Karanlığın Merkezi ...

Aniden soğuk ve saydamsı bir silüet mezarlık demirlerinin arasından geçti. Mezarlık bir anda soğumuştu sanki .. Saydamsı silüet yavaşça hareket ettikten sonra her zaman oturduğu mezara oturmaya çalıştı ama nafile , Rup artık eski Rup değildi. " Hayır , arghhhhh. " Bir anda acıyla bağırdı ve anılar kafasında canlanmaya başladı.

Sırt üstü yerde yatıyordu , asırı sıcaktı. Bir kaç ses duyuyordu. " Bu kadar kötülüğü cehenneme sokamayız. Bir ömür boyunca her an sihirli kan döken birini cehennem kaldıramaz. " Birinin sinirlice " Evet " dediğini duydu. Gözlerini yavaşça araladı. İnsana benzemiyorlardı , Kafalarında iki boynuz vardı ve ten renkleri kırmızıydı. Asası yoktu yanında ama yinede kalktı nede olsa ölmüştü. Diğerleri kalktığını görünce kırmızımsı tenli insana benzemeyen şeyler küçük bir çığlık atıp geri çekildi. Sonra daha uzun boylu olan titrek bir sesle konuştu. " Sen bilinmeyene en çok karşı gelebilen kişimisin ? " Rup küçük bir kahkaha koydu. Ardından da başını " Evet " anlamında salladı. " O küçük bir gösteriydi kızlar. Ee bana ne yapıcaksınız ? " Bu sefer daha kısa olan konuştu. ",Hiç birşey geri döneceksin , bu kadar kötülük cehenneme giremez. Kapıdan geç ve hayata dön. Tek sorun hayalet olacaksın ve sadece acıyı hissedebileceksin. " Rup küçük bir kahkaha koydu. Daha ne isteyebilirdi ki ? " Hayalet olacağımı sanın , siz. " Der demez kapıdan geçti ve cehennem zebanileride rahat bir nefes aldı.

Rup çığlık atmayı kestiğinde bütün Godrics Hollow ayağa kalkmıştı ama tek gördükleri saydamsı bir silüetti. Uzaktan Rup"u tanıyamadıkları için fazla korkmamışlardı. Hepsi Rup"u öldü diye biliyordu , kim derdi ki geri dönecek ? Hiç kimse ... Rup Dünya"ya yollandığı kadar hiç bir şeye sevinmemişti. Sevinmemişti zaten. Tek hissedebildiği öldürdüğü kişiler yüzünden acı duymasıydı. Sadece acı duymak enbesil yaşamak gibi birşeydi bu Rup"a yapılamazdı. İlla bir yolunu bulacaktı.

Misafir

O' bir anda Rup'un karşısında belirmişti bu cisimlenmek buharlaşmak gibi birşey değildi.Hep oradaydı sanki.Kısa bir süre sonra Bir kıkırdama duyulmuşttu.Unknown devam etti:

"Tahmin etmeliydim Seni oradan attılar Ha"

Gülme krizine girmişti.Şimdi o kadar gür ve seri kahkaha atıyorduki yüzündeki ifade Şeytaniliğini artırmıştı ve devam etti:

"Aptallığına doyma cocuk Sana Lord'luğun bir b*k değil değimiştim.Bana Şapşal dememeliydim.Öyle olsam bile bana Lilith den başka kimse Şapşal diyemez.Evet Lilith demişken onu gördün mü?Krallığı gibi sıcak bir kadındır.Boynuzluların Kraliçesi Selamımı İletseydin"

Ardından klasik bir kahkaha daha*:

"Bak gördün mü bana karşı koyman Cehennemi bile ürkütmüş"

Rup bir anda Unkown"un gelmesiyle her zaman paltosunun iç cebinde duran asasına yöneldi ama nafile olmayan asayı oradan alamazdı. Unkown"un saçma esprileriyle ve saçmalamalarını amaçsızca dinledikten sonra boğuk bir ses cevap verdi. " Evet cehennemdekiler biraz salakmış. Baksana senin gibi birine karşı koyduğum için benden korkuyorlar. " Küçük bir kahakaha koydu ama işe yaramadı. Tek hissedebildiği acıydı onuda şuanda hissetmiyordu.

" Kadehi almaya geldin değil mi ? " Bu soruyu istemeyerek azcıkta olsa korkarak sormuştu. Onu hayata döndürecek olan kadehi Unkown ele geçirirse tehlikeli şeyler olabilirdi. Hemde çok ... " Onu almaya geldiysen hiç boşuna zahmet etme. " dedi alaycı bir tavırla. Ama nafile çünkü kendisi Unkown"un onu kolayca bulup alabileceğini biliyordu.

Misafir

"Bunu Mu arıyorsun Rupert Yıllardır Yoldaşın Olan şeyi"

Onu bölük pörçük Ederek Parçalarını ağzına atmış ve Yemişti.Rupertın Sinirli bakışları arasında.

"Eğer Geri dönebilirsen Yenisini yaptır o Şey konusuna gelince Aramayacağım bile onu bana sen getireceksin bilmem anlatabildim mi"

Pop sesyle yok olmuştu

Zebaniler acıdan başka hiç birşey hissetmiyeceğini söylemişti , belli ki yalan söylemişler. Çünkü o saydamsı ve hayali damarlarında hiç hissetmediği kadar bir acı hissetti. Fakat o da ne ? Yerde Unkown"un tam cisimlendiği yerde sapasağlam bir kadeh duruyordu ve gri bir renkte ışıldıyordu. Rup aradığını bulmuştu yavaşça onu ellerinin arasına aldı. Ona şimdi birisi gerekti.Onu kazana atıp sihirli sözleri söyleyecek bir kişi. Bir anda sihirli sözcükler aklında canlandı.

" Efendisi için hizmetkarının eti. " Bir çığlık ardından devam eden sözler .. " Efendisi için hizmetkarının kanı. " Küçük bir yırtılma ve kazana damlayan kan ardından son nakarat. " Vücuda sahip olması için bir kemik sonsuz ol efendi. " Bir anda kazan alev aldı.

Misafir

***

Hayaller,karanlığın sessizlik ve soğukluk senfonisi içinde karışıp gidiyordu veda etmeden,hiç durmadan.Karanlık Lord'un öldüğünü duymuştu.Üzgündü,fikirlerini çok destekliyordu.Bu kadar destekçisi-yalakası değil-olduğu birinin yok olmasına üzülmüştü doğrusu.Mezarlığın içinde,derinlerinde sonsuz bir yolculuktaymış gibi ilerlerken kendi adına kazılan ve kopuk serçe parmağının gömüldüğü mezarını gördü.Yanındada Karanlık Lord'un bir siluetini.Şaşakaldı,herhalde bu kadar günah cehenneme sığmamıştı.Güldü.Yanına gitti ve:

''Lordum,nasıl öldünüz,sizi kim öldürdü?Size nasıl yardım edebilirim?''

dedi.Yalaka değildi,destekçisiydi ve ona yakın olmaya çalışıyordu sadece.Ne olacaktı acaba?

***

Rup saydamsı silüetiyle oturmuş düşüncelere dalmış bir biçimde düşünürken yanına müritlerinden Grenouille Allison"un gelişini görünce hissetmediği sevinçle yerinden fırladı sanki. Sevinçten yerinde duramıyordu ama bunu adamına belli etmemeye çalıştı. Sorusuna cevap vermeden ona sert bir bakış attı ve konuştu. " Bana yardım etmen için fedakarlık yapman gerekiyor ve eğer bu yardımı yaparsan ömrün boyunca sırtın yere gelmez ve son birşey haberleri öğrenmek istiyorsan Geleceki oku. "

Elindeki kadehi saydamsı silüetinin içine soktu ve bir anda küçük bir bebek halini alıp yere düştü. Bebeksi sesiyle konuştu. " Şimdi bir kazan yarat ve beni içine at. İlk önce efendisinin eti için hizmetkarının eti de ve kolunu kesip kazana at. Ardından Damarını kes ve bir damla kan akıt bunları yaparken Efendisi için hizmetkarının kanı de , Ardından da bir kemik bulup kazana at ve şunları söyle ; Vücuda sahip olması için efendiye kemik SONSUZ OL EFENDi. "

Bir nefes aldı bir bebek için soluksuz konuşmanın ne demek olduğunu gösterdikten sonra devam etti. " Sonra çekil asam bana gelince yanıma yaklaş. "dedi ve olacakları bekledi.

Misafir

***

Sorusundan sonra Rup konuştu hemen:

Bana yardım etmen için fedakarlık yapman gerekiyor ve eğer bu yardımı yaparsan ömrün boyunca sırtın yere gelmez ve son birşey haberleri öğrenmek istiyorsan Geleceki oku. "

Elindeki kadehi saydamsı silüetinin içine soktu ve bir anda küçük bir bebek halini alıp yere düştü. Bebeksi sesiyle konuştu:

" Şimdi bir kazan yarat ve beni içine at. İlk önce efendisinin eti için hizmetkarının eti de ve kolunu kesip kazana at. Ardından Damarını kes ve bir damla kan akıt bunları yaparken Efendisi için hizmetkarının kanı de , Ardından da bir kemik bulup kazana at ve şunları söyle ; Vücuda sahip olması için efendiye kemik SONSUZ OL EFENDi. "

Hiç düşünmedi.Kolunu hemen kesti.Yerdeki toprak çukurları küçük kan gölcüklerine dönmüştü ama değerdi.Sonra diğer koluyla bir kazan yarattı-asa yardımıyla-.Hemen bebek formundaki Lord'u aldı ve kazanın içine koydu.Sonra yere koyduğu kolunu alıp;

''Efendisinin eti için hizmetkarının eti!''

diyerek kopuk kolu kazanın içine attı.Sonrasında ince damarlarından birini kesip kazanın içine kan akıtırken:

''Efendisi için hizmetkarının kanı!''

dedi.Son olarak yerden bir kemik buldu ve kazanın içine atarken son kelimeleri söyledi:

''Vücuda sahip olması için efendiye kemik SONSUZ OL EFENDi. !!"

Çok ilginç şeyler oluyordu.Bir yanı lorda güveniyordu,çok küçük bir yanı ise güvenmiyordu bu lorda.Ama güvenmek zorundaydı,kolunu feda etmişti.İlginç şeyler oluyorduibunun devamı ne olacaktı acaba?

***

Bir anda kazan alev aldı ve Rup kazanın içinde kemikle etin birbirine girişini , damarların ortaya çıkışını ve küçük organlarının büyüyüşünü seyretti.Seyretmekten çok içinde yaşadı tam hazır olduğunu hissettiği anda kazan yok oldu ve çimenlerin üstünde kendine geldi. İlk önce elleriyle kafasını kontrol etti , sonra ayaklarıyla biraz yürüdü ve gözlerini açtı.Gözlerini açınca elinde ikinci birşey hissetti. Gözleriyle hissettiği şeye bakınca binlerce can almış asasını gördü. Küçük bir gülümsemeyle asasına selam verdikten sonra intikam sesleri sağadan soldan ritmik bir şarkı gibi gelmeye başladı.

Görecek bir hesabı vardı ama daha önce yapması gereken büyük bir iş vardı. Asasını gökyüzüne doğrultup fısıldadı. " Morsmorde. " Yılan kuru kafanın içinden geçip ahenkli bir tablo oluştururken Rup asasını karanlık işaretin yanına doğrulttu ve bir yazı yazd. Ardından sadık ölümyiyeni Grenouille"yi aradı gözleri. Sonra gözleri Grenouille"yi aramaktan vazgeçti , elbet yanına gelecekti. Onun düşündüğü tekşey intikamdı aklında bir şarkı çalıyordu sanki.

" Eninde sonunda görüşeceğiz elbet , iyi bu mesafe. Benimle senin aranda büyük bir fark var. İyiyle kötü arasında irice bir fark var. " Nerden gelmediğini bilmediği bu ses onu daha da ateşliyordu intikam intikam ..

Misafir

***

Grenouille kazanda Lord'un eski haline dönüşmesini izlerken,ufak bir sevince kapılmıştı.Lord kazandan çıktı,asasını havaya doğrulttu ve:

" Morsmorde. "

dedi.Yılan kuru kafanın içinden geçip ahenkli bir tablo oluştururken Rup asasını karanlık işaretin yanına doğrulttu ve bir yazı yazdı. Ve Grenouille'ye dönerek:

" Eninde sonunda görüşeceğiz elbet , iyi bu mesafe. Benimle senin aranda büyük bir fark var. İyiyle kötü arasında irice bir fark var. "

Bu sözdekileri biliyordu zaten.Ama olsun,Lord'un söylemesi gerekti.Grenouille Lord'a yaklaştı ve cebinde bulunan bir kağıdı uzattı ve konuştu:

''Lord'um,bu kağıtta bence öldürülmesi gereken kişilerin isimleri yazıyor.Bu kişileri ise sizin liderliğinizde yada sizin görevlendireceğiniz bir kişi tarafından oluşturulmasını istediğim ''spooks suikast timi([sp:oo:ks])'' 'nin öldürmesini istiyorum.Bunu daha öncede size mektup yoluyla söylemiştim,sanırım odanızda yoktunuz.Şimdi yeniden dile getirdim,neyse.Başka bir isteğiniz varmı lordum?''

Verdiği kağıtta kimler yazıyordu?Lord bunu merak edecekmiydi acaba?Yeri ve zamanı değildi belki ama bu konuyu açması gerekiyordu Lord'a.Onu kurtarması karşılığında istediği birşey değildi bu.Bir öneriydi sadece.Kağıtta yazanlar şunlardı:

''Yetişkinler
-Sharpella Eshlie
-Wictor Emanuel Mercy
-Sean Robert P. Newell
-Clare Slytherin
-Kristen Stewart
-Helen Brazt
-William Teodor Davis
-Medusa Davis(En önemlisi)

Öğrenciler
-Pearl Allison
-Dexter 'Arminas' Black
-Eulo Newell
-James Edmond Slytherin

'''

Kağıdı Lord'a verdi.Cevap bekliyordu şimdi..

***

Lord intikam senfonilerini beyninde canlandırırken Grenouille"nin uzattığı kağıdı aldı ve içindeki isimlere baktı. Hepside ölmesi gereken Aydınlık Taraf yandaşlarıydı. Grenouille iyi düşünmüştü. Grenouille"ye baktı ve fısıldadı. " Artık ölümyiyenler bizim emrimizde değil sadece sen ve ben ? Bunları ikimiz halledeceğiz. Haberin olsun kendine dikkat et 2 ye 1000 " lerce kişi durumlar değişti buna alışmalıyız . " dedikten sonra bir " Pop " sesiyle oradan cisimledi.Geride sadece olayı gören korkmuş ve evlerine sinmiş Godrics Hollow"lularla birlikte , mezarlıkta kalmış olan Grenouille kalmıştı. Birde Lord"un havaya yazdığı yazı.

" Büyücü halkı , sizi son kez uyarıcam. Ben yani Rupért Grégory geri döndüm. Unkown"un beni durdurabileceğini sanıp sakın ama sakın aldanmayın , Oyunlar aldatıcıdır. Size son sözüm ayağınızı denk alın ve benim öfkeli olduğumda neler yapabileceğimi unutmayım.
Not: Şuan hayal bile edemeyeceğiniz kadar öfkeliyim."

Misafir

***

Lord,kağıdı okuduktan sonra memnun bir ifadeyle Grenouille'ye:

" Artık ölümyiyenler bizim emrimizde değil sadece sen ve ben ? Bunları ikimiz halledeceğiz. Haberin olsun kendine dikkat et 2 ye 1000 " lerce kişi durumlar değişti buna alışmalıyız . "

dedikten sonra bir " Pop " sesiyle oradan cisimlendi.Geride sadece olayı gören korkmuş ve evlerine sinmiş Godric's Hollow"lularla birlikte , mezarlıkta kalmış olan Grenouille kalmıştı. Birde Lord"un havaya yazdığı yazı.

" Büyücü halkı , sizi son kez uyarıcam. Ben yani Rupért Grégory geri döndüm. Unkown"un beni durdurabileceğini sanıp sakın ama sakın aldanmayın. Size son sözüm ayağınızı denk alın. "

İşler güzel gidiyordu,herşey güzel gidiyordu.Grenouille de oradan cisimlendi karanlık sonsuzluğa..

***