Dinlenme Odası

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 15:04

Bütün gün hasta kontrolleri vardı çoğunu halletmişti ve hiç yorulmadıgı kadar yorgun hissediyordu kendini;koridorda yavaşça yürürken dinlenme odasına geldi içerisi çok adınlık ve ferahtı.Kimse olmadıgı için biraz olsun sevinmişti en azından biraz rahatlaya bilirdi.Kendisine sade bir kahve aldı ve kanepeye oturdu;kahvesinden bir yudum aldıgı anda sanki bütün kemikleri rahatlamıştı ilk defa bukadar halsiz gibiydi gözlerini biraz kapattı ve yüzene vuran sakin ve hoş güneşin yumuşak sıcaklıgını hissediyordu.

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 15:13

Saat öğleyi geçmişti.Güneş hafif sıcaklığını yeryüzüne serpiyor, doğaya mükemmel biçimde uyum sağlıyordu.

Kevin yavaş adımlarla hastahaneden içeri girdi.Nerdeyse boş olan koridorda etrafına bakarak yürüyordu.Kendisi hastahanede şifacı olarak göreve başlayacaktı.Bu yüzden Baş Şifacı ile görüşmeliydi.

Adımlarını hızlandırdı.Üstünde "Dinlenme Odası" yazan kapının önünde durdu.İçeride bir bayan koltuğun üzerine serilmiş elinde kahvesini tutuyordu.Eğer bardağı yüzüne yaklaştırıp kahvesinden bir yudum almasa Kevin onu başarılı bir heykeltıraşın harika bir eseri sanabilirdi.

"Afedersiniz." dedi Kevin. "Christina Belle Newell'ı arıyorum.Nerede olduğuna dair bir bilginiz var mı?"

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 15:22

Bu sesizlik için herşeyini verebilirdi.Hastahanede belkide en yogun günüydü ama bukdar huzurlu bir saat geçirmemişti tüm günü koşuşturma ile geçmişti.Tam sesizligin huzurunda rahatlarken birinin ona seslendiğini fark etti biraz mutsuz olarakta olsa gözleribi açtı ve sesin geldigi yöne baktı.Tam olarak ne dedigini anlamak için biraz bekledi ve.

Afedersiniz." dedi Kevin. "Christina Belle Newell'ı arıyorum.Nerede olduğuna dair bir bilginiz var mı?"

Karşısında son derece uzun boylu biri duruyordu neden Bella'yı arıyordu gülümserek ayağa kalktı ve ona dogru yaklaşarak...

"Sanırım yardımcı olabilirim...Cristina Bella Newell"dedi ne elini ona dogru uzattı gülümseyerek ona baktı ve tekrar konuşmaya başladı.

"Beni neden arıyorsun"

Aslında basit bir soruydu bir hasta yakını için veya herhangi bir sorun sadece merak etmişti ve

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 15:31

Kevin kendine doğru uzatılan eli yavaşça sıktı.Sanki sert davransa bu güzel el hemen yerinden çıkacakmış gibi duruyordu.Kevin bir an kendini müzedeki bir heykele zarar vermemek için yavaşça dokunan bir turist gibi hisetti.Bunu düşünür düşünmez sırıttı.Ama Christina'nın bunu görmesini istemezdi.Aksi takdirde yanlış anlaşılabilirdi.

"Kevin Tex Bridge.Tanıştığıma memnun oldum.Hastahanenize yeni gelmiş bulunmaktayım.Birkaç halletmemiz gereken dosyalar var.Onun için yanınıza uğradım." dedi.

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 19:02

Kevin...aa evet şu yeni gelcek olan şifacılar hemen heme bi çogunu görmüştü ama henüz gelecek olanlarda vardı;son derece heycanlı duruyordu Bella gülümseyerek ona döndü ve..
"Tanıştıgıma memnun oldum Kevin"dedi

Kein uzun boylu ve gerçekten etkileyici biriydi bunu anlamak için kör olmak gerekmezdi güneşin yüzüne vuran ışıkları dahada harika yapıyordu incelemesi gerekn dosyaları gülümseyerek elinden aldı;aslında hemen hemen hepsini biliyordu en az yüz kez bu dosyalara bakmıştı kısa bir süre sonra başını kaldırdı.

"Aramıza hoş geldin...yardımcı olabilcegim başka bir durum varmı"

Neden bilmiyorum ama o an orada kalmak istei ve Kevin'nın kusursuz yüne baktı

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 19:06

"Hayır." dedi Kevin."Yani sanırım yok."

Christina'nın o muhteşem yüzüne baktı.Dokunmak istiyordu ama buna şu an için imkan yoktu.Sadece bakmakla yetindi.Christina da ona bakıyordu.İlk görüşte aşk bu olmalıydı.Elini kaldırdı.Christina'nın yanağının üzerine koydu.Bunu isteyerek yapmamıştı.Eli öyle kaldı

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 19:14

Cristina ona bakıyordu ve neden henüz orada öylece durduklarına bir anlam verememişti sonra birden anlamını veremedigi bir ifade ile karşılaştı Kevin elini onun yüzüne koymuştu Cristina neye uğradıgını bilmiyordu ve napması gerektiğini?Çekip gitmelimiydi yoksa orada ona bir tokakmı atmalıydı aslında ikisinide yapmak istemedi sadece orada kalmak istedi;lanet olsun noluyordu derin bir nefes aldı ve ses tonunu düz tutarak konuşmaya başladı.

"Affedersin ama ne yapmaya çalıştıgını anlamıyorum"dedi ve geriye dogru bir adım attı meraklı bir ifadeyle Kevine bakıyordu ve çevreden birinin bunu görmedigini diliyordu.

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 19:18

"Afedersin." dedi Kevin."Ama kendime karşı koyamadım.Belki öğleden sonra bir yerlerde birşeyler içebiliriz.Tabi istersen."

Kevin bunu söylerken tereddüt etmemişti.İstediği yanıtı almayı umdu gözlerini hafif kıstı ve beklemeye başladı.

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 19:24

Cristina ilk defa bukadar açık sözlü birini görüyordu doğrusu bu hoşuna gitmişti ama henüz onu tanımıyordu bile biyandan kendine gitmek için bahaneler üretmeye başlaşmıştı onu tanımalsın,yada bu yaptıgını sormalısın gibi kendine şaşırmaya başladı ilk defa kendiyle bu kadar idealaşmıştı belkide evet demeliydi sadece birer içkinin ne zararı olabilirdiki hem böylece birileriyle konuşmak güzel olurdu die düşündü.

"Olabilir yani pek kalamam ama biraz zaman ayırabilirim"dedi

Küstahçamı olmuştu ama ne diyebilirdiki Cristina birden heycanlandıgını hissetti sanki uçacak gibi ve belli etmemeye çalışarak Kevin'a bakıyordu.

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 19:44

Kevin elini çekti.Biraz fazla ileri gittiğini hissetti.Ama karşısındaki kız onu çıldırtıyordu.Buna hakkı yoktu ki...

Kevin hala konuşmamıştı.Cristina da ondan hoşlanmıştı belki de...Bu düşünce ona cesaret vermişti.

"Café Angela'ya gidelim istersen." bunu güçlükle söylemişti.

Sadece Cristina'yla vakit geçirmek istiyordu şimdi...Tek şeyden emindi: Cristina'ya aşık olmuştu.

Konu: Geri: Dinlenme Odası Paz Mart 22 2009, 19:55

Cristina napmacagına karar verememişti onun teklifini kabul etmişti ama neden kabul ettiginide anlamaya çalışıyordu."Cafe Angela" güzel orayı seviyordu buda gitmek için gayet mantıklı bir nedendi ve ona bakarak konuşmaya başladı.

"Benim için fark etmez"düz bir sesle söylemişti ışıldayan gözlerle Kevin'a bakıyordu.