Kurgu: Loinkaos - Yıl: 1971 - Hava: Yağmurlu - Tema: Gündüz |
| | Tesadüf (?) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Tesadüf (?) Ptsi Ocak 26 2009, 22:20 | |
| Ahh işte nihayetinde tatil ! Aslında bu duruma artık ilk başlardaki kadar sevinmiyordu Bernard. Özlemişti şimdiden o çok bitmesini istediği okulunu. Ama elinde olan bir durum değildi son haftalar *sınav haftası* O' nu herşeyden bezdirmişti. Bu zaman zarfında Chris olmasaydı ne yapardı bilemiyordu. Bu sene Hogwarts' a gelmesi Bernard için paha biçilemez bir ödül olmuştu adeta. Hatta Chris ile aynı dönem olmak için ciddi bir şekilde bu sene kalmayı bile kurguladı bir ara, ama yapamazdı... Öyle bir şeyi sesli dile getirdiği anda annesi çıldırırdı herhalde. Şu günlerde hayatının her zerreciğine müdahale etmeyi görev bilmiş biricik annesi ! Sevgili kız kardeşi Charl azcık dilini tutmayı becerememiş ve seçici, takıntılı ve maalesef ki asla bir Hufflepuff' ı beğenmeyecek annesine herşeyi anlatmıştı. Ne lanet bir kavga çıkmıştı evde... Hatırladıkça Bernard' ın sinirleri yine bozuluyordu. Kendisine bu kadar karışılmasından hiç haz etmezdi ki O. Evdekilerden çıkarmıştı tüm hıncını sonunda. Önünde gelene patlıyor, azarlıyor ve tam manasıyla saldırıyordu. Herkese kötülük yapmak istiyordu, şuan O' nun hayatı güzel değildi ve diğer insanlarınki de güzel olmamalıydı işte, tüm bencilliğiyle bunu istiyordu sadece ! Neyse ki Bernard ile Chris şu günlerde ev halkı için dev bir şaka planı peşindeydiler. Bu Bernard' ın az biraz da olsa kafasının dağılmasını sağlayacaktı çok şükür. Buna ihtiyacı vardı, tıpkı sevgilisi Kaitlyn ile konuşmaya yeniden O' nun sıcaklığını hissetmeye ihtiyacı olduğu gibi. Hogsmeade sokaklarında bıkkın bir şekilde ilerlerken bir an gözüne annesinin taaa MonteCarlo' dan kalkıp gelip işletme çabalarına giriştiği küçük ve mide bulandırıcı kadar sevimli cafe gözüne takıldı. Hiç sevmemişti buraya...
"Hah bayan Allison, tam bir ölüm yiyene göre bir yer...." diye söylenerek şekercinin yolunu tuttu. Chris hala ne olduğunu tam anlatmadığı planı için çeşit çeşit şekerleme istemişti. Ve Bernard normalde asla kabul etmeyeceği bu ayak işini sadece yalnız kalma fırsatını yakalayabilme şerefine ulaşmak için kabul etmişti. Kendi kendisiyle kalıp, aslında ne istediğini bilmeye o kadar çok ihtiyacı vardı ki ! Ama pek bir karmaşık hayatı buna izin vermemekte son derece kararlıydı. Şekerci dükkanının girişinde ki kayıp ilanları gözüne ilişti ilk. Birini elbette tanıyordu, Josh' ın arkadaşı Stam Cest'ev... Gelecek Postası' nın çıkmama nedeni, umarım en kısa sürede bulunur diye düşünmeden edemedi içeri girene kadar... Dükkan bir hayli doluydu fakat Bernard şekerleri tek tek seçmekle uğraşamayacaktı. Görevlinin yanına ilerledi üzerinde Balyumruk amblemi bulunan krem rengi bir pakete kahverengi saten kurdela bağlamakta olan usta eller genç öğrencinin geldiğini farkedince durdu. Evet ne olmuştu dercesine bakarken Bernard söze başladı
"Ben her şekerden bolca bulunan karışık bir paket istiyordum, mümkün değil mi?" |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Ptsi Ocak 26 2009, 23:00 | |
| ' Burdan çıktığımda önce Sarah' la mı buluşsam, yoksa Hastaneye gidip şu ziyaret işini mi halletsem... Mmm... Galiba önce ziyarete gitsem iyi olur, hem Mary' yi görmeye gittiğimi Sarah bilmese daha iyi... '
" Biraz daha çabuk olabilir misiniz lütfen, gerçekten acelem var... "
Sav saçlarını hafifçe geriye atıp karşısındaki duvarda asılı duran büyük, şekerleme şeklindeki saate göz attı. Henüz zamanı vardı fakat yine de buradan olabildiğince erken çıkmak istiyordu. Ellerinde tuttuğu paketleri çabucak düzenleyip şekerlemelerinin hazır olup olmadığına bakmak üzere başını kaldırdı ve aynı anda da arkasından gelip önüne geçerek (!) görevlilerle konuşmaya çalışan bir çocuk gördü yanıbaşında.
"Ben her şekerden bolca bulunan karışık bir paket istiyordum, mümkün değil mi?"
' Ne demek her şekerden bolca bulunan bir paket istiyorum, sıranı beklesene yaa ! '
" Afedersiniz ama sıra bendeydi..."
Kendisini ya duymamıştı, ya da öyle davranıyordu fakat belli olan bir şey vardı ki kendini beğenmiş ahmak (!) hiçbir tepki vermemişti. Savannah sinir içinde bekledi ve birkaç saniye sonra çocuk hafifçe yan döndüğünde belli belirsiz ona baktı, aynı anda da ağzından ufak bir çığlık çıkıverdi... Bunu kimsenin duymamış olmasını umarken hafifçe başını çevirdi ve,
' Tanrım... Lütfen beni görmemiş olsun... '
diye umarken ellerindeki poşetleri sıkıca tutup arkasındaki birkaç kişinin önüne geçmesine izin verip,
' O gittikten sonra çıkıp paketlerimi alırım... '
diye düşündü... Şu son günlerde yaşadıklarından sonra Bernard' la karşılaşmak en son isteyeceği şeydi. Buna dayanabilir miydi bilmiyordu... Onu gördüğünde duygusuzca, hiçbir şey hissetmiyor gibi gözlerine bakabilir miydi? Hiç sanmıyordu... Kalbi hızla atarken yılların getirdiği bir alışkanlıkla dişlerini alt dudaklarına geçirdi ve olabildiğince hızla bastırmaya başladı, kanayan kısımlardan akan minicik damlalar hafifçe ağzına dolarken bunu umursamadı ve paketlerini tuttuğu ellerini hafifçe sıktırırken gözlerini yumup bu berbat anın bir an evvel bitmesini diledi. Bir an evvel bitmesini ve aptal hislerinden kurtulabilmeyi... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Ptsi Ocak 26 2009, 23:16 | |
| Şu iş biran önce bitse de gitsem diye düşünmekten kendini alıkoyamıyordu bir türlü. Kalabalık ortamları sevmiyordu ki... Bomboş bir şekerci dükkanı hayal etmişti kendi içinde.Girecek istediğini rahatça alıp çıkacaktı. Pakete ne atıldığını dahi göremediği bir durum yoktu aklında !
Ortamın verdiği bunaltma ile derin bir iç çekip hala isteğine cevap vermemiş bayana baktı. Kaba olmamaya çalışıyordu fakat koşullar Bernard' ın sınırlarını fazlaca zorlayacak cinstendi. Gözlerini kısıp karşısında ki hala Bernard' ın isteğini yerine getirmemiş cadıya baktı. "Ee hadi ama sonsuza kadar burada bekleyeceğimi sanmıyorum, altı üstü birkaç şeker işte" dedi olabildiğince normal bir ses tonuyla ama yine de o sert tonlamaya hakim olamamıştı elbette. Kadın başıyla Bernard' ın arkasında kalan kısmı gösterip geri krem rengi pakete dönünce durumu çaktı. Birinin sırasını gasp etmiş olmalıydı ! Öff kimin umrunda ki az beklesin işte. Bernard' ın işi yapılsın önce nolcak ? Evet evet acaba arkadakine ne önerebilirdi? Hızla arkasına döndüğünde en ummadığı kişiyi yine karşısında buldu. Bu kız niye sinirlerinin en uç olduğu noktalarda gelir karşısına çıkardı ki... Fakat bu sefer farklı bir hali vardı. Ya da Bernard' a mı öyle gelmişti acaba. Daha durgun ve daha çekingen bakıyordu sanki ve Bernard kendinde beklemeyeceği bir şekilde söze başladı.
"Aouuvv Sav! Seni görememiştim sıranı kaptım sanırım kusura bakma." dedi hemen. Niye bunu yaptığını kendiside bilmiyordu aslında. Sadece bu simadan sonra gıcıklığına devam edemeyeceği kesindi. Biran sıranı bana versene deme yüzsüzlüğünde bulunmayı düşündü böylece işi biter ve buradan defolup giderdi. Hem bağaran barakanın yanındaki açıklıkta uzun bir yürüyüş yapma fikri doğmuştu aslında içinde. Kıza sırasını istemek için uygun cümleler tasarlıyorken farklı bir yapıo çıkıverdi ağzından;
"Nasılsın?"
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Ptsi Ocak 26 2009, 23:38 | |
| ' Hayır.. Sakın.. Sakın, hayır.. Ah, tanrım... Aptal görevli, neden beni gösteriyorsun! '
Savannah daha fazla kaçamayacağını biliyordu, deminden beri tutuyor olduğu nefesini hafifçe dışarı verirken kısacık birkaç saniyeliğine gözlerini yumdu ve ardından Bernard' ın kendisini gördüğünden artık emin bir halde açıp ona baktı. Aynı anda da tahmin ettiği gibi onunla gözgöze geldi ve aralarındaki birkaç insanın ardından sesini duydu...
"Aouuvv Sav! Seni görememiştim sıranı kaptım sanırım kusura bakma."
Uzun zamandır görmemişti onu, uzun zamandır konuşmamıştı onunla ve şu anda karşı karşıya duruyor olmaları Sav açısından gerçekten de vahim bir durumdu... Gözlerine bakmak istemiyordu, belki bir şeylerin açığa çıkmasından korkuyordu, belki de orda bambaşka hislerle karşılaşmaktan. Nefret, hırs, alay dolu bakışlar görmekten... Hafifçe bakışlarını kaçırdı ondan ve tam cevap vermek üzereyken yeniden konuştuğunu duydu...
"Nasılsın?"
Yavaşça tekrar gözlerine baktığında, hissettikleri her zamankinden farklıydı sanki, her zamankinden güçlü, her zamankinden özgür... Nedenini bilmiyordu... Bu, belki Bernard' ın bu kez gerçekten içten ve kırıcılıktan uzak bir tarzda konuşmasından kaynaklanıyordu belki de Sav için bazı şeylerin artık çok daha farklı anlama geliyor olmasından... Ama ne olursa olsun güzeldi, o an hissettiği şey öncesine göre oldukça mükemmeldi...
" İyi olmaya çalışıyorum... Peki ya sen? " |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Ptsi Ocak 26 2009, 23:51 | |
| Ne olmuştu buna böyle ? İnsanda dalga geçme, sataşma hissi yaratmıyordu ilk kez. İlk kez Bernard' a muhabbet edilebilesi biri olarak gelmişti açıkçası. İçindeki merak olgularını bastırmaya çalıştı. Savannah' a güven olmazdı şimdi masum ayağına yatıp heran Bernard' ı çıldırtacak bir cümle kurabilirdi O. Bu yüzden temkinli davranmaya çalıştı zaten patlamaya hazır bi bomba misali olan sinir sistemi en ufak bir cümlede dahi harekete geçebilirdi kesinlikle. Aslında geçse de iyi olurdu aslında birilerine patlayıp rahatlamaya ihtiyacı vardı ! Fakat Savannah bugün bu oynu oynayabilecek gibi durmuyordu. Ve Bernard bunun bir çeşit savunma mekanizması olduğunu düşünmüyor da değildi yani fakat Savannah' tan bu derece bir oyunculuk performansı beklemezdi. I-ııh imkanı yoktu. Nihayetinde bithap bir ses tonuyla söze başladı.
" İyi olmaya çalışıyorum... Peki ya sen? " Yoksa şu esrarengiz çocuk muydu sorun? Eğer oysa belki de derdini dinleyebilrdi. Droyce! Hem Bernard' da iyi değildi. Hem belki bu defa konuşabilmeyi becerebilirlerdi. Hem Kaitlyn-Charl-Dyre karmaşasında Sav O' na yardımcı olurdu... Hem hem buna ihtiyacı vardı bu sefer.... Bu sefer güçsüzdü Bernard. Sonra boğazını temizlercesine öksürdü daha dik durup kendine gelmeye çalıştı. Demin ki saçmalıkları beynin en kıyı köşelerine itiyordu adeta.
"Ben oldukça iyiyim. Şeyy... Hmm biraz şekerle işimiz var da" dedi saçmalarcasına. Açıklama yapma gereği niye duyduysa artık. Merakı tüm vücudunu ele geçirmişti sanki, içinde sor hadi sor hadi partisi düzenleniyordu adeta. Ve en sonunda da duruma yenik düştü.
"Herşey yolunda mı?" |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 00:16 | |
| "Ben oldukça iyiyim. Şeyy... Hmm biraz şekerle işimiz var da"
Bernard' ın yaptığı açıklama karşısında dudakları biraz zor da olsa hafif bir gülümseme oluşturabilmişlerdi fakat kalbi nedense bir türlü başaramıyordu bunu. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, o sahte sıcaklık dudaklarından öteye geçmiyor, kalbine asla ulaşamıyordu... Bu normal değil miydi zaten? Savannah' ın istediği şey elde edilmesi en zor, en imkansız dilekti arzulanan tüm şeyler arasından. Gerçekleşme ihtimali bile ' Ben gerçek değilim ! ' diye bağırıp koskocaman ağzıyla salakça gülümseyen bir yalan gibiydi... Ellerindeki poşetleri yavaşça bir eline aktardı ve boşta kalanıyla saçlarını hafifçe geriye atıp Bernard' a baktı. Her zamankinden solgun görünüyordu ve o kibirli havasından bir şeyler eksilmiş gibiydi fakat emin olamadı Sav. Bernard' ı hiçbir zaman tam anlamıyla tanıyamamıştı, bu da bir farklılık olduğunda farkedebilmesini oldukça olanaksız kılıyordu...
"Herşey yolunda mı?"
' Neden sordun şimdi bunu... Sana yalan söylemek istemiyorum... Bunu istemiyorum... '
İçinden aptal aptal söylenip dururken haiffçe soluk aldı ve gözlerini onunkilerden kaçırıp karşısındaki raflarda asılı duran bebek şeklindeki mavi şekerlemelere çevirdi, titreyen dudaklarında zoraki bir gülümseme oluşmasına çabalayarak sessizce,
" Evet... Yani, iyiyim... Sorun yok... "
Diyerek konuşmaya çabaladı, pek de başarılı olduğu söylenemezdi... Tam dönüp ona onun hayatının nasıl gittiğini soracakken dişlerinin gazabından dolayı berbat hale gelen dudaklarının üzerinde hissettiği yakıcı his elinin aniden yüzüne gitmesine sebep oldu ve Sav akan kanın sıcaklığını hissetti birden. Daha önce hiç bu kadar derinden parçalanmamışlardı. Canı yanıyordu... Diğer elindeki poşetleri hızlıca yere bırakıp mendilini bulmak üzere tek elle cüppesinin ceplerini karıştırmaya çalıştı fakat pek de başarılı olduğu söylenemezdi... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 00:31 | |
| Gelecek cevabı nedense merak ediyordu. Ya da en azından gelecek açıklamanın ardında ki peki ya sen cümlesiyle iglileniyordu özünde. Sonra birden kendine kızdı. Bu gerçekten çok hainceydi. Kızı öyle karşısında durup O' nu dinlesin diye mi kullanacaktı yani? Yoo yoo elbette hayır !
Derin bir doluk aldı bir kez daha gözünü ovuşturdu hantalca. Üzerine öyle bir yorgunluk çökmüştü ki tarifsizdi, oracıkta *belkide bulunabileceği en saçma yerde* sevdiği bir insanın kollarında dinlendiğini hayal etti durup dururken. Etrafında onca insan arasında neden böyle bir yalnızlık çukuruna hapsolmuştu ki Bernard. Belki de sorun kimsenin O' nun bu dipsiz çukurda olduğunu farkedemiyordu. Belki de insanlar bir halat uzatıp O' nu geri yüzeye çıkarabilmekten acizdi...
Yine birbirinden alakasız konulara dalmıştı, hatta birazda abartmıştı aslında. Ama şuan için durum buydu belki eve dönünce bu bir şekilde değişecekti kafası dağılacak, gülecek, şamata falan derken yine eski haline dönecekti. Fakat emin olduğu birşey varsa şuan ki ruh hali yine gelip O' nu biryerde kıstırıp benliğindeki tüm pırıltıyı sömürecekti. En en en güçlü gözüktüğü kişinin karşısında uğramaması gereken ruh halinden sıyrılmaya çalıştı. Özünde karşısındakinin negatifliğinden etkilenip bu duruma gelmişti herhalde. " Evet... Yani, iyiyim... Sorun yok... " Tamam o halde bunu gerçek olarak kabul edersek sana sataşmamam için bir neden yok o halde? Haince gülümsedi bu sözlerin karşısında ve eski atmosferi yaratmayı amaçlarayarak söze başladı. Ters tepeceğine neredeyse emindi. "Zaten sorun olsada banane ki, hatta keşke bi' sürü bi' sürü sorunun olsun senin." dedi biranda. Saniyeliğine de olsa o eski haline dönmüştü ama Sav'den emin değildi. Az gülseydi belki daha iyi olurdu?
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 00:58 | |
| Cüppesinin iç cebinden bulup çıkardığı işlemeli mavi mendilini yavaşça, kanayan dudaklarına bastırdı ve yere bıraktığı poşetlerini eline alıp Bernard' a baktı. Genç adamın yüz ifadesinden hiçbir şey anlaşılmıyordu, ne düşündüğünü veya ne hissettiğini bilmek imkansızdı fakat Savannah' ın onun hakkındaki izlenimlerine danışılacak olunursa çıkarılacak sonuç her ne düşünüyorsa düşünsün bunların Sav için hiç de iyi şeyler olmadığıydı...
Derin bir soluk alıp ona bakmaya devam etti Sav, bir şeyler söylemesini bekliyordu... İyi veya kötü herhangi bir şey... Oysa Bernard bir süre suskun kalmayı seçmişti... Sanki bir şeyleri anlamaya çalışıyor gibiydi, en azından Sav' a öyle gelmişti...
' Kimbilir hakkımda neler düşünüyorsun... '
"Zaten sorun olsada banane ki, hatta keşke bi' sürü bi' sürü sorunun olsun senin."
İşte her şey bu kadardı... Bu kadardı! Nasıl bu kadar aptal olabilmişti ki? Nasıl Bernard' ın bu kez kendisine içten davranabileceğine inandırmıştı kendini? Nasıl bunu beklemiş, böyle bir hataya düşmüştü... Yine oyun oynamaya kalkıyordu kendisiyle ama Sav artık gerçekten yorulmuştu... Üstelik yorulmanın ötesinde... Daha... Çok daha hassas hisler ortaya çıkmıştı... Kırgınlığın asla olmamasını gerektirecek kadar hassas duygular vardı işin içinde... Fakat Bernard bunları nerden bilebilirdi ki? Savannah onun için sadece ve sadece ' Boş zamanlarının kavga arkadaşıydı! ' Başka hiçbir şey ifade etmiyordu... Hiçbir şey...
Saat kostümü giymiş geçmek bilmeyen birkaç uzun dakikanın ardından kırgınlık ve acı dolu bir sesle, yavaşça yanıtladı onu Savannah... Tıpkı bir fısıltı kadar sessizdi söyledikleri...
" Haklısın... Dünyadaki bütün sorunları hakedecek kadar kötü biriyim ne de olsa... "
Gözlerinin yandığını hissediyordu, yaşlar şimdiden birikmeye başlamışlardı bile, akmak için gerekli izni koparabilmek adına zihnin iyice karışmasını bekliyorlardı... Sav kendini berbat hissediyordu, kalbindeki acı yanan dudaklarınınkini büyük bir şiddetle bastırmıştı... Hissettiklerinin getireceği sonuçları tahmin bile edemiyordu... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 14:01 | |
| Sav' den asıl tüm kötülükler senin olsun bay ukala gibi bir cevabın gelmesini nedense çok istiyordu ama bu şuan pek mümkün değil gibiydi. Hem işin bir tuhaf yanı ise eğlenmek amaçlı değil kızın eğlenmesi amaçlı yapmıştı bunu. Belli ki üzgündü... Belli ki her ne kadar söylemeyi reddetsede bir derdi vardı. Ama merakı sönmüştü, ne olduğuyla ilgilenmiyordu şimdi. Ne olacağı daha çok umrundaydı O' nun. Umarım iyi olur deyip kestirip atacaktı ki. O anda beklenmedik bir duygu uğrayıverdi ruhuna! Demin ki lafından dolayı pişman mı olmuştu? Yooo yooo pişmanlık Bernard' ı seven bir huy değildi genelde O' nu pas geçer hiç uğramazdı. Ve bu durumdan da oldukça memnundu. *fazlasıyla memnundu* Kır, dök, boz, yık, yak hiç problem değildi çünkü bi' şekilde durumu toparlayacağını bilirdi. Fakat şuan ki anormalliği çözememişti. Hemen kendi içinde bi' nedene bağlamalıydı yoksa... yoksa insaflı bir insan profili çizebilirdi. Öğğğk! Hem şuan sadece sinirlerinin bozuk, ruh halininde oldukça sağlıksız olduğu bir evredeydi şuan ki his, duygu ve düşünce bütünlüğü önemsizdi. Ahh Kaitlyn! Saçmalamama engel ol! Gelde bul beni! " Haklısın... Dünyadaki bütün sorunları hakedecek kadar kötü biriyim ne de olsa... " Ohooo! Al işte yaa ne diyor gene? Neyse böylece iyiyim sözünün ne denli yalan olduğunu kanıtlamış oldun bayan Monteque. O halde sen bilirsin daha ne yapayım ki ben. Zaten şuan derdini söylemeyen birine yardım edecek bir halde değildi açıkçası. Söylerse dinlerdi elbet. Savannah O' nun arkadaşıydı, evet her ne kadar iyi anlaşamıyor olsalarda Bernard' ın hayatında belli bir yeri var mıydı? Evet gayet vardı. Peki o halde son bir adım atarım, terslersen giderim şeklinde bir karara varabilmişti herşeyin sonunda. Terslenme olasılığının %88,8 olduğunu bilsede sözlerine devam etti. "Yoo kötü bir insan değilsin, niye kendine iltifat ettin ki durduk yere" Ouppps! Bu cümleden kötününde kötüsüsün anlamı çıkıyordu sanki. Ama Bernard sadece dedikten sonra farkedebilmişti bunu. Neden sözlerini ölçüp biçmeyi bir türlü beceremiyordu ki. Durdurmak istercesine başını iki yana salladı. Kızın şaşkın bakışları arasında; "Çok iyi bir insan olduğunu dile getircektim ben... Yanlış oldu... Cidden" |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 14:22 | |
| "Yoo kötü bir insan değilsin, niye kendine iltifat ettin ki durduk yere"
' İltifat etmek mi? '
Gözyaşlarının akmasını engellemek adına gözkapaklarını kırpıştırıp dururken Bernard' ın söylediği sözler karşısında kalbine saplanan minicik iğnenin büyüyerek koskocaman bir bıçak olmasına dek geçen sürede gözyaşlarını içine akıttı Savannah... Neden bu kadar zayıftı? Neden bu kadar çabuk pes ediyordu? Neden eskisi gibi olamıyor, bir kez kırılınca bir daha asla iyileşemeyecekmiş gibi hissediyordu! Bazen şu yaşadıklarının hiç birinin gerçek olmamasını diliyordu, etrafındaki diğer insanlar gibi huzurlu fakat basit veya minik sıkıntılarla birlikte mutlu bir yaşam sürmeyi istiyordu... Ama bu Sav için imkansızdı sanki, tek istediği kalbindeki acının artık dinmesiyken olmuyordu işte, başaramıyordu!
Son birkaç haftadır görmemişti Bernard' ı, uzak kalmıştı ondan ve bu da acısının hiç değilse birazcık hafiflemesine yol açmıştı. Ama şimdi! Karşısında durup Savannah' a hakaret ederken yine kalbi yanmaya başlıyordu... Akıl almaz büyüklükte acılar bedenini ele geçirirken yapabildiği tek şey gözyaşlarını sessizce içine akıtmaktı... Ama artık bunu bile başaramıyordu...
"Çok iyi bir insan olduğunu dile getircektim ben... Yanlış oldu... Cidden"
Bernard alelacele sözlerine devam ediyorken Sav, ' Umarım bunu görmemiştir... ' diyerek yanaklarına damlayan birkaç minik gözyaşını sildi titreyen parmaklarıyla ve hafifçe içini çekip ona baktı...
" Anlıyorum Bernard. Açıklama yapmana gerek yok... Ama şunu bilmeni isterimki hakkımdaki düşüncelerini dilediğin gibi söyleyebilirsin... Tıpkı öncesinde yaptığın gibi... Sana tepki gösterecek değilim, anlayışla karşılarım... Dünyadaki tüm insanlar... Tüm insanlar birbirini sevmek zorunda değil... "
Son sözleri canını öyle yakmıştı ki söylerken adeta yüzyılların mücadelesini vermişti... Ve... Hıçkıra hıçkıra ağlamamak için de hala veriyordu...
En son Padmé Savannah Monteque tarafından Paz Şub. 01 2009, 16:32 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 14:38 | |
| Karşısındaki gerçektende Savannah mıydı? Bu açık kahverengi saçlı, ufak tefek kızı omuzlarından tutup sarasmak istedi biran. Belki kendine gelirdi o zaman. İçine başka biri girmiş gibi davranıyordu çünkü. Sanki ne derse alınıp, kırılıp, bozulacak biri vardı şuan karşısında Bernard' ın. Ve zaten dilinin ayarını bilemeyen bu şahısın ortalığı toparlamasını ölesiye zorlaştırıyordu bu durum. Yutkunup az düşündü. Kız ağlayacak gibi olmuştu sanki hatta belki de ağlıyor muydu? Bakmamaya özen gösterdi, başını aksi yöne çevirdi. Derin ve sıkıcı sessizliğin ortasında şekerlerle ilgilenmeye başlamıştı. Yolda gelirken sonsuz kızgın olduğu annesine şu kalp şeklindeki şekerlerden götürebilirdi. Yada kızlara *Charl,Pearl,Demi* rengarenk yıldız şekerlemelerden oluşan bir paket yaptırabilirdi. Sav yokmuş gibi beklemeye devam etti. Kendi halinde küçük bir protestoydu bu. Az düşünsünde mantıklı davransın diye geçiriyordu içinden aslında. Sonunda konuşmaya başlayacaktı herhalde. Bernard heh anladı sanırım saçmaladığını demeden edemedi.
" Anlıyorum Bernard. Açıklama yapmana gerek yok... Ama şunu bilmeni isterimki hakkımdaki düşüncelerini dilediğin gibi söyleyebilirsin... Tıpkı öncesinde yaptığın gibi... Sana tepki gösterecek değilim, anlayışla karşılarım... Dünyadaki tüm insanlar... Tüm insanlar birbirini sevmek zorunda değil... " İnat mı yapıyordu? Yoksa bu koca bir şaka mıydı? Bernard gereksiz şekilde alındığını anlayıp tamam pardon falan demesini beklerken Sav saçmalama sınırlarını zorlama birinciliğine ilerliyordu resmen. Dudaklarını hızla birşey dememek için sıktı. Olabildiğince dik durdu. Etrafa bakınıp ne demesi gerektiğini düşünüyordu. Aklına gelen sözleri dile getirmesi bir daha kızla hiç bir zaman konuşmaması gerektiği anlamına geliyordu çünkü... Gözlerini nanosaniyelik bir zaman zarfında kapayıp açtı evet olabildiğince ılımlı cevap verebilecek potansiyeldeydi herhalde.
"Sav... Noldu sana? Cidden söyleyebilirsin, sen normal koşullarda bu kadar saçmalamazdın, seni sevmediğimi nasıl söyleyebilirsin ki... Elbette seni seviyorum ben. Ama şuan alt üst olmuş bir haldesin?" Bu sefer düzgün konuşmuştu işte. Sesi içtendi ve kıza dosthane bir şekilde yaklaşmıştı. Olumlu bir cevap geleceğini bekliyordu ilk kez. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 14:50 | |
| "Sav... Noldu sana? Cidden söyleyebilirsin, sen normal koşullarda bu kadar saçmalamazdın, seni sevmediğimi nasıl söyleyebilirsin ki... Elbette seni seviyorum ben. Ama şuan alt üst olmuş bir haldesin?"
Saçlarını elleriyle kulaklarının arkasına atarken hafifçe yutkundu ve hüzünlü bir gülümsemeyle Bernard' a baktı Sav...
" Bundan emin misin Bernard... "
Gelecek olan cevabı biliyor olmasına rağmen sormak istemişti, Bernard Sav ' ı en azından taktığı atkıyı sevdiği kadar seviyor olabilirdi fakat bunu bilmek bile fazlasıyla acı vericiydi... Bernard onun için özeldi, hem de hayatındaki diğer herkesten daha özeldi fakat karşılığında öyle olamamak o kadar kırıcı bir durumdu ki, Sav' ın elinden bir şey gelmiyordu...
' Onu unutman gerektiğinin farkındasın öyle değil mi Sav? ' ' Peki ama neden..!. ' ' Bir de soruyor musun! Ne kadar aptal olduğuna bir bak... O Kaitlyn' in sevgilisi, Kaitlyn ' e aşık... Sen sadece, sıkıldığında eğlenmek için konuştuğu sıradan birisin onun için ve hep de öyle kalacaksın... ' ' Ne yapmamı istiyorsun, bu kadar kolay mı! ' ' Unut onu... ' |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 15:06 | |
| Bu bir çeşit gülümseme miydi? Tamam biraz buruktu belki... Ama sanki bir anlığına yeniden mutlu olmuştu kız. Bu iyi işte diye düşündü Bernard. Kızın ne olduğu belirsiz derdini paylaşmıştı sanki. Ya da dertten çok hüznünü mü demeliydi ki? Neyse sonuç olrak kısa bir zaman zarfı içinde olsa birşeyler düzelmiş gibiydi sanki. Fakat bu konuşmalarını sevememişti Bernard. Laf attıkları, birbirlerini gıcık ettikleri zamanlar çok çok fazla daha iyiydi. Belki de bir daha geri gelmeyecek zamanlar... Biran herşey uzak gelmişti yine. Kaitlyn, Chris, Josh,Sav... Herkes farklıydı şuan. Rol değişimi yapmışlardı sanki aralarında. Kargaşa hakimdi benliğinde biraz. Ve bunun tek nedeni etkilenmekti. Bu kadar zayıf mıydı yaa? Niye o da kötü olmuştu ki... Ama n'alaka zaten kötüydü Bernard, durumun Sav ile alakası yok !
" Bundan emin misin Bernard... " Off Sav hala devam ediyorsun ama diye isyan etmeden edemedi Bernard ama belkide biri tarafından sevildiğini bilmeye ihtiyacı vardı şuan. Yoksa ailesiyle mi kavga etmişti. Cassandra yada ikizi olabilirdi bu kişi. Hem Cassandra ile kavga etmişse kesinlikle hiç şaşırmazdı. İkiside birbirinden tuhaftı bu kızların. Aynı ses tonuyla;
"Eminim elbette Sav, yoksa niye söyleyeyim... Ne zaman lafımı gizledim senden." dedi gülerek. Cidden bu cümle çok gerçekçi olmuştu. Özellikle Sav ile konuşurken laflarının ayarı olmaz pata küte konuşurdu kendileri. Ama bu durum hiç bugünki kadar sıkıntı vermemişti işte. Hem şimdi O da mı gülmüştü, O' na mı öyle gelmişti? |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 15:28 | |
| "Eminim elbette Sav, yoksa niye söyleyeyim... Ne zaman lafımı gizledim senden."
Bernard sanki bu kez söylediklerinde içtenmiş gibi görünüyordu ama Savannah ona inanamazdı... Bu konuşmanın başında da aynı şeyi yaşamışlardı, bu kez her şey farklı demişti Sav kendi kendine, ona güvenmiş ve en sonunda yine aynı şeyle karşılaşmıştı... Peki şimdi ne yapması gerekiyordu? Ona ne söyleyecekti ?
' Belki beni arkadaşça seviyorsun Bernard ama bu bana yetmez, benim hislerim çok daha özel, içimde sana karşı çok daha güçlü duygular var... '
diyemezdi heralde! Bunun sonucu tam bir felaket olurdu... Bernard' ın gözündeki minicik değerini de anında kaybederdi... Ama aslında Savannah' ın asıl üzüldüğü konu bu değildi belki de... O, Bernard' a bunu söylediğinde reddedilirse içindeki bütün umutlar kaybolup sonsuz bir karanlığın içine sürüklenip gidecek diye korkuyordu... Onun üzüldüğü şey aslında ' Belki.. Belki o da- '
Başını iki yana salladı hızlıca ve bu anlamsız düşünceden kurtulmaya çalıştı... Tabiki böyle bir şey yoktu, umutlarını asla su yüzüne çıkarmamalıydı... Bu saçma sapan davranışlarına artık bir son vermeliydi!
Yavaşça başını kaldırdı ve Bernard' ın gözlerine baktı... Bakışlarının anlamını hiçbir zaman çözememişti, çözemeyecekti de... Ama yine de kendisininkilerle karşılaştığında bedenine müthiş bir sıcaklık yayılmasını sağladığı için seviyordu Sav onları... Bazen bakmaya doyamıyor gibi hissediyordu kendini... Ve işte o an asla yapmayı düşünmediği bir şey yaptı... Sanki kendisi söylemiyormuş gibi uzaktan gelen sözlerinin ardından uzanıp ona sıkıca sarıldı sonucunun ne olabileceğini bilmeden ve upuzun birkaç saniye öylece kaldı...
" İyiki hayatımdasın Bernard... " |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 15:43 | |
| Kızın hala inanmayan bakışlarını sinirini bozmaya başlamıştı. Gözlerini kısıp sinirle kıza baktı. niye hala devam ettiriyordu ki? Daha fazla ne diyecekti yada diyebilirdi zaten. İşte düşündüğünü söylemişti. İyi kızdı bu Sav yani... Severdi, hoştu ve bu kadar nokta. Ayakta durmaktan yorulmuştu ayrıca daha alması gereken şu şekeleri de almamıştı ve herhaldede almayacaktı. bu işin gidişaatı buydu. anlığına boşalan dükkan yine dolmuştu. 4 çocuklu bir cadının içeriye girip afacanlarını etrafa salmasıyla da Bernard yine sinirlenmişti. Öff be kadın toplasana veledlerini! Rahatsızlıkla kıpırdandı yerinde. Çocukları hiç sevmiyordu. Büyüyünce iyilerdi. Ve sırf bu yüzden Marcia ile Josh' ın bebek yapma planları olmamasına sonsuz minnet duymaktaydı. Her biri bir köşeye dağılmış çocukları en sonunda görevli uyarınca memnuniyetle gülümsedi. Aslında bu gidişle Sav ile Bernard' ın sonuda bu olacaktı. Adam her an yanlarına gidip işiniz yoksa çıkın diyebilirdi yani (?) Çocukların defolmasının verdiği mutlulukla geri Sav' e döndü. O da mutlu gözüküyordu. Demekki O da içeri giren ufaklıkların gitmesine sevinmişti.
" İyiki hayatımdasın Bernard... " Hö! Haa biraz geç olsada anlamıştı. Olayın üzerinden birazcık başka şeyler geçince biran için kopmuştu durumdan. Kızın sarılmasınında şaşkınlığını atamamıştı üstünde ama belli etmedi elbette. Ama sözleri de oldukça hoşuna gitmişti ve nedense içinde bir tersleme arzusu doğdu. Artık Savannah ile iletişim şekli mi bu olmuştu yoksa... İyi şeyler demek istediğinde bile bu yola başvuruyordu. Memnun bir şekilde gülümsedi ve başıyla onayladı ama yok dayanamıyordu işte. Geri kıza baktığında sözler ağzından dökülüverdi.
"Öyle tabi, ne kadar şanslısın gör işte. Bernard Allison' ın arkadaşı olmak böyle bir his." Sonra kızın ah yine başladı türünden bitkin bakışlarıyla karşılaştı elbette ama aldırmadı bu bakışlar hayattan bıkmış, hüzünlü olanlarından iyiydi. Birşey daha mı demeliydi ki? "Tamam tamam sende iyiki." diye bir cümle kurabilmişti sadece ardından. Daha iyisi çıkmazdı, devrik mevrik idare etmeliydi. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 16:10 | |
| Sonrasında olanlar sanki hızlandırılmış bir film çekimi gibiydi... Sav neler olduğunu pek fazla anlayamamıştı fakat farkedebildiği bir şey varsa, ona sarıldığında Bernard' da kendisininkine benzer zerre kadar bile heyecan bulamamasıydı... Ondan ayrıldığında hafifçe nefes aldı ve bu yaptığı sanki çok normal bir şeymiş gibi davranmaya çalışarak ayaklarının dibinde duran poşetleri eline alıp görevlinin deminden beri kendisine uzattığı şekerlemelerini de diğer paketlerine ekledi... Bugün, bu minik şekerlemeci dükkanında yaşadığı şeyleri bir kez daha kısaca gözden geçirirse çok daha iyi anlayacaktı ki gerçekten çok yanlış duygulara teslim oluyordu... Hisleri onu yanlış noktaya götürüyor ve eğer kendine çeki düzen vermeyip bu şekilde devam ederse yaşadıklarının yaşayacaklarının yanında minicik bir çekirdek kadar kalacağını düşünüyordu... Tatlı heyecanların peşinde koşarken yaptığı yanlışların ne denli büyük olduğunu anlıyorken onları düzeltememenin ne kadar kötü olduğunun farkında olan bir ruh haliyle kendi kendine saçma sapan sözler veriyordu... Tekrar derin bir nefes aldı ve temiz hava ciğerlerine dolarken...
" Seni fazla meşgul ettim sanırım... "
diye mırıldandı yavaşça... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 16:33 | |
| Kıza içtenlikle gülümsemişti şimdi. Ama karşılığını alamamıştı. Birden taş duvar kesilmişti ve Bernard bir türlü anlam katamamıştı bu duruma. Ne olmuştu gene birden? Etrafa bakındı lakin moral bozucu bir olayda olmamıştı. Fakat bu sefer üstüne kesinlikle gitmeyecek, hiçbirşey söylemeyecekti. Ne olursa olsun kendine üzülecek birşey buluyordu çünkü! İç çekip bekledi kısa bir süre. Ama kız sanki Bernard' ın orada oluşunu unutmuş yine birşeylere dalmış gibiydi. Naıl bir anda böyle olabiliyordu? Daha demin minnetle sarılmıştı şimdide kızgınlıkla bakıyordu. Saçma! Bari birşey deseydin ya diye düşünürken kız söze başladı. " Seni fazla meşgul ettim sanırım... " Tamam, terslemiceğim. Bu kız tuhaf hatta tuhaf ötesi bir evreye girmiş herhalde. anlayış gösterebilirim sanırım cinsinden cümlelerle kendini sakinleştirmeye çalıştırmıştı sadece... Off Sav neden böyle yapıyorsun ki? "Beni meşgul ediyor olsaydın giderdim, ayrıca bu tutarsızlıkla devam edeceksende zaten gideceğim." dedi sert bir şekilde. Yine kavga geliyordu işte. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Salı Ocak 27 2009, 16:44 | |
| "Beni meşgul ediyor olsaydın giderdim, ayrıca bu tutarsızlıkla devam edeceksen de zaten gideceğim."
' Kafamı meşgul edecek başka bir şey veya konuşacak başka bir konu bulmazsam yemin ederim çıldıracağım! '
Sav Bernard' ın sesindeki sert tonun farkına varmıştı elbette fakat bunu duymamış olmayı umuyordu. Ellerindeki poşetleri sıkı sıkı tutarken birden sırtına dokunan bir el hissetti ve geri dönüp baktığında, ' Geçmeme müsaade eder misiniz ? ' diyerek kendisine bakan bir adamla karşılaşınca birkaç adım sağa yürüyüp Bernard' ın çaprazına geçti ve adam geçip gittikten sonra eski yerine dönüp ona baktı...
" Özel değilse, buraya ne için gelmiştin ? "
Öylesine, konunun değişmesi için sormuştu bu soruyu, Bernard' ın gitmemesi için*... Sakin gözlerle ona bakarken kırılmış kalbinin hala büyük bir heyecanla güzel birkaç cümle duyabilmeyi beklediğini hissetmiş ve gözleri gözlerindeyken kendini hafifçe zorlayarak gülümsemeye çalışmıştı... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Cuma Ocak 30 2009, 21:07 | |
| Acaba bir yere mi gitselerdi ? Çünkü buradan cidden sıkılmıştı. Çocukluğundan beri şekerleri ve fazla tatlı şeyleri sevmemişti zaten... Hem tadını hem de görüntüsü ! Huzursuzca etrafa bakındı. Kıza ne derse ayıp olmazdı ki? Ya da kendi gittiği yere gayet davet edebilirdi işte, gerçi şuan kendi gittiği bir yer yoktu ki aklında. Annesinin cafsine mi gitseydi acaba... Sonra kıza baktı bir kez daha yok bu kötülüğü hakedecek birşey yapmamıştı henüz. Annesi Bernard' ı daha herhangi bir arkadaşla bile paylaşacak düzeye gelememişti aslında. Ya da kendi kafasında Bernard hakkında sonu pekte hayırlı olmayan planları vardı. Ahh niye anlamıyordu ki Gryffindor bir öğrenciyi Slytherin kafasında yetiştiremeyeceğini... Biran o buraya gelirken içinde oluşan sinir duyguları yine alevlenmişti şimdi. Annesine karşı bu tuhaf ve değişken tutumu aşırı sinir bozucu bir hal almaya başlamıştı artık. Oturup konuşmayı denemeli miydi? Bu imkansızdı işte.
" Özel değilse, buraya ne için gelmiştin ? " Yüzündeki tüm kasları kasıp gözlerini kırpıştırdı ilk. Sanki ekşi bir şey yemiş gibi olan ifadesi kızı az şaşıtmış olabilirdi. Ama Bernard yutabilceğinden daha büyük bir lokma yemiş gibi hissediyordu sadece? Buraya niye gelmişti, bu güzel ve yanıtsız bir soruydu işte. tüm olumsuz ve kötü düşüncelerini annesine odakladığından Sav' e bir şey kalmamıştı ve gayet içten, arkadaşça cevaplar verebileceğine inandı o an.
"Yalnız kalmak için..." dedi sadece ve ilk defa sessiz bir şekilde. Sonra kızın kendini fazlalık hissetmesinden korkup "Ama yalnız kalmadığıma sevindim, sen... sen neden şeker gereksinimi duydun?" diye ekledi. Herhalde bu tanıştıklarından beri geçen en samimi andı! |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Cuma Ocak 30 2009, 21:35 | |
| "Yalnız kalmak için..."
Her ne kadar o an için Bernard' ın gözlerine bakmaktan korkuyor olsa da bakıyordu işte... Onun o, Sav' ı inanılmaz derecede kendine çeken ve yörüngesinde tutmak için çaba harcamasına gerek olmayan yönüne karşı gelebilmek o kadar zordu ki... İster istemez gözleri hep onunkilerdeydi, ister istemez ' her ne kadar Bernard anlamasa da ' için için itiraf ediyordu bakışları ona olan aşkını... İster istemez Sav her geçen saniye daha da bağlanıyordu ona ve kalbi sevgisine karşılık bulamadığı için her geçen saniye daha da kırılıyordu...
"Ama yalnız kalmadığıma sevindim, sen... sen neden şeker gereksinimi duydun? "
' Yalnız kalmadığıma sevindim... '
Sav o an, Bernard' ın bunu gerçekten hissettiği için söylüyor olmasını dilerdi fakat öyle olmadığından emindi... Daha fazla kaba davranmamak adına kendini bir şeylere zorluyor gibiydi davranışları, mimikleri ve bakışları... Buruk bir gülümsemeyle ona karşılık verirken hafifçe içini çekti ve,
" Sarah... Yani ikizim, şekerlemelere bayılır... Ona sürpriz yapmak istemiştim... "
diyerek açıklamaya çalıştı ve ardından susup sessizce ona bakmaya devam etti... Hayat neden onun için bu kadar zordu? O an o denli çok acı çekiyordu ki, biri gelip de öldüğünde tüm bu acılarının biteceğini söyleyip onu ölüme davet etse, kesinlikle bir saniye bile düşünmeden kabul ederdi... Artık gerçekten çok ama çok yorulmuştu... Her gece düşünceleri ve hisleriyle, en çok da acılarıyla* başbaşa kalmış halde yatağına uzandığında bütün gün içine akıttığı gözyaşlarına hakim olamayıp uyku onu ele geçirene dek ağlamaktan bıkmıştı! Sabah kalktığında kıpkırmızı bir halde şişmiş olan gözlerini ve darmadağın olmuş saçlarını kuzenine büyüyle düzelttirmekten yorulmuştu! Ve en çok da, karşısına geçip hiçbir şeyden haberi olmaksızın kendisiyle rahatça sohbet edebilen Bernard' ın bu tavırlarından yorulmuştu! Acı çektiğini anlayamıyor muydu?! |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Cuma Ocak 30 2009, 21:57 | |
| Görevli cadı Bernard' ı hala şekerleme bekliyor sanıyor olacakki yanlarına gelip bir hayli önceden verdiği siparişleri uzatınca hiç birşekilde şaşkınlığını gizleyemedi. Ve elbette ki kızgınlığını da... Cadıya kötü bir bakış attı ve ardından da yok hayır istemiyorum demek istedi lakin saatlerdir kadının dükkanını işgal ediyorlardı böyle bir terbiyesizlik yapamayacağına kanaat getirmişti. Şekerleri alıp birkaç gümüşlük uzattıktan sonra Sav nihayetinde yanıtını vermişti. " Sarah... Yani ikizim, şekerlemelere bayılır... Ona sürpriz yapmak istemiştim... " Öff bu kızlar ne kadarda ince düşünüyordu böyle? Buraya gelmeden birine şeker hediye etmek aklının ucundan dahi geçmezdi. Anlıyormuş gibi görünmek için elinden geldiğince gülümsedi ama anlam vermiyordu, anlamıyordu. Ardından konuşması gerektiğini düşünüp zerre düşünmeden söze başladı. "Bi' yere gitmiceksen benle annemin cafesine gelsene?" |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tesadüf (?) Cuma Ocak 30 2009, 22:14 | |
| "Bi' yere gitmiceksen benle annemin cafesine gelsene?"
Savannah, Bernard siparişlerini aldıktan sonra kendisine döndüğünde,
' Artık gitsem iyi olur ' veya ' İşlerimi halletmem gerek, sonra görüşürüz. '
Tarzı bir şeyler söylemesini beklerken onun bu teklifi karşısında hayli şaşırmış, ve bir o kadar da mutlu olmuştu. Aslında mantıklı düşünecek olursa onunla geçirdiği her fazladan saniye kendi zararınaydı, ona daha da fazla bağlanmasına, ondan vazgeçmesinin zorlaşmasına neden oluyordu fakat onu yanıbaşında hissetmek, sesini duyabilmek, bakışlarının ve gülümsemesinin etkileyiciliğine doyasıya bakabilmek öyle güzeldi ki, o an mantığıyla hareket edemiyordu... Aslında ordan çıkınca Mary' yi ziyarete gidecekti fakat ' Bu bekleyebilir, ' diye düşündü ve Bernard' a dönüp...
" Olur... Yani bir işim yok... "
dedi ve hafifçe gülümsedi. Ardından önce o, arkasında Bernard olmak üzere kapıya doğru ilerleyip Bernard' ın annesinin cafesine gitmek üzere şekerlemeciden çıktılar... |
| | | | Tesadüf (?) | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|