Gizli Kuyu..

Misafir

***

Bağıran barakadan anında bu Monteque Malikhanesi'nin arkasına cisimlenmişlerdi.Grenouille gene siyah palto-şapka-ceket takımını giymiş,kucağında çocukla yürüyordu.Kuyuya çıkan patika biraz yokuş bir yoldu.Eh buda insanı yoruyordu.Yürümeye başladı tepeye.Gecenin karanlığını dolunayın ışığı aydınlatıyor,tepeyi parlatıyordu.Cırcır böcekleri gene iş başındaydı.Bu ses Grenouille' yi sinir ediyordu.Biraz daha ilerlediler.Kuyu görünüyordu.Kuyu taştan yapılma,dibi gözükmeyen,derin bir kuyu idi.Ama aşağı inildiğinde Grenouille'nin evi ve deney merkezi ortaya çıkıyordu.Ve daha nice gizli şeyler..Derken,bu karartının içinde karşısında birini gördü.Bu kimdi?Görevi mi kaybedecekti?Bebeği kaptıracaktı..Eyvah!Ölümyiyenlerin tarafını onların ortak amacı için değil,kendine yakın bulduğu için seçmişti.Daha tam olarak tarafını bile seçememişti.Bu görevi de Karanlık Lord söylediği için yapıyordu.Acaba ne yapacaktı?

***

Misafir

Medusa önündeki büyücünün yüzüne bakmaya çalıştı fakat karanlıkta onu göremiyordu. Ardından birden elindeki takıldı Medusa'nın gözüne. Büyük bir kumaş sarmalı. Asasını uzattı ve fısıldadı.- Lumos..

Asadan yayılan güçlü ışıkğı büyücünün yüzüne doğru tuttu elindekini tam olarak göremediği için. Bu saatte burada ne arıyordu bu adam? Ne için buradaydı? Onu daha önce gördüğünü hiç hatırlamıyordu Medusa. Üzerindeki cüppeye bakılırsa aydınlık taraf olmadığı açık bir şekilde belli oluyordu.Asasını daha sıkı tuttu ve tehtitkaar bir şekilde adamın yüzüne doğru baktı.
- Kimsiniz ve bu saatte burada ne arıyorsunuz bayım?
diye sordu.

Misafir

***

Karşısına çıkan bir kızdı.Ama küçük bir kız değildi tabiiki .Cinsiyet olarak.İçinden güldü.Birden kızın:

- Kimsiniz ve bu saatte burada ne arıyorsunuz bayım?

sorusunu duydu.Evet,kızın görüntüsündende anlaşılıyordu ki bu bir aydınlık taraf üyesi idi.Grenouille taraf tutmuyor,sadece verilen görevi yapıyordu.Ama görev başarısızlıkla sonuçlanacak gibiydi bu kızı atlatamazsa.Zaten bu içindeki koku tutkusu ve en iyi kokuyu bulma çabası yüzünden bebeği Bağıran Baraka ya bırakmamış,orda biraz bekledikten sonra buraya cisimlenmişti.Kıza alan söylemeyi düşündü.Ama kız ya zihinfendar ise?O zaman yalanı ortaya çıkar ve savaşmak zorunda kalırdı.Canı istemiyordu savaşmak.Kıza döndü ve şöyle normal bir edayla:

'Ben bir parfüm satıcısıyım.Ta Hogsmeade den geliyorum.Evimiz şu tepenin ardında.Eşim evde hasta yatıyor.Kucağımdaki oğlumla bir an önce eve varmalıyım,iyi geceler..'

dedi ve kıza bir flakon uzatarak oradan hızlıca uzaklaştı..

***

Misafir

Medusa adamın hızla uzaklaşmasını izlerken asasından çıkan ışığı yok etti. Karanlığın arasında cisimlenerek oradan ayrıldı.

Misafir

***

Grenouille,arkasına yeniden baktı.Kız yoktu.Derin bir nefes almıştı.Kendi kendine konuştu:

'Oh be!Kurtuldum!'

Aslında savaşabilirdi bu kızla,ama çok yorgundu.Biraz daha ilerlerdi.Ve nihayet kuyuya varmışlardı.Grenouille çocuğu kuyunun kovasına koydu,sonra makarayı biraz saldı.Kendininde ipe tutunabileceği derinliğe inince ip,Grenouille de ipe tutundu ve ipi sertçe çekti.Aşağı indiler.Grenouille,güzel evine ve deney merkezine gelmişti.Gülümsedi.Çocuğu kovadan aldı.Evdeki rahat kanepelerden birine koydu.Üstünü beresiyle örttü.Şapkasını ve paltosunu çıkarttı.Sonrasın indikleri yere geri döndü.3 tane kol vardı.3. kolu çekti ve iple kova yine yukarı döndü.Sonra 1. kolu zorda olsa çekti.Kuyunun ortası sert ama bol delikli büyük bir taşla kapandı.Delikler insanın nefes almasını sağlıyordu.Yine içeri gitti.Acıkmıştı.Aldığı balıkları ocaktaki tavaya attı.Balıklar ayıklanmıştı tabiikide.Biraz domates ve biberle kızartıp balığı afiyetle yedi.Sonra çocuğu deney merkezine götürdü.Yağlı bir beze sardı.Sığır yağı vardı bezde.Ve başka bir iki karışım.Sonra bebeği bu beze sardı. Ve koltuğuna oturdu.Biraz uyku gerekti.Uyumaya başladı.Sabaha kadar uyuyacaktı.Bu sürede bez çocuğun kokusunuda alırdı.Oh,ne güzeldi!Uyuyordu,mışıl mışıl Grenouille..

***

Misafir

Medusa yüzüne gelen dal parçasını eli ile hafif bir şekilde iktirerek uzaklaştırdı. Bu adamda garip birşeyler olduğu konusundaki hislerine güvendiği için mutluydu. Yaprakların arasından bakarken gözleri parladı karanlığın içerisinde. İçinde karşı konulmaz bir merak duygusu ile izlemişti genç adamı ve geldiği bu sonuç onu memlun etmişti.

Adamın inmesini bekledi ve arkasından etrafına bakınarak kendisini gizleyen çalıların arkasından çıktı. Asasını çıkardı ve büyücünün girdiği kuyuya doğru yaklaştı.

Misafir

***

'Hmm.. Güzel uyudum ama hala uykuluyum.Kahve uykumu kesinlikle açar.Gidip bir kahve pişireyimde kahve içeyim..'

Grenouille,biraz dinç,biraz uykulu biçimde kalkmıştı.Hemen doğruldu.Önce tamamen uyanacaktı.Evin tam köşesindeki sözde lavaboya girdi.Çeşme yoktu burda ama,kovalarca su vardı.Buz gibi suyla yüzünü yıkadı.Söylendi kendi kendine:

'Brrrr!Ne soğukmuş ya!'

Yüzünü yıkadıktan sonra dışarı çıktı sözde lavabo/banyodan.Şafak yeni söküyordu.Güneşin ilk ışıkları kapanan kuyunun deliklerinden giriyor,insanı mutu edercesine aydınlatıyordu içerisini.Grenouille ocağa yöneldi.Ocağın yanındaki taş olan yerden aldı taze öğütülmüş kahve çekirdeklerini.Cezveyi koydu ocağa,kahveyi,biraz suyu ve çikolatayı da beraberinde koydu cezvenin içine.Biraz karıştırıp o kahveyi pişirdi.Garip bir kahve tarifi idi ama tadı çok tatlıydı.Kahve piştikten sonra kahveyi cezveden kupa tarzı kahve bardağına boşalttı ve afiyetle içti.İçinden 'Bebekte acıkmıştır herhalde,ona da süt vermeliyim..' dedi ve cezveyi yine aldı eline..Lavabodaki kovalardan birinide kaptı ve kovayı yere,cezveyide taş tezgaha koydu.Kovaya doğru asasını çıkardı ve :

'İncendio!!'

diye bağırdı.Su ısınmıştı.O suyla dünden kalan 1-2 bulaşığınıda yıkadı.Normalde bir kadının yapması gereken şeylerdi bunlar.Fakat bu güzel yeraltı evine hiç bir hizmetçi sıcak bakmazdı.Bulaşık işini hallettiktensonra cezveyi kuruladı ve sütü içine döktü,sütü ısıttı.Allahtan Karanlık Lord bebeği biberonuyla kaçırmıştı.Sütü biberona döktü.Sonra çocuğun yanına gitti.Önce çocuğun tüm kokusunu emen yağlı bezi aldı,deney tezgahının üzerine koydu,sonra biberonu çocuğun eline verdi.İçmesi lazımdı çocuğun bu biberonu.Sonra deney tezgahının yanına gitti hızlıca.Yağlı bezi sıktı,karışımı boşalttı ve gramı gramına bir sürü karışımlar yaptı.Tam bu karışımları bitirmişken diken fidanlarının çıtırtılarını duymaya başladı.Zaten bu tepede,bir diken fidanlarının çıtırtıları,bir de rüzgarın uğultusu duyulurdu.Hemen eline asasını aldı ve kuyunun aşağısına geçti.Acaba ne yapacaktı?Gelen bir insanmıydı?Bebeği ondan almayamı gelmişlerdi?Bilmiyordu,ama bir savaşa hazırdı...

***

Misafir

Medusa kuyuya yaklaştıkça daha sessiz olmaya çalışıyordu. Bu büyücü neyi saklıyorsa Medusa bunu öğrenmeye kararlıydı. Aklına Leonard'ın sözünü ettiği olay geldi birden. " Bir plan yapılıyor. " Medusa bu cümleyi düşünürken bir an önündeki kuyuya doğru baktı. Eğer bu büyücü bir ölümyiyen ise nasıl birşey planlıyor olabilirdi? Bir plan... Medusa'nın aklından binbir çeşit düşünceler geçerken kuyunun başına vardı. Kimseye görülmek ve duyulmak istemediği için bir süre orada öylece bekledi. Sessiz bir şekilde kuyunun başında duruyordu. Nefes sesini bile ayarlıyordu. İçeriyi dinlemeye başladı.

Misafir

***

Savaşmayacaktı.Vazgeçmişti.Yukarıdan biri geliyordu,bu kesindi.Bebekle birlikte değişik bir yere gitmeye karar verdi.Cisimlenecekklerdi.Hemen içeri gitti,hızlıca dolabını açtı.Pijamalarını çıkardı,attı etrafa,o kadar hızlı giyinecekti yani.Hemen giyinmesi gerekenleri giydi ve asasını aldı eline.Bebeği de tek eliyle kucağına aldı.Ve yine kuyunun oraya gitti.Olağan gücüyle bağırdı:

'Ey yukardaki yabancı!Bu elimdeki minik veliahtın annesini tanıyorsan ona de ki:'Bebeğin Yasak Orman'ın derinliklerindedir.Onu ancak sen kurtarabilirsin(yani clare )!!'Ve benimlede uğraşma,bu kuyuyuda araştırma!''

Bağırdıktan hemen sonra Grenouille minik veliahtla birlikte Yasak Orman 'a cisimlendi.Amacı oyun oynamaktı,biraz eğlenmekti...

***

Misafir

Medusa içeriye doğru bir sersemletme büyüsü gönderse de yetişemedi. İçeriye girdi ve işine yarayacak birşeyler aramaya koyuldu fakat bu boşuna bir çabaydı. Medusa küfretti ve oradan ayrıldı.

» Gizli Oda