Accio-Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



Kurgu: Loinkaos - Yıl: 1971 - Hava: Yağmurlu - Tema: Gündüz
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Yatak 2

Aşağa gitmek 
+2
James Tommy Parker
Sylvia Elle Alston
6 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Yatak 2 - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yatak 2   Yatak 2 - Sayfa 2 Icon_minitimeC.tesi Ocak 03 2009, 17:31

Medusa istemeyerek de olsa yatmakta olan soğuk bedene tekrar baktı. Yüzünün acı bir şekilde buruşturması ile gözlerini kapattı.
- Şifacılara iletirim.Onlar gerekli şeyleri halledecektirler.
dedikten sonra müsteşara doğru baktı. Elini yol verir bir şekilde uzatarak yol gösterdi.
- O zaman sayın müsteşar buyurun bu konu hakkında konuşalım.
dedi ve James'e başı ile selam verdikten sonra yürümeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
James Tommy Parker
Sadık Role Player
James Tommy Parker


Mesaj Sayısı : 853
Yaş : 30
Tarafı : Zümrüdü Anka Yoldaşlığı
Kan Durumu : Safkan
RP Yaşı : 26
Patronus : Çöl Tilkisi
RP Sevgilisi : Sylvia Eleanor Parker
Asa : Kurnazlık Ateşi
Evcil Hayvan : Rubeus(Baykuş)
Özel Yetenek : Zihinfendar & Zihinbendar
Galleon : 57274
Kayıt tarihi : 14/09/08

Bilgilerim
Sağlık:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left117/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (117/100)
Güç:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)

Yatak 2 - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yatak 2   Yatak 2 - Sayfa 2 Icon_minitimeC.tesi Ocak 03 2009, 17:37

Medusa'nın selamına karşılık verdikten sonra odadan çıkmalarını bekledi.Bir süre Tomi'nin cesedine baktıktan sonra bu konuyu görüşmek üzere Bakanlık'a doğru yola çıktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acciohogwarts.yetkin-forum.com/lejant-f15/james-tommy-par
Jacenia Shina Ossén
Slytherin 3. Sınıf
Slytherin 3. Sınıf
Jacenia Shina Ossén


Mesaj Sayısı : 62
Yaş : 29
Tarafı : Sadece izle ve gör
Kan Durumu : Bulanık
RP Yaşı : 14. Ama eğer ki akıl yaşta değil baştaysa, daha bir gerilerde seyrediyor..
RP Sevgilisi : Sevgili değil ama yaşadığı platonik aşkların sahipleri, bilinçsizce hazırlanmış tehlikelerle yüzyüze gelmişlerdir.
Asa : Korkunun Günlüğü. O adı kim koymuşsa, asıl korku günlüğü yazarının minik bir kızın bedenine hapsolmuş şeytan nefesine eşit olduğunu bilmiyor..
Evcil Hayvan : Geçen sene kanlı işkenceler ardından ölmüş bulunan kardeşi Charles idi.
Galleon : 56861
Kayıt tarihi : 03/09/08

Bilgilerim
Sağlık:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left15/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (15/100)
Seviye:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left15/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (15/100)

Yatak 2 - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yatak 2   Yatak 2 - Sayfa 2 Icon_minitimeSalı Ocak 13 2009, 17:31

Islak dururken siyah renkteki tabiatına aykırı şekilde kızıl duran karmaşık saçlar... "Pıt.. Pıt.." Geniş alana güçsüzleşerek yayılan damla sesleri... "Pıt, pıt. Pıt.." Karanlık bir köşeden gelen ve belki de sadece tek bir kişinin algılayabileceği derece yüksek enerjili bir inilti.. Başını kurumaya yüz tutmuş kanla işlenmiş elleri arasına aldı. Bir süre ileri geri sallanarak bir şey mırıldandı ve ardından hayvani bir hızla ayağa fırlayarak ilerideki aynaya hitaben konuşmaya başladı. "Biliyorum, biliyorum.. Herkesten fazla şey bilmeme rağmen korkuyor muyum ? Ama sizler bilirsiniz, seviyorum sizleri. Acı dolu haykırışlarla besleniyoruz. Biz arkadaşız değil mi Camelie ? Arkadaşlar bir birlik içindedir. Bir bütündür onlar; tıpkı Shina ve benim bir bütünün iki eş parçası olmamız gibi.." Yoo, ben daha ağır basıyorum Jacenia.. Farkındasın bunu. Ve şimdi kendi kendimizle çelişiyoruz. Bütünün parçaları birbirlerine karşı gelebilirler mi J. ? Haydi birkaç kelimeyi bir araya getirelim.. Lalalaa.. Kız hafiften irkilerek, az öncekinden daha sessiz bir fısıltı ile devam etti. Bu sırada aynada bulunan karaltılar müthiş bir olgunluğa ulaşmış ve yavaş yavaş insan kılığına girmeye çaba sarf etmekteydi. Aynı zamanda içeride uyku halinde olan sinekler ayılarak havada gezinmeye başlamıştı. "Kathe bizi yanlız bırakmalısın.. Evet, Shina her zaman haklıdır. Biliriz ama sakin kalırız. Çünkü patlayış anı ölümlere sebep olur. Oysa kimsenin olmadığı yerdeki bir patlayışın mantıksızlığı gölgelerimizi dahi düşündürecektir." Mantıklı olmak istiyorsan beni takip et.. "Hadi şimdi eski halimize dönüp enerji kazanalım. Kaybettiklerimizi telafi edeceğiz... Lütfeeen!" Az önce kulakların duyum hizasına ancak erişebilen bir fısıltı ile kendini ifade eden kız, şimdi çığlık çığlığa haykırmaya başlamıştı. Kendini hayvani bir atiklik ile yere attı ve adeta kendi kendiyle mücadeleye girişti. Öylesi bir koyu kararlılık ve azim vardı ki çehresinde, tüm vücuduna hücum edenin onda dokuzunu kapsıyordu belki de..
Hızla taklalar atarak dövünmeye devam eden mahlukun kollarında şimdi bir kırmızılık çarpıyordu göze. Zeminde en ufak bir sertlik, sivrilik olmamasına karşın derisi kendi başına buyruk bir tavırla yırtılıyor gibiydi. Bileklerinden başlayarak omuzlarında sona eren bir çizgi yavaş yavaş bir yarığa dönüşüyordu. Santim santim uçları açılarak genişleyen derinin altındaki kan alelacele hamleleriyle dışarıya doğru süzülüyordu. Sanki görünmez bir ele tutuşturulmuş bıçak, kızın kollarında acılı izler bırakıyordu.

"Üzgünüm. Üzgünüm." Hıçkırarak ağlamaya başladı ve olduğu yerde durdu. Bol miktarda kan ve tuz birikiminden oluşmuş yaşlar gözlerinden aşağı lekeli izler bırakarak kollarındaki yeni açılmış yaranın içine damlıyordu. Ve öylesi büyük bir acı karşısında kızın yaptığı tek ilkel hareket ileri geri sallanmaktan ibaretti. "Belamızı buluruz. Günahlarımız oranında suçlu muyuz ? Yoksa yaptıklarımızdan sorumlu değil miyiz ? Biz var olduğumuzdan beri hep üzgün ve dileneniz... Üzgünüm.." Kabaran ve kızaran yaranın etrafındaki deri parçaları fazlasıyla berbat bir görünümdeydiler. Az sonra yoğunlaşacak olan feci kokunun ilk adımı da en az görünüm kadar iğrenç bir şekilde atılmış gibiydi. Hızla doğrulan beyaz beden, karanlık köşeye dalıp elinde bir iğne parçasıyla çıktı. Yaşlı kadınların elinden düşmeyen ipleri bir araya getirmek için biçilmiş kaftan.. Fakat şimdilik bu kızın kötü emellerine alet olmaya yaraşan bir aday sadece... Acınası mahluk yüzüne yayılan hastalıklı tebessümün eşliğinde hazinesini de yanına alarak çıkışa yöneldi. O kısa anlık krizin ardından tasavvur edilmesi zor bir görüntüyle kalan tuvalet, gün boyu misafir edeceği kızlara azami miktarda korku yaşatacaktı muhtemelen. Fakat J.'nin orayla olan bağlantısı kopuyordu şimdilik ve o hızlı attığı adımlarla revire doğru ilerliyordu. Ne için ? Yeniden bir felaket yaratmak için mi ? Yoksa daha fazla üzüleceğini bile bile, bilinçlenmiş tavırlarıyla iyileşmek için mi ? Belki de yeni yuva saydığı bu yerden başka gidecek yer bulamadığı için...

**

Uzun sayılamayacak bir zaman zarfının bitimine doğru revirin kapısından aceleyle içeri atılan kanlı beden güçsüzlük ve kırıklıktan öte, istekle yere yığıldı. Yeniden unutulmuş bir melodi can bulmuştu; ince kıvrımlarla hissizliğini belirten kupkuru dudaklarda...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
NemesiS
Lanetli Role Player
NemesiS


Mesaj Sayısı : 2097
Yaş : 28
Tarafı : L'azienda
Kan Durumu : Safkan
RP Yaşı : 23
Patronus : Su Samuru
RP Sevgilisi : Beyza'm var, Naz'm var.. Sayılırlar mı? xD
Asa : Gizli Seçim
Evcil Hayvan : Bella adlı sümüklü böcüğüm var xD
Özel Yetenek : Metamorfmagus ^^
Galleon : 56447
Kayıt tarihi : 22/12/08

Bilgilerim
Sağlık:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)

Yatak 2 - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yatak 2   Yatak 2 - Sayfa 2 Icon_minitimeSalı Ocak 13 2009, 17:50

Isa durumları kontrol etmek için Revir'e gidiyordu. Ne zamandır görevini aksatmıştı. Revire gelen giden varmı hiç bilmiyordu. Çevresinde gördüğü tanıdık yüzlere gülümseye gülümseye Revire vardı. Kapıyı açtığında ağzı açık,olduğu yerde kaldı. Bir aralar bir profesorun yanında gördüğü, kendini kaybetmiş kız şu anda Isa'nın ayakları dibinde kanlar içinde yatıyordu. Isabel onu hemen kaldırarak bir yatağa yatırdı. Endişeyle kızın yarasını inceledi. Çok derin bir yara değildi ama tehlikeli olabilirdi. Hemen bir kaç ilaç, bez ve biraz su alıp kızın yanına döndü. Kızın biraz daha iyi gibi gözüküyordu. Hafifçe gözleri açık gibiydi. Hemen bezi suya sokarak ıslattı ve kızın yarasını temizledi. Yaranın üstünde ki kanlar gidince az önce yanına aldığı ilaçlardan bazılarını kızın yarasına sürmeye başladı. Yara eskisine göre biraz daha iyi görünüyordu şimdi. Isa kızı yormamaya çalışarak konuşmaya başladı.


"Kendini daha iyi hissediyor musun? Dikkat et kendini yorma sakın şuan!"

Son cümlesi emir cümlesi gibi çıkmıştı. Eh öyle de sayılırdı zaten. Kız yine aynı psikopat haline dönmüş gibiydi. Deminden beri kızın gözleri kıpkırmızıydı. Fakat bu sefer yüzünde farklı bir duygu vardı ama Isa bunu hala çözememişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jacenia Shina Ossén
Slytherin 3. Sınıf
Slytherin 3. Sınıf
Jacenia Shina Ossén


Mesaj Sayısı : 62
Yaş : 29
Tarafı : Sadece izle ve gör
Kan Durumu : Bulanık
RP Yaşı : 14. Ama eğer ki akıl yaşta değil baştaysa, daha bir gerilerde seyrediyor..
RP Sevgilisi : Sevgili değil ama yaşadığı platonik aşkların sahipleri, bilinçsizce hazırlanmış tehlikelerle yüzyüze gelmişlerdir.
Asa : Korkunun Günlüğü. O adı kim koymuşsa, asıl korku günlüğü yazarının minik bir kızın bedenine hapsolmuş şeytan nefesine eşit olduğunu bilmiyor..
Evcil Hayvan : Geçen sene kanlı işkenceler ardından ölmüş bulunan kardeşi Charles idi.
Galleon : 56861
Kayıt tarihi : 03/09/08

Bilgilerim
Sağlık:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left15/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (15/100)
Seviye:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left15/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (15/100)

Yatak 2 - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yatak 2   Yatak 2 - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Ocak 15 2009, 21:03

Solunumu hastalıklı bir düzene giren nahoş kokulu beden bir an kıpırdanıyor, hemen ardından ıssız bir dünya misali dinginlik yakalıyordu; sonra yeniden başa dönüyordu. Bizi iyileştiriyor. Müdahale ediyor umutsuz çabalara çıkacak bu girişimlerle. Kim müdahale eder bize ? Acılı bedenimizin herhangi bir santimine el dokundurmak da neyin nesidir ? Biz yaralarımızla acı çeker ve ruhumuzu besleriz. Cehennemden gelenlere söz, cennete gidenlere yanlış bir yol veririz. İyileştirmesinler bizi J.. Ona bu şerefi verecek derece de asalak değilsin J.! Öldür onu, sana söylüyorum. Bir anda tüm yaşam belirtileri kopuverdi. 1, 2, 3, 4... Hazin bir haykırışla yeniden doğan acılı ruh var gücüyle ardı ardına çığlıklar koyuvermeye başlamıştı şimdi. Tüm ciğerlerini ortaya döküyormuşçasına kuvvetli ve geniş bir alana yayılan bu sağır edici ton yerini bedbaht iniltilere bırakıncaya değin sürdü. Fakat bu fısıltı dizisi halindeki iniltilerin ardında güç toplama amacı güdülmesi daha büyük fecaatlar getiriyordu beraberinde.
Sanki kendi kendiyle mücadele ediyormuşçasına tavırlar içerisindeydi. Korku okunabiliyordu zavallı çehresinden, ter ve kan damlalarının oluşturuğu bütün tüm detaylarıyla gözler önündeyken ortada bir ayrım olduğu gayet açık görünüyordu. Ve bu ayrımda kalıp da daha fazla direnemeyen bir dinginlik taraftarı vardı bir yerlerde...


"İyi hissetmesi gereken sensin Olivia. Bizi öldür ve iyi hisset... Ama ruhlarımız karşılaştığında dudağından damlayıp kolunu berbat eden kanlar misali rezil olacaksın. Acılar içinde kıvranmayı biz severiz ama sen bununla sonsuzluğun felaketini tadacaksın. Ölümden bir yudum alacak ve dönüşü olmayanın uykunun derinliklerinde kaybolacaksın. Lanet olsun!"


Bir anda fazladan sivrilmiş görünen ince ve uzun dişlerini kadının koluna batırıverdi. Hayvani bir atikliğe sahipti, her zamanki gibi. Deli kuvvetiyle yapıştığı, kadının sert uzuvunu bırakmak niyetinde de değildi pek. Her yere fışkıran kanlar arasında minik kız, dişlerinin fazladan hisli uçlarında kemiğe değdiğini anlayarak boğuk bir kahkaha atmaya yöneldi, fazla beceremese dahi.. Ardından biraz daha abandı, gücünün yarısı kullanmasına rağmen gerçekten öldürücü derecede bir kuvvete sahipti. Diğer yarısını ne için saklıyor olabilirdi ? Belki de avını fazla hızlı ve kolay öldürmek istemiyordu. Tadına varmalıydı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
NemesiS
Lanetli Role Player
NemesiS


Mesaj Sayısı : 2097
Yaş : 28
Tarafı : L'azienda
Kan Durumu : Safkan
RP Yaşı : 23
Patronus : Su Samuru
RP Sevgilisi : Beyza'm var, Naz'm var.. Sayılırlar mı? xD
Asa : Gizli Seçim
Evcil Hayvan : Bella adlı sümüklü böcüğüm var xD
Özel Yetenek : Metamorfmagus ^^
Galleon : 56447
Kayıt tarihi : 22/12/08

Bilgilerim
Sağlık:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)

Yatak 2 - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yatak 2   Yatak 2 - Sayfa 2 Icon_minitimeC.tesi Ocak 17 2009, 17:54

Kız iyileşmeye başlıyordu heralde? Gözleri hafiften normale dönmüştü ve düzgün bir şekilde nefes alıyordu. İlaç işe yaramıştı demek. Isa bunun üstüne kızı incelemek için ona daha fazla yaklaştı. İşte hayatında ki en büyük salaklıklarından birini yapmıştı. Kızın kendine geldiğini düşüncek kadar büyük bir salaklıktı bu. Kız bırak kendine gelmeyi daha da berbat hale gelmişti. Garip şekilde çığlıklar atıyordu. Ama Isa'nın kafası karışmıştı. Kız bu denli çığlık atarken niye kimse gelmiyordu sese? Çığlık şimdide yerini anormal kahkahalara bırakmıştı. Kız yine transa geçmişti. Garip garip bişilerde söyleniyordu. Acaba Isa kaçıp gitmeli miydi? Yoo hayır. Bir öğrenciyi burada bu halde bırakamazdı. İşte en büyük salaklık iki... Gitmemesinin sonucunu ağır ödedi. Kız sivri dişlerini Isa'nın koluna batırdı. Isa istemsizce bağırdı. Canı gerçekten acımıştı. Karşısında ki minik bir kız değilde başkası olsa sonu belliydi. Ama kızı öldüremezdi ya. Kolunu hemen geri çekti. Kolunu kızın dişlerinin arasından çıkarken daha da acımıştı. Hemen koluna bir bez tuttu, kanı silmeye başladı. Kıza öfkeyle bakıyordu. Ne yapmalıydı şimdi? İlk defa böyle bir kişiyle karşı karşıya geliyordu. Kıza uzaktan bakmaya devam etti. Yapıcak birşey yoktu. Buna karşı kullanılcak bir ilaç veya büyü yoktu, varsa da Isa bilmiyordu. Tek şansı konuşmaktı. Emir verircesine konuşmak...

"Kendine gel! Sana bunları yaptıran şey veya duygu her neyse ona karşı gelmek zorundasın. Kendine zarar verdiğinin farkında değil misin?! Belki şuan senin için bu bir eğlence fakat ilerde öyle olmıyacağına emin olabilirsin. Bana güven, içindeki şeyle savaşmassan eğlencelik bir şey olmıyacak, ölmüş olucaksın. Kendini öldürüyorsun!"

Isa saçmalamıştı. Kız bunları yaptığına göre amacı zaten oydu. Bu lafları dikkate alıcağını sanmıyordu ama şansını denemek zorundaydı. Bu sırada bir elini cüppesinin cebindeki asaya attı. Her tehlikeye karşı hazırlıklı olmalıydı. Kız saldırırsa direk asasını çekicekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jacenia Shina Ossén
Slytherin 3. Sınıf
Slytherin 3. Sınıf
Jacenia Shina Ossén


Mesaj Sayısı : 62
Yaş : 29
Tarafı : Sadece izle ve gör
Kan Durumu : Bulanık
RP Yaşı : 14. Ama eğer ki akıl yaşta değil baştaysa, daha bir gerilerde seyrediyor..
RP Sevgilisi : Sevgili değil ama yaşadığı platonik aşkların sahipleri, bilinçsizce hazırlanmış tehlikelerle yüzyüze gelmişlerdir.
Asa : Korkunun Günlüğü. O adı kim koymuşsa, asıl korku günlüğü yazarının minik bir kızın bedenine hapsolmuş şeytan nefesine eşit olduğunu bilmiyor..
Evcil Hayvan : Geçen sene kanlı işkenceler ardından ölmüş bulunan kardeşi Charles idi.
Galleon : 56861
Kayıt tarihi : 03/09/08

Bilgilerim
Sağlık:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left15/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (15/100)
Seviye:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left15/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (15/100)

Yatak 2 - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yatak 2   Yatak 2 - Sayfa 2 Icon_minitimeC.tesi Ocak 17 2009, 18:24

Dili, dişlerinin arasında kalmış ölü deri parçacıklarıyla uğraşırken yavaşça doğruldu ve yataklardan birine -sokakta görülen serserilerin hırsız konumunda bulundukları bir evi geçiçi yuva belledikleri şekilde- attı kendini. Bedensel boyutta bütünlük sağladığı sessizlik az bir ihtimalle kalıcı duruyordu. Fakat zihni her zamankinden bir derece daha karışık ve güçten çok daha yoksun gibiydi. Dışarıya hiç vuramadığı bir şekilde kendi kendiyle çelişmesi sonucu adeta acı çekiyordu. Biz kendimi öldürmüyoruz! Kendine gel J. O aşağılık kadının ne dediği seni ilgilendirmiyor. Biz ona gereken cezayı çektireceğiz. Sakın inanma ona. İnançlarını farklı yerlere sür, seni kazançlı çıkaracağını düşündüğüm yerlere.. Sakın... Susma... O kazınması gereken pislik ve senin duvarının temizlenme vakti çattı. Kafası hafiften yana eğildi. Hipnoz etkisi gösteren sözler miydi yoksa hala içinde yaşadığı fırtınalı havasının devamlılığını sürdürmesi miydi.. Her türlü bedensel hareketten yoksun, sadece dudak kıpırtıları senfonisi eşliğinde fısıldamaya başladı yeniden.

"Ya doğru benim bile bilmediğim bir şekilde bize yaklaşıyorsa ? Ya "biz" yoksa aslında Shina ? Ya yukarıdaki büyük şef artık bize ulaşmaya karar verdiyse ? Ya ateş kürenin ucubeleri işkence ordusunu üzerimizden dağıtmaya yöneldiyse ? Ya vazgeçersem.." Sonlara doğru sesi bir düzey tizleşti ve anlık kopmalarla kısıklaşarak son buldu. Alt dudak hazin bir şekilde titreyerek dalgalarını parmak uçlarına kadar bedenin her yanına dağıtmaya başlıyordu. Ne dediğinin ya farkında ol ya da sonsuza dek kapayalım o açığı... Sonsuza dek J... Şimdi ya da hiçbir zaman, bir tercih yapmanın zamanı geldi değil mi ? İncelip kalınlaşan, bir tür kararsızlığa düştüğünü haber eden kırmızı motiflerle süslenmiş göz bebeklerinden yaşlar akmaya başladı. Gerçek yaşlar. İçinde kalmış birkaç damla saflığın kökünü kurutacak derecede güzel ve kirden bitap düşmüş yüzünün iki tarafından da birer şeriti tertemiz yapan duygulu yaşlar.. Yüksek dalgalarla onu eritip bitiren korkunun temsilcisi nurdan damlalar... Tuhaf bir şeyler dönüyor. Bardağı taşırıyorsun J. Bizden kopmak demek hiçliğin çekici soluğunu sırtında hissetmen demek. Yok olmak demek. Bizim gibi boşluk ve ölüme yenik düşmek demek.. Beraber kazanabiliriz. Hayatı ve ölümü; iyiyi ya da kötüyü birlik olarak yenebiliriz. Uzat bana elini J, yardım küçük düşürmez seni, hepimizi yüceltir. Kanlı parmaklar önce yüzüne gitti istemsizce. Boynunda birikip aşağı doğru hızlı bir düşüşe hazır haldeki damlalara erişerek onları söndürdü ve içinde birikmiş kanı tüm yüzüne yayarak temizlik yapmış saydı kendini. Şimdi olacakları ne Shina ne Charles ne de kendi sınırlı aklı... Kimse bilemezdi. Kimse hissedemezdi de... J. kendi gerçekliğini burada başlatacak ya da tam anlamıyla yitirecekti. Lanetlerle başlamış doğumundan bu yana geçen on dört yılı sıfırlayarak kaderin zorlayıcı zincirlerini yıkabilecekti belki de. Ya da kendi zihnindeki şeytanın esiri olup bir ömür boyu işkencelerle uyandırılmaya çalışacaktı, kendi kendini yiyip bitirirken.

"Elimi bulamıyorum ?"


Bir tek kısa cümle kurdu ve sonrası dehşetli bir karanlığa gömüldü. Kapanan gözlerinin ardından doğrulmaya elverişli duran beden bir darbe daha alıp cansızlaşarak yumuşak örtünün üzerine yığılıverdi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
NemesiS
Lanetli Role Player
NemesiS


Mesaj Sayısı : 2097
Yaş : 28
Tarafı : L'azienda
Kan Durumu : Safkan
RP Yaşı : 23
Patronus : Su Samuru
RP Sevgilisi : Beyza'm var, Naz'm var.. Sayılırlar mı? xD
Asa : Gizli Seçim
Evcil Hayvan : Bella adlı sümüklü böcüğüm var xD
Özel Yetenek : Metamorfmagus ^^
Galleon : 56447
Kayıt tarihi : 22/12/08

Bilgilerim
Sağlık:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)

Yatak 2 - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yatak 2   Yatak 2 - Sayfa 2 Icon_minitimeSalı Ocak 20 2009, 14:14

Kız yine kendi kendine bir şeyler geveliyordu. Ama sonuç olumlu gibiydi. Biraz sakinlemişti de. Yani Isabel öyle olduğunu sanıyordu. Bir dakika, o da ne? Kız ağlıyor muydu? Gözleri kıpkırmızı olmuş, çılgına dönmüş bir kız ağlıyordu... Heralde Isa'yı kandırmak için yaptığı yeni nuramalardan biriydi. Yok, kesinlikle acıyıp yaklaşmıycaktı kıza. Diğer kolununda deminki duruma düşmesini istemiyordu. Ama kız çok garip görünüyordu. Kendisiyle savaşıyordu resmen. Ne vardı kabul etse de rahat bir hayat yaşasa. Tamam psikopatlık bazen iyidir. Ama böyle kontrol edemeyince çok kötü sonuçlar doğuruyor. En canlı örneği de bu kızdı işte. Ah bir saniye, kız birşeyler söylüyordu. Elini bulamıyor mu? Bu da ne demekti şimdi? Isa tam neler olduğunu soracakken kız yatağa düşmüştü. Heralde halsizliktendi. Ne yapmalıydı şimdi? Uyandırırsa tekrar çılgına dönebilirdi. Başında beklemenin de hiç bir anlamı yoktu. Kararını verdi. Kızı düzgün bir şekilde yataya yatırdı. Nefes alışını, kalp atışını kontrol etti. Biraz az da olsa tehlike yok gibi duruyordu. Kızın yanına bir iksir bıraktı. İçiceğini sanmıyordu ama şansını denemeliydi. Bütün işlerini yaptıktan sonra revirden çıkmak için kapıya doğru ilerledi. Bir bardak çaya ihtiyacı vardı kendisine gelmek için. Hogsmeade'e bir uğradıktan sonra tekrar kızı görmeye gelecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jacenia Shina Ossén
Slytherin 3. Sınıf
Slytherin 3. Sınıf
Jacenia Shina Ossén


Mesaj Sayısı : 62
Yaş : 29
Tarafı : Sadece izle ve gör
Kan Durumu : Bulanık
RP Yaşı : 14. Ama eğer ki akıl yaşta değil baştaysa, daha bir gerilerde seyrediyor..
RP Sevgilisi : Sevgili değil ama yaşadığı platonik aşkların sahipleri, bilinçsizce hazırlanmış tehlikelerle yüzyüze gelmişlerdir.
Asa : Korkunun Günlüğü. O adı kim koymuşsa, asıl korku günlüğü yazarının minik bir kızın bedenine hapsolmuş şeytan nefesine eşit olduğunu bilmiyor..
Evcil Hayvan : Geçen sene kanlı işkenceler ardından ölmüş bulunan kardeşi Charles idi.
Galleon : 56861
Kayıt tarihi : 03/09/08

Bilgilerim
Sağlık:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left100/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (100/100)
Güç:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left15/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (15/100)
Seviye:
Yatak 2 - Sayfa 2 Img_left15/100Yatak 2 - Sayfa 2 Empty_bar_bleue  (15/100)

Yatak 2 - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yatak 2   Yatak 2 - Sayfa 2 Icon_minitimeÇarş. Ocak 21 2009, 01:18

Hat yok... Issız bir mahallenin yanan son ışıkları da çabaların yersizliğini fark edip vaz geçmişler kendilerinden. Daha ne olabilir ? Dahası olabilir mi ki bir kere ? Artık onlar da kendilerini salıverdikten sonra... Geride kalan hiçlik ordusuna kimler emir verebilir ? Kimsecikler var mı orada ? Tık, tık.. Tavsiri zor bir dünya, Shina'nın hep kaleme aldığı fakat Jacenia'ya belli etmediği şekilde... Hep dizginlerin Shina'nın elinde olup, Jacenia'yı avuttuğu bir realitede... Derken o da ne ? Bir şeyler oluyor! Uçan bir şeyler var. Önce şu taraftayken, şimdi yanı başımızda... Şaşırtmaya mı çalışıyor yoksa kendini belli mi etmek çabasında belli değil. Zaten o kimsenin görebilecek kabiliyette olmadığı bir nur. Oysa şimdi J. zihinsel boyutta o'nu görüyor. İşte onla karşılaşacağı an çattı, duraksıyor fakat algılayabiliyor. İşte Tanrı'nın kelimeleri.. İblisin nefesinin kesildiği, sırtından soğuk terlerin akabileceği cesareti bulamadığı bir varlığın önünde diz çöküş... Dernlerden gelen sesin sahiplendiği tok bir tını. Ama elle tutulur, sıradan kulaklara duyulur cinsten değil. Yüce ve saf. Korkunç değil ama ürpertici... Derinlerden ve yine uzaklardan gelen bir çağrı. Daha yakın olmak istiyormuş ya da bu gerekliliği en az kendisi kadar iyi hissediyormuş gibi. Egoyla bağdaşlaştırılabilir tavırlar.. Oysa onun daha yüce olması gerekir diye düşünceler uçuşuyor her yerinde. Son bir kopukluk yaşanıyor ve her şey tamamen karanlığa gömülüyor. Oysa ses çağrıya devam ediyor.

Rahat ve huzuru bulmak adına, bu tarafa geç... Köprünün soğukluğu seni yanıltmasın, güven ve huzur karşı tarafta seni bekler...

Senin bildiğinden fazlasını biliyorum Jacenia. Alakamız kesiliyor. Bağlantımız kopuyor reel yaşamla. Senin yüzünden... Senin seçimlerin bizi öldürüyor. Bir boğazda hastalığa yenik düşmüş bir öksürük halini alırken, sonunda yok olup gidişimizin romanını yazıyoruz buruşmaya başlayan ellerimizle. Seçim senin. Öl ya da yaşa. Gözlerini aç ya da sesin geldiği yeri görmek adına bir kuş misali, canının ellerin arasından kayıp gidişine odaklan... Beni duyuyorsun Jacenia, anlayabilirim. Hissedebilirim, J. Ben varım bunu birlikte kabul edelim. Ve şunu bilelim ki; beni duyuyorsan yaşam damarların kopmamış demektir.. Her şey ciddi anlamda daralan bir çemberin karmaşasında yitip giden bir kavramlarla alakalı.. Uzaktan gelen kıkırtılar, yakından gelen sesler, Tanrı'nın nefesi, ölümün bedbaht nakaratı, tarihin acılı tekerrürleri... Sonu gelmeyecek gibi duran ve sonlanmayı bekleyen "üç nokta"lar bir kez daha hayatını tehdit ediyordu J.'nin. Bu tuhaflığın anlamını biliyordu, tanıyordu bu sesi ve geleceğini görebiliyordu. Resmedebileceği derecede net, zayıf melodisini forteye çıkaracak derecede kuvvetle ayırt edebiliyordu gerçeği. Fakat güç gerekirdi itiraf etmeye. Ölümle, karmaşık bir hayatın sınırında kalıp; bir yandan saçları renksiz yağmur damlalarıyla ıslanırken ve diğer yanı kuraklık yaratan güneş altında tebessümüyle arasında ezeli bir rekabete girişirken her şey bir melankoliye kurban gitmişti. Nereden nereye gidiliyordu ? O'nun şifalı sesini duymuş muydu yoksa yeni kişilik hastalıkları, nam-ı diğer Shina'larla mı yüzyüzeydi ? Şeytan mıydı ensesindeki yoksa tüm hayatı boyunca ağırlığı altında ezildiği sevgisizlik, yetim olma hali mi ? Dudaklarının aralandığını hissetti. Herhangi bir öfke durumu yoktu, kızgınlık yoktu üzerinde. Sadece bir tek şey söyledi; "İşte elim.."

Ve artık sadece zihinsel boyutta değil, bedensel dünyanın çizgilerindeki alevde bir kez daha parlıyordu.. Hayata dönmüştü, kalbi tıkırtılar içerisinde salınıyordu, şükürler olsun ki.

"Ahh."

Gözleri mükemmel bir hızla aralandı, git gide büyüyerek doğal halini aldı. Çehresindeki ifade şekillenerek bir durgunluk halini alırken içindeki tuhaf dürtülerin bedensel olarak tik yoluyla dışa vurumuna onaylıyordu. "Ben döndüm, beraberimde yeni anlayışlarla.. Yeni insanlarla, yeni arkadaş, yeni yoldaşlarla.." Sanki bir an, çok kısa bir an; bir kalp atışı vaktinde dudakları tatlı bir gülümsemeyle kıvrıldı. Fakat henüz hazır değildi bir takım şeylere. Henüz o dereceye gelmemiş ve hatta belki de gelemeyecekmiş gibi görünüyordu. Sessiz, kırık bir hava içerisinde asılı kalarak her zamanki hareketsizliğine döndü. Oturduğu yerde istemsiz nefes alış, yutkunma ve göz kırpma hareketlerinden fazlasına yer verkmeksizin öylece kaldı... Beklenti içerisine hapsolmuş, tutuklu kalmıştı yuvasından gelen seslere...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yatak 2
Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2
 Similar topics
-
» Yatak 1
» Yatak 3

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Accio-Hogwarts ::  - Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Akademisi - :: Hogwarts 2. Kat :: Revir-
Buraya geçin: