Kediler

Misafir

Arwen,elinde büyük bir kafesle,kedilerin olduğu bölüme girdi.Mırıltılar,miyavlamalar kafasında yankılanıyordu.Bunu daha kolay seçebileceğini düşündü.Yavru,yılışık bir şey istiyordu.Bunun nedeni de,hem böyle tip hayvanların hoşuna gitmesi,hem de sevgili (!) teyzesi Chiara'nın kedilerden nefret etmesiydi.Arwen de onu çileden çıkarmak için elinden geleni yaptığı için,şüphesiz onun peşinde dolaşan bir kedi yeterince rahatsız edici olurdu.
Arwen,tüm bu özellikleri kafasında çevirerek kedilere bakmayı sürdürdü.Sonunda,rafların en altında bulunan yavru bir kedi dikkatini çekti.Açık kahverengiydi ve bir gözünün çevresi beyaz bir lekeyle süslüydü.Uyuyordu.Arwen görevliden o kediyi istedi,ismine zaten önceden karar vermişti;Aragona olacaktı ismi.Kedinin kafesini de de yüklendi,daha sonra iki güzel hayvanın da parasını ödeyip oradan çıktı.

Kediler, Yasna'nın en sevdiği hayvanlardı. Bu zamana kadar beslemeyeceğini düşünerek al almamaıştı. Fakat denemenin iyi olcağına karar verdiği için buraya gelmişti. Nasıl bir şey istediğini bilmiyordu, hiç düşünmemişti. Tek tek raflara baktı. Siyah, tüysüz, renkli gözlü bir kedi iyi olabilirdi ama ikinci rafta gördüğü kediden sonra bu fikrinin değiştirdi. Okadar güzeldiki Yana onun resmini çizmek istedi. Göverliden kediyi istedi. Görevli kediyi kafesine koydu. Yasna kedisine tekrar baktı ve parayı ödeyip kediyle birlikte dükkandan çıktı.

Jessica diagon yolunda giderken gözü büyülü ahayvan evine çarpmıştır. İçeride birbirndne sevimli pek çok cinsten hayvan vardr. Fakat Jessica'nn gözü yanız kedilerdedir. Çünkü Jessica her zamna kendilere ayrı bir ilgi duymuştur. Küçükken onlarla oynamay hep zevkli vede eğlenceli bulmuştur. Aslında şuan da hiç birşey değişmemiştir. Kedilere duduğu ilgi yine ayndır.
Jessica tezgaha yaklaşarak görevliden gözünün çarptğı kumral çizgili beyaz kediyi gösterdi. Görevli kediyi kafese koyduktan sonra Jeccsica ücretini ödeyip oradan ayrıldı.

Jennifer Büyülü Hayvan Evi'ne gitti ve kendine güzel ve şirin bir kedi beğenmeye başladı.Hepsi de çok güzeldi ama bir tanesini seçmek zorundaydı.Turuncu renkte, baya göze çarpıcı bir kedi gördü.Üstelik daha yavruydu.Onu mu alsam, şunu mu alsam diye diye sonunda o turuncu kediyi almaya karar verdi.Kediyi kucağına alarak "Hadi gel bakalım bana" dedi gülümseyerek...Dükkan sahibine parasını ödeyip oradan ayrıldı.

Nicole cüppesini aldıktan sonra odasına gidip biraz uzanmayı planlıyordu ama büyülü hayvan evini görünce direk içeri girdi ve kedilerin olduğu bölüme yöneldi. Raflarda göz gezdirirken görevli yanına geldi ve tam birşey söyleyecekti ki Nicole

" Onu istiyorum " dedi. Kedi beyaz ve kahverengi karışımıyla mükemmel görünüyordu. Görevli kediyi getirdikten sonra parasını ödedi ve ordan ayrıldı.

Sabırsız Jennifer hemen kapının kolunu çevirdi. Kapının açıldığını belirten küçük bir çan çınladı. Jennifer koşarak içeri girdi. Merhaba demeden gayet heycanlı bir şekilde;
-Kedileriniz ne tarafta acaba?
diye sordu. Tezgahı öbür yanında duran adam parmağıyla Jennifer'in sağ yanını işaret etti.Jennifer işaret edilen yöne doğru hızlıca yürüdü. Gözüne gri renkli biraz tüylü bir kedi çarptı. Siyam kedisiydi. Gözleri masmavi depderindi. Dikkatle inceledi kesin kediyle arasında bişeyler oluyordu. Kafası daha çok karışmadan parayı tezgahın üstüne bıraktı ve dükkandan uzaklaşmaya koyuldu. Sanki kedi onu hipnoz etmişti. Kapının kolunu çevirdi ve yine girerken çınlayan çanın sesi duyuldu, o anda Jennifer uyandı. Kediyi kendine sımsıkı sarıp içinden geçen garip bir duyguyla ona ''FALLEN'' adını verdi. Korkuyla karışık dükkanın kapısını kapattı.

Miselya kedilerin yanından hevesle geçiyordu acaba hangisi onun olacaktı ve adamın elinde kar beyaz bir kediyle yanına geldiğni gördü o kadar tatlıydıki ve artık onundu Miselya parasını verip ordan ayrıldı.

Amacı sadece muggle halasına para harcatmak olan Liz koşarak Sihirli Hayvan Evi'ne girdi.. Kediler bölümüne doğru yöneldi.. Bembeyaz tüylü,masmavi gözlü kedinin tam gözlerinin içine baktığını gören Liz;
"Çabuk al şunu!" dedi ciddi bir sesle. Kedinin biraz tedaviye ihtiyacı vardı,kuyruk kısmında kesikler vardı ama bu belki o kediye daha çok bağlayacaktı. Arkasına bile bakmadan kedisini kucağına aldı,ve koşarak uzaklaştı.

Misafir

İçeri girer girmez gözlerini kedilerden ayıramadı jenny,kararlıydı,o beyaz yavru kedi mutlaka onun olmalıydı.kendinden emin bir şekilde babasına o kediyi almasını söyledi.george,kızının huyunu bildiği için karşı çıkmadan kediyi hemen jenny'ye aldı.dünyalar jenny'nin olmuştu.artık arkadaşsız kalmaya alışmıştı,ama bu kedicik hep onun yanında olacaktı.amacına ulaşmış bir edayla,kucağında kedisi,eve doğru yola koyuldu.

Melaine o gün nedense gezmek için Diagon yolunu seçmişti. Sihirli hayvan dükkanını görünce hemen içeri daldı. Hayvanları çok severdi, özellikle kedileri... Hemen kedilerin olduğu bölüme gitti. Girdiği anda o kar gibi bembeyaz tüyleri, masmavi gözleri olan kedi dikkatını çekti. Ne kadar şekerdi. Sanki Mely 'ye onu alması için yalvarıyordu. Mely de onu çok sevmişti. Onu tam kucağına alırken yanına bi adam geldi:
" Çok şeker değil mi? Onu mu almaya karar verdiniz." dedi. Mely hemen "Evet, kesinlikle!" diye cevap verdi. Kediyi alıp çıkarken onu kafese koyma ihtiyacı bile duymadı. Onu çok sevmişti ve asla yanından ayırmayı düşünmüyordu.

Büyülü hayvan dükkanına bir önceki gelişinde köpeği 'Chewy'i almıştı. Ve onu hiç yanından ayırmıyordu. Aslında Chewy biraz yalnız gibiydi. Ama başka köpek istemiyordu. Yinede bir köpeğin onu etkilemesini dileyerek Büyülü Hayvan Evi'ne girdi. Köpeklere göz gezdirmeye başladı. Hiç biri Chewy kadar sevimli gelmiyordu. Ama dükkanda amaçsızca gezinirken 1 haftalık bir kedinin miyavlaması onu sardı. Açıklı koyulu kahveler ve krem çizgilerden oluşan bu yavru sanki beni al dercesine Mari'ye bakıyordu. Gözleri masmaviydi. Ki bu onu kesinlikle deli ederdi. Büyük çelişkiler yaşadıktan sonra almaya karar verdi. Kasaya yöneldi. Satıcının uzattığı kafesi almaya yeltenmedi bile. Kucağında taşıyacaktı. Ödedi ve dükkandan çıktı. Ona da mı 'Chewy'ninki gibi bir kudele alsaydı ne? Bir anda bu mükemmel kedinin bir adı olmağını farketti. Onla yürürken düşünmeye koyuldu. 'Popcorn' !!! Nerden aklına geldiği ve ne alaka olduğu umrunda değildi. Bu kedinin adı bundan sonra buydu...

Mellysa koşarak içeri girdi. Nefes nefeseydi. Bir anda herkes ona baktı. Mellysa hafiften sırıtarak:

-İyi günler...

dedi. Sırada bir sürü kişi vardı. Herkes sevimli kedilere bakıyordu. Mellysa ikinci sıradaki kedilere bakmaya başladı; Çok şirin beyaz tüylü pufidik bir kediydi.

O kediyi almak istiyordu. Elini cebine attı ve cebinden paralarını çıkarıp saymaya başladı. Paralarının tam olduğunu gördü ve koşarak kasaya gitti.

Cebindeki paraları yetkiliye vererek kedisini aldı. Adınını ne koyacağını düşündü. Aklına çok şirin bir isim geldi; "Agucuk".
Kedisini kucağına aldı. Yumuşacık tüylerini severek dükkandan çıktı:

-İyi günler...

Misafir

Lyra uzun zamandır kendisine arkadaşlık edecek, onu en sıkıcı anlarında bile eğlendirebilecek bir hayvan almak istiyordu. Bugün bunun tam sırası diye düşündü ve Diagon Yolu'nda bulunan Büyülü Hayvan Evi'ne doğru yürümeye başladı. Bi yandanda ne alması gerektiğine karar vermeye çalışıyordu.. Düşünceli ve dalgın halde yürürken karşıdan gelen yaşlı bir büyücüye çarptı aniden.

- Dikkatli olsana biraz aklın nerde senin diye bağırdı yaşlı kadın..

Lyra özür dilerim dedi ve yürümeye devam etti. Sonunda ulaştı Büyülü Hayvan Evi'ne ve içeri girdi. Hala ne alacağına karar verememişti, etrafa bakınmaya başladı. Bu sırada satıcı arkasından seslendi :

- Ne istemiştiniz?

Lyra kararsız biçimde adamın suratın bakarken gözü birden bikaç metre ötede kafesinde derin bi uykuya dalmış olan, bembeyaz bir kediye takıldı ve aniden :

- Şu ilerdeki beyaz kediyi istiyorum dedi.

Satıcı kediyi yavaşça kafesinden çıkardı ve Lyra'nın kucağına verdi, okadar yumuşaktı ki..

Ne kadar? diye sordu sabırsızca Lyra. Bir an önce kedisini alıp gitmek istiyordu..

- 25 galleon dedi satıcı.

Lyra parayı ödedi ve dükkandan çıktı. Dönüş yolunda bukezde aklı kedisine vereceği ismi düşünmekle meşguldü. Uzun süren bi kararsızlıktan sonra kedisine ne isim vereceğini buldu.. Kedisinin ismi Aris olacaktı...

lilly büyülü hayvan evine gitti.kendine bir kedi alacaktı.görevli ona
-hangi hayvanı istiyorsunuz?diye sordu
lilly
-kedi istiyorum.dedi
görevli onu kedilerin olduğu bölüme götürdü.
lilly orada kahverengi kısa tüyleri olan çok güzel bir kedi gördü.
lilly
-işte bunu alacağım.dedi
ve 20 galleon ödeyip çıktı