Accio-Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



Kurgu: Loinkaos - Yıl: 1971 - Hava: Yağmurlu - Tema: Gündüz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 *3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Kyan Carver
Tılsım Profesörü
Tılsım Profesörü
Kyan Carver


Mesaj Sayısı : 156
Yaş : 32
Nerden : Hogwars
Tarafı : Z.A.Y
Kan Durumu : Melez
RP Yaşı : 21
RP Sevgilisi : Mikayla M. Cyrus
Asa : Zekanın Tılsımı
Özel Yetenek : Zihnefendarlık
Galleon : 55871
Kayıt tarihi : 13/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left100/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left100/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left100/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (100/100)

*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty
MesajKonu: *3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi   *3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Icon_minitimeÇarş. Nis. 08 2009, 17:17

Evet sevgili öğrenciler bu dersi farklı bir yöntemle işleyeceğiz bakalım ne kadar başarılı olacaksınız. Bu dersde konuyu siz bana anlatacaksınız. Yani bir nevi siz profesör ben öğrenci olacağım. En güzel dersi anlatan öğrenci ek puan alacak ve bir de ödülü olacak. Bu ders 25 puan üzerinden değerlendirilecek haberiniz olsun. Bazılarınız saçma bulabilir ama bu yolla sizlerin Rp kalitesini ölçeceğim. Eğer bu uygulamayı kabul etmeyenler varsa bana pm atsınlar ve onlarla başka bir türlü ders işkleyelim. Belki şu ana kadar hiçbir profesör böyle ders işlemedi ama her şeyin bir ilki vardır. Evet, sınıfa nalatacak olduğunuz büyü şu:

Carpe Portus:Asanın hedef aldığı yere ışınlanma.

İYİ RPLER...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sarang-korea.asiafreeforum.com/
Chris Alexander Andié
Slytherin 4. Sınıf & Admin
Slytherin 4. Sınıf & Admin
Chris Alexander Andié


Mesaj Sayısı : 70
Nerden : Mars O.o
Tarafı : Death Eater!
Kan Durumu : ~Safkan~
RP Yaşı : 13 ^^
RP Sevgilisi : Yok henüz ^^ Olmayacakta/çapkınım ben xD
Asa : ^^Huysuz Yürek^^ [İnsan huysuz olunca tabii... xD]
Galleon : 55737
Kayıt tarihi : 17/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left100/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left100/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left100/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (100/100)

*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty
MesajKonu: Geri: *3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi   *3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Icon_minitimeÇarş. Nis. 08 2009, 18:42

Bu sefer erken uyanmayı başarmıştım. Hatta bunu kanıtlamak için uyanır uyanmaz saati elime aldım. Evet, kahvaltı edecek vaktin vardı. Buna memnun oldum ve sallana sallana yataktan kalktım. Moralim iyiydi, bu yüzden yatağı toplamak gibi uyuz işlere vakit harcamak istemiyordum. Hem bunu yaparak içimdeki heyecanı söndürmek de istemiyordum. Bugün Tılsım dersi vardı. Bu yüzden de içimde garip bir heyecan vardı. Geçen ders sıkıcı geçmişti falan ama bu ders öyle geçmezdi heralde. Arka arkaya iki sıkıcı ders işleyecek bir profesör olamazdı. Hem bu profesör yeniyetmeydi. Hogwarts'tan yeni mezundu yani. Geçen ders sıkıldığımızı anlaması zor olmamalıydı? Bunları düşünürken yerimde sabit duruyordum ve kesinlikle dışardan garip bir izlenim bırakıyordum. Ah, tabi bunu bilemezdim. Ama yeni uyanan öğrencilerin bakışı bu düşüncemi doğruluyordu. Daha fazla garip görünmek istemediğim için hayatta olduğumu belirtecek şekilde hareket etmeye başladım. Yürümeye başladım fakat nereye gittiğimi anlayamıyordum. Bir adım, iki adım, üç adım... Ayaklarım durmuyordu, sanki onları ben yönetmiyordum. Yavaşça zindanlardan yukarı süzüldüm.


Birkaç adım sonra midem bana nereye gittiğimizi bir gurultu eşliğinde söyledi. Büyük Salon'a gidiyordum, evet. Bunu anlayınca ayaklarım da bana itaat etmeye başladı ve hızlandı. Yemeğimi yedikten sonra sınıfa çıkacaktım ve bunun çabucak olmasını istiyordum. Fakat midemden gelen sesler bunun biraz zor olduğunun göstergesiydi, anlaşılan uzun bir kahvaltı olacaktı.

Birkaç dakika kadar sonra Büyük Salon'un önündeydim. Hiç duraksamadan içeri girdim ve Slytherin masasına yöneldim. Slytherin masası boşboştu. Beni lafa tutup yemek yememi engelliycek kimse yok demek oluyordu bu. Rahat rahat ve yavaş yavaş kahvaltımı ettim. Tam kalkarken profesölerin masasına göz attım. Carver yani Profesör Carver hala oradaydı. Bu da demek oluyordu ki hala zamanım vardı.

Tam sınıfa çıkacaktım ki çantamın yanımda olmadığını farkettim. Zindanlara doğru dönmüş yürüyordum. Ama biranda fikrim değişti. Asam cüppemin cebindeydi ve diğer eşyalara gereksinim duyacağımı sanmıyordum. Bu yüzden yanımda fazladan yük taşımak anlamsızdı. Oflayarak tekrar geriye döndüm ve merdivenlere doğru ilerledim. Birinci kat, ikinci kat... Ve sonunda üçüncü kata geldim. Son derece hızlı yürüyordum. Dışardan gören biri koştuğumu sanabilirdi, ama koşmuyordum.

Bu hız sayesinde kısa zamanda sınıfa vardım. Profesör nasılsa daha gelmemişti. Bu yüzden kapıyı vurma gereksinimi duymadan içeri daldım. Sınıfa girdiğimde yüzüme memnun bir ifade yerleşti. Sınıf bomboştu. Rahat geçicek birkaç dakikayı temsil ederdi bu. En arka sıraya geçtim ve ayaklarımı sıranın üstüne koyup sıraya yayıldım. Öğrenciler yavaş yavaş içeri giriyordu. Gryffindorlu birkaç öğrenci bana tiptip bakıp aralarında konuşuyorlardı. Bunun üstüne sıkıla sıkıla ayağımı yere indirdim ve sert zemine bastım. Tam bu sırada profesör içeri daldı. Bir şeyler geveliyordu ki dikkatimi çekmediği için dinleme gereksinimi duymuyordu. Dersin işlenişiyle ilgili bir konuya gelince dikkatimi çekmeyi başarmıştı.

"Bugün Hogwarts tarihinde bir ilke imza atacağım sanırım. Bugün dersi ben değil siz anlatacaksınız çocuklar. Dersim hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz ölçmek istiyorum. Bugün anlatacağınız konu ise Carpe Portus. Evet Chris, sen başlamak ister misin?"

Dikkatim onun üstündeydi ama yine de adımı söylediğinde irkilmiştim. Biraz çekinerek ayağa kalktım ve sağıma soluma bakınmaya başladım. Fısıltılar yükselmişti. Sessizliği sağlayacağımı umarak yüksek sesle boğazımı temizledim. Tam olarak kesilmese de fısıltılar azalmıştı. Bu azalmanın ardından kendimden emin bir edayla konuşmaya başladım.

"Ah, seve seve anlatırım profesör. Carpe Portus oldukça basit bir büyüdür, yani diğer büyülere kıyasla basittir. Bu büyü bir çeşit cisimlenme büyüsüdür. Asa ile yapılır. Cisimlenmeye ihtiyaç duymadan bir yere ışınlanabiliriz yani. Ama bu alan kısıtlıdır. Çünkü, ancak asa ile gösterdiğimiz yere ışınlanabiliriz. Bir ve ikinci sınıflar için bu büyünün yasak olduğunu biliyorum, fakat bizim için yasak mı o konuda bir fikrim yok. Bu kadar."

Lafım bittikten sonrayere oturdum. Profesörün lafımın ardından ne dediğini duymamıştım. Başkaları da bunu anlatacağı için beynimi dış seslere kapamıştım. Sessizce şarkı mırıldanıyordum. Uzun bir süre sonra profesör konuşmaya başladı. Bu yüzden söylediğim şarkıları kesmek zorunda kaldım. Profesörü dinledim. Güzel bir gün olduğunu ve maalesef(!) dersin sona erdiğini söylüyordu. Profesörden çıkış onayını aldıktan sonra koşarak sınıftan çıktım.


NOT: 9 PUAN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evangeline L.R. Bennet
Slytherin 4. Sınıf
Slytherin 4. Sınıf
Evangeline L.R. Bennet


Mesaj Sayısı : 895
Yaş : 31
Nerden : Finlandiya
Tarafı : Yok*Sistemden hoşnut değil...
Kan Durumu : Safkan
RP Yaşı : 16
RP Sevgilisi : Tyson (:
Asa : Kararlı Yürek
Evcil Hayvan : Greenwick (kurbağa)
Galleon : 56074
Kayıt tarihi : 03/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left100/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left100/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left100/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (100/100)

*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty
MesajKonu: Geri: *3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi   *3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Icon_minitimeC.tesi Nis. 11 2009, 12:17

Yine sabahın erken saatlerinde işlenecek bir ders… Eva için dayanılmaz bir işkenceydi bu. Sabah erkenden kalkmak, ders için hazırlık yapmak ve kendini derste iyi olmak üzere motive etmek, hiç de sabah yapılası şeyler değildi. Elleriyle yataktan destek alarak kalktı, saate bakmak üzere kafasını arkasında duran eskimiş tahta komodine çevirdi ama keşke çevirmeseydi. Büyük bir ağrı hissetti boynunda ve hemen normal haline döndü. Boynu tutulmuş olmalıydı.

‘Kahretsin! Bütün gün ortalıkta bir robot gibi mi dolaşacağım?’

Dedi boynunu kımıldatmamaya çalışarak yataktan kalkarken. Az önce bakmaya çalıştığı saate tüm vücudunu kafasıyla birlikte döndürerek baktı, dersin başlamasına yarım saat kalmıştı ve Eva giyinmemişti bile. Yatağı toplamayı bir kenara bırakıp yeşil, üniformasını üzerine geçirdi. Kafasını dik tutmaya gayret gösteriyordu. Çünkü onu her çevirişinde boynuna acımasız bir ağrı giriyor ve tüm bedenin sarsılmasına neden oluyordu. Saçlarını taramak için yeşil taşlarla süslenmiş fırçasını aldı ve dolaşmış saçlarını taramaya başladı. Her bir dolaşıklık kafasının geriye doğru gitmesini ve yine aynı ağrının boynuna saplanmasını sağlıyordu(!). Taramayı bırakıp çantasından aldığı bir tüyle dolaşık saçlarını kafasında bir topuz yaptı ve tüyü, topuzu tutturmak için kullandı. Aynaya baktığında her zamanki parlak, düzgün saçlarını göremediği için üzüldü ama bugünlük böyle idare etmesi gerekiyordu. Çantasına tılsım dersi için gerekli olanları koyduktan sonra dersi bittiğinde hastane kanadına gitmek üzere yatakhaneden ayrıldı.

Ortak salonda birkaç öğrenci dışında kimse kalmamıştı, duvarda asılı büyük saate bakınca buranın boş olma nedenini anladı: Dersin başlamasına on beş dakika kalmıştı. Boynunu hareket ettirmemeye çalışarak koşmaya başladı. Derse geç kalmak istemiyordu, yeni profesörün ikinci dersi olacaktı, kötü bir görüntü çizmek istemiyordu.

Nihayet dersliğe gelmişti, neyse ki korktuğu olmamış, geç kalmamıştı. En azından henüz profesör gelmemişti. Boş, tahta sıralardan birine oturdu ve profesörün gelmesini bekledi. Neyse ki bekleme fazla uzun sürmemişti, profesör sınıfa hızlıca girdi ve yerini aldı. Eva, sabırsızlıkla dersin başlamasını istiyordu çünkü dersin ardından boynundaki ağrıyı gidermek üzere hastane kanadına gidecekti; ancak profesörün ders işlemeye niyeti yok gibi görünüyordu:


Evet sevgili öğrenciler bu dersi farklı bir yöntemle işleyeceğiz bakalım ne kadar başarılı olacaksınız.

Eva bu yeni yöntemin neye benzediğini merak etmişti, uygulamalı eğitim gayet iyiydi diye geçirdi içinden. Umarım uygulamayı bir kenara bırakmayız.

Bu derste konuyu siz bana anlatacaksınız. Yani bir nevi siz profesör ben öğrenci olacağım. En güzel dersi anlatan öğrenci ek puan alacak ve bir de ödülü olacak.

Profesör olmak kulağa hoş geliyordu; ancak bu gerçekten profesör olduğunda iyidir diye geçirdi içinden. Eva’nın hedefi Hogwarts’ta profesör olarak kalmaktı; ancak ders anlatmayı o zamana bırakmayı planlıyordu. Öğrenci merkezli eğitim de nerden çıkmıştı? Her ne kadar bu şekilde ders işlemek istemese de yapacakları şey de dersin bir parçasıydı ve Eva en azından binası için bunu yapmalıydı.

Anlatacağınız büyü, Carpe Portus, asanın hedef aldığı yere ışınlanma büyüsü, şimdi anlatmaya başlayabilirsiniz.

Eva, Carpe Portus hakkında birkaç şey biliyordu, en azından herkesin önünde anlatabileceği kadar bir şeyler… Aklındakileri toplamak için biraz vakte ihtiyacı vardı. Neyse ki bu vakti kendisinden önce kalkan Slytherinli çocuk vermişti. Eva söyleyeceklerini düşünmekten kalkan çocuğu dinlememişti bile. Çocuk yerine geçtiğinde elini havaya kaldırıp dersi anlatmak üzere izin istedi. Profesörün izni vermesi üzerine sıralar arasından bir balerin edasıyla ilerleyip sınıfın önünde yerini aldı.

“Carpe Portus, bir tür cisimlenme büyüsüdür. Asanızla hedef aldığınız yere kolayca ışınlanabilmenizi sağlar. Yani bir nevi asayla cisimlenmedir.” Eliyle önüne düşen birkaç saçını geriye doğru attı ve bir kitapta okuduğu bilgileri aklına getirmeye çalışarak devam etti. “Örneğin bu büyü bir düello esnasında üzerinize gelen bir büyüden kurtulmak için kullanılabilir. Bulunduğunuz yerden kaybolup, asanızla gösterdiğiniz yerde belirebilirsiniz. Bence oldukça yararlı bir büyü. En azından cisimlenmeyi beceremeyenler için” dedi alaycı bir tavırla ve devam etti. “Bildiğim kadarıyla bu büyü beşinci sınıftan itibaren kullanılabiliyor. Yani size burada göstermem olanaksız gibi gözüküyor, değil mi profesör?” Profesörden onay almak için başını çevirdiğinde yine aynı acıyla irkildi; ancak bunu karşısındakilere belli etmemeye çalışarak dudağını ısırdı. “Son olarak bu büyüyü yaparken dikkat etmeniz gereken şey gözlerinizi belireceğiniz yere dikmemenizdir, çünkü rakibiniz cisimleneceğiniz yeri gözlerinizden anlar ve yaptığınız büyünün hiçbir anlamı kalmaz.” Sözlerini tamamladıktan sonra eli boynunda hızlıca yerine geçti. Beklediğinden iyi anlatmıştı, bir de şu ağrı olmasaydı daha iyi olacaktı. Dersin bitip hastane kanadına gitmeyi sabırsızlıkla bekledi.

NOT:10 PUAN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. George White
Hufflepuff 3. Sınıf
Hufflepuff 3. Sınıf
A. George White


Mesaj Sayısı : 321
Yaş : 28
Nerden : Monte Carlo
Tarafı : Aydınlık-ZAY
Kan Durumu : Safkan
RP Yaşı : 15
RP Sevgilisi : Aranıyoooor!!
Asa : Dostluk Kronolojisi
Evcil Hayvan : Mancy (tavşan) ile Dancy (baykuş)
Galleon : 56341
Kayıt tarihi : 26/12/08

Bilgilerim
Sağlık:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left100/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left10/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (10/100)
Seviye:
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Img_left10/100*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty_bar_bleue  (10/100)

*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Empty
MesajKonu: Geri: *3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi   *3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi Icon_minitimeCuma Nis. 17 2009, 21:52

George içeri girdiğinde Profesörün yerinde olmadığını görerek rahat bir nefes aldı. Sonra önlerden bulduğu boş bir Huff. sırasına oturdu. Tabii ki eşyalarını almamıştı. Bu derste öğrendikleri ve George'un çok işine yarayan, ayrıca öğrencilerin istedikleri zaman kullanabilecekleri büyü olan "Accio" sayesinde eşyalarını yanına almayıp, o büyüyü kullanarak derslikte yanına çağırıyordu. Şimdi de aynen öyle yapacaktı. Asasını kaldırdı ve önde oturmasına rağmen dikkat çekmeyecek şekilde "Accio Çanta" dedi. Çantası yanında belirdiğinde onu düzeltti. Sadece çantasını çağırmasının nedeni eşyalarını çantasının içine yerleştirmiş olmasıydı. Yoksa her şeyi çağırmaya kalksa çok dikkat çekerdi. Profesör'ün ayak sesleri duyulmaya başlamıştı. Şimdi herkes susuyordu.

Profesör içeri girdi ve kapıyı kapattı. Kilidini kilitlemeden kapının üzerinde bıraktı. Sonra yavaş adımlarla masasına doğru yürüyerek kendini yerine bıraktı. Eşyalarını yerlerine koyduktan sonra kendide rahat bir oturma şekli yaparak

"Günaydın Çocuklar."

dedi. Ardından tüm herkes sanki birileri onlara aynı anda emir vermiş gibi hep bir ağızdan "Günaydın" dedi. George onlara ayak uyduramadığı için biraz gecikmeli olarak "Günaydın" dedi. Bunu sessiz söylemişti. Profesör'ün düşünceli bir hali vardı. Sınıfa bir göz attıktan sınra ayağa kalktı ve sıraların arasında dolaşarak

"Evet çocuklar. Bu günkü dersimizde Carpe Portus büyüsünü öğreneceğiz. Carpe Potrus büyüsü, büyüyü yapan kişinin asasını doğrulttuğu yere ışınlanmasını sağlar"

dedi. George Profesör'de bir gariplik sezmişti. Sanki derse farklı bir boyut kazandıracak gibiydi. Değişik bir şeyler söyleyecek gibiydi. Profesör ise boğazını temizledikten sonra lafına devam etti.

"Yalnız bu sefer büyüyü size farklı bir şekilde öğreteceğim. Aslında ben öğretmeyeceğim."

George bunu tahmin ediyordu. Ama şimdi dediklerinin anlamını çözememişti. Nasıl o öğretmeyecekti? Öğrenciler arasında bir fısıldaşma yaşandı. Ayrıca George ta olduğu gibi herkesin suratında bir şaşkınlık ifadesi vardı. Profesör öğrencileri meraktan çatlatmak istiyordu herhalde. George bir an için çok sabırsızlandı. Acaba ne diyecekti. Profesör masasına ilerledi ve oturdu. Ardından herkesin merakını yenecek olan sözleri söylemeye başladı.

"Demek istediğim bu derste büyüyü anlatan kişi ben değil siz olacaksınız. Yani ben öğrenci siz öğretmen olacaksınız. Evet şimdi bunun için bir gönüllü arıyorum. Kim önce bu büyüyü anlatmak istiyor?"

Her şey şimdi anlaşılmıştı. Demek Profesör bundan bahsediyordu. Bu tarzda bir ders ilk defa işleniyor omalıydı Hogwarts'da. Bu sırada Profesör'ün dediği gönüllülük işini kimse üstlenmemişti. George bunun fırsat olabileceğini ve bundan yararlanması gerektiğini düşündü. Belki Profesör'ün gözüne girebilirdi. Biraz çekinerek de olsa parmağını kaldırarak "Ben ilk olarak anlatabilirim" dedi. Profesör gayet tatmin olmuş bir vaziyette

"Peki bay White. İlk olarak siz anlatabilirsiniz. Sizi dinliyoruz"

dedi. Bunu öyle alaylı bir şekilde söylemişti ki bütün sınıf, hatta George bile gülmüştü. George'a öğretmen gibi davranmıştı Profesör. Bu da George'u gururlandırmıştı. Ama şimdi anlatması gereken bir büyü vardı. Ayağa kalkarak tahtanın önüne kadar yürüdü. Önce boğazını temizledi. Ardından konuşmaya başladı. "Evet arkadaşlar. Bahsi geçen büyümüz Carpe Portus, büyüyü yapan kişinin asasını doğrulttuğu yere ışınlanmasını sağlar." Biraz heyecalıydı. Onu bastırmaya çalışarak konuşmaya devam etti. "Şimdi size nasıl yapılacağını göstereceğim." Asasını çıkardı ve sınıfın öbür köşesine doğrulttu. Konsantre oldu ve bir kaç saniye bekledi. Ardından "Carpe Portus!" diye haykırdı. Haykırır haykırmaz ise kendini asasını doğrulttuğu yerde buldu. Biraz sevinmiş biraz da heyecanlanmıştı. İlk bulunduğu yere doğru yürüyerek "Bu büyüyü son derece konsantre olarak ve ne istediğinizi bilerek yapmalısınız, yoksa kötü şeyler olabilir. Ödeviniz büyüyü çalışmaktır. İyi günler dilerim" dedi ve sınıfa doğru bir selam verdikten sonra Profesör'e döndü. Profesör ise

"Evet bay White. Son derece başarılıydınız. Size geleceğin öğretmeni bile diyebiliriz. Dersi son derece kontrollü ve güzel işlediniz."

demişti gülümseyerek. George çok mutlu olmuştu. Profesör'ün güvenini kazanması onun için iyi olmuştu. Yavaş ve mağrur adımlarla sırasına yürüdü. Ardından yerine oturdu. Profesör sırayla diğer öğrencileri çağırarak onlara da bu büyüyü anlattırdı. Dersin bitimine gelinirken son öğrenci de kalktı ve büyüyü anlattı. Sonra o da yerine oturdu. Profesör ayağa kalkarak

"Tamam çocuklar. Bu günlük bu kadar yeter. Bu büyüyü gayet iyi anladığınızı umuyorum. Bir daha ki derse kadar büyüyü çalışmanız yetertli olacaktır. Çıkabilirsiniz."

dedi. Ardından olduğu yerde bekleyerek öğrencilerin çıkışını izlemeye koyuldu. George ise eşyalarını toplayarak ayağa kalktı ve Profesör'ün önünden geçerken ona "Büyülü Günler Efendim" dedi. Profesör de herkese yaptığı gibi ona da kafasını salladı ve diğerlerini izlemeye devam etti. George ta yürümeye devam ederek yatakhaneye doğru bir katlık çıkışa geçti.

NOT: 9 PUAN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
*3. ve 4. Sınıfların İkinci Dersi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Accio-Hogwarts ::  - Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Akademisi - :: Hogwarts 3. Kat :: Tılsım Dersliği-
Buraya geçin: