~Hücre IV~

...

' Aydınlığı söndürmeye cüret eşittir ölüm fermanına davet.. '

Misafir

Bir süre sonra pop sesi yankılanmıştı soğuk memlekette.Büyük ama klasik bir Malikanenin önünde duruyordu.Vücüdunda yer yer yarıklar ve kırıklar vardı.Gözlerinin önü flulaşıyor ardından tekrar netleşiyordu.Merdivenler Ahşap taban sırasıyla etraf soğuklaşıyordu.Bir süre sonra Azkaban kokusunu andıran bir koku çalınmıştı burnuna bunun ne olduğunu biliyordu.Soğuk taban düşmesiyle gözlerinin bir anda açılması bir oldu ve direk karşısında gördüğü Silüetin yani Macius'un kinin üzerine atladı.Hazırlıksız yakalanan adamın bacağına sert bir tekme savurarak yere kapaklanmasına neden oldu.Ardından kırığı yeni düzelmiş burnuna bir yumruk daha attı.Kırılma sesi Duvar çatlaklarından çıkan su sesini absorbe etmişti.Eski tip küba Nezaretlerine benziyordu bu mekan.Ürkütücüydü.Pek karanlık değildi ama ölüm soğukkluğu ve suyun eşlik ettiği bir sükunet vardı.Birde arada Ayak sesleri senkronize düzeni bozuyordu sakni:

"Arghhhh!"

diye bir haykırış duyulmuştu.Gülümsedi:

"Penelope'in inleyişleri biraz daha nazik ve harekete geçiriciydi Macius ama sen aksi yönde hareket ediyorsun"

ardından dirseğiyle sırtına son hızla geçirmişti.Anakinin ser kolları bir anda duvara yapışmasına sebep oldu ve bekledi

Macias , Anthony'i hücreye doğru fırlattıktan sonra abisine dönmüştü. Tam o sırada ayaklarının yerden kesildiğini hissetti ve tam o anda kendisini yerde buldu. Yeni arbededen çıkmış burnu tekrar çatlarcasına kanamaya başlamıştı gelen yumrukla. Bunun verdiği acıyla Anthony'e alttan kafa atmasıyla birlikte Anakin'in onu duvara yapıştırması bir olmuştu. Macias , şifa büyülerinde çok iyi olan asasını burnuna getirip kanamayı ve ağrıyı durdurduktan sonra yanındaki demir sopayı eline aldı. Demiri Anthony'nin bacağı ile birleştirdiğinde kırılma sesi ve bir dizinin yere çöküşü bir olmuştu. Anakin'in yüz ifadesi kusacakmış gibi görünsede kendini kontrol etti. Bir adım geri attı ve Anthony'i bıraktı. Bırakır bırakmaz kendini yerde bulan Anthony acıyla kıvranıyordu. Bu sırada diğer diz kapağına aynı şiddetle vuran Macias ;

' Seni pislik ! Adam gibi konuş ! '

dedi. Son bir hamleyle midesine doğru vurduğu sopayı kenara atıp hücre kapısının önünde durup burnundaki kanı temizlemeye başlamıştı..

Misafir

"ARGHHH!"

Ayağındaki Çatlama sesinin ardından yere kapaklanmıştı.Demir sopanın keskin cu dizinde bir yarık oluşmasına sebep olmuştu.Diğer ayağıyla öne doğru tekme savururken aynı darbeden karnına almıştı.Ağzından akan kan çenesinden dökülmeye başladığında yine gülümsedi.Bu durumda bile gülebilmesi kendi için bile şaşırtıcıydı devam etti:

"Sürtüğün senin olsun. Erkek gibi dövüşmekten anladığın demek bu.Önündekine laik olmaya çalış s..kik"

Anakin'de artık sinirlenmeye başlıyor gibiydi.En ufak hareketinde Anthony'nin asasını kapık Macius'un kafasını uçurabileceğini biliyordu.Saçlarını yavaşca geriye doğru atarken devam etti:

"Kardeşini böyle mi eğitiyorsun.Senin gibi acımasız kin ve nefret dolu Kibirli soğuk BİR KATİL!!! kardeşini bir moskova k*lt*ğ* gibi yetiştiriyor.Sana yakıştıramadım doğrusu."

Burnundan akan kanları temizlendiğinde , Anthony'nin pis sesi kulaklarını çınlatmaya devam etmişti ;

"Sürtüğün senin olsun. Erkek gibi dövüşmekten anladığın demek bu.Önündekine laik olmaya çalış s..kik ! "

Tam Antúnez , onun üzerine doğru gidiyordu ki abisiyle göz göze gelmişti. Ve aklından geçenlerde haklıydı. *O bize canlı lazım ! diyordu. Antúnez bunun üzerine sakinleşti ve yavaşladı .

' Benim damarıma basmaya çalış . İstediğin kadar devam et böyle . Fakat durumu içler acısı olan sensin dostum . Ben değilim . '

dediğinde karşılık olarak Anthony , Anakin'e ;

"Kardeşini böyle
mi eğitiyorsun.Senin gibi acımasız kin ve nefret dolu Kibirli soğuk BİR
KATİL!!! kardeşini bir moskova k*lt*ğ* gibi yetiştiriyor.Sana
yakıştıramadım doğrusu."

demişti. Anakin artık bunun adam olmacayağını anlamış olmalıydı ki , Antúnez'in asasını geri verdi. Antúnez bunun ne demek olduğunu bilmiyordu , onu öldür anlamı taşıdığını aklından geçirdi ; fakat bunu yapmadı. Anthony gerçekten acı çekiyor gibiydi. Unuttuğu tek şey kendi tarafı olmuştu Antúnez'in. Onun görevi öldürmek olmamalıydı. Ya azkabana göndermek yada iyiliğe kazandırmak olduğunu düşünerek ;

' Bak Anthony.. Bu şekilde birbirimizi sabaha kadar döveriz . Sonuç ne olur biliyor musun ? İkimizin de ölümü . Diyelim ki sen beni öldürdün , Anakin'in seni yaşatmayacağını biliyorsun. Ben seni öldürürsem de hiç bir şey kazanmam ! Halletmek en iyisi .. '

dedikten sonra asasını Anthony'e doğrultup ayağını düzeltmişti. Daha sonrada onu kalın iplerin eline bırakmıştı tekrar..

Misafir

Ellerini yavaşca ve farkettirmeden pantolonuna sokmuştu.Kumaştaki girintiden çıkardığı kesici metali aniden ellerine engel olan iplerle kavuşturdu ve ellerini kurtardı.Macias'ın ve Anakin'in yumruklarından atik kafa hareketleriyle kurtuldu.Hücrenin kapısındından dışarı fırlarken kırık bacağının üzerine basmamaya dikkat etti.Sağından ve solundan geçen ışıklar sanki tanrının yardımıyla onu ıskalıyordu adeta.Hücre bölümünü çoktan bitirmiş merdivenlere yetişmişti.Hızını azaltır gibi oldu.Fakat bacakları bu değişikliğe dayanamadı.Anthony kendini en yumuşak şekilde aşşağa bırakmaya çalışmıştı.Vücudu kısa bir süre sonra merdivenlerle buluştu ve inişli çıkışlı basamakların kemiklerini kırmasına izin verdi.Tam anlamıyla yuvarlandığında dirsek kemiği bacağı ayak ve el başparmakları ayak parmakları kalça kemiği kırılmış aynı zamanda omzundan bileklerine kadar ezilmeler ve morluklar oluşmuştu.Suratında 3-4 yerden fazla yerde yarık vardı ve sol boşluğundan müthiş derecede kan kaybediyordu.artık Flulaşan görüntü kararıyordu.Vücudunu yavaşca ileri doğru sürümeye çalışırken Ensesine yapışan tecrübeli ellerin kendisini kaldırmasını izledi:

"K----kay--be---yor"(kan kaybediyor)

ses adeta tüm beyninde yankılanıyor gibiydi.Ardından göğüsünde soğuk bir asa farketti.Dua etmenin bir faydası yoktu.Anakinin olduğunu düşündüğü ses devam:

"Hayır sırası değil"

ardından asanın kaslı aynı zamanda kanlı göğsünden çekilmesini farketti ve güçsüzlüğün verdiği acıyla gözlerini kapadı

Anakin yasak ormandan beri sesini çıkarmayarak izliyordu ikisinide. Anthony kaşınıyor , Macias ise tepeliyordu. İkiside yürekli gençlerdi fakat Anthony yanlış taraftaydı. Anakin gözlerini kısıp ikisini izlerken Anthony'nin gözlerini kapamış olduğunu gördü. Ağır ağır kafasını kütletti. Kardeşini bir Moskova k*ltağı gibi yetiştirmek ha ?! Anakin burada bir yeşil ışık huzmesi yollardı ama artık öldürmekle pek ilgilenmiyordu. Anakin'in tek hedefi kendisini yenebilen Chris'ti. Onunla bir daha karşılaşacağı anı iple çekerken Macias'a keskin bir bakış fırlattı. Fazla dövmüştü ... Ölmesi Anakin'in içinde en küçük bir acı oluşturmazdı fakat Anthony gibi bir dövüşçü kesinlikle Z.A.Y'a lazımdı. Onun kaçışına hiç bir hamlede bulunmadı. Sadece Macias onu yakalayınca öldürmesine engel oldu. Tekrar geri bağladıklarında kardeşine baktı.

* O damarına bastı sen vurdun. Arathorn'u hatırlarsın değil mi ? Para için öldüren ... Amaçsızca orayı burayı basan , Gelecek'te Unkown'u yenebileceğine dair söylentiler çıkan adam.

Mavi gözlerini kardeşine dikmiş , onu röntgen ışınlarıyla tararken sesi soğuklaştı. Hücre ' de sadece her kelimesi vurgulanan cesaretli ve bir o kadar da acımasız bir ses tonu hakimdi.

* O asla sinirine yenik düşmedi ! O ona yapılan onca hakarete sûkünetiyle karşılık verdi. Fakat şuan o hala hayatta değil mi ? Onca rakipi devirmiş yaşlı biri şuan. Sinirini kontrol edemeyen hiç bir büyücü hayatta kalamaz evlat !

Mavi gözleri kardeşinin röntgenini çekme işlemini bitirdikten sonra o gözler Anthony'i buldu. Güçlü , tecrübeli bir ölümyiyen el altındaydı. Fakat şimdi ne güçlülüğü ne de onu kurtaracak bir yandaşa sahipti ... Asasını yavaşça eski dostuna doğrulttuktan sonra ağır ağır fısıldadı. * Ayılt ! Anthony hışımla kendine geldi ... Gözlerinden hayatta olduğu için inanmadığı Tanrı'sına şükrettiği gözüküyordu.

* Son kez soruyorum ! Eğer Z.A.Y'a katılacaksan katıl. Katılmayacaksan da ...

Macias'a döndü ve kafasını salladı. Ağzı mekanik bir biçimde oynarken mavi gözleri kırmızılaşmıştı.

* Macias o senindir !

Anakin , Anthony'nin vereceği cevabı beklerken kapıya doğru gitmeye başlamıştı bile.

Macias , Anthony'nin bu kaçışını sadece izlemişti. Ona şimdi hayranlıkla bakıyordu ; fakat buradan ya ölü olarak ya da tam anlamıyla değişik biri olarak çıkacağını hayal ettiğinde içi buruk bir duyguyla kaplandı. Tam o sırada Anakin'in keskin gözleriyle solgun dudaklarından çıkan cümleler kulaklarını tırlmaladı ;

"O damarına bastı sen vurdun. Arathorn'u hatırlarsın değil mi ? Para için öldüren ... Amaçsızca orayı burayı basan , Gelecek'te Unkown'u yenebileceğine dair söylentiler çıkan adam." hemen ardından devam edercesine ; " O asla sinirine yenik düşmedi ! O ona yapılan onca hakarete sûkünetiyle karşılık verdi. Fakat şuan o hala hayatta değil mi ? Onca rakipi
devirmiş yaşlı biri şuan. Sinirini kontrol edemeyen hiç bir büyücü hayatta kalamaz evlat ! "

demişti. Macias şimdi sadece düşünüyordu. Siniri tamamen abisi sayesinde geçmişti. Yavaş adımlarla Anthony'nin yanına gittikten sonra kanı durdurdu. Bu kadar iyi şifa büyüleri yapması ona asayı aldığı günü hatırlatmıştı. Ollivanders'ın sözleri kulaklarında canlandı sanki ... *Evlat , bu asa ölüm ve yaşamın çizgilerini birbirine bağlar. En iyi büyüsü öldüren lanet ve iyileştirici büyülerdir. Yani anlayacağın öldürmek ya da iyileştirmek tamamiyle senin elinde... Ollivanders'ın yaşlı yüzü gözünde belirirken Anthony'i tekrar sandalyeye oturtmuş ve bu sefer cebinde veya herhangi bir yerinde birşey bırakmadığına emin olmuştu. Anakin artık bu tablodan ve çabalardan sıkılmışçasına Anthony'e bakarak ;

"Son kez soruyorum ! Eğer Z.A.Y'a katılacaksan katıl. Katılmayacaksan da ..."

dedikten sonra kafasını yavaşça Macias'a çevirdi ve umutsuzca ;

"Macias o senindir !"

abisinin bu sözleri Anthony'i etkilemişe benziyordu. Gözlerini açıp bir hışımla iki kere kırptıktan sonra konuşamayarak kafasını önüne eğdi . Macias tam bu sırada zihnini okumuştu. *Şu anda taraf çatışması kaldırcak halde değilim. Tarafım yok ! * Macias abisine bu sözleri dile getirdikten sonra Anakin'in ortadan yok oluşunu izledi. Macias'da Anthony'nin kolundan yakaladıktan sonra 'Şak' sesiyle cisimlendi.

*

Geldikleri yer üstü kapalı ücra bir kasabaydı. Anthony'i bir evin önüne bıraktıktan sonra son kez onun suratına baktı ve ;

' Umarım iyi yolu bulursun dostum .'

dedi.. Daha sonra aynı hisle ortadan kayboluverdi..