2. Masa

Sarah kitaplarını da aldıktan sonra dinlenmek için buradan daha iyi bi yer olamayacağını düşünerek Florean Fortescue'nin Dondurma Dükkanı' na geldi . İçerisi çok kalabalık değildi. Sarah'da gidip bi yere oturdu. Kısa süre sonra yanına esmer biri gelip siparişleri aldı . Sarah Choqie Özsuyu'nu içerken bi yandan da iksir kitabının sayfalarını karıştırıyodu.

Jack de buraya geldiğinde pek güzel bulmuştu. Orada tanıdıklarından Sarah'ı gördü. Onun yanına gitti ve oturup oturamayacağını sordu. Oturdu ve onunla muhabbet etmeye başladı:

- Merhaba, nasılsın?

Sarah tam kitaba dalmışken birinin yanına geldiğini duydu ve başını kaldırıp baktı. Bu arkadaşı Roberto'ydu. Ona bakıp gülümsedi.
- Merhaba, nasılsın?

- İyiyim sen nasılsın ? Şey otursana ?
Derken Sarah bi yandan da kitabını çantasına koymakla uğraşıyodu.

- İyiyim sen nasılsın ? Şey otursana ?

- Teşekkürler. dedi ve oturdu. Ardından sohbet etmeye başladılar.

- Ders mi çalışıyordun seni çalışkan şey?

- Ders mi çalışıyordun seni çalışkan şey?

- Bildiğin gibi yine İksir çalışıyorum. Eee..? Senin ne işin var burda ?

Diyerek içeceğinden bir yudum daha aldı ve saate baktı. Saat geç oluyodu. Keşke cisimlenebilsemde eve geç kalma şansım olmasa diye düşündü. Burdan çatlak kazana gidip ordan da eve kadar gitmek çok sıkıcı ve yorucuydu. Umarım çatlak kazanda bizim aileden biriyle karşılaşırımda onunla birlikte gideriz diye düşündü.

- Bildiğin gibi yine İksir çalışıyorum. Eee..? Senin ne işin var burda ?

- Benim canım sıkılıyordu, buralarda dolanıyordum. Buraya gelmek istedim, canım biraz dondurma istedi de...

- Saat biraz geç oldu, ben gitsem mi?

- Biraz daha kal, ne bu acele?

- Tamam biraz daha kalabilirim sanırım .. Eee .. ? nasıl gidiyo?

Sarah konuşacak konu bulamıyordu ama yinede canı orda oturmak istiyodu. Çünkü yalnızlıktan öylesine sıkılmıştı ki ... Orada kalıp saatlerce sohbet edebilirdi.

- Tamam biraz daha kalabilirim sanırım .. Eee .. ? nasıl gidiyo?

- Bu sene okula başlayacağım, çok heyecanlıyım. Senin ilk yılında nasıldı? Bana anlatsana. Merak ediyorum...

Roberto kendisinden iki yaş büyük ablasını sevmişti. İyi biri gibi görünüyordu. Onunla saatlerce sohbet edebilirdi. Çünkü canı sıkılıyordu. Sonunda konuşacak bir konu bulmuştu. Bu onun için de yararlı olabilirdi...

- Bu sene okula başlayacağım, çok heyecanlıyım. Senin ilk yılında nasıldı? Bana anlatsana. Merak ediyorum..

- Aslında ilk yılım çok sıkıcıydı denebilir. Sadece derslere çalışıp , yemek yiyip uyurdum .. Ama ikinci yılım daha iyiydi. Sabah daha gün doğmamışken kimse görmeden kalkıp hogwarts koridorlarında geçitler arıyodum. Hogwart'ta bi çok geçit var ve ben sadece 3 tane bulabildim . İstersen bu yıl okulda sana gösterebilirim .

- Aslında ilk yılım çok sıkıcıydı denebilir. Sadece derslere çalışıp , yemek yiyip uyurdum .. Ama ikinci yılım daha iyiydi. Sabah daha gün doğmamışken kimse görmeden kalkıp hogwarts koridorlarında geçitler arıyodum. Hogwart'ta bi çok geçit var ve ben sadece 3 tane bulabildim . İstersen bu yıl okulda sana gösterebilirim .

- Tamam benim için fark etmez. Aslında söylesen iyi olur. Ama okul başladığında söyle ki kimse anlamasın amacımızı.

Roberto mutlu olmuştu. Bir ablasının olması; onu mutlu etmişti. Onu okulda koruyacak, kollaycak; belki de arada sırada kendisine bir şeyler ısmarlayacaktı. Roberto:

- Şimdi benim gitmem gerekiyor. Ailem beni merak edebilir. Daha sonra bir yerlerde buluşabiliriz. Ben seni ararım.

- Tamam o zaman ben de az sonra kalkarım. Görüşürüz canım.

- Görüşürüz. Daha sonra ben seni ararım tamam mı?

- Tamam canım ararsın. Hadi bye!

Roberto giderken içinden şunları geçiriyordu: "Ne iyi bir abla, umarım bu doğrudur. Belki kendisini koruyup kollayacak olan iyi birisiydi. Onunla iyi bir arkadaş olmak istiyordu.

» Masa 2
» Masa 3
» Masa 5
» 1. Masa
» Masa 3