Büyük Meydan

Arda Paris'in bu ünlü sokağına cisimlendiğinde öğle sularıydı. Yanında tasmasını sıkıca kavradığı Jumper vardı. Bulunduğu ara sokaktan çıkıp, kalabalık sokağa daldı. Etraf o kadar kalabalıktı ki neredeyse iğne atsan yere düşmeyecek gibiydi. Yanından geçen iki güzel Fransız kıza gülümsedikten sonra Jumper'ın tasmasını biraz daha serbest bıraktı. O da mutlu ve halinden memnun görünüyordu.

''Eee oğlum sence bugün de tanıdık birine rastlar mıyız?'' diye sordu Jumper'a. O da yüksek bir havlama sesiyle karşılık verdi. Arda ise gülümseyip etrafa bakınmaya ve yürümeye devam etti.

Donétello Paris'e biraz gezmek için gelmişti.Etrafta bir sürü insan vardı.Çoğu muggle'dı.Donétello gözlüğünü ceketinin cebinden çıkardı ve taktı.Bir büyücü tanıdık arıyordu.Birden köpeği ile birlikte yürüyen birini gördü.Tanıdık bir yüz gibi geldi kendisine.Karşısındaki adam Quiddicth Malzemelerinin bulunduğu dükkan sahibiydi.Gülümseyerek ona yaklaştı.

"Merhaba Mr.-Mr.Wyler'dı değil mi?"

Arda kendisine doğru gelen adamı tanımıştı. Onun da kendisini tanıdığı her halinden belliydi. Yanına gelip elini uzattığında buna iyice emin oldu.
"Merhaba Mr.-Mr.Wyler'dı değil mi?"
''Evet dostum adım Wyler.'' dedi kendisine uzanan eli sıkarak. Adamı nerden tanıdığını çıkaramadı ama yüzünü hatırlıyordu.
''Ama Arda denilmesini tercih ederim.'' diye ekledi gülerek. Sonra hemen kenarda bulunan banklara oturmayı teklif etti. Biraz sohbet bu güzel günde iyi giderdi. Arda adamla konuşa konuşa onun Donetello olduğunu anladı. Bu adamı tanıyordu. Bakanlıktandı. Güzel bir sohbetin ardından tekrar görüşmek üzere sözleştiler. Daha sonra Arda Jumper'ı da alıp bir ara sokağa girdi ve Londra'ya cisimlendi.