-Ev-
Mor perdelerin yere kadar döküldüğü , tütsü kokan , karanlık odanın içinden bir tutumda olsa sabah güneş ışığı ile , güneşin gözüne gelmesi ile Aldora uyandı.Büyük saatte çalıyordu.Kafasındaki yastığı fırlattı.Bir , iki dakika sonra güneş iyice çıkmaya başlamıştı ve Aldora oflanarak kalktı.
''Lanet olası sabahlar ı-hh''
dedi.
Büyük dolaba doğru ilerledi ve üzerine siyah elbisesini giydi.Biraz makyaj yaptı ve saçlarını düzeltti.Kapısını açması ile hafif açık olan cam kapandı ve camın kapanışı boş koridorda yankılandı.Kedisi Léo'yu karşısında gördü ve kucağına aldı.Siyah tüylü buz mavisi gözleri ile çok asil bir kediydi.Biraz sevdikten sonra eline bir kahve aldı ve kahvesini yudumladıktan sonra evden ayrıldı.Boş sokaklarda turlarken karşısında Üç Süpürge tabelası dikkatini çekti ve oraya girmeye karar verdi.Kapının açılması ile çalan zil herkezin Aldora'ya bakmasını sağları.Aldora kimseyi takmadan kafasını çevirdi ve karanlıkta ki en sessiz masaya oturdu.Garson'a seslendi.
''Bir kaymak birası''
dedi.
Birası geldikten sonra yudumlayarak pencereden etrafı izlemeye başladı.Uzun siyah saçlı bir kadın geçti.Olgun ve uzun boylu.Birden elinde ki bardağı bıraktı ve pencereden baka kaldı.Ölen annesine benzetmişti.Tabiki o ölmüştü , onun yerini kimse alamazdı.Unuttuğu zamanlarda her zaman Aldora'ya hatırlatan küçük ama büyük anlamlı şeyler oluyordu.Kafasını çevirdi bardağa baktı.
^Nerdesin anne , seni çok özledim^
dedi içinden ve eline bardağı alarak içmeye devan etti.