Masa 5

Cevabın geldiğini gören Monique hızla yeşil cübbesini giydi. Domuz kafasının kapısında göründü.Uzun kırmızı tırnaklı elleriyle kapıyı açtı yavaşça Luis'in yanına oturdu. Yaşlanmış diye düşündü. Belkide büyümüştü. "Merhaba" dedi.

"Bir süredir, uzun bir yolculuktaydım diyelim.Sen neler yaptın? Nişanlanmışsın diye duydum" dedi.Uzun saçlarını arkaya attı ve ateş viskisinden bir yudum aldı.

kim söyledi bunu "dedi kahkaha atarak ardından ekledi "yok henüz nişanlanmadım kimseyle, diğer soruya gelince bakanlıkta çalışıyorum uzun süredir birde işte savaş falan uğraşıyorum öyle" dedi monique büyücü dünyasından bu kadar mı uzak kalmıştı ki başına ödül konulduğunu bile bilmiyordu, "yoksa acaba bilmiyor gibi mi yapıyor" diye düşündü şüpheyle

"Nasıl bir kız?" dedi. Eski günler gelmişti Monique'in aklına. Kıskançlığın bir ateş viskisi gibi önce boğazından yavaşça kaydığını sonra damarlarına karıştığını hissediyordu. Tırnaklarını avucuna dahada bir batırdı. Çantasından bir sigara çıkardı. Luis'e tuttu.

"Aslında seninle yaşadıklarımız..." diyebildi yalnızca neden söylemişti ki söylememeliydi böyle şeyler. " o zamandan beri kimse olmadı" diye tamamlayabildi cümlesini

Monique düşünceli bir biçimde sigarasından son bi nefes daha aldı. Sakince sigarasını söndürdü. Luis'in beklemediği bir anda asasına davrandı. "SERSEMLET"

Out: dm yoktu kuralsız, anlaşmalı düello yapıoruz ölen olmıcak...

Büyüyü karşıladı. Monique asasının tek hamlesiyle barı kapıya yasladı " özür dilerim."dedi. asasını daha sıkı kavradı "AVADA KEDAVA"

Büyü Moniquie'e çarptı.

Meg sinirine nasıl hakin olacağını bilmediği için gelmişti Domuz Kafası'na.Etrafın sakin olması ilk defa onun işine geldi,genelde kalabalık yerleri severdi.İçeri girer girmez havası biraz değişmişti,oturup içecek bir şeyler istedi ve yine diğer zamanların aksine yazdığı yazıya konsantre oldu.

Meg,yanına genç bir adamın geldiğini gördü ve cevap verdi.

"Tabi ki"

Daha önce onu hiç görmemişti.Soran gözlerle ona bakmayı sürdürdü.

Bu içtenlik Meg'in hoşuna gitmişti.

"Memnun oldum,ben de Penelope Meggie Curtis,ama Meg diyebilirsiniz"

Artık hızla o gergin havanın üzerinden kalktığını hissetti.Artık gerçek benliğine dönmüş gibiydi ve son yarım saat artık aklından çıkmıştı.

"Dırdırcı yazarıyım,peki sen?"

O sırada içeri girenlere baktı ve defterini çıkarıp not aldı.Aslında bu komik bir durumdu ama kendisini engelleyemiyordu ve rahatsız olmaktansa komik duruma düşmeyi tercih ederdi.Ama bunun saygısızlık olarak anlaşılabileceğini düşünüp elindekini bıraktı ve Jack'in yüzüne bakarak gülümsedi.

Meg bu soru karşısında gülümsedi.

"Bence ayıp değil,yaşım 20"

Meg iyi anlaşacağı birini bulduğunu hissediyordu.