Karakterin;
Adı ve Soyadı: Leonard Seth Royston
Rp Deneyimi: 3 Sene.
Sorular
I. Hogwarts'ta seçmeli olarak girebileceğin tek bir ders ve önünde dört tane seçeneğin var. Bunlar; Sihir Tarihi, KsKs, SYB ve İksir'dir. Hangisini seçerdin? Neden?
KSKS. Zor duruma düşmek istemem, ayrıca bu dersin savunmadan farklı anlamları olduğunada inanıyorum.
II. Yılsonu sınavında yakın arkadaşlarından biri kopya çekti ve şans eseri profesöre yakalanmadı. Büyük ihtimalle çektiği soru iyi bir puan almasını sağlıyacak ve belki de seni geçecek. Kopya çektiğini profesöre söyler miydin? Neden?
Söylerim. Rekabetçi olmamın yanında intikamı sevmemde bir neden olabilir.
III. Bir çatışmanın ortasındasın. Yanında seninle birlikte savaşan arkadaşın yenilmek üzere. Onu kurtarmak için bir şansın var. Ama onu kurtarırsan sen kesinlikle yaralanıcaksın. Bu durumda ne yapardın?
Kaybetmeye üzüleceğim biri değilse, kendi başının çaresine bakmalı.
IV. Arkadaşınla bir oyun oynuyorsun ve seyirci yok (Örneğin; Satranç). Sıra sende ve oyunu kaybediyorsun. Arkadaşının bir an dikkati dağılıyor ve gözünü başka yöne çeviriyor. Hile yaparak oyunu kendi yönüne çevirir miydin? Neden?
Yaparım. Kazanmayı seviyorum.
Örnek Rp;
Dylan, sıkıntıyla başını geriye yaslayıp gözlerini yılan motifleriyle süslenmiş tavana dikti. Yaklaşık bir saat öncesine kadar sakin salonda, yanında getirdiği kitaplardan birini okuyordu fakat okulda kıkırdayarak geizinip duran kızlar sürüsü belliki hiçte beklenmeyecek şekilde Slytherin'lerden oluşuyordu. Başka zaman olsa sinirlerini bozarak en azından 'kıkırdamalarını' kesebilirdi ama hiç havasında değildi. Yorgun ve hasta hissediyordu. Evinden uzak kalmak onu pek etkilemiyordu gerçi, Hogwarts'a alışamamıştı henüz. Ne kadar daha zaman gerektiğini bilmiyordu, bir haftayı bile zor geçirmişti... Az önce yaptığı gibi sıkıntıyla bir kez daha iç çekip, düşüncelerinden sıyrıldı ve başını kaldırdı. Karşı koltukta, kendisini işaret edip gülen kızlardan birine, kendisini tanıyan herkesin yüzünde sık sık görebileceği bakışı gönderip hızla ayağa kalktı. Şimdi daha sessizdi... Seçim günü bu binaya uygun olduğundan emindi, bir kaç gündür yanlızlık çekiyor sayılmazdı, eh tanıştığı kimi Slytherin'lilerlede gerçekten iyi anlaşmıştı ama şu an tüm bunlardan şüphe ediyordu. Portre deliğinden loş zindana çıkarken bir an dönüp yeşil, deri koltuğun üzerinde unuttuğu kitabına baktı, bakışları şımarık kızlardan biriyle kesiştiğinde ise dönmekten vazgeçti ve portreyi arkasından hızla savurarak koridora çıktı.
...
Hogwarts Arazisine adım attığı anda yorgunluğunun bir kısmının hafif rüzgarla birlikte uçup gittiğini hissetti... Ağır ağır ailesinden sürekli olarak anılarını dinlediği göle doğru ilerlerken arada bir durup temiz havayı içine çekiyor ve oturmak için uygun bir yer için bakınıyordu. Hava fena sayılmazdı, hatta oldukça iyiydi her ne kadar Dylan sıcaktan pek haz etmesede. Göle yaklaştıkça sabırsız adımlarını hızlandırdı. Şimdi tek yapması gereken etraftaki diğer öğrenciler gibi uygun bir kaya parçası yada altına oturabileceği bir ağaç bulmaktı. Tembel bir ifadeyle çevreyi taramaya başladı... Biraz ilerisinde, sağında, tanışalı henüz bir kaç gün geçen kızı hemen tanımıştı. Adrâsteia.Türünü çıkaramadığı koca bir ağacında oturmuş, diğer kalabalıkların tersine sesizce elindeki kalın kitabı okuyordu.Yanlız oturmak iyi bir fikir değildir belki. Olduğu yerde dikildiğini farkedince kızın yanına doğru yavaşça ilerlemeye başladı. Kendini kaptırmış olmalıydı, Dylan'ın farkında bile değil gibiydi. Korkutmak istemediğinden ellerini ceplerine koyup cılız bir sesle mırıldandı.
" Hey, merhaba. Rahatsız etmedim ya ? "
Konu: Leonard Royston 
Paz Nis. 12 2009, 20:51
