Accio-Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



Kurgu: Loinkaos - Yıl: 1971 - Hava: Yağmurlu - Tema: Gündüz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Keira Knightley

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Keira Knightley
AccioH Role Player
Keira Knightley


Mesaj Sayısı : 4
Yaş : 32
Nerden : Çatlak Kazan
Tarafı : İyilik
Kan Durumu : SafKan
RP Yaşı : 16
RP Sevgilisi : yok
Asa : Anka Kanadı Asa
Evcil Hayvan : Kedi
Galleon : 54898
Kayıt tarihi : 17/04/09

Bilgilerim
Sağlık:
Keira Knightley Img_left100/100Keira Knightley Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Keira Knightley Img_left100/100Keira Knightley Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Keira Knightley Img_left100/100Keira Knightley Empty_bar_bleue  (100/100)

Keira Knightley Empty
MesajKonu: Keira Knightley   Keira Knightley Icon_minitimeCuma Nis. 17 2009, 19:53

Adı ve Soyadı:Keira Knightley
Rp Deneyimi:bb de 2 sene
Sorular
I. Hogwarts'ta seçmeli olarak girebileceğin tek bir ders ve önünde dört tane seçeneğin var. Bunlar; Sihir Tarihi, KsKs, SYB ve İksir'dir. Hangisini seçerdin? Neden?

Ben sihir tarihini seçerdim

çünkü sihir çok ilginç bu yüzden bu 4 ü arasında sadece sihir ilginç geliyor diğer 3 ünü gözüm kapalı iptal ederim o yüzden Sihir Tarihi.


II. Yılsonu sınavında yakın arkadaşlarından biri kopya çekti ve şans eseri profesöre yakalanmadı. Büyük ihtimalle çektiği soru iyi bir puan almasını sağlıyacak ve belki de seni geçecek. Kopya çektiğini profesöre söyler miydin? Neden?

Hayır sölemezdim ancak kopya çekmek güzel bir şey değil(okulda 1 kere bile kopya çekmemişimdir) hiç emeğin olmadan kopya çeksen ne olcak


III. Bir çatışmanın ortasındasın. Yanında seninle birlikte savaşan arkadaşın yenilmek üzere. Onu kurtarmak için bir şansın var. Ama onu kurtarırsan sen kesinlikle yaralanıcaksın. Bu durumda ne yapardın?

arkadaşımı yaralanmak ölmekten daha iyidir o yüzden kurtarırdım.

IV. Arkadaşınla bir oyun oynuyorsun ve seyirci yok (Örneğin; Satranç). Sıra sende ve oyunu kaybediyorsun. Arkadaşının bir an dikkati dağılıyor ve gözünü başka yöne çeviriyor. Hile yaparak oyunu kendi yönüne çevirir miydin? Neden?

yapmazdım. çünkü seyirci yok boşuna hile yapmazdım:D

Örnek Rp;


Güneşten gelen ışık hûzmeleri gözüne girer gibi oluyordu. Dawn üstüne örttüğü çarşafı kafasına geçirdi –sanki onu güneşten çok koruyormuş gibi- . Zorla gözlerini açmaya çalıştı. Her gözünü açmaya çalıştığında gözleri kamaşıyor, Dawn kendini kör olacakmış gibi hissediyordu. Hemen kalktı ve yüzünü yıkadı. Yüzünü yıkayınca bugünün Pazar olduğu aklına geldi. Ve birden uyandığını fark edip gülümsemeye başladı. Yatağının yanından pencereye doğru ilerledi. İçinde ufak bir ses belirmişti kendisini yatağa atmakla ilgili. Ama bu güzel günü mahvetmek istemediği bir gerçekti. Pencereden araziye doğru bakıyordu. Kendi kendine İyi ki uyanmışım! Sayende güzel güneş. dedi birden fazla abarttığını düşündü. Hemen güne başlamak için hiç sevmediği ama ona çok yakıştığını düşündüğü –herkes öyle diyordu- lavicert t-shirtünü ve annesinin ona yaklaşık bir ay önce aldığı bolca pantolonu –fazlasıyla boldu- giydi. İlk adımında pantolon az kalsın belinden düşüyordu. Hemen çekmecesinden bir kemer buldu. Neredeyse yarım saat kemeri takmakla geçirdi. Gerçekten çok sıkıcıydı bu Dawn gibi birisi için.

Yatakhanenin loşluğundan kurtulmanın zevkiyle Ortak Salona doğru ilerliyordu. Ortak salondaki tamamı kırmızı veya da sarı olan armutların üzerinde iki kız gördü. İkisi de Dawn’dan bir yaş küçüktü. Birbirlerine fazlaca benziyorlardı. Dawn bu kızlarla tanışmıştı zaten. Sırma saçlı kızın adı Christina’ydı. Kız zayıf ve iri kemikliydi. Vücut yapısı aynı bir maymuna benziyordu. Maymunun aksine dik duruyordu ve süt gibi bembeyaz teni vardı. Onun gözlerine bakınca insanlar denizi gördüğünü düşünüyordu bile denilebilir. Diğer kız ise Christina’nın ikizi Michelle’ydı. Christina’ya o kadar fazla benzemese bile çok benzer yönleri vardı. Gözleri aynı Christina’nın ki gibiydi. Biraz daha yeşile kaçıyordu sadece. Kolları ve parmakları Christina’nın ki kadar uzun değildi. Saçları Christina’nınkinden biraz daha uzun ve koyuydu. Dawn Ortak Salona geldi ve şarkı söylermişcesine Günaydın kızlar! dedi, kendini şimdi Televizyonda spor yaptıran kadınlara benzetmişti. Bu iğrenç düşüncesinden onu alan –sanki düşünce değil de rüyâymış gibi- bir ses. Karnı guruldamaya başlamıştı. Dawn’un ‘Günaydın’ına cevap veren Christina ona İstersen Büyük Salon’a gidelim ? diye önerdi. Michelle da kikirdemeye başladı. Dawn gayet normal bir şekilde Gidelim Christy. dedi. Michelle’nın yüzü görülmeye değerdi. Dawn Michelle’dan nefret ediyordu. Christina’nın kardeşi olduğuna hâla da inanamıyordu. Büyük bir koşuşturmayla –laylaylom şeklinde- ortak salondan çıktılar. Hemen masaya geçtiler. İsteyen kahvaltısını istediği zamanda yapacaktı. Çünkü bugün Pazardı. Dawn’un önünde bir bardak balkabağı suyu ile birkaç kahvaltılık belirdi. Christina Dawn’un tam karşısındaydı. Bir yandan daha yeni kafasının üstüne düşen Gelecek Postasını okuyor bir yandan da balkabağı suyunu içiyordu Christina. Dawn sanki ilk kez yemek yiyormuş gibi saldırmıştı tüm yiyeceklere. Christina Dawn’a şaşkınlıkla bakmaya başladı. her şeyi birden ağzına atıyordu. Dawn bunu fark etmiş görünüyordu ki biraz daha insancıl davranmaya başladı. Balkabağı suyunun son yudumunu bitirip doyana kadar masada oturdular. Bir süre sonra Dawn’un üzerine bir yorgunluık çökecekmiş gibi geliyordu sanki Christina’ya. Dawn Sanırım doydum Christy. Senin de işin bittiyse çıkabiliriz dedi. Christina konuşmak istemiyordu. Hâla şokta gibiydi Ben de seni bekliyordum Dawnie. İstersen çıkalım .Şişkin bir şekilde Büyük Salondan çıktılar ve araziye doğru ilerlediler.

İleride bankları gördüler. Banklara gelene kadar doğum yerleri, tarihleri ve aileleri hakkında konuştular. Dawn ve Christina’ya en yakın ikinci bankta sarışın, yeşil gözlü, uzun boylu ve hâla okul giysilerini çıkarmamış olan bir oğlan çocuğu onlara bakıyordu. Dawn’dan azca büyüktü sanki. Christina gitti ve çocuğun yanına oturdu. Dawn’da Christina’nın yanına haliyle. Merhaba kuzen, nasıl gidiyor ? dedi Christina. Vay Christina hanım yanımıza da gelirmiş (!) İyiyim işte Christy. Hâla şu grupla uğraşıyoruz. Yanındaki ufaklıkla tanıştırsana beni. çocuk Dawn’u Christina’nın sınıfından sanmıştı anlaşılan. Christina’ya laf bırakmadan Dawn atladı Merhaba ben Dawn. 2.sınıfa gidiyorum (İşte burada çocuğun yüzü gerçekten kopulacak durumdaydı). Bir daha bana ufaklık demezsen onun yerine Dawnie dersen sevinirim. Dawn da diyebilirsin. Benim için pek bir sakıncası yok. Sadece sıkı fıkı dostlarım bana Dawnie der. destan yazdığı düşüncesine istemeden kapılıverdi. Merhaba Dawnie. Özür dilerim seni Christy’nin sınıfından bir veled sandım. Kusura bakma. Ben Chris. Christopher. Christy’nin kuzeniyim.

şimdilik bu kadar Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Keira Knightley
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Accio-Hogwarts :: - Karakter Kimliği - :: Seçmen Şapka-
Buraya geçin: