Ağır adımlarla küçük ofise girdi Vera. Nedense burayı pek sevmiyordu, kasvetli bir havasının olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden de pek çekici gelmiyordu.
Vakit kaybetmeden masasının başına geçti. Son zamanlarda oldukça meşguldü, kafasının dağınık olması da işleri iyice zorlaştırıyordu. En azından şuan için, diğer meseleleri önemsemeyip işine konsantre olmalıydı. Nasıl toparlanacağından hiç emin değildi. Ya da toparlanmaya nerden başlayacağından.
Önündeki kağıtları incelemeye koyuldu. Klasik işlerdi, en azından buna kafa yorması gerekmiyordu. Kalemi mürekkepe batırdı ve birkaç kağıt imzaladı. Daha sonra ise bazı mesajlar gönderdi. Bir müddet sonra sıkılıp bir kahve aldı ve onu içti.
Birkaç saat sonra ise işinin büyük çoğunluğu bitmişti. Her zaman bu işlerin ne kadar monoton ve yorucu olduğundan şikayet etse de, aslında kafgasını dağıtmasına yardımcı olmuştu. Bu şekilde meşgul olmak iyiydi. Bir de bölüm başkanıyla konuşsa iyi olacaktı ama ertelemekte bir sakınca görmedi. Çok acil sayılmazdı.
Son yapması gerekenleri de yapıp odasından çıktı. İnerken birkaç büyücü ona selam verdi. Aslında Vera kim olduklarını bile hatırlamıyordu ama aynı sahte gülümsemeyle o da karşılık verdi.
Daha sonra ise Sihir Bakanlığı'ndan ayrıldı.