Accio-Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



Kurgu: Loinkaos - Yıl: 1971 - Hava: Yağmurlu - Tema: Gündüz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ürkütücü sesler, öyle mi?

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Ludmillã Owston
Dansçı
Ludmillã Owston


Mesaj Sayısı : 169
Tarafı : Araf *-* Erkek Yiyen Yani EY Razz
Kan Durumu : 0 Rh - | Ölecek olsam kan verecek misin? x)
RP Yaşı : Daha On Yedi *-*
RP Sevgilisi : Erkek Yiyici | Hrrr Razz
Asa : Param yok züğürtüm bana bir tane alsana?
Evcil Hayvan : Clitus | Kıwanç *-* İtim olur Razz
Galleon : 55762
Kayıt tarihi : 22/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimePaz Nis. 05 2009, 00:42

Bir gün, bir hafta, bir ay ve koskoca yedi yılı geçirmişti Hogwarts'ta. Elise bunları düşünürken, karanlık odasının açılmamış perdelerini seyrediyordu. Işığı sevmiyordu, ailesi bunun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu düşünse de bu tamamen Elise'nin seçimiydi. Elbette bunu bir gün onlar da fark edeceklerdi. Saatine baktı. Yine yapacak birşey yoktu, kendini sokaklara dökecek ve sabaha kadar içecekti. Öncelikle sıcak bir duş... diye geçirdi içinden. Yatağından kalktı ve saatin bu kadar geç olmasına şaşrımış bir yüz ifadesiyle banyoya yürüdü. Bu sırada yanından annesi geçmişti. Yine her zamanki gibi söyleniyordu. "Gece yine geç gelmişsin, her gece başka bir çocuk seni almaya geliyor." Bayan Pillow kızını omzundan tuttu. "Beni duyuyor musun küçük hanım? Okulu bitirmiş olman sadaha kadar dışarıda olma hakkı vermiyor sana." Onun hayatıana müdahale etmesinden nefret ediyordu. Annesiydi evet, ancak Elise'e göre fazla üstüne geliyordu. "Anne, asam yanımda olduğu sürece sorun olmaz." Kadın yüzünü buruşturup alaycı bir ifadeyle baktı Elise'e. "Elbette, yaşamadan anlamayacaksın Ell, ancak yaşayarak öğreneceksin bunları. Senin acı çekmeni istemiyorum tatlım." Onun saçlarını okşadıktan sonra Bayan Pillow mutfağa yönelmişti. Elise'nin inadını biliyordu. Yapmaması gereken şeyleri yaptığını da... Kendini sıcak suya bıraktı öylece Elise, ne ailesini ne de geçmişini düşünmek istiyordu.

"Bir ateş viskisi daha. Evet bir tane daha istiyorum." Barmenin gözlerinin içine bakıp bardağı uzatıyordu. "Elise, fazla içmedin mi bugün?" Elise bir kahkaha patlattı, müziğin sesinden uğuldayan kulakları nasıl olmuştu da barmenin sesini ayırt etmişti? "Ah, bebeyim sen de benimle birlikte içiyorsun. Ama içmek istemiyorsan söyle ben tek devam edeyim." dedi inatçı bir tavırla. Kafasının dikine gitmek onun vazgeçilmezlerindendi. Bırakamayacağı tek huyu bile olabilirdi. "Veriyor musun şu kadehi?" barmen isteksizce kadehi uzatırken Elise karnını tuttu. "Lavobo ne taraftaydı?"

Bar çıkışı temiz hava almak için yürüyüşe çıkmıştı. Hogsmade sokakları onundu, bu şehir onundu. Bana ait. Gülümseyerek yürümeye devam etti. Bu sırada ay ışığına bakan, silueti önüne düşen Bağıran Baraka'yı fark etmişti. "Vuuuuuuuuuuuuuu!" dedi ve ardından bir kahkaha koyverdi. Bağıran Baraka'dan gelen korkunç sesler şimdi ilgisini çekmeye başlamıştı işte. Yoksa korkunç seslerin geldiğini mi düşünüyorum? Hayır! Karanlığın ve sesizliğin hakim olduğu bu ürkütücü yere yaklaşıyordu. Adımları yalpalıyor, elbisesinin askısı düşüyordu. Kapalı kapıyı araladı. Mavi gözleri karanlığa çevrilmişti, merak içinde göremediği şeyleri görmeye çalışıyordu.

RP Dışı: Anlaşmalı RP'dir ^^
İzinsiz dalmayın -.-


En son Elise Pillow tarafından Paz Nis. 05 2009, 01:54 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chris Grindel
Karanlık Lord
Karanlık Lord
Chris Grindel


Mesaj Sayısı : 30
Yaş : 31
Tarafı : Karanlık Taraf ~ Karanlık Lord
Kan Durumu : Safkan
Galleon : 55204
Kayıt tarihi : 04/04/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimePaz Nis. 05 2009, 01:04

Sonunda kasvetli ve içerisi tıka basa dolan malikanesinden çıkmış onun yerine daha kasvetli bir yere uğramıştı, en azından çoğu büyücüye göre öyleydi burası ama ona göre değildi.Burası Hogwarts'a giderken keşfettiği ve canı çok sıkkın olduğunda hala gittiği bir yerdi.Son zamanlarda işleri gerçekten arttığından buraya uğrayamamıştı ama içinden bir ses burada olması gerektiğini söylüyordu.Üzerinde simsiyah bir cüppe vardı ve yüzünü kukuleta kısmıyla örtüyordu.İçinde ki kıyafet ise gerçekten de soylu birisinin giyeceği türden şeylerdi.Ay ışığının üzerine vuracağı yerlerden sakınıyor gibiydi bunun nedeni ise ışığı o kadar da çok sevmemesiydi.

Tek istediği biraz dinlenmek ve huzur bulmaktı bunu ışıklı bir yerde yapması da imkansızdı.Elinden geldiğince karanlığın hakim olduğu yerlerden gitmeye çalıştı Hogsmade'din sokaklarında kimse onun farkına varmadan ilerliyordu.Üzerinde ki kıyafet havaya uygun olduğundan herhangi bir dikkatte çekmiyordu zaten sonunda bağıran barakanın yırtılmış tellerinin yanına yaklaştı.İçeriye girmek o kadarda zor değildi asasını cüppesinin içinden sağ eliyle narin bir hareketle çıkardı ve tellerin üzerine doğrulttu bir anda teller kendiliğinden silindir şeklinde geriye doğru ters birşekilde sarılmaya başlamışlardı.

Yine büyüsünü ve asa hareketlerini oldukça hoş bir görüntüyle yapmıştı.Çok dikkatli bir şekilde tellerin arasında ki açılan boşluktan içeriye girdi.Teller hemen ardından kapanmıştı, asasını cüppesinin içine yeniden koyup eski püskü eve doğru yürümeye başladı.Arada ki yol biraz fazla olmasına rağmen yürürken düşünecek çok şeyi olduğu için sanki daha yeni tellerin ordan geçiyormuş gibi hissetti.Oysa Bağıran Baraka'nın kapısının önüne gelmişti bile ama kapının açık olduğunu fark etti ondan önce birisi girmişti ve giren kişi hala karşısında olduğu için çok yakın zamanlarda geldiklerini anlamıştı.

Arkasından gördüğü kişinin bir kadın olduğu apaçık ortadaydı.Arkasından evin içine girdi kapıyı ardına kadar içeride yankılanan bir gıcırtı sesiyle kapattı ve dikkati üzerine çektiğinde "burası genç bir kadın için oldukça tehlikeli bir yer, hemde bu saatte" dedi ses tonu oldukça yumuşaktı ve yüzünde başkalarıyla konuşurken beliren tatlı bir ifade vardı.İçeride ki ay ışığı yanda ki pencereden sızsada yüzünü tam olarak aydınlatmıyordu.Yine de gülümsemesi belli oluyordu..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ludmillã Owston
Dansçı
Ludmillã Owston


Mesaj Sayısı : 169
Tarafı : Araf *-* Erkek Yiyen Yani EY Razz
Kan Durumu : 0 Rh - | Ölecek olsam kan verecek misin? x)
RP Yaşı : Daha On Yedi *-*
RP Sevgilisi : Erkek Yiyici | Hrrr Razz
Asa : Param yok züğürtüm bana bir tane alsana?
Evcil Hayvan : Clitus | Kıwanç *-* İtim olur Razz
Galleon : 55762
Kayıt tarihi : 22/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimePaz Nis. 05 2009, 01:33

Duyduğu gıcırtı tüylerini ürpertmişti bir anda, nefesini birden içine çekmişti. Ayılıyor muyum? Tam da sırasıydı, lanet okuyarak yavaşça arkasına döndü. Anımsayamadığı bir ses gecenin bu saatinde burasının onun için tekin olmadığı görüşünde olduğunu beliryordu. Elise elinin istemsizce titremeye başladığını fark etti. Mavi bakışları yine karanblıktaydı ama karşısındaki adamın yüzünü seçmenin mümkünatı yoktu. O sırada gözleri, pencereden içeri giren ay ışığının karşısındaki adamın gülümsemesini aydınlatışına kaymıştı. Genç bir yüz fark etmişti, daha fazlasını da görmek istiyordu elbette. Oysa ona yaklaşamıyorken nasıl yüzünü görebilirdi ki? Bağıran Baraka gibi tehlikeli bir yerde bir erkek ile birlikte kalakalmıştı. O sırada içine bir rahatlık düştü, beyni yine uyuşmuştu. İçkinin etkisi korkusunun azalması ile yeniden canlanmıştı. Önce şu yanındaki duvara yaslandı. "Benim için tehlike diye birşey yok. Hayır, hayır yok." Karanlıkta fark edilmese de başını çılgınca iki yana sallıyordu. Sırtı duvar ile bir bütün olmuştu adeta, başı çatlayacakmış gibi ağrıyordu. Bu, bu çılgınlıktı. Gerçekten fazla içtiğini yeni hissetmişti. Nereme içmişim böyle ya, lanet olsun. İçinden bunları geçirmişti. Elini başına götürdü, bir yandan adamın kapıdan uzaklaşmasını seyrediyordu.

Pencereden sızan ışık, Elise'nin saçlarında bacaklarına kadar yer yerini aydınlatıyordu. O ise ışıktan rahatsız olmuş bir şekilde gözlerini eliyle kapatıyordu. Derin sırt dekolyeli elbisesinin üstüne yine elbisesiyle aynı rengi taşıyan, turkuaz bir cüppe giymişti. Uzun saçları yine dümdüzdü. Biraz dağılmış olmalarını saymazsak. Şimdi bu yabancının attığı her adımda heyecanlanıyor, tedirgin oluyor ama güçlü görünmeye çalışıyordu. Sabah annesi ile konuştukları aklına geldi. Ona ne demişti? Yaşayınca öğreneceksin. Tek korkusu bu yabancının ona zarar vermesiydi.

"Peki siz neden buradasınız, bayım? Sevgiliniz sizi terk mi etti? Yoksa evliliğiniz yolunda gitmiyordu?"
Elinin titremesi geçmiş gibiydi. "Evli olamazsınız, hayır hayır. Genç olmalısınız. Belki de benim dönemimdensiniz." O ana kadar elini cüppesinin cebine atmamıştı asası için. Ama şimdi eli cüppesine gitmişti. parmakları yavaşça asasını kavramıştı. Bana kendini göstermezse, laneti yer. diye geçirdi aklından yine. Onun karanlıkta kalmasının bir dezavantaj olduğunu anımsadı. İçinden küfretti yine.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chris Grindel
Karanlık Lord
Karanlık Lord
Chris Grindel


Mesaj Sayısı : 30
Yaş : 31
Tarafı : Karanlık Taraf ~ Karanlık Lord
Kan Durumu : Safkan
Galleon : 55204
Kayıt tarihi : 04/04/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimePaz Nis. 05 2009, 01:53

Yüzünde ki o tatlı gülümseme bir anlığına yok olmuş gibiydi kızın tedirgin olduğu o kadar açıktı ki gülümsemesini yok etmesine neden olmuştu.Bu alıştığı bir durum olsada şuanda birilerinin ondan tedirgin olmasını istemiyordu sadece rahatlamaya gelmişti kim olursa olsun onunda rahatlamaya ihtiyacı vardı.Henüz fırsatı varken de bunu yapmaya karar vermişti.Henüz karanlık bütün vücudunu sarmış bir durumdayken orada beklemeyi tercih etmişti.Cüppesinin içinde görünen -yüzünde ki gülümseme dışında- neredeyse hiç bir yeri yoktu.Kızın ona verdiği cevap gerçektende ilgisini çekmişti o konuştukça neden olduğunu anlamadığı bir şekilde ona daha çok dikkat ediyordu.

Dedikleri gülümsemesine neden oluyordu,bunu aklına getirdiğinde içinin tamamen karanlıkla dolmadığını anlamıştı.Hala eski Chris'den eserler vardı ama nedense anlamadığı bir şekilde bu duruma geldiğinden beri etrafına yayılan bir korku söz konusuydu.Belki de bunu kendisi yaratıyordu, yani giyiniş tarzı değişmişti ve artık daha fazla karanlıkta takılıyordu.Bir iç çekti, kız artık kendisini yanında ki duvara yaslamıştı.Duvarda etrafda ki herşey gibi oldukça eski ve kullanılmış duruyordu.Kızın yüzünün ve vücudunun bir anda ay ışığının vurmasıyla birlikte ortaya çıkması Chris'in dikkatini dağıtmıştı.

Onu baştan aşağıya süzdükten sonra kızın oldukça güzel olduğu izlenimine kapılmıştı.Bu duyguyu uzun zamandır yaşamıyordu bu yüzden ona sanki acı veriyormuş gibi gözüküyordu.Yinede o her zaman kendisini kontrol etmesini bilen birisiydi.Kızın gözlerine sanki delip geçecekmiş gibi bakıyordu ama kendi gözleri görülmediği için bunu anlaması zordu.Karanlıkta parlayan gözleri bile bunu ele vermeyecek kadar ustalaşmıştı."Sana asla zarar vermem" dedi yine aynı tatlı sesiyle ve kıza birkaç adım yaklaştıktan sonra kukuletasını iki eliyle tutup açtı.Kahverengi saçları dağılmış ve ay ışığında oldukça hoş bir görünüm vermişti.Yeşil gözleri ise aynı karanlıkta ki gibi parlıyordu.

Yüzünde ki tatlı gülümseme ise o kadar gerçekçi ve içten gelerek oluşmuştu ki onun Karanlık Lord olup olmadığını anlamak zordu."Sanırım lanet yemekten kurtuldum" dedi gerçekten de konuşması ve gülmesi şuanda çok tatlı bir hal aldırmıştı ona içinde ki karanlığın baskın olmadığı tek an olduğu söylenebilirdi.Kızın sarhoşluğunun yeni yeni geçmeye başladığının farkındaydı ama hala tam ayıklığa kavuşamamıştı.Biraz dinlenmesi gerektiğini anlamak için aşırı zeki olmasına gerek yoktu.Karşılarında ki ahşap masanın yanında bulunan ahşap sandalyeyi sağ eliyle tutup kıza doğru çevirdi ve ona yardım amaçlı elini kıza doğru uzattı.Amacı onu sandalyeye oturtup dinlenmesini sağlamaktı.

rp out: rp Elise yazana kadar donmuştur.Zaten anlaşmalı rp olduğu için donmasa bile birşey fark etmezdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ludmillã Owston
Dansçı
Ludmillã Owston


Mesaj Sayısı : 169
Tarafı : Araf *-* Erkek Yiyen Yani EY Razz
Kan Durumu : 0 Rh - | Ölecek olsam kan verecek misin? x)
RP Yaşı : Daha On Yedi *-*
RP Sevgilisi : Erkek Yiyici | Hrrr Razz
Asa : Param yok züğürtüm bana bir tane alsana?
Evcil Hayvan : Clitus | Kıwanç *-* İtim olur Razz
Galleon : 55762
Kayıt tarihi : 22/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimePaz Nis. 05 2009, 13:22

Biraz garipseyerek, gözlerini kısarak baktı sandalyeye. Sonra ihtiyatla oturdu, bedeni öylesine yorgundu ki zaten oturmaması anlamsız olurdu. Kukuletasını indirdiğinde, Elise'nin hiç de beklemediği bir adam ortaya çıkmıştı. Düzgün, kahverengi saçları ve yeşil gözleri Elise'de tuhaf bir heyecan uyandırmıştı. Elise daha korkunç bir yaratık bekliyordu, belki de bu içkinin etkisiydi? Korkudan, onun bir ruh emici olduğunu bile düşünmüş olabilirdi. Konuşan bir Ruh Emici ha? Güldü kendi kendine, içtiğinde gerçekten ne kadar da komik oluyordu. Sonra birden adamın dediği aklına geldi. "Sanırım lanet yemekten kurtuldum." Yolunda gitmeyen birşeyler vardı, ona lanet göndereceğini de nereden biliyordu? Gözleri tedirginlikle açıldı. Kesin içimden düşündüğümü sanıyorken gerçekten söyledim lanet yollayacağımı. Bu yazabileceği en iyi senaryoydu. Saçmalık! O kadar da bunamadım. Nasıl oluyorda da aklımdan geçenleri okuyabiliyor anlamıyorum. Ne önemi vardı ki? Ayık bile değilken zihnini kapatmasına imkân yoktu. Eli istemsizce adamın cüppesine gitti, kumaşa şöyle bir dokunmuştu. "Oldukça kaliteli bir kumaş ve siyah renkte." Maddi durumu oldukça iyi olmalıydı. Kendi üstündekilere bakıyordu da, çoğu zaman kıyafetlerini sevgililerine aldırıyordu. Hayır, bu konuyu açmayacaktı. Sadece kafasını oyalamak istemişti.

Ellerini adamın cüppesinden çekmişti, bunun kabalık olduğunu düşündü. Mavi gözleri arasıra adamın yeşil gözlerine kaçamak bakışlar atıyordu. Yanakları sarhoşluğun etkisiyle kızarmış, gülümsemesi belirginleşmişti. Nedenini bilmese de bu adamdan hoşlanmıştı. Şüpheleri rafa kaldırmak, onu öylesine izlemek eğlenceli olabilirdi. Elbisesinin askılarını gevşetti, omuzlarında askı izleri kalmasından nefret ederdi. Bulut, Ay'ın önünden geçerken Elisa'nın yüzü gölgeleniyordu. Arkasına yaslanıp gözlerini yine karşısındaki adama dikti.

"Hala neden burada olduğunu söylemedin." Bir kolunu da ahşap masaya yaslamıştı. Neden bu kadar gizemliydi ki? Neden bu kadar karmaşık... Belki de tanıdık biriydi, belki de önceden karşılaştığı ama hatırlayamadığı bir gençti. Göleri şimdi cevap istercesine ona bakıyordu; ciddi duruşuna, gizemli tavırlarına ve görebildiği kadar vücuduna. Açıkçası onu, barmenden daha çekici bulmuştu.


En son Elise Pillow tarafından Paz Nis. 05 2009, 14:28 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chris Grindel
Karanlık Lord
Karanlık Lord
Chris Grindel


Mesaj Sayısı : 30
Yaş : 31
Tarafı : Karanlık Taraf ~ Karanlık Lord
Kan Durumu : Safkan
Galleon : 55204
Kayıt tarihi : 04/04/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimePaz Nis. 05 2009, 14:15

Olduğu yerde o hoş gülümsemesiyle bekliyordu ay yine aynı evinde ki şömine gibi sağ tarafında ki camdan işeriye ışıklarını süzüyor ve Chris'in üzerini aydınlatıyordu.Ay ışığından fazla rahatsız olmuyordu yinede bunu bile fazla sevmezdi o uzun süredir karanlıklar içinde yaşardı.Yinede bazen bunu değiştirirdi etrafındakiler bilmesede çoğu zaman eğlenceli şeylerde yapardı.Kendisinin durumunda olan kimsenin yapamayacağı şeyler yapıyordu.O anlar aklına geldikçe içinde garip bir his uyanıyordu.Karşısında ki kıza uzattığı elinin bir işe yaramadığını ve kızın ona ihtiyacı olmadan oraya oturduğunu görünce biraz bozulmuştu.

Çünkü o kibar teklifinin reddedilmesini beklemiyordu.Boşda kalan elini kibarca geri çekti ve yeniden vücudunun yanında ki yerini aldı.Kızın sarhoşluğundan dolayı onu belkide bir daha hatırlamayacağını biliyordu, bunu da tercih ederdi.Kimsenin onun yüzünden incinmesini istemezdi.Tabi ki suçu olanlar dışında ki onlara cezalarını kendi elleriyle vericekti.Ona bir zarar vermemiş birisini öldürmek saçmalık olarak geliyordu, şuanda sadece intikamını alıp Dünya'yı daha iyi bir yer yapma olayına yoğunlaşmıştı.Bunun içinde çoğu kişinin ölmesi lazımdı, bir diktatörlük olarak görülebilirdi ve öyleydi de çünkü başkalarının iyiliği için onları zorlayıp gerekirse öldürüyordu.Birisinin herkese bilgilerinden sunup onları daha üst bir düzeye taşıması gerekiyordu.

Buraya daha önceden geldiği zamanı hatırladı, olduğu yerde başıyla birşey arıyor gibiydi.Bir çatlak bir delik veya herhangi bir işaret, sonunda yerini bulduğunda yumruğunu sıkarak yere eğildi ve yerde ki tahtanın bir yerine sanki birşeyler olacağını biliyormuş gibi vurdu.Buraya en son birkaç hafta önce gelmişti ve geldiği zamanlarda bazen birkaç eşyasını burada bırakıyordu.Buraya geldiğinde hala tamamiyle karanlık içine düşmemişti bunu oraya sakladığı birkaç şekerlemeden anlamak mümkündü.Kim tahmin edebilirdi ki Karanlık Lord'un içinde de bir çocuk olduğunu, aslında kim tahmin edebilirdi ki Chris'in Karanlık Lord olduğunu. eğilip daha hiç açılmamış şekerlemeleri aldı.Onları kızın önüne koydu ama kendisi bir tane bile almamıştı.

Bu tür şeylere bir haftada yabancılaşmış gibi duruyordu ama kızın bundan şüphe edeceğini anlayıp önüne koyduğu şekerlemelerden bir tane alıp ağzına attı."Biraz ayılmana yardım eder, tatları gerçekten düşündüğünden daha garip" dedi o hoş gülümsemesini takınmaya çalışarak ama bu sefer kendisini zorladığı belliydi.Kızın kıyafetine dokunduğunu gördükten sonra kibarca kendisini çekip camın önüne doğru ilerlerdi, cama iki tane tahta çapraz bir şekilde çakılmıştı.Ama aralarından dışarısı gözüküyordu, oradan dışarıda olan biten çoğu şeyi görebiliyordu.Karanlıkta ki hayata baktı dikkatli bakıldığında dışarıda aydınlıkta olduğundan çok daha fazla yaşam vardı.Kızın sorusuna arkası dönük bir şekilde "Bazen buraya gelirim..Sanırım kim olduğumu bilmiyorsun, her neyse bilsen bile unutacağına eminim..Barmenler karşılaştırıldığım en iyi erkekler olmayabilir tabi ki." dedi yüzünde hoş bir gülümsemeyle ama arkası dönük olduğundan bu belli olmuyordu ve devam etti "benim adım Chris..Chris Grindel" dedi.

Kızın onu tanıyıp tanımadığını bilmiyordu şuanda bu da ilgisini çekmiyordu aslında bir anda bütün duyguları yeniden kaybolmuş gibiydi.Karanlığın içinde bu sefer dönüşü olmayacak bir kesinlikle kayboluyordu, vücudunu tamamen karanlığa bırakıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ludmillã Owston
Dansçı
Ludmillã Owston


Mesaj Sayısı : 169
Tarafı : Araf *-* Erkek Yiyen Yani EY Razz
Kan Durumu : 0 Rh - | Ölecek olsam kan verecek misin? x)
RP Yaşı : Daha On Yedi *-*
RP Sevgilisi : Erkek Yiyici | Hrrr Razz
Asa : Param yok züğürtüm bana bir tane alsana?
Evcil Hayvan : Clitus | Kıwanç *-* İtim olur Razz
Galleon : 55762
Kayıt tarihi : 22/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimePaz Nis. 05 2009, 19:13

Elise şekerlemeleri ağır ağır paketinden çıkartıp bir tane ağzına attı. Tuhaf bir tadı olduğu fikrine katılıyordu. Ama şekerleme yeme fikri hoşuna gitmişti. Aslında ona ısınmaya başlamıştı. Hatta onu eğlenceli bile buluyordu. İlginç, değil mi? Bir süre susup sadece onu seyretmeye koyuldu. Gülümsüyordu ancak duruşu çok daha farklıydı. Bir savaşçı, bir şovalye kadar asil bir duruşu vardı. Hiçbirşeyi gözünden kaçırmayacağı gibi bunu da kaçırmamıştı. Elini tutmadığı için bozulduğunu da fark etmişti, sadece gülümsedi. Bununda ayıp olduğunu biliyordu ama elinde değildi. Boğazını temizleyip yüzüne masum bir ifade yerleştirdi. Mavi gözleri onu süzüyor, her hareketini dikkatle takip etmeye devam ediyordu. Neden onunla bu kadar ilgilendiğini anlamamıştı. Ama şekerlemeler hoşuna gitmişti. Bir paket daha açıp ağzına atmıştı. Yüzündeki gülümseme biraz daha artmıştı ama gözleri hala onu üzerindeydi. Brir süre sonra adam pencereye doğru yürümeye koyulmuştu. Elise de yerinden kalktı, birden kalkınca başı dönmüştü. Masaya yaslanıp doğruldu. pencereden dışarıya bakmaya koyulan adama yaklaşıyordu. neden dönüp çıkmıyordu kapıdan? Neden hala burada kalmak için direniyordu? Neden, neden? Kendisi de anlam verebilmiş değildi. Bu sırada, adamın dedikleri dikkatini çekmişti.

"Bazen buraya gelirim..Sanırım kim olduğumu bilmiyorsun, her neyse bilsen bile unutacağına eminim..Barmenler karşılaştırıldığım en iyi erkekler olmayabilir tabi ki."

Olduğu yerde kalakalmıştı. Bu sefer gerçekten hayrete düşmüştü işte. Nasıl böyle birşey olabiliyordu? lanet oslun bu adam...! Dedi öfkeyle, kendi kendine kızmıştı. O sırada adam adını söylemişti. Chris Grindel ve Elise telaşla geri geri yürümeye koyuldu. Ayağı masaya çarpmıştı. "Aah! Lanet olsun!" Arkasını dönerken görmediği bir tahta parçası kafsında büyük bir acı hissetmesine sebep olmuştu. Bir anda, ne olduğunu anlamadan yerde buluvermişti kendini.

"Hayır! Yaklaşmayın, lütfen.." Ağlamaklı ses tonu ve yerde çırpınışı garipti, ne var ki bunu fark edemiyordu. Zar zor yerinden kalktı, belne kadar açılmış elbisesini düzeltecek vaktinin odluğunu sanmıyordu. Heyecanla kapıya koştu. Kola sımsıkı sarılıp aşağıya indirdi. Ne yapıyorsun aptal kız?! Neden ondan kaçıyorsun! Eli kapının kolunda, öylece bekledi bir süre. Bu camiadaki en karanlık büyücü olduğunu biliyordu. Peki ama nasıl bu kadar iyi rol yapabiliyordu? O gülümseme yüzlerce insanı öldürebilecek kapasitede olan bir adama ait olamazdı! En azından olmamasını umuyordu. Başını hafifçe çevirip ona baktı, ne yaptığını görmek istiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chris Grindel
Karanlık Lord
Karanlık Lord
Chris Grindel


Mesaj Sayısı : 30
Yaş : 31
Tarafı : Karanlık Taraf ~ Karanlık Lord
Kan Durumu : Safkan
Galleon : 55204
Kayıt tarihi : 04/04/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimePaz Nis. 05 2009, 19:36

Karanlık; onu alabildiğince kendisine çekmeye çalışan ve bunu her geçen saniye daha da fazla başaran garip, ürkütücü ve bir o kadar da onu yansıtıyordu.Dışarıda ki garip sessizlik ise onun sakinliğini yansıtıyor gibiydi.Karanlıkta herşey olabilirdi babası ona bu şekilde yaşamayı öğrettikten sonra o herşeyi yapabilirdi artık ama o acımasız bir katilmiydi?Ya da herhangi birisini hiç bir sebep olmadan öldürebilirmiydi bilmiyordu.Bunu zamanla görücekti ama babasından öğrendiği once şeyden sonra ve onun üzerinde bıraktığı izlerden sonra bunu yapmak zorundaydı.

En azından kendisini buna mecbur hissediyordu.Şuanda karanlık tarafda olan birisi için gerçektende fazla yakışıklı ve görünüşü fazla değişikti.Yine de her ne olursa olsun o babasının oğluydu ve onun gibi olmak zorundaydı.İçini çekerken göz kapaklarını aynı anda kapattı, sağ elini tahtaların üzerine koymuştu.Görünüşü ne kadar güzel olsa da içinde yaşadığı şeyleri kimsenin bilmesine imkan yoktu.Kızın orada olduğunu uzun zamandır unuttuğunu fark etti bunu yapması bile ne kadar dalgın olduğunu gösteriyordu.O sırada arkasından duyduğu hareketlenme sesleri vardı o sadece başını hafifçe ona doğru çevirerek baktı.

Yüzünde herhangi bir ifade yoktu ve vücudunu çevirmemişti, kız hızla hareket etmek istersen kafasını bir tahtaya çarpmış ve yere düşmüştü.Bunu görünce dayanamayıp ona doğru ağır adımlarla döndü ve yardım etmek istermiş gibi üzerine yürümeye başladı.Ama kız ona yaklaşmamasını söylemişti, hiç beklemediği şekilde hareket ettiği söylenemezdi.Diğerleri gibi kaçıcaktı, ondan kaçmayacak kimse yok gibi gözüküyordu.Gözlerini tekrar kapattı ama açması kısa sürmüştü yüzünde şuanda boş bir ifade vardı.Öylecene ondan kaçmaya çalışan kıza bakıyordu ve sonunda kapıya varmıştı.Kaçıp buradan gidecekti ve belkide seherbazlara yerini söyleyecekti.

Şuanda birileriyle duello edecek durumda değildi ama başka şansı kalmazsa bundan kaçmayacaktı.Kızın kapıda o şekilde beklediğini gördüğünde yüzünde ki ifade gerçekten anlamıyormuş gibi bir şekle bürünmüştü.Kızın masmavi ve çok güzel olan gözlerine bakarken "Seni durdurmak için birşey yapıcak değilim, gitmekte serbestsin..Zaten buraya davetsiz olarak gelen benim öyle değil mi?Üzgünüm.." dedi.Kızın bulunduğu kapıdan çıkmak için ilerlemeye başlamıştı.Elini kızın elinin üzerine atıp kapıyı açtı ama oldukça nazik davranıyordu.Kapıdan dışarıya doğru yavaşça ilerlemeye başlamıştı, giderken kukuletasını yeniden başına geçirmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ludmillã Owston
Dansçı
Ludmillã Owston


Mesaj Sayısı : 169
Tarafı : Araf *-* Erkek Yiyen Yani EY Razz
Kan Durumu : 0 Rh - | Ölecek olsam kan verecek misin? x)
RP Yaşı : Daha On Yedi *-*
RP Sevgilisi : Erkek Yiyici | Hrrr Razz
Asa : Param yok züğürtüm bana bir tane alsana?
Evcil Hayvan : Clitus | Kıwanç *-* İtim olur Razz
Galleon : 55762
Kayıt tarihi : 22/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimeSalı Nis. 07 2009, 17:54

Hala tedirgindi, içindeki karmaşaya engel olamıyordu. Gitmeli miydi yoksa kalmalı mıydı? Neden bu kadar çok etkilenmişti bu adamdan? onun en karanlık büyücü odluğu gerçeği kabullenemeyeceği birşeydi. Elise'in ailesi her zaman tarafsız bir aile olmuştu. Bu nedenle aile bireyleri zarar görmemişti. Elise ise taraflara zaten kafa yormazdı ama bu denli güçlü birinden korkmuştu. Daha iki sene önce okulda bunların sadece esprisini yaparken şimdi bu gerçekle burun burunaydı. İşte geliyordu, onun yürüyüşü bile diğerlerinden farklıydı. Grindel o, farklı olması normal değil mi? Birden tüm bedeninin ısındığını hissetti. Tepeden tırnağa kaynar suyu yemiş gibi olmuştu. Ama ne geriliyor ne de ilerliyordu. Olduğu yerde öylece çakılı kalmış gibi bir izlenimi vardı. Bu sırada, yanına vardığında Elise'nin aklından çıkmayacak birkaç cümle sarf etmişti. Elise'nin mavi gözleri hayretle ve acemice bakıyordu ona. Ne yapıyor? Ne yapıyor şimdi? Onun elini elinin üstüne koyması ile ellerinin ne denli soğuk olduğunu fark etti. Bunu havanın soğukluğuna da verebilirdi tabii. Onun barakadan çıkıp gidişini öylece izlemişti. Birden içine bir ürperti geldi. Nedensiz bir ürperti...

"Nereye gidiyorsun hey!" Kukuletasını başına geçiren adama sesleniyordu. Oysa adam onu duymuyor, belki de duymak istemiyordu. Ona doğru yürümeye başladı. Bu topuklu ayakkabılarla epey zor olsa da bunu düşünecek hali yoktu. burada, bu şekilde bırakılmaya tahammül edemezdi. Yüzünde bir hırs, bir öfke ifadesi belirmişti. Ona yetişebilmişti sonunda. Önüne geçti hızlıca. Elini onun göğsüne koydu ve onu durdurdu.

"Nereye gittiğini sanıyorsun pis sahtekâr!" Bakışları bu karanlıkta bile belli ediyordu kendini. "Bana Grindel olduğunu söyledin ama kılıma bile zarar vermedin! Açıkçası bu benim gözüme girmek için söylediğin bir yalan olabilir mi Bay çakma Grindel!" Aslında onun Grindel olduğunu adı gibi biliyordu, sadece yanından ayrılmaması için böyle saçma şeyler söylüyordu. "Bana ne yapabilirsin ki? Hah! Eminim bileğimi bile bükemezsin sen!" Yine de asasını çıkartmamıştı. Çıkartsa bile ona karşı koyabilir miydi ki? Direnmeyecekti, tek istediği onu biraz daha görebilmekti. Kimseye bahsedemeyeceğini bilse bile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chris Grindel
Karanlık Lord
Karanlık Lord
Chris Grindel


Mesaj Sayısı : 30
Yaş : 31
Tarafı : Karanlık Taraf ~ Karanlık Lord
Kan Durumu : Safkan
Galleon : 55204
Kayıt tarihi : 04/04/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimeSalı Nis. 07 2009, 18:58

Kukuletasını başını geçirmiş bir şekilde karanlığın içinde neredeyse görünmez bir hal almıştı.Öyle bir durumdaydı ki etrafla bütünleşmiş sanki karanlık kendisiymiş gibi rahat bir şekilde hareket ediyordu.Yürürken çıkardığı sesler ise o kadar azdı ki bunu duymak için hareketsiz kalıp etrafda ki sesleri duymamaya çalışmak zorundaydılar ki bu da imkansız gibi birşeydi.Cisimlenip buradan gidebilirdi ama o yürümek istiyordu.Nasıl olsa bir yerden sonra buradan cisimlenmesi gerekecekti hem beslediği yaratık içinde bu şekilde gitmesi daha doğru olurdu.Aksi taktirde onu burada bırakmış olacaktı.

Engebeli yolda ilerlerken bir anda göğsünde kızın sımsıcak elini hissetmişti.Oradan bütün vücudunu bir ısı yayılıyordu yüzünde şaşırmış bir ifade oluşmuştu.Kızın doğrudan gözlerinin içine bakıyordu, masmavi gözleri onu birşekilde bağlamıştı.İçinde ki garip hisden kendisini alamıyordu, kızın elinin sıcaklığının yayılmasıyla içinde o içinde ki koca karanlığın arasında bir ışık belirmişti.Bunun ne olduğunu biliyordu ama görmezden gelmeye çalışıyordu.Üvey babasının sözleri kulağında çınlıyordu sürekli "Bırak herkes senden faydalansın..Bırak karanlık seninle hüküm sürsün.." orada saçma bir şekilde durduğunun farkındaydı.

Babasının konuşmaları aklında gittikçe şiddetleniyordu."Yeter" diye tıslarcasına öfkeyle mırıldandı.Ama asaleti hala göz kamaştırıcıydı, yüzü biraz daha az karanlıkta gibiydi şuanda ve gözleri her zamanki gibi karanlıkta bile parlıyordu.Sağ eliyle önce kukuletasını açtı daha sonra da kızın elinin üzerine kendisininkini koydu.Bunu neden yaptığını bilmiyordu ama kendisini neden olduğunu anlamadığı bir şekilde ona yakın hissetmişti.Kafasında hala sesler yankılansa da onları duymamazlıktan gelmeye çalışıyordu en azından sadece birkaç dakikalığına bunu yapabilirdi.Ya da yeterince güçlü değilse çıldırıp burada hiç istenmeyen bir duruma düşebilirdi.

Hala çok gençti o yüzden gençliğin verdiği duygular onu ara sıra engelliyordu.Saçları hava da bir anda esmeye başlayan rüzgarla dalgalanıyordu.Yüzünde bir gülümseme oluştu bu seferki diğerlerinden farklıydı "İstediğin olucak ve benimle olsan bile bu kadar uzun zaman seni öldürmeyeceğim..bunu aklımdan bile geçirmedim, sanırım sana karşı pekde kötü gözükmüyorum..Ama zamanımın çok az olduğunu ve heryerde arandığımı unutma" dedi.Yüzünde ki gülümseme endişeli bir hal almıştı,kızın da hayatını tehlikeye atıyordu bu şekilde ama onu koruyacak hatta gelenleri alt edebilecek kadar iyiydi.Yine de bu içini kaplayan endişenin nedenini biliyor gibiydi "Aşk" daha önce yaşamaya fırsat bulamadığı şuan ise; en kötü anında bile ortaya çıkan birşey olduğunu keşfetmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ludmillã Owston
Dansçı
Ludmillã Owston


Mesaj Sayısı : 169
Tarafı : Araf *-* Erkek Yiyen Yani EY Razz
Kan Durumu : 0 Rh - | Ölecek olsam kan verecek misin? x)
RP Yaşı : Daha On Yedi *-*
RP Sevgilisi : Erkek Yiyici | Hrrr Razz
Asa : Param yok züğürtüm bana bir tane alsana?
Evcil Hayvan : Clitus | Kıwanç *-* İtim olur Razz
Galleon : 55762
Kayıt tarihi : 22/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimeÇarş. Nis. 08 2009, 08:42

Henüz on dokuz yaşına yeni basmıştı Elise, hayatın çok başında sayılırdı. Ailesinin öğütleriyle büyüyen, ailesinin talimatlarıyla yaşayan bir kızdı. Birkaç yerde işe girse de çalışamamıştı. Sorumluluk almaktan pek hoşlanmayan bir yapısı vardı. O daha çok kendini yalnız hisseden, sıradan kızlardan olmak yerine her daim eğlenmeyi bilen kızlardan olmayı tercih etmişti. Farklılık, aşırılık, her olayı en uçta yaşamak onun rutin hayatının bir parçasıydı. Genç adamın, elini elinin üstüne koymasıyla içi biraz olsun rahatlamıştı. Onun bunu yapmasında Elise'nin sözlerinin hiçbir payı yoktu. Büyük bir ihtimalle -barakada nasıl olduysa- zihnine girmiş ve aklından geçenleri saniyesinde okumuştu. Başta bu utanç verici geliyordu Elise için. Ona karşı ne hissediyorsa sanki beyaz perdeye dökülüyormuş gibi karşısındaydı. Sonradan bu duruma elinde olmadan alışmıştı işte. İçkinin etkisi epey geçmiş gibiydi, sadece bakışlarında bir yorgunluk bırakmıştı o kadar. Hala iyi göründüğüne emindi, bakışlarını bir an için onun gözlerinden ayırdı. Sonra tekrar ona döndü. Gülümsemesi yüzüne yayılmıştı. Söylediklerinden etkilenmişti ama son cümle epey gerçekçi olmuştu. O aranıyordu ve fazla vakti yoktu. Yine de Elise onun yanında olmak istiyordu, onda hibirşey değişmemişti. İşin ucunda ne olursa olsun onunla kalmalıydı. Gözünün önüne gelen saçları eliyle çekti bir an. Daha sonra Chris'e biraz daha yaklaştı. Onun gözlerindeki karanlık, etkileyici parıltıya şu an çok çok yakındı işte. Hafifçe gülümsedi, hata buna sadece tebessüm bile diyebilirdiniz.

"Aklımdan geçenleri okuyorsun, ama bundan fazlasını da yapabilirsin. Sana bundan fazlasını verebilirim." Bedeni, artık Chris'inkine çok yakındı. Karanlıktan hiçbirşey göremiyor olsa[da sorun değildi, onu hissedebiliyordu. Nefesini, bakışlarını ona dokunmasını... Herşeyden haberdardı. Bir an için dudaklarını, karşısındaki bu genç adamın dudaklarına değdirdi. Kuru ve soğuk olmalarına rağmen onların epey tatmin edici olduklarını düşünmüştü. Sonra hemen kendini geriye çekti. Az önce Chris'in bahsettiği konuyu dikkate almalıydı. O aranıyordu ve bu şekilde davranrak sadece onun işini zorlaştırırdı. Bazen gerçekten akılsız olabiliyorum.

O sırada elini onu göğsünden çekti, bakışları biraz ciddileşse de tebessümü tamamen kaybolamıştı. Herşey, henüz yolundaydı. "Gidelim hadi, burada biraz daha kalırsak düello etmek zorunda kalabiliriz." Gözleriyle etrafı kolaçan etti. Bu karanlıkta kim onları görebilirdi bilmiyordu ama daha ilk günden Chris'e ayak bağı olmak istemiyordu. Asasını cebinden çıkarttı, sadece önlemini alması gerektiğini düşündü. Şimdi meraklı gözlerle Chris'e bakıyordu. Gitmesi gerektiğini o da biliyordu, bundan emindi. Peki ya Elise ile nereye gidebilirdi? Ya da gitmek ister miydi? Bunların Chris tarafından anında bilineceğini düşünerek zihninden atmaya çalıştı. Ne kadar ona kalın hisssetse de onun yeşil gözlerindeki gizemi çözdüğüne inandıramamıştı henüz kendisini.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimeÇarş. Nis. 08 2009, 18:43

Buram buram aşk kokan beyin verileri midesini bulandırmaya başlarken asasıyla üzerine doğru gelen kırmızı ışığı sahibine geri gönderdi.Kurumuş toprakla kavuşan büyü bir anda bir bomba etkisi yaratmışcasına patlamıştı .Kanlar içerisinde yere düşen beyaz cübbeli iki adam grubun gerisinde kalmıştı.Büyük bir kahkaha atarak tısladı:

"Yağlı popolarınızı kaldırın koca bebekler"

bir anda 180 derece dönp geri geri koşmaya başlmıştı.Üzerine doğru gelen ışık fıskiyesi yağmurunu sürekli tekrarladığı kalkan büyüsüyle engelliyordu.Bileklerine güç vererek ayaklarını yerden kestiğinde havada bir geri takla attı ve önüne düşrek koşmaya devam etti bu sırada kafasını kaldırarak kalın gövdeli ağacın ana dalına asasını yönelterek:

"Expulso"

diye böğürdü.Anında Dala kavuşan büyü tüm seherbazların dengesini kaybedip yere yapışmasına neden olmuştu.Grindel Pencereden gözüküyordu Onu uyarmak istercesine asasını o yöne yöneltti ve:

"Avada Kedavra"


diye bağırdı.Çıkan ışık huzmesi Chrisin yanağının milimetre farkla teğet geçmişti.Bu onu uyarmaya yetecekti.Silüeti dumana dönüştüğünde çoktan ikisinin olduğu kattaki pencereye bir kuş misali konmuştu bile.Tanımadığı kadının içinden geçenlere beyin* misafiri oldu bir anda:

"Bazen gerçekten akılsız olabiliyorum."


Seslice kıkırdarken aynanda yeni doğrulmuş seherbazların büyüsnden korunmak için büyük bir kalkan yaratmıştı aynanda konuştu:


"Bu tartışılır yardım edecekmisiniz yoksa parçalara mı ayrılayım?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chris Grindel
Karanlık Lord
Karanlık Lord
Chris Grindel


Mesaj Sayısı : 30
Yaş : 31
Tarafı : Karanlık Taraf ~ Karanlık Lord
Kan Durumu : Safkan
Galleon : 55204
Kayıt tarihi : 04/04/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimeÇarş. Nis. 08 2009, 20:26

Saçları hala rüzgarla sağ tarafa doğru savrulurken içinden bir ses onun burada olmaması gerektiğini tekrarlıyordu.İşin garibi ise babasının sesini henüz duymamış olmasıydı.O kadar zaman başında onu garip düşüncelere ittiren ve insanlar hakkında ki fikirlerini sürekli değiştiren o sesler yoktu.Neden olduğunu bilmiyordu belki de yaşadığı bu garip duygu onu engellemişti belki de sadece onun varlığı bunu engellemeye yetiyordu.Belki de seslerin kesilmesinin nedeni artık bunları beyninden atmayı başardığındandı.Yeşil gözleriyle karanlıkta görebildiği kadarıyla bütünüyle Elise'ı süzüyordu, uzun bir süre gözlerini ondan almak istemediğini fark etti.

Ve isteği gerçekleşmişti onun bütün vücudu şuanda Chris'inkine temas ediyordu.Bu his açıklanamayacak kadar güzeldi ve bunun hiç bitmesini istemiyordu.Onun sıcak eli kendi soğuk göğsünde üzerindeyken bile bütün vücudunu ısıtmaya yetmişti.Daha fazlası olursa neler olabileceğini düşündü ve olmuştu da Elise onu dudaklarından çok kısa bir süreliğine de olsa öpmüştü, bunu onu çok rahatlattı.Herşey bittikten sonra onun gözlerine hala delip geçecekmiş gibi bakıyordu.O sırada üzerini bir tedirginlik sarmıştı Elisa onu bırakınca "hayır..dur.." dedi bu sefer onun sıcak vücudunu Chris kendisininkine çekmişti ve bu diğerinden çok daha yakın olmuştu.Tamamen birleşik gibi duruyorlardı dışarıdan bakıldığında ama bu önemli değildi.

Onun vücudunu hissetmek ona yetiyordu, kıyafetlerin içinden bile olsa.Yavaşça onun yumuşak dudaklarını kendi soğuk ama aynı yumuşaklıkta ki dudaklarına değdirdi.Onu birkaç saniye boyunca öpmeye başlamıştı ki bir anda öperken kapattığı gözleri açıldı.Öpmeyi kesip ona dudakları çok yakın bir halde dururken onu tutup bir anda kucağına aldı ve bir adım ilerledi.Şuanda biraz önce Elise'ın durduğu yerde duruyordu.Onu kucağından hala indirmemişti birkaç saniye içinde bağıran barakanın camından içeriye süzülen ve yüzünün sadece birkaç santim yanından geçen yeşil ışık hüzmesi görülmüştü.Yüzünde ki endişe bir anda gülümsemeye dönüştü onun dudaklarından kucağındayken birkez daha öptü ve yere eğilerek bıraktı.Yüzünde ki gülümseme sanki hiçbirşey olmayacağını anlatmak ister gibiydi.

Biraz sonra pencerede beliren Anyhony'i gördü, orada olması garipti biraz ama yeniden kendisine geldi.Anthony'yi siper gibi kullanıp dışarıda ki ilk gördüğü büyük ve hareket etmekte zorlanacağını düşündüğü seherbaza doğru asasını nazik bir hareketle çıkartıp doğrulttu "Avada Kedavra" diye kendisinden ve lanetten beklenmeyecek hoşlukta bir ses tonuyla söylemişti.Yeşil ışık hüzmesi Anthony'nin çenesinin yanından o kadar ani bir şekilde çıkmıştı ki bunu onun bile anlaması zordu.Adam yıkıldı...

Ardından camın kenarından uzaklaştı Elise'nin yanından geçerken ona gözlerini birkaç saniyeliğine dikip "burada dur" dedi.Ardından Anthony'e bakıp daha dört tane daha var, taktiği biliyorsundur umarım" dedi birşey anlatmak istermiş gibi o da ön kapıya gidiyordu.Adamların Anthony'nin pencere önünde ki bedenine dikkat kesileceğini bildiğinden dışarıya adım atmıştı.Kukuletasıyla yüzünü kapattı artık karanlıkta tamamen görünmez denilebilirdi, yürüyüşlerinde ki sesler ise duyulmayacak kadar sessizdi.Dışarıda ki dört adamda tahmin ettiği gibi Anthony'e doğru hamle yapıyorlardı.Yüzünde ki hafif şeytani gülümseme ile en son da kalan adama doğru asasını doğrulttu "Crucio" dedi mırıltıyla adam yerde acılar içinde kıvranıyordu.

Onun hemen bir sıra önünde bulunan adama doğru ise daha normal bir büyü kullanmıştı "Sectumsempra" dedi.Diğer adam ise üzerinde oluşan büyük kesikten kanlar fışkırarak yere yapışmıştı.Diğer ikisi de dikkatlerini ona çevirdiler sonunda ama hala Anthony'i de ihmal etmemeye çalışıyorlardı.Adamların saldırılarından sadece birkaç asa hareketiyle kurtuluyordu.Ama üzerlerine gitmek yerine eve doğru ilerliyordu.Hepsinin şaşırdığından emindi eve gidene kadar birkaç koruma büyüsü daha yaptı ve girdiğinde Anthony'nin gözlerine bakarak gülümsedi ve "gerisi senindir..geçen sefer ki gibi hayal gücünü kullanmamayı dene.." dedi.

Onunda bunu yapmak istediğini biliyordu.O yüzden karışmadı çünkü onun eğlence tarzına karışmak istemiyordu herkesin eğlenmeye hakkı vardı.Yeniden Elise'nin yanına gitti ve ellerinin arasına alıp saçlarını okşadı "benim yanımda güvendesin" diyerek son bir kez daha onu dudaklarından öptü.Onun bu tür şeyleri duymasını istemediğinden ardından Anthony sapkınlıklarına başlamadan onun kulaklarını elleriyle kapatmıştı ve yüzünde bir gülümsemeyle onu seyrediyordu.Onu görmek yeniden rahatlamasına ve katil duygularının bastırılmasına neden olmuştu.İkisi birlikte oradan uzaklaştılar...


En son Chris Grindel tarafından Cuma Nis. 10 2009, 23:46 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimeÇarş. Nis. 08 2009, 22:38

out:cantuğ bunu unutmam kısa yazalım die beni tufaya getirdin Evil or Very Mad clown
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ludmillã Owston
Dansçı
Ludmillã Owston


Mesaj Sayısı : 169
Tarafı : Araf *-* Erkek Yiyen Yani EY Razz
Kan Durumu : 0 Rh - | Ölecek olsam kan verecek misin? x)
RP Yaşı : Daha On Yedi *-*
RP Sevgilisi : Erkek Yiyici | Hrrr Razz
Asa : Param yok züğürtüm bana bir tane alsana?
Evcil Hayvan : Clitus | Kıwanç *-* İtim olur Razz
Galleon : 55762
Kayıt tarihi : 22/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Ürkütücü sesler, öyle mi? Img_left100/100Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty_bar_bleue  (100/100)

Ürkütücü sesler, öyle mi? Empty
MesajKonu: Geri: Ürkütücü sesler, öyle mi?   Ürkütücü sesler, öyle mi? Icon_minitimeCuma Nis. 10 2009, 17:48

Kendisini çekişi ve öpüşü Elise'in kendine gelmesini sağlamıştı. Dudaklarını tekrar onun dudaklarında hissetmek güzeldi. Daha sonra bu gizemli ve tehlikeli adamın onun bedenini kavramasını izledi sessizce. Gülümsedi, bu gecenin zaten ilginç geçeceğini tahmin etmişti. Ancak Chris'in yüzünü sıyırıp geçen lanet çok daha ilginç kılmıştı gecelerini. Elise endişeli gözlerini ona çevirmişti. Ne kadar güçlü olursa olsun karşısındaki adamı teğet geçen bir lanet karşısında nutku tutulmuştu. Elise panik içindeydi belki ama Chris'in gülümsemesi onu tatmin eder nitelikteydi. Zayıf bedeni güçlü erkeğin kolları arasındayken Elise titremekten başka birşey yapmıyordu. Chris ona burada kalmasını söylemişti. O sırada ikinci adamı fark etti Elise, bir başkasını görmeyi ummuyordu. Üstelik zihninden geçenleri görebilen bir başka biri... Neyse ki Lord'dan yanaydı, buna sevinmişti işte. Bir süre Elise kendini kollayıp olan bitenleri takip etmeye koyulmuştu. Gördüğü kadarıyla karşılasında çok sayıda seherbaz vardı. Lord aranıyordu ne de olsa, bu fırsatı kimse kaçırmazdı. Oysa Lord da bir insandı, en azından kukuletasının altından bunu farke debilmişti Elise. Belki de onun bu halini gören sayılı kişilerdendi. Ancak şu an için tek olduğunu biliyordu. Genç Grindel lanet yollarken karşısındakilere acımıyordu. Bundan korkmalı mıydı? Bilemiyordu ama korkmadığından emindi. En azından şimdilik korkmuyordu, ona olan hisleri farklıydı.

Buradan sağ çıkabilecek miyiz? Saçlarını geriye attı, içini rahatlatacak birşey bulamamıştı o an için. Sadece beklemedeydi, Chris böyle demişti. Oysa o onun yanında olmak istiyordu. Onun yanında aynı hedefe büyü yollamak... Aynı amaç uğruna büyü yapmak... Birden zihni sessizleşti. Bunların hiçbirini düşünmemeyi yeğledi. Sadece Chris'e birşey olmamasını diliyordu, olmayacağını bilse bile... Chris'in son büyüsünü duyunca rahatladı, kontrolü eline almıştı. Saklandığı yerden çıktı onun görebileceği bir yere. Chris kendisine yaklamış ve yanında güvenli olduğunu söylemişti. "Çok korktum. Tanrım." Chris'e sıkıca sarılmıştı. Duygularını pek kontrol edemiyordu işte. En ufak bir olayda ne hissediyorsa anında belli ediyordu.

"Ayağına ayak bağı olacağım görmüyor musun? Ama beni bırakmanı istemiyorum. Sanırım bu biraz bencilliğe giriyor." dedi Elise masum bakışlarla. "Gücün anlatılanlardan daha da fazla. Yanlış anlama bundan ürkmüyorum." Onun ellerine dokunmuştu tekrar. "Beni anlayabilirsin bence." Ona her konuda güveniyordu. Şimdi hava ona fazlasıyla soğuk gelmişti. Bunu Chris de fark etmiş olmalıydı. Etmediyse bile yakın zamanda fark edecekti nasıl olsa.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ürkütücü sesler, öyle mi?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Accio-Hogwarts :: - Büyülü Bölgeler - :: Hogsmeade :: Bağıran Baraka-
Buraya geçin: