Başkanın Odası

Misafir

İçeridee.....

Misafir

Eva , bütün günü ödevleri inceleyerek geçirmişti.Kafasını ödevlerden kaldırdığında ilk işi saate bakmak olmuştu ve aklına ilk gelen bugünkü randevusuydu.Yüzünden eksilmeyen gülücükle hemen toparlandı ve yavaşça ayağa kalktı.Sekiz aylık karnı iyice belli oluyordu.Rahat ama her zamanki gibi şık kıyafetlerden birini giydi.Hogwarts sınırlarını geçene kadar yavaş adımlarla yürüdü.Hogwarts sınırını geçince de aniden buharlaştı.

"Pop" sesiyle bakanlıkta belirdi Eva.Yavaş adımlarla birlikte sevdiği adamın ofisine yöneldi.Kapının önünde bir iki dakika durup dinlendikten sonra kapıyı çaldı. Her zaman büyük bir zevkle dinlediği ses içeriden " Girin " diyince yavaşça kapıyı açarak içeriye girdi.Gülümseyen bir tonla

" Merhaba canım "

dedi.

Misafir

Kafasını Yüzlerce dosyadan ayırarak Kapıya yöneltmişti.Gelenin Eva olduğu görünce Hızla ona doğru yürüme başladı.Yanağına bir öpücük kondurduktan sonra devam etti:

"Hoşgeldin Canım....Geçsene"

İkisi birlikte odadaki rahat koltuğa oturdular ve Ansem Devam etti:

"Neler Yaptın....Ödevler Kötü gitmemiştir umarım?"

Asasını Dosyalara yönelterek birkaç söz söyledi ve Dosyalar kaybolarak oda düzenli bir hale getirdi

Misafir

" Yok bütün öğrencilerim çalışkan. Zayıf verecek bir çocuğu bulamıyorum "

dedi gülerek.Hemen devam etti ardından.

" Arada çok ilginç ödevlerle de karşılaşmıyor değilim ama. Sen ne yaptın yoğunsun bu ara "

dedi gülümseyerek.Ne kadar çabuk geçmişti zaman.Halinden hiçte şikayetçi değildi Eva. Çok yakında Christina ile tanışacaktı ve mutlu bir beraberliği vardı.Bundan başka ne isteyebilirdi ki.

Yavaşça Ansem'in elini tuttu.Hala ilk andaki gibi kızarıyordu hafifçe de olsa.

Misafir

Eva Yavaşca Ansem'in Elini Tutmuştu.Ansem İse Elini Evanın Karnına koyarak konuşmaya başladı:

"Annesi Gibi çok güzel olacak"

Yüzünde her durumda kroumaya çalıştığı tebessüm biraz daha artmış yanı sıra bu tebesüme şefkat ve sevgide eklenmitşi.Derin bir nefes alarak tekrar konuşmaya başladı:

"Dün bir saldırı oldu kumpas vardı bizi fena yakaladılar ama grupta bir emanet taşıdığım için çarpışmak zorunda kaldım"

sağ kolunu kaldırarak oluşmuş derin sıyrığı gösterdi:

"Sence ne yapmalıyım pansuman için bir iksire ihtiyacım var."

sıyrığa ne bir müdahale olmuş ne de pansuman yapılmıştı

Misafir

Gülümsedi Eva , Ansem'in sözleriyle hafifçe de kızardı.

" Benim gibi güzel olur mu bilmem ama yaramaz olacağı kesin "

dedi.Ardından Ansem'in sözleriyle hafifçe suratını astı.Yapabileceklerini düşünmedi bile.

" İksir'e gerek yok. Büyük büyük amcamlar'ın öğrettiği en kadim şifa büyüleri var.Birazdan hallederiz "

dedi şefkatli bir gülümseyişle.Ardından da asasını elini yara'nın biraz yukarısında gezdirmeye eski dilde büyü sözlerini söylemeye başladı.Bir süre sonra da bırakarak.Asasını yaraya doğru uzattı.Ufak bir büyüyle yaranın sarılmasını sağladı.

" Yarına bir şey kalmayacaktır canım "

dedi şefkat ve sevgi dolu bir gülümseyişle.

Misafir

Ansem Sıkılmıştı işin aslı...Eva'yla birşeyler yapmak istiyordu.Aklına birşey gelmiş gibi yaparak ona döndü ve devam etti:

"ee nereye gidelim bugün?"

dedi.Cevabı beklerken odasınının üzerinde şöyle bir göz gezdirmeye başladı. Eskisindden daha iç acıcı ve rahat gözüküyordu bununla birlikte daha düzenli ve kasvetten de kurtulmuştu.Derin nefes aldıktan sanra cebinden bi jelibon paketi cıkardı ve çinden iiki üç tanesini Ağzına atarak Evaya paketi uzattı.

"Göl nasıl fikir?"

hala ağzına jelibon tıkıştırmakla ve Evanın saçlarıyla oynamakla meşguldu

OUT:Napıon Oğlum Kızın Saçlarını Rahat Bırak xD

Misafir

Out:Sen marliynle tükürükleşirken iyiydi dimi Very Happy

iş ablan olunca mı bole oluo Razz

Misafir

" Göl harika bir fikir olabilir. İkimizde bu yürüyüşten zevk duyarız "
dedi gülümseyerek.Elini yavaşça karnına dayadı.Çok az kaldığını hissediyordu.Yakında bebeğiyle tanışacaktı. Kim bilir ne kadar tatlı bir çocuktu ve güzel de.

" Hadi gidelim "

dedi ve ayağa kalktı.Elini Ansem'e uzattı

Misafir

Evanın elini tuttu.ve birlikte oradan uzaklaştılar....

Hava ılıktı... Eva ve Ansem bu yürüyüşün bebeğin sağlığı için önemli olduğunu biliyorlardı. Sadece bebek için değil kendileri için de iyi gelecekti bu yürüyüş...
Göl kenarına indiklerinde gölün bir çarşaf gibi sakin olduğunu gördüler. Herzaman oturdukları banka doğru ilerlemeye başladılar...
" Gerçekten bebeğimizin doğmasına çok az bir vakit kaldı.. Onu kucağıma almak için sabırsızlanıyorum" dedi Ansem.
Eva
" Çok iyi bir baba olacaksın " dedi ve ansemin yanağına bir öpücük kondurdu..
" Senin işlerin nasıl gidiyor ?"
diye sordu. Hamile olması nedeniyle Ansem'den çok ilgi duyuyor fakat onunla çok fazla ilgilenmediğini düşünüyordu.
" Herzamanki evrak işleri işte ... "
Eva onun son zamanlarda normalden biraz daha yorgun olduğunu hissediyordu..
" Yorgun görünüyorsun "
dedi Ansem'in suratına dikkatle bakarak. Gerçekten de Ansem son iki gün içerisinde çok yorulmuştu. Bu konuyla Eva'nın canını sıkmak istemiyor ama Eva'dan da birşeyler saklamak istemiyordu. Sonunda eva'ya anlatmaya karar verdi...
" Geçen gün elime bir belge geçti..."