Accio-Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



Kurgu: Loinkaos - Yıl: 1971 - Hava: Yağmurlu - Tema: Gündüz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Anka Kuşunun Kehaneti

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Vincent Hill
Esrar Dairesi Çalışanı
Esrar Dairesi Çalışanı
Vincent Hill


Mesaj Sayısı : 11
Yaş : 31
Nerden : Hindistan
Tarafı : Çoğunluğun İyliği
Kan Durumu : Melez
RP Yaşı : 23
Asa : Asa ismi:Büyük Büyücü
En iyi büyü:Aveda Kedavra
Galleon : 55314
Kayıt tarihi : 27/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)

Anka Kuşunun Kehaneti Empty
MesajKonu: Anka Kuşunun Kehaneti   Anka Kuşunun Kehaneti Icon_minitimeSalı Mart 17 2009, 22:02

Kırmızı gökyüzü iki şeyin habercisi olabilirdi: Günbatımının ve gündoğumunun.Başka bir tabirle sonun ve başlangıcın…Sanki günlerdir uyuyordu.Her yeri tutulmuştu ve tek görebildiği kıpkırmızı bir gökyüzüydü.Peki ya bu Vincent’ın sonu mu olacaktı başlangıcı mı?
Sonra yavaş yavaş hatırlamaya başladı Vincent…Her şey anlam kazanmaya başlamıştı.Yavaşça doğruldu ve toprak bir zeminde yattığının farkına vardı.Etraf irili ufaklı bir çok ağaçla doluydu.Gözlerini ovuşturdu ve çevreyi algılamaya başladı.Ardından ormanda yankılanan çok içli bir ses duydu.Tüm ormanı kaplayan bir ezgi…Evet onun sesiydi bu.Uğruna geldiği bu ormanda onu bulabilmek için harcadığı boş çabalarının umutsuzluğu ve o senin onun sesi olabilmesi ihtimalinin verdiği umutla yattığı yerden kalktı.Anka Kuşu’nun sesiydi bu içli ses.Nepal’ın ıssız ormanlarında dünyaya can katan efsanevi Anka Kuşu’nu günlerdir arıyordu.Dünyanın üç yıkılışına tanık olan yüce Anka kuşu Simurg’u görebilme umuduyla sesi takip etmeye başladı.
Birden Vincent’ın içini bir umutsuzluk kapladı.Simurg’un dikkatini çekebilmek için ormanda yaşayan masum bir Unicorn’u yaralamıştı.Bir Unicorn’un kanını akıtmak bin yıl mutluluktan mahrum kalmak gibi lanetlere yol açabilecek kadar kutsal ve sakıncalı bir hareketti…Ve Vincent bu ıssız ormanda gafil avladığı zavallı yavru bir Unicorn’u yaralamıştı.Bu büyük dram ormanın kaldırabileceğinden fazlaydı elbette ki…Ama Vincent da bunun bilincindeydi.Ve bu bilinç onu Unicorn’un lanetinden korumuştu.Bu Vincent’ın yavaş yavaş kötüleştiğinin ve giderek daha da merhametsiz olduğunun ilk işaretiydi.Ama demin Vincent’ı saran o umutsuzluk duygusu şimdi yerini Simurg’u görebilme ihtimalinin yüceliğine bırakmıştı.Onu görebilse,ondan tek bir tüy alabilse,ya da bir damla gözyaşı …Tüm bunlar herkesi büyüleyebilecek kadar büyük olaylardı.
Koşturmaya devam ederken birden sesin yeniden başladığını duydu.Ve doğru yönde olduğunun fakına vardı.Ağaçlar devam ediyor ve kırmızı gökyüzü gitgide kararıyordu.Geceleri Nepal ormanları pek tekin olmazdı ve bunu Vincent’tan daha iyi kimse bilemezdi.Ve birden ilerlerde Unicorn’un silületini gördü.Yerden kalkıyor ağır hareketlerle doğruluyordu.Simurg’un gözyaşı damlamışçasına yaralı yeri çoktan iyileşmişti.Vincent bir ağacın arkasına gizlendi ve Unicorn’u izlemeye koyuldu.İşin ilginci Simurg’un sesi gelmeye devam ediyor fakat o ortalarda görünmüyordu.Ve birden bire Unicorn’un arkasından o yüce kuş çıktı.
Upuzun gövdesi,kırmızı tüyleri ve bilge bakışlarıyla ihtişamlı gözüken bu kuş,Vincent’ın büyülenmesine yol açtı.Simurg şarkısını söylemeye devam ederken Vincent vahşi şeyler düşünmeye başladı.Simurg’un tüylerinin asasını ne kadar güçlendirebileceğini ve göz yaşlarını doldurduğu bir şişenin onu nerelere taşıyabileceğini düşünmeye başladı.Her yer kararmıştı artık nerdeyse.Fakat Unicorn’un çevresini saran beyaz ışık onları görmesini kolaylaştırıyordu.Vincent sonunda karar verdi.Ölümü pahasına o kuştan bir tüy almalıydı.Vincent masum yaratıkları incitme konusundaki tabuyu az önce kırmıştı ve bir Unicorn’u yaralamıştı.Artık onu tutan bir merhameti ve vicdanı yoktu.Gizlendiği ağaçtan kuşun yanına doğru gitti.Biraz önce Unicorn’u yaraladığında sadece birkaç metre uzağa uçup bayılmıştı.Şimdi ne olabilirdi ki?Zaten bunun için gelmemiş miydi bu ormana?Yüce Simurg’dan tüy alabilmek için…Sonunda yapmaya cesaret etti.Yüce kuşa yaklaştı ve kıpkırmızı köklü parlak bir tüyü kopardı.Simurg çok sakindi,şarkısını söylemeyi bıraktı ve Vincent’a döndü.Öylesine kudretli ve mağrurdu ki...Kuluna kızan bir Tanrı gibiydi.Gözleri o an anlamlı ela renginden beyaza dönüştü.Beyninden düşünseline uçar gibi düşünceler çıktı ve uçarak uzaklaştılar.Simurg birşeyler mırıldandı.Ama Vincent onun ne dediğini tam olarak duyamadı.Artık her şey daha da anlaşılmazdı.Unicorn korkmuş ve anlamsız boş bakışlarıyla etrafı süzmeye devam etti.Gece iyice ortaya çıkarken Unicorn da korkuyla Vincet'dan uzaklaştıVincent Asya’da sihrin başka dillerle yapıldığına tanık olmuştu.Ama kuşun yaptığı bir sihir değildi.Daha çok bir kehanet gibiydi.Vincent’ın büyük annesi Hindu bir kahindi ve onu kehanet yaparken görmüştü.İkisinin aynı şey olduğuna emindi.Şimdi koskaca ormanda elinde Simurg’un tüyü ve gökyüzünde ay ile baş başa kalmıştı.
Tüm bu olaylara rağmen Vincent hala daha mutluydu.Çünkü Simurg ona saldırmamıştı ve istediğini almıştı.Bu tehlikeli ormanda daha fazla bulunmaktan korkan Vincent Yeni Delhi’ye buharlaştı.Artık tek bir hedefi vardı.Londra’ya gitmek ve 4 yıllık gezisinden öğrendiklerini kullanarak karanlık sihirde yepyeni bir boyut açmak…Ve bunları yapmak için asasına koyacağı Simurg’un tüyünü de almıştı.Önünde hiçbir engel yoktu.Ama Simurg’un söylediklerini de merak etmiyor değildi.Ama şuan içinde bulunduğu duygular onu bunu düşünmekten alıkoyuyor zafer sarhoşluğu içinde ne kadar güçlü olacağını düşünmesine yol açıyordu.Şimdi tek yapması gereken cisimlenmekti.
Zifiri karanlık bir anda ışıklı bir şehrin arka sokaklarından birine dönüştü.Yeni Delhi’ye gelmişti.Bu akşamı da orda geçirdikten sonra yapacaklarını planlamaya başlayacağını düşünerek bir büyücü pansiyonuna yerleşti.Odasında çıktıktan sonra Simurg’un tüyünü almış olmanın mutluluğuyla uykuya daldı.
2 ay sonra Londra’da
Sisli bir gündü Londra’da…Hindistan gezisi biteli aylar olmuştu.Vincent’ın deneyimlerini kağıda geçirmesi bitmişti.Bunları kağıda geçirmekteki amacı kesinlikle para kazanmak değildi.Ama para da kazanması gerekiyordu.Ve Simurg’un söyledikleri aklından çıkmıyordu…
Acaba gerçekten bir kehanet miydi?Ve bir kehanetse mutlaka ona ulaşmalıydı.Düşünmeye devam etti.Tüm kehanetler nerdeydi:Esrar Dairesi…Acaba Simurg’un kehaneti de orda olabilir miydi?Öğrenmenin tek yolu Esrar Dairesine sızmaktı,ve onun için orda bir iş bulmalıydı…Sisli havada bakanlığa doğru yol aldı,öbür yandan da esrar dairesine sızabilmeyi umuyordu….Tüm umutlarını verilecek cevaba bağlamıştı

Tüm bunları düşünürken Londra’nın eski yollarından birine saptı.Adresi belliydi Telefon Kulübesi oradan da bakanlık…Vincent başarılı bir öğrenciydi ama şu da bir gerçektir ki bakanlık zeki kişileri sevmezdi.Vincent ,o sıralarda çoğu İngiliz siyasetçinin çok saygı gösterdiği Hill ailesinin önemli bir İngiliz temsilcisi olduğunu tahmin etmiyordu.Zaten ailesi hakkında çoğu şeyi öğreneli birkaç yıl bile olmamıştı.

Vincent’ın başvuruyu yaptığı sıralarda sihir bakanlığı çok karışık günler yaşıyordu.Ve Vincent bunun bilincindeydi.Ailesini kullanmayı düşünse de oradaki insanların ailesinin varlığından bile haberdar olduğunu sanmıyordu.

Vincent bunları düşünürken telefon kulübesinin bulunduğu sokağa gelmişti bile…Londra’nın ünlü muggle kulübeleri Vincent için gereksiz ve saçmalık doluydu.Aslında Vincent Muggle’lara ait çoğu şeyden nefret ederdi.Buna ananesi ve dedesi de dahil.

Vincent’ın kendini haklı gördüğü birçok konu vardır.Ama bunların en büyüğü Sihir Bakanlığının amacındaki sapma konusunda düşündükleriydi.Sihir bakanlığı bir anarşi önleme topluluğuydu ama amacından sapmıştı.Vincent’a göre 1692 antlaşması büyücülerin kendi kendilerini ikinci sınıf insan durumuna düşürmesinden başka bir şey değildi.Ve Sihir bakanlığı yıllardır kendisini bu antlaşmanın ne kadar uygulandığını gözetlemeye adamıştı.Ona göreyse bu antlaşma saçmalıktı.Aslına bakarsanız bu konuda çoğu büyücünün düşüncesi bu yöndedir. İşin gerçeği tarih boyunca büyücüler gizlenme ihtiyacı duymuşlardır,çünkü çoğu toplum kendilerinden üstün bu insanları dışlama eğilimine girmiştir.Elbette ki büyücülerin o zamanlarda da öldürme yetenekleri ve bunu yapabilecekleri sihirsel donanımları vardı.Ama büyücüler sihrin gelişmesiyle muggle halkları üzerinde kesin bir hakimiyet kurmaktansa bu Dünya’da birlikte yaşayabilmek için gizlenmeyi tercih etmişlerdir.

Ve kırmızı kulübenin yanındaydı artık.Numaralar kesindi:6-6-4-4-2.Ve bum!Sihir işini gösterdi ve uzun bir maratondan sonra Vincent köklü Bakanlıktaydı.Her yerde buharlaşan cisimlenen büyücüler.Bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar.Ama Vincent’ın çıkacağı kat 9.kattı.Bir çok gizemin yıllardır içinde yattığı o esrarlı kat:Esrar Dairesi.Vincent yol boyunca pek çok şey düşünmüştü.Ama Esrar Dairesine doğru yol alırken hiç Simurg’u düşünmemiş olduğunu fark etti.Uğruna bakanlık yollarına düştüğü Anka Kuşu Kehaneti…Vincent’ın Simurg’dan tüy kopardıktan sonra zafer sarhoşluğunu yenip Anka Kuşlarının yaptığı kehanetler hakkında araştırma yapması uzun sürmedi.

Araştırma sonuçları çok ilginçti. Yoko Hatuto isimli Koreli bir büyücünün yazdığı “Uzakdoğu Ormanlarının Fantastik Yaratıkları” adlı kitapta Simurg adına bir bölüm ayrılmıştı.Aslında Vincent Simurg’a ilk bu kitapta rastlamış ve onun tüyünün gücünü öğrenince ondan tüy alma isteğine ilk bu kitapta uğramıştı.Fakat bu kadar uçuk bir kitap yerine “Tılsım ve Kehanet Kitabı:Sınıf3” adlı ders kitabına bakmak aklına gelmemişti.Bu kitapta Anka kuşlarının olası kehanetlerinden bahsediliyordu.Ve diğer tüm kehanetler gibi esrar dairesine gideceğinin de altı çiziliyordu.Fakat bir Anka Kuşuna kehanet yaptırmak için onu çok derinden etkilemek gerektiğini Vincent bu kitabı okumadan önce bilmiyordu.Ve bir Anka kuşu kehanette bulunduğu zaman kehanette bulunduğu olay kesinlikle gerçekleşir.Anka kuşunun ne dediğini bilmek zorundaydı.Geleceğe dair bir işarete daha çok ihtiyaç duyduğu bir zaman hatırlamıyordu.Ve yakında esrar dairesinde onu bulabileceği fikri onu fazlasıyla heyecanlandırıyordu.

Artık gelmişti…Karşısında Esrar Dairesi Alım Bürosu vardı.İçeri girdi ve karşısında klasik bir sihir bakanlığı bürosu gördü.İki adet üniformalı ikincil eleman ve içeride kapalı odada esas elemandan oluşan sade bir odaydı Esrar Dairesi.İkincil elemanlara başıyla küçük bir selam verdi.Aslında bu selamın küçüklüğü Vincent’ın kibiriyle doğru orantılıydı.İkincil elemanlardan biri Vincent’ın döneminden hufflepuff’lı zavallı bir kızdı. Kızın biçimsiz suratını gölgede bırakan şey saf bakışlarıydı.Öylesine kötü bir görünümü vardı ki,Vincent ona selam verdiği için utandı.

Normal şartlar altında herhangi bir büyücünün Esas elamanın odasına bu kadar rahat girebilmesi zordur.Ama Vincent’ın heybetli ve kibirli görünümü insanları ona ilişmekten alıkoyuyordu.Bu özelliğini kullanan Vincent esas elamanın odasına girmekte zorlanmadı.

Kapıyı çaldı,ve beklediği onayı alınca içeri girdi.Evet bu işi istiyordu ve almalıydı.Belki de hayatının en büyük sırrı Biraz ilerde Esrar Dairesinin asıl kısmına kehanetlerin bulunduğu kısmına açılan kapının ardındaydı…Karşısında şaşıracağı bir şey yoktu.Her şey aynı rutinde ve yine soğuk bir bakanlık bürosu görünümündeydi.Vincent lafı uzatmadı.

“İyi günler sayın-“,masanın üstünde duran yazıya baktı “-Kettleburn”.Yaşlıca ve tombul bir adam vardı karşısında.İnce bıyığı ve gözlükleriyle adam inanılmaz bir şekilde Gringotts çalışanlarına benziyordu.Adam doğruldu ve “Buyur genç adam” dedi.Sesi kesin ve kendinden emindi.Ama hangi ses Vincent’ın kibirli ve soğuk sesinin altında ezilmezdi ki? “ Ben sayın Kettleburn benim için Esrar Dairesinde bir yer bulup bulamayacağınızı merak etmiştim?”dedi.Aslında bunu söylerken demek istediği “esrar dairesinde bana bir iş bul!”idi ve ses tonuyla bunu açık ve net belli etmişti.

Bakanlık çalışanının da ondan geri kalır yanı yoktu ve devam etti.”Aslına bakarsanız kadromuz dolu sayın-“Bunu söylerken sesinin tonlaması cümlenin bir soru olduğunu belli etmişti ve Vincent “ Hill “ dedi. “-Ah evet Hill…Budalalık ediyorsam beni bağışlayın fakat bu Hindistanlı köklü aile Hill’lerden geldiğiniz anlamına mı geliyor?"Vincent o anda işi kaptığını anladı.Çünkü karşısındaki kişi ailesini tanıyordu ve onu işe alacaktı.”Aynen o anlama geliyor Efendim.”dedi Vincent.Ve bundan sonrasını anlatmanın pek anlamı yok aslında çünkü Vincent’ın tahmin ettiği oldu ve Vincent işi aldı.
Ertesi Gün
Gördüğü kabusun ardından hızlıca uyandı Vincent.Son günlerde Anka kuşunun kehaneti onu daha da etkilemeye başlamıştı.Her gece rüyalarına giriyordu.Nepal’ın ıssız ormanlarında kıpkırmızı gökyüzü eşliğinde ayıldığı o anı unutamıyordu.Anka kuşunun bilge bakışlarını ve düşünseline gider gibi gözüken o düşüncelerin çıkışınıysa artık kanıksamıştı.[/size]
Vincent biranda bugün kehaneti öğrenmeye bir adım daha yaklaşabileceği gün yani esrar dairesi çalışanı olarak uyandığı ilk gün olduğunu anladı.İlk hedefi Kettleburn’den esrar dairesine girmek için bahane yollu bir iş almaktı.Ardından kehanetlerin neye göre sıralandığını ve sistemlendiğini anlayacak ve Anka kuşunun kehanetini bulacaktı.[/size]

Bunları düşünürken Vincent yüzünü yıkamak için kalktı ve tuvalete gitti ardından hazırlandı.Ev öylesine küçük ve dağınıktı ki…Aslında Vincent’ın buraya pek uğradığı da söylenemezdi.Genelde işleri olan kişilerdendi o.Vincent’ın evi büyücülerin o dönemlerde sıkça kullandığı bir biçimde dizayn edilmişti.Gizli apartman daireleri şeklinde.Bu daireler apartmanların içinde Mugglelara karşı korumalı bir biçimde barınırlar.Vincent 9½ numaralı dairesini kilitledi ve Mugglelara gözükmeden evden uzaklaşmayı başardı.Koridora çıktı güçlü bir hayal bozan büyüsü yaptı ardından bakanlığa cisimlendi.[/size]

Vincent bir kahin değildi.Ama ailesinde kahinlerin bulunması onun altıncı hisleri yüksek birisi olmasını sağlamıştı.Bakanlığa vardığı anda o gün bir şeylerin daha farklı olacağını hissetmişti.Vincent o hissi çok iyi bilirdi ve şuana kadar hiç yanılmamıştı.Adres belliydi:9.kat.[/size]

Esrar dairesine vardığında Vincent ortalığın karışık olduğunu gördü.Zaman döndürücüler yine sorun yaratmıştı!


En son Vincent Hill tarafından Cuma Mart 20 2009, 21:34 tarihinde değiştirildi, toplamda 6 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Axel Blackmar
Esrar Dairesi Çalışanı
Esrar Dairesi Çalışanı
Axel Blackmar


Mesaj Sayısı : 71
Yaş : 33
Nerden : Owensboro
Tarafı : Zümrüdü Anka Yoldaşlığı
Kan Durumu : Safkan
RP Yaşı : 23
Patronus : Gümüş Ayı
Asa : Ejderha Gücü
Evcil Hayvan : Ejderha yumurtası sahibi
Galleon : 55352
Kayıt tarihi : 24/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)

Anka Kuşunun Kehaneti Empty
MesajKonu: Geri: Anka Kuşunun Kehaneti   Anka Kuşunun Kehaneti Icon_minitimeCuma Mart 20 2009, 12:45

Axel gün ışığıyla beraber uyanmıştı.. Tabii, Kiti'nin evindeydi. Dün gece Londra'da çok güzel bir yemek yemişler ve sonra bişeyler içmek için Kitiara'nın evine gitmişlerdi. Çok güzel vakit geçirmişlerdi dün akşam. Fakat Axel'ın işe gitmesi gerekiyordu. Esrar Daire'sinde iş erken başlayıp erken biterdi.. Ayağa kalktı ve elini yüzünü yıkadı. Bu gün garip birşeyler olacağı hissi uyanmıştı kendisinde. İçeri geri döndü ve üzerini giyindi. Gri gömlek siyah bir takım ve koyu lacivert bir kravat.. Daha sonra uzandı ve Kitiara'nın yanağına bir öpücük kondurdu.. Hala mışıl mışıl uyuyordu... Evden çıktı ve Londra'nın merkezine, büyücüler için cisimlenmenin uygun olduğu noktaya cisimlendi.

Muggle kafelerinden birine girdi [ Starbucks xD ] ve herzaman içtiğinden söyledi. Ardından çıktı ve tekrar aynı noktaya gitti ve Bakanlık'a cisimlendi.

" Günaydın Alexis " dedi Alexis'i görünce.. Kendisi sihirli oyunlar ve sporlar dairesi başkanıydı. " Günaydın Axel.. Kitiara'ya selamlarımı ilet. Ne zamandır görüşemiyoruz "

Axel 9.kata vardı. Ve esrar dairesi'ne girdi. Bürosuna ilerledi. İçeri girdi ve askıda duran cüppesini üstüne geçirdi. Çekmecesinden geçen gün hazırladığı raporunu çıkardı. Zaman döndürücü'ler ile ilgili raporunu daire başkanına sunmak için Başkan'ın odasına ilerledi. Kapıyı vurdu ve içeri girdi. İçerisi hayli kalabalıktı. Ve Başkan'ın masasının önünde yeni biri vardı. Uzaktan biraz tanıdık gelmişti. Masaya doğru ilerledi.

" Tam zamanında Axel.. Bakan beni sıkıştırmaya başlamıştı. Bu olay beni çok sıkıntıya soktu. Bu kadar önemli bir nesneyi bu kadar çok kişinin bilmesine şaşırmıştım doğrusu" Axel raporu masaya bıraktı. Tam o sırada tanımadığı kişi kafasını Axel'a doğru çevirdi. Göz göze geldiklerinde ikisi de donakaldı.. Axel'ın kafasında bir isim yankılandı " Lupus!? "


En son Axel Blackmar tarafından C.tesi Mart 21 2009, 13:28 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vincent Hill
Esrar Dairesi Çalışanı
Esrar Dairesi Çalışanı
Vincent Hill


Mesaj Sayısı : 11
Yaş : 31
Nerden : Hindistan
Tarafı : Çoğunluğun İyliği
Kan Durumu : Melez
RP Yaşı : 23
Asa : Asa ismi:Büyük Büyücü
En iyi büyü:Aveda Kedavra
Galleon : 55314
Kayıt tarihi : 27/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)

Anka Kuşunun Kehaneti Empty
MesajKonu: Geri: Anka Kuşunun Kehaneti   Anka Kuşunun Kehaneti Icon_minitimeCuma Mart 20 2009, 20:30

Vincent'ın sırtından terler boşaldı.Yıllardır kimse ona ön adıyla seslenmiyordu.İşte tam da o anda aslında yıllardır ne kadar yalnız olduğunun farkına vardı.4 yıl süren asya gezisi onu arkadaşlarından çok uzaklaştırmıştı.Ve şimdi tam karşısında en kadim dostlarından biri vardı:Axel!
Karşılaşmaların o genel soğuk havası ikisi arasında olmadı.Çünkü birbirlerini öylesin özlemişlerdi ki...
"Axel the Silver Bear ha?"dedi vincent kendini alamayarak.Aylardır kendini ilk defa bu kadar yumuşamış hissediyordu.Özellikle son günlerde öylesine gerilmiş ve karanlık sihre dalmıştı ki Axel'i görünce kibirinden ve soğukluğundan eser kalmamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Axel Blackmar
Esrar Dairesi Çalışanı
Esrar Dairesi Çalışanı
Axel Blackmar


Mesaj Sayısı : 71
Yaş : 33
Nerden : Owensboro
Tarafı : Zümrüdü Anka Yoldaşlığı
Kan Durumu : Safkan
RP Yaşı : 23
Patronus : Gümüş Ayı
Asa : Ejderha Gücü
Evcil Hayvan : Ejderha yumurtası sahibi
Galleon : 55352
Kayıt tarihi : 24/02/09

Bilgilerim
Sağlık:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Anka Kuşunun Kehaneti Img_left100/100Anka Kuşunun Kehaneti Empty_bar_bleue  (100/100)

Anka Kuşunun Kehaneti Empty
MesajKonu: Geri: Anka Kuşunun Kehaneti   Anka Kuşunun Kehaneti Icon_minitimeCuma Mart 20 2009, 21:09

Lupus onu görünce ayağa kalkı. Axel'daki aynı donukluk ifadesi onda da vardı fakat normalden farklı şekilde.. Daha sıcak... " Axel the Silver Bear ha .." demişti ayağa kalktıktan sonra. Axel'ın içini de bir sıcaklık kapladı.. Arkadaşları ona öyle hitap ederdi eskiden. Hogwartsdayken..

Axel Lupus'la samimi bir şekilde eskiden olduğu gibi özel tokalaşmalarını yaptıkdan sonra ikisinde de bir gülümseme belirdi. Daire başkanı " Tanışıyormusunuz? " diye sordu. " Tanışmak mı ? Eskiden çok yakın arkadaştık ! " dedi Axel. " Çok güzel... Axel , Bay Vincent dairemizde çalışmaya başladı. Evrakları henüz tamamlanmadı. Bugün onunla sen ilgilenirsin değil mi ? " dedi Başkan. " Kesinlikle efendim "

Loş ve serin koridorlarda ilerlediler ve gümüş plakadan " Axel Blackmar " yazılı ofise girdiler. Çok sade ve düzen içinde tutardı Axel bürosunu. " Buyur otur bakalım Lup ! " dedi Axel mutlu bir şekilde. Eski arkadaşının yakında iş arkadaşı olacağı haberi onu çok mutlu etmişti. Dolaptan en sevdiği eskilerden kalma viski'den birer kadeh doldurdu. Lupus'a onun bardağını uzattıktan sonra masasına oturdu. İçkisinden bir yudum aldıktan sonra ;

" Ee bakalım eski dostum.. Okuldan sonra neler yaptın ? Hiçbirimiz haber alamadık senden ? "

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Anka Kuşunun Kehaneti
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Accio-Hogwarts :: - Londra - :: Sihir Bakanlığı :: Esrar Dairesi-
Buraya geçin: