Accio-Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



Kurgu: Loinkaos - Yıl: 1971 - Hava: Yağmurlu - Tema: Gündüz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hogwarts'tan Kaçış

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Pénolopé Bella Cest'ev
Yarı Ölü Role Player
Pénolopé Bella Cest'ev


Mesaj Sayısı : 705
Nerden :
Tarafı : Taraf tutmamaya karar verdi.
Kan Durumu : Safkan.
RP Yaşı : 23.
Patronus : Macar Boynuz Kuyruk
RP Sevgilisi : Macias Antúnez Láerod ^^ & Çise'm Beyza'm
Asa : Soğuk Ölüm.
Evcil Hayvan : Eray.
Galleon : 56491
Kayıt tarihi : 20/12/08

Bilgilerim
Sağlık:
Hogwarts'tan Kaçış Img_left105/100Hogwarts'tan Kaçış Empty_bar_bleue  (105/100)
Güç:
Hogwarts'tan Kaçış Img_left100/100Hogwarts'tan Kaçış Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Hogwarts'tan Kaçış Img_left100/100Hogwarts'tan Kaçış Empty_bar_bleue  (100/100)

Hogwarts'tan Kaçış Empty
MesajKonu: Hogwarts'tan Kaçış   Hogwarts'tan Kaçış Icon_minitimePerş. Mart 26 2009, 21:47

Güneş yeniden parladı. Yine batacaktı ama zaman yavaş akacaktı sanki Bella'ya inat. Günün güzel geçmesini istiyordu. Ev ortamından sıkılmıştı. Antunéz'i özlemişti ama her dakika,her saniye onunla olursa çabuk ayrılacakları kanaatindeydi. Hogwarts'ta olması gerekirken,kaçamak yapmadan edemiyordu Bella. Büyük ihtimalle bütün herkes Hogwarts'ta Bella'nın nerede olduğunu konuşuyordu. Hatta,Bella kesinlikle bunun cezasını çekecekti. Ama 'özgür kız' olmadan Bella olmak istemiyordu. Gerekirse işini bile bırakabilirdi bu eğlencesinden önemli değildi. Aklında Loisa vardı. Uzun zamandır görüşemiyorlardı,onu çok özlemişti. Daha Antunéz'den bile bahsedememişti ona. -Gerçi bahsetseydi,boğazında bir çift el bulacaktı ama...- Bu iş aklını kurcalıyordu. Loisa'ya nasıl anlatabilirdi ki? Gerçekten sevebileceğini aklından bile geçiremezdi Bella... Ama sanki,herşey değişmişti. Gerek Hogwarts'ın gerginliğinden ve getirdiği sorumluluktan dolayı gerek de Antunéz'den dolayı Bella da değişmişti. Bu değişimi pek sevmemişti ama galiba alışmak zorundaydı. Loisa'nın hayatında biri olup olmadığını çok daha merak ediyordu. Eğer öyleyse belki anlatması daha kolay olabilirdi... Düşüncelerinden sıyrılıp,doğruldu yatağından. Aynaya geçip,baktı kendisine. Uyanınca pek güzel olmuyordu anlaşılan. Eliyle saçlarını hafifçe karıştırdı ve aynanın karşısından çekilip,dolabına ilerledi. Asasını salladı ve dolap yavaşça açıldı. Kıyafet seçmek için dolaba göz gezdirdiğinde gözüne kot şort ve t-shirt takıldı. Bu onun değildi! 'Loisa'nındır,bir şey olmaz.' diye geçirdi içinden ve üzerini giydi.

Kendini sokaklara bırakmak,eski Bella'yı hatırlatırdı ona. O Bella'yı özlemişti... Yanında Loisa olsaydı kesin o bar benim bu bar senin gezerlerdi. Ama Antunéz'e bunu yapacak kadar onursuz değildi. Onu gerçekten seviyordu. İnanması zor olsa da öyleydi... Hogsmeade'e bıraktı kendini. Boş boş adımladı sokakları. Özlemişti burayı... Gözleri boş sokakta gezindi. Saatin erken olmasına verdi bu boşluğu. Gözüne 'Üç Süpürge' tabelası çarptı birden. Eski dükkanıydı burası! Dönetimi başkası devralmış olmalıydı ki,janjanlı bir tabela yaptırmıştı. Meraktan olsa gerek,hızlı adımlarla rotasını Üç Süpürge'ye çevirdi. Yeni sahibini merak ediyordu doğrusu... İçeri girdiğinde Collin'i gördü. Eski barmeniydi,hala burada olması yüzünde sıcak bir gülümseme bıraktı. Bara doğru topuklularının tıkırtısıyla ilerledi. Yüksek taburelerden birine bıraktı kendini ve Collin'e dönerek konuşmaya başladı;

"Collin,seni hala burada görmek ne güzel."

Collin onu tanımamış gibiydi. Tepki vermeyişine şaşırmıştı Bella. Sinirini bozmuştu bu olay. Daha sinirli bir tavırla döndü ve elini masaya vurarak konuştu;

"Eski patronun,Bella."

Collin hafifçe gülümsedi. Şimdi çıkarmış olmalıydı. Tanınmayacak kadar bakımsız mıydı Bella? Collin,Bella'ya doğru ilerleyince Bella yüksek bir ses tonuyla konuştu;

"Sakın,eskide kaldı bu olay... Bana bir ateşviskisi."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Hogwarts'tan Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts'tan Kaçış   Hogwarts'tan Kaçış Icon_minitimePerş. Mart 26 2009, 22:22

Sabahın ilk dakikaları hatırlanmak istemezcesine soluksuz ve yorucu geçiyordu.Bãsilius göz kapaklarının aşağı doğru sürekli inmekte olmasından şikayetçiyken ninesi bundan ise çok memnundu.Yıllardır ninesinin ona yapmış olduğu bitter çikolatalı kurabiyeleri yerken ona bakarak gülümsemesinden pekte hoşnut kalmıyordu.Çürük dişleri her gülüşünde rahatsız edici görüntü ve kokuya sebep oluyordu.Bãsilius için artık bunlar bir anlam kazanmıştı.Ne zaman bu ifade Bãsilius'a aktarılsa hemen ağızını kocaman açmak zorunda kalıyordu.Çünkü ninesinin artık Yapa-bilemediği-bildiği tek kurabiyeler önünde yenilmeyi bekliyordu.

Sıcak kurabiyeler bir güzel midesinde yer edindikten sonra, kaldığı evden ayrılarak evdeki çocuk pozisyonunda sıyrılmış ve dışarıdaki ağır başlı adam görünümüne gelmişti.Hogsmeade sokaklarında nemli havanın hakim olması Bãsilius'un boğazını az da olsa kurutmaya yetiyordu.Adımalrını sıklıkla atması dar patikalı yollardan ilerlemesini zorlaştırıyordu.Siyah paltosunun içinde ısınmayı bekleyen bir çift el dışarı çıkmamak için can atıyordu.Siyah saçları sabahın güzelliği karşısında sönük kalıyor,Büycü ve Cadıların çıakrdığı binbir ses kulaklarını tırmalıyordu.

Üç Süpürge'de kendini bulduğunda derin bir nefes aldı.Yorulmuş olduğu her halinden belliydi.Alnından akan terler vücudunun her bir yanına samlıyor,soğuk rüzgarın çarpmasıyla aktığı yerde donup kalıyordu.Eski bir bara benziyen bu şahane yer Bãsilius'un bir anda ilgi odağı olmuştu.İleriye doğru adımlarını hızlandırsa da içeride olup biten herşey az geriden belli oluyordu.Siyah uzun saçlı, beyaz tenli incecik bir bayan karşısında duran adama bağırıp duruyor , sonundada masaya yumruk atıyordu.Bãsilius karşısında hırçın kız rolüne bürünen bayanı izlemekten büyük zevk duyuyordu.Adımlarını içeri attğında soğuk teni içerideki sıcak havayla temas etmişti.Yanında duran masaya asasını uzattı ve sandalyenin geri çekilmesini sağladı.Elini ağır bir hareketle kaldırarak bayanla konuşan garsona baktı ve ;


" Bana dört adet çikolatalı kurbağa ! Bitter olsun ! "

Tam önünde duran hırçın bayanada bir göz kırpmayı ihmal etmeyen Bãsilius manidar bir bakışla yanına gelmesini istemişti.Karşısındaki bayan anlamış olmalıydı ki biraz yumuşak bir ifadeyle Bãsilius'a bakıyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pénolopé Bella Cest'ev
Yarı Ölü Role Player
Pénolopé Bella Cest'ev


Mesaj Sayısı : 705
Nerden :
Tarafı : Taraf tutmamaya karar verdi.
Kan Durumu : Safkan.
RP Yaşı : 23.
Patronus : Macar Boynuz Kuyruk
RP Sevgilisi : Macias Antúnez Láerod ^^ & Çise'm Beyza'm
Asa : Soğuk Ölüm.
Evcil Hayvan : Eray.
Galleon : 56491
Kayıt tarihi : 20/12/08

Bilgilerim
Sağlık:
Hogwarts'tan Kaçış Img_left105/100Hogwarts'tan Kaçış Empty_bar_bleue  (105/100)
Güç:
Hogwarts'tan Kaçış Img_left100/100Hogwarts'tan Kaçış Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Hogwarts'tan Kaçış Img_left100/100Hogwarts'tan Kaçış Empty_bar_bleue  (100/100)

Hogwarts'tan Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts'tan Kaçış   Hogwarts'tan Kaçış Icon_minitimeCuma Mart 27 2009, 17:16

Bella tam tartışma moduna girmişti ki kapı gıcırtıyla açıldı. Hala gıcırtıyı duymak güzeldi,ondan kalan birşeyler taşıyordu Üç Süpürge. Kafasını çevirip,gelene bakma ihtiyacı duymadı. Zaten eskiden her tip insan gelirdi,bu sefer sabah gelen biri olduğuna göre kesin öyleydi. Adamın sesiyle birlikte elini masaya vurmayı bıraktı.

"Bana dört adet çikolatalı kurbağa ! Bitter olsun !"

Kafasını çevirdiğinde karşısında bir adam gördü. Sandalyeye adeta yayılmış,rahat bir şekilde onlara bakıyordu. Sesindeki vurgu Bella'nın içini bir hoş yapmıştı. Garip bakışlarla bakmak güzel gelebilirdi ama bakılan kişi olmak hep kötü olurdu. Bella bunu bildiği için gözlerindeki saçma ifadeyi sildi. Adamın kendisine göz kırptığını farkedince yüzüne bir gülümseme yayıldı. Adamın tiki olması olabilir birşeydi ama Bella'ya isteyerek göz kırpması daha mantıklı geliyordu. Adamın bakışlarından sonra yanına gitmeye karar verdi. -Adamın yanına gitmektense,Collin'den uzaklaşmayı istiyordu ama...- Neyse,Collin'in yanından yavaşça uzaklaştı. Adamın oturduğu masaya doğru ilerledi ve yaklaşınca sandalyeyi yavaşça çekti. Yavaşça ve sakince oturdu. Gayet rahattı ve enerji doluydu. Hogwarts'tan kaçmak biraz 'özgür' kılmıştı onu sanki... Adama çevirdi bakışlarını ve olabildiğince nazik bir ses tonuyla konuşmaya başladı;

"Pénolopé Bella Cest'ev. Hogwarts'ta uçuş profesörüyüm."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hogwarts'tan Kaçış
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Accio-Hogwarts :: - Büyülü Bölgeler - :: Hogsmeade :: Üç Süpürge-
Buraya geçin: