü ve kendi kendine :

"LAnet olsun"

diye düşünüp düelloya devam etti.

David üstüne gelen silahsızlandırma lanetini küçük bir büyüyle uzaklaştırdıktan sonra asasını kendine doğrultup " Gemino ! " diye fısıldadı. O odada artık 8 tane David vardı. Millet 1 David'le uğraşamazken 8 David düşüncesi gerçekten korkutucuydu. David ve kopyaları kahkahlar atarken onları ayırt etmek imkansızdı. Bu küçücük odada kaçıcak bi yeride yoktu Aaron'un. David 7 tane kopyasını Aaron'un üzerine saldı. Hepside Aaron'un yumruklamaya gidiyordu. David'in adamları Aaron'un üstüne giderken Aaron'un ne yapacağını beklemeye başladı. Bakalım 7 ye kişiye nasıl karşı gelecekti ? David şimdi saldırmayı aklından çıkardı. Hiç kaçarı yoktu nede olsa 7 kişiydi. David yinede ne olur ne olmaz diye lanetini yineledi.

Aaron David'leri görünce gülümsedi."Benim taktiğimi bana satıyor velet." diye düşündü ve aynı büyüyü kendine de yaptı.Artık eşittiler bakalım şimdi ne olacaktı.Aaron büyüye aynı şekilde cevap vererek bir karbondioksitten daha duvar ördü.Onu koruması için tabiiki.Ardından Sectumsempra'ya maruz kalan James'e baktı.Şu an onun için yapabileceği hiçbirşey yoktu.Ona gitmesi için işaret etmişti.Ama o bunu değerlendirememişti.Aaron kopyaların savaşışına güldü sadece.Ama David'in gözündeki eğlenceyi de görünce bütün keyfi kaçtı.Ne yapmaya çalışıyordu bu adam ? Ne uğruna savaşıyordu.Aaron bahse vardı ki bunu kendi bile bilmiyordu.

"Sonun geldi dostum."

dedi.Ama bu büyüleri yapmadan önce sağ tarafa fırlatmayı unutmamıştı kendini.Tedbiren elbettte.Bunu ona Feanor öğretmişti.

" Benim sonumu getirecek biri yok dostum ! " Kahkahalar atarken üstüne gelen lanetten kendini son anda sağa atarak kurtuldu. İyi dövüşüyordu bu adam. Kahkahalarını kestikten sonra adam keskin gözlerle baktı. Gülümsedikten sonra ne yapacağını düşündü. Kopyaları orada savaşıyordu. James yaralanmıştı. Karşısında iyi bir düellocu vardı. Aha bulmuştu. Fakat dengesini yitirdiği için yere düşmüştü.

Hızlıca ayağa kalkmaya çalışırken asasını çaktırmadan Aaron ve James'in bulunduğu alanın tavanına doğrultup sessiz büyü olarak Bombardo yolladı. Bundan kurtuluşu yoktu kesin rol oynamıştı.

Out: Düzgün rp beklemekteyim.

Gözleri Aaron'daydı. Onun bir şey yapma ihtimaline karşı tetikteydi. Ama David'in yaptığı büyünün farkına geç varmıştı. Aydınlanan odanın ışığının kaynağı olan büyüyü farkeder etmez bir protego büyüsü yaptı ama geç kalmıştı. Sectumsempra büyüsü kalkan büyüsüyle Tom'un arasında kalmıştı. Ve Tom geri çekilemeden büyünün hedefi oldu.

Büyü asası yüzünden biraz ileride olan sağ koluyla göğsünün arasında bir yere çarpmıştı. Ve hemen akabinde açılan yaradan sıcacık kan akmaya başladı. Biraz yarasına baktıktan sonra gözleri karardı. Ayağının yerden kesildiğiniyse yeni anlamıştı. Geriye doğru savruluyordu. Yere sertçe indiğindeyse,buraya gelir gelmez düello yapmadığına pişman olmuştu.

Aaron David bir an durduğunda arkasına cisimlendi ve yanındaki sandalyeye :" Diffindo ! " diye haykırdı.Zaten birkaç saniye sonra da az önce cisimlendiği noktadaki tavan çökmüştü.Ardından asasını üstünde durduğu döşemeye çevirip : "Bombargo" büyüsünü yaptı sessizden.Yine düşünmeye başladı.Neyin kavgasıydı bu ?

"James kaç git ! Destek çağır ! Birşey yap ! Ama çık burdan ! Çabuk ol !"

diye bağırdı.Durumu ağırdı ve daha da ilerliyordu.Onun yanına cisimlenip asasıyla yarasını kapatmaya çalıştı.

"Öleceksin David ! Bugün istesen de istemesen de burada öleceksin !

David kahkahalar atarken bir anda arkasında bir "Pop" sesi durunca az önce Aaron'un durduğu şu anda tavanın çökmüş olduğu yere cisimlendi. Gülümsedikten sonra onu bitirmenin yolunu buldu. David ' in önünde tam 14 kişi kavga ediyordu. Zaten 7 ' si kendisinin adamıydı. David asasını Aaron'un kopyalarına doğrulttup hepsine " İmperio " büyüsünü yaptıktan sonra 14 kişiyide Aaron'a saldırttı. Aralarında 4 metre falan vardı.

4 metrede cisimlenmekte kaçmakta neredeyse mümkün değildi. David , Aaron'un üstüne 14 kişi giderken asasını Aaron'a doğrultup " Avada Kedavra ! " diye böğürdü ve kahkahaları odayı inletirken gözlerinde sadece nefret vardı.

Aaron önce kendini sağa doğru fırlatıp büyüden kurtuldu.Ardından da kendi kopyalarını asasıyla yok edip lanetli ateş yaktı.Bakalım diğerleri nasıl kurtulacaktı ?

Aaron büyüye aynı şekilde cevap verdi.Lanetli ateşi yakmak o kadar zor olmamıştı onun için ama az önce bileğinin acıdını hissetmişti.Kendi kendine “Eva” diye sayıklayarak düelloya devam etmeye çalıştı.Her ne kadar aklı onda olsa da,

Her ne kadar bu yaptığının sorumsuzluk olduğunu bilse de yapıyordu işte.Koşulsuz bir intihar gibiydi.

"David !O ölüyor !"

diye haykırdı James'i işaret ederek.

David kendisine hemen karbondioksittin bir kalkan yaptıktan sonra kalkan onu korurken kendisini sağa atarak büyüden kurtuldu. David kahkahalar attıktan sonra kalkan kendisini korurken James'e baktı. Alevler ona çarpmaya çalışırken kalkan kendisini koruyordu. David alevler ona çarparken saldıramazdı biraz bekleyecekti. Daha doğrusu saldıramazdı.

Büyüden kurtulmuşken son anda gücünü topladı ve lgözlerindeki alevi kustu.