Kar Baykuşları

...

Aren alışverişin de busefer bu dükkana dalmıştı . Hep bir kar baykuşu almak istiyordu.işte şimdi bu gerçekleşiyordu. güzel bitanesini seçti.adını ne koyim diye düşünmeye başladı. Evet adını bulmuştu.Adını "TORİNKS" koydu ve dışarı çıkıp mutlu mutlu alışverişine devam etti.

Brain her zaman bır baykusu olmasını ıstemıstı buyulu hayvan evını gorunce hemen kar-baykuslarına yoneldı ve aralarında dolasmaya basladı aralarında sankı bır etki olacak baykus arıyordu
ve sonunda o baykusu gordu hemen almak ıstedı

Brain: Baykus alıcaktım

Yetkili: Tabikide efendım,aralarında begendiginiz bir baykus warmı

Brain: Ewt su baykus

Brain: Kac galleon

Yetkili: 15 galleon

Brain yetkiliye hemen parasını odedı ve hayvan evınden cıktı baykusumun adını ne koyabılırım dıye dusunurken bırden buldum senın adın "Storm" olsun dedı ve hogwarts ın yolunu tuttu

-Hmm acaba hangisi diye düşünürken bari kar baykuşu olsun dedi içinden... En azından postadada işe yarar...
Ardından dükkana girip baykuşlara baktı... Bir tanesi çok hoşuna gitti... Bembeyazdı... Aldı ve onun ücretini ödedi... Ardından;
senin adın SlythOwl olsun...

eddy diagon yolunda ilerlerken gözüne hayvan dükkanı takıldı ve içeri girdi.Sonra orda bir kar baykuşu gözüne çarptı ve daha ilk gördüğü anda kendisinin olabileceğine inandı ve yanaştı.Hemen ismini koydu ve onu almaya karar verdi.Adını''hedwig''koymuştu.Kasaya doğru yanaştı ve fiyatını sordu.Satıcı fiyatı söyledi eddy parayı uzattı.''buyrun''dedi.Baykuşunu aldığı gibi dükkandan çıktı ve yürüyerek uzaklaştı.

Out:Sen mugglesin henüz Diagon yoluna gelemezsin

Dexter o gün evden erken çıkmış ve Hızır Otobüs ile Çatlak Kazan'ın önüne gitti. Orada Çatlak Kazan'a girdiğinde içerisinin yarı kalabalık olduğunun görünce şaşkınlığını gizlemeye çalıştı. Burasının bu saatte bu şekilde kalabalık olması fazla görünmezdi ki zaten herkes tek gelmiş gibi farklı masalarda ve farklı düşünceler de oturuyorlardı. Dün geceden beri orada kalmış gibi görünen bir kaç büyücü kafasına masanın üstündeki kollarına gömmüş horluyorlardı. Diğerlerinin büyük bir çoğunluğu ise Ateş Viskisi içiyorlardı.

Burada takılmanın ona sadece zaman kaybettireceğini düşünen Dexter hemen arka kapıya yani Diagon Yolu'na giden kemerin olduğu yere geldi bir kaç saniye sonra Diagon Yolu'na adımını attı.

Dükkanların bir çoğu çoktan açılmış hatta bir kaç parça şey satmıştı. Bazıları henüz yeni açmış ve dükkanı işleten veya orada çırak olarak çalışanlar yerleri süpürüyordu. Bazı dükkanlar ise hala açılmamıştı. Dexter biraz daha ilerilerde, Gringotts'a yakın olan Büyülü Hayvan Evi'ne gitmek için hareketlendi ve sakin sokaklarda sessizce yürüdü.

Bir kaç dakika sonra önünde durduğu Büyülü Hayvan Evi'nin bir süredir açık olduğunu düşünüyordu Dexter. Çünkü dükkanın sahibi hayvanlara yemlerini dağıtıyordu. Dexter içeri girdiğinde ona doğru döndü ve konuştu.

"Günaydın, hayatım. Ne arıyordun?"

Dexter hemen cevap vermemeyi tercih ederek bir süre bekledi ve etrafa göz gezdirdi. Bir köşede fareler cikliyor, kediler miyavlıyor ve farelere doğru tıslıyordu. Yarasaların ayrı bir bölümü var gibiydi ama yine de istedikleri zaman dükkan içinde özgürce uçabiliyorlardı. Dexter gözleriyle baykuşları aradı ve bir süre sonra gördü. Bir çoğu kafasını kanadının altına almış bir şekilde uyukluyor bazıları ise oldukları yerde diklenmiş uçan yarasalara ters ters bakıyorlardı.

Dexter görevliye döndü ve sordu.

"Bir baykuş almak istiyorum. Kar Baykuşu alacağım sanırım ya da normal baykuş. Siz olsanız ne tercih ederdiniz?"

Görevli bir süre bir şey demeden bekledi onu süzdü. 'Sanırım ona hemen cevap vermediğime bozuldu,' diye düşündü Dexter. Görevlinin gözlerini dikip ona bakmasından ister istemez rahatsız olan Dexter kızardığının farkına varmadı.

"Sanırım Kar Baykuşlarını seçerdim genç adam. Onların daha sadık, daha hızlı ve daha anlayışlı olacağına emin olabilirsin. Diğerleri genellikle biraz kaprisli olur ve herkes onlarla anlaşamaz," dedi gülümseyerek. Kahverengi baykuşlardan bir tanesini işaret ederek devam etti. "Mesela şu. Beni hiç sevmez. Onun yanına yaklaştığımda genelde kanatlarını kabartır. Tabi ölecek kadar aç değilse. Eğer açsa ya hiç yüzüme bakmaz ya da bana sürekli ters ters bakar ki bu da hayli rahatsız edicidir.

"Her neyse eğer ki benim tavsiyemi istiyorsan Kay Baykuşları daha iyidir. İstersen onları bir göstereyim. Onlar biraz daha arka taraftadır."

Dexter görevlinin dediklerini düşünürken sanırım haklı diye de düşünmeden edemedi. Bir kaç saniye kadar görevliyle birbirlerine baktıktan sonra Dexter sessizce başını salladı ve görevli onun önüne düşerek yürümeye başladı.

Bir süre yürüdükten sonra bir köşeyi daha döndüklerinde Dexter gözlerine inanamadı. En az otuz tane bembeyaz baykuş onlara bakıyordu. Bazıları kafalarını kanatlarının altına gömmüş uyuyordu bazıları ise onlara bakıyordu. Ve doğrusu diğerlerine göre hepsinin daha asil bir duruşu, görüntüsü, vardı.

"Bunlar... Bunlar gerçekten harika. Hepsi birbirinden güzel ve tatlı. Sizce hangisini almalıyım?"

Görevli sadece sırıttı. "Sen onları seçemezsin genç adam. Biraz bekle. Bir tanesi zaten kendisini gösterecektir."

Nitekim öyle de oldu. Bir süre sonra ortalardan bir baykuş yükseldi... yükseldi... Kanatlarını açtı, Dexter'a döndü ve önünde havada asılı kaldı. Birbirlerine bir süre baktıklarında Dexter'ın daha fazla düşünmesine gerek yoktu. Dexter ona sırıttı ve kolunu uzattı. Baykuşda koluna konup eğilerek parmağına sevgi dolu bir ısırık gönderdi.

"Sanırım bunu alabilirsin," dedi görevli gülümseyerek ve girişe doğru yöneldiğine Dexter'da onu takip etti ve parasını verip dışarıya çıktı. Diagon Yolu'nda, Çatlak Kazan'a doğru giderken uzun zamandır düşündüğü şeyi fısıldadı kay beyaz baykuşuna.

"Merhaba, Doblack."

Eoulo hayvan dükkanın önünden geçerken hiç hayvanı olmadıgını hatırladı ve hemen içeri girip hep olmasını istedigiği kar baykuşlarına baktı ve bi tane aldı çok tatlıydı parasını ödedi ve adını "Atehena"koymaya karar verdi ve dükkandan uzaklaştı

Helena diagon yoluna tek başına gelmişti. Ailesini böylesine küçük bir iş için rahatsız edemezdi. Kim bilir ne hain planlar peşindeydi babası. Büyüyüp bir an önce babası gibi kötüler kötüsü bir büyücü olmak istiyordu Helena karanlık bir cadı, belki de karanlık lady...

Diagon yoluna gelmişken kendisine bir evcil hayvan alayı düşündü. Okulda yılan yasaktı yoksa evde bir çok türde yılanı vardı. Kar baykuşu almak en mantıklısıydı hogwarts için. Cebindeki galleonlar yavaş yavaş azalıyordu ama sorun değildi çünkü bankadan alabilirdi. Safkan ve zengin bir ailenin mensubu olmak her zaman avantajdı onun için. Kaç çocuğun bu yaşta yüklü bir banka hesabı olurdu ki?

Hayvan satıcısı kar baykuşlarını gösteriyordu Helena'ya, onlarcasını göstermişti ama Helena hiç birini beğenmemişti. Satıcının sinirlendiği yüzünden okunuyordu ama Helena için bu bir sorun teşkil etmiyordu. Sonunda aradığını bulmuştu çünkü. Kar beyazı harika bir baykuş. Diğerlerinden daha büyük ve daha görkemli görünen bu hayvanı hemen aldı. En pahalı baykuş buydu sanırım.

Baykuşu alır almaz ismini koymuştu 'Marty' ...

Vanessa Madam Malkin'in Cüppe Dükkanından çıktıktan sonra telaş içinde yürümeye devam etti.. Aklı hala yeni aldığı cüppelerindeydi tam bu sırada Büyülü Hayvan Evi'nin önünden geçiyordu ki bir an durup düşündü.. Her zaman bir hayvanı olmasını istemişti ve şimdi bunun tam sırasıydı hemen içeri girdi.

İçerisi çeşit çeşit hayvanlarla doluydu. Kediler, köpekler, hamsterlar ve belkide en güzeli bembeyaz kar baykuşları.. Vanessa o anda karar verdi ne alıcağına. Bu bembeyaz kar yumağını andıran baykuşlardan almalıydı hemen bir tane. O sırada satıcının sesi duyuldu.

- Buyrun nasıl yardımcı olabilirim hanımefendi?

- Şuradaki kar baykuşunu istiyorum dedi Vanessa.

Satıcı Vanessa'nın istediği baykuşu kafese koyup hazırlarken Vanessa'da bu sırada baykuşuna bir isim düşünüyordu.

Buldum ismi Eowen olmalı.. dedi heyecanla verdiği tepkiye kendiside şaşırarak. O sırada satıcı elindeki kafesi Vanessa'ya uzattı. Vanessa hemen parasını ödedi ve büyük bir mutlulukla dükkandan ayrıldı...