Yarasalar

Sév Çatlak Kazan'a gidiş yolunu tamamlamış hatta duvara gelmiş kapıyı açmak için duvarlara vuracakken gözüne birşey çarptı. Bütün eşyaları oradaydı ama bir hayvan yoktu.Yüzüne bir şaplak attıktan sonra orta sesiyle küfür etti.

'' Hay .............................. ! '' Yoldan geçen bir kaç kişi onu kötü birşeylermiş gibi süzerken Sév kendilerine baktıklarını görüp '' Ne var '' gibisinden bakışını yapıştırarak geri döndü. Bu işe canı sıkılmıştı bütün gün geri dönmek ayaklarına zaten kara sular inmişti , bir daha Diagon Yolunu gezip hayvan dükkanını bulacaktı.Yolda ilerlemeye devam ederken ona bakan altın sarısı saçlı güzel bir kızın ona gülümsediğini gördü.Kıza gülümsemesini iade etti. Birazcık daha ilerlediğinde kendisini durduramayıp arkasına baktı. Kız hala ona bakıyordu. Hemen önüne döndü , biraz utanmıştı.
Yanaklarına hafif bir al bastı. Kızı düşünürken dalgın dalgın yoluna devam etti. Amacından tamamen sapmıştı gideceği yerin ismini bile unutmak üzereyken gözlerine bir tabela çarptı.

Büyülü Hayvan Evi

Sév bir süpürgeyi kullanmanın verdiği tecrübeyle dönmeye çalıştı , fakat hesaba katmadığı bir şey vardı. Neredeyse 1 ton ağırlığındaki eşyaları döndürmek o kadar kolay olmadı ve eşyalarla birlikte yere yapıştı.İçinden avaz avaz küfür ederken herkes ona bakıp kıkırdıyordu. Bu rezillik tablosunu hemen bitirmek için ayağa fırlayıp eşyaları poşetinin içine savuruyordu ki bir başka el eline değdi. Sıcak bir eldi. Sév hemen kafasını çevirdi , önünde az önce gördüğü altın sarısı saçlı ona bakan kız duruyordu. Sév'in yanaklarına basan al geçenkinin iki katıydı. Kıza başarısızlıkla gülümsedikten sonra kekeleyerek konuştu.

'' T-te-teşekkürler . '' Kız Sév'e gülümseyerek cevap verdi.Sév az önceki isteğinin aksine zamanın donmasını istiyordu , az önce yüreğinde bir şey oynamıştı.Kıza hayran hayran bakarken eşya toplama işlemi bitmişti. Biter bitmez kız birşey demeden uzaklaştı.Sév arkasından hayran hayran bakarken diyecek birşey bulamadı. Sév 3 dakika sonra kendine geldi.

Yolun ortasında durduğundan herkes ona dik dik bakıp homurdanıyordu.Sév'de onlara homurdanarak cevap verdikten sonra dükkanın içine girdi.Dükkandan bin bir türlü ses geliyordu. Hayvan havlamaları , miyavlamalar. Sév içeri girdi , hayvanları incelerken gözüne bir yarasa çarptı.Çok güzel bir yaratıktı , hemen yanına gitti. Fiyatına baktı , 24 Galleon'du. Biraz fazlaydı ama önemli değildi.Bu hayvana değerdi , sırdaşı olacak hayvana değerdi.

'' Beğendin mi evlat ? '' Sév irkildi , ama asacıya kızdığa kadar kızmadı. Adam gülümseyip başını '' Evet '' anlamında salladıktan sonra cebinden 24 Galleon çıkarıp adama uzattı. Sév kafesi aldıktan sonra dükkandan çıktı. Eşyalarınıda alıp Diagon Yolu'na 1 yıllığına veda etti.

Dwight Çatlak Kazan'a gidiş yolunu tamamlamış hatta duvara gelmiş kapıyı açmak için duvara vurdu ve Diegon Yoluna Giriş Yaptı....

Büyülü Hayvan Evi
Dwight safkan olduğu için etrafta bu tür değişiklikler görmeyi bekliyordu Dwight küçüklükten beri uçan korkutucu hayvanlara karşı ilgisi vardı Dwight babasından Ejdarha istiyordu fakat Dwight'ın yaşı küçük olduğundan dolayı ailesiyle Yarasaya karar kılmışlardı.Dwight etrafa bakınırken uzun cüppeli bir adam geldi ve sen Steve'in kardeşi olmalısın dedi.Dwight evet ben Steve Stiflerin kardeşiyim bir sorunmu var dedi korkusuzca pelerinli adam;bir sorun olamaz abin benim öğrencilerimdendi dedi.Adam Dwight'a yarasalar konusunda yardımcı oldu ve arkalardan Bembeyaz kırmızı gözlü bir yarasa gösterdi Dwight ilk defa bir hayvandan korkmuştu yarasa çok korkutucuydu bu yarasaya ancak ve ancak Safkan büyücüler sahip olabilirdi .Dwight yarasayı eline aldı ven yarasa Dwight'a bağlandı.Dwight yarasasını bulmuştu Kar Beyazı yarasasını alıp Büyülü Haycan Dükkanından çıktı

Serlo babasıyla beraber Ollivander's asa dükkanından beraber çıktıktan sonra biraz yürüdüler aslında babasıyla gezmek pek hoşuna gitmiyordu diagon yoluna ilk defa geliyordu onun için babasıyla gezmek zorundaydı.Sonra Serlo listesine baktığında babasına dediki:
-Sırada hayvan var.
Cevap gelmeyince sağına soluna baktı ve babasını göremedi birden çok korkmuştu ama işine gelmişti babası yoktu. Biraz yürüdükten sonra duvara yaslamıs bir çocuğa yanaştı ve sordu acaba nerden cübbe alabilirim? diye.Çocuk buraya ilk defamı geliyorsun dedi.Serlo evet dedi Hogwarts'a yeni başlıcam onun için alışveriş yapıyorum.Çocuk gel ben seni götüriyim bende bu sene başlıcam dedi ve beraber taş yolda yürüken Serlo sordu senin adın ne diye çocuk Jack dedi ya sen bende Serlo tanıştığımıza memnun oldum dedi.Jack bende memnun oldum dedi.Hogwarts ile ilgili birkaç şey konuştuktan sonra Serlo'nun gözüne tahta bir tabela çarptı.Üzerinde ''Sihirli Hayvan evi'' yazıyordu.Serlo çok teşekkür ederim Hogwarts da görüşürüz dedi ve ayrıldılar.Serlo Kapıdan içeri girdi ve kapı üzerine takılı o küçük çanlar çaldı.Hayvanlara yem veren adamların yanına gitti ve afedersiniz efendim bakarmısınız dedi ve adam arkasına döndü Serlo ben bir yarasa alıcaktım dedi.Adam Serlo'yu yarasaların yanına götürdü ve seç birini evlat dedi.Serlo nun en çok dikkatini çeken Karbeyazı yarasalar olmuştu ve Serlo ben bunu istiyorum dedi ve elini cebine attığında cebi boş olduğunu farketti ve kendi kendine ''Ah salak kafam'' dedi.Tam o sırada çanlar çalmıştı ve kimse yokmu diye bir ses duymuştu bu babasıydı birden rahatlamıştı şansa bak dedi Serlo ve babasının yanına gitti babasına dediki beni nasıl buldun baba dedi babası listede hayvanlar vardı dedi ve gülümsedi serlo babasını yarasaların yanına götürdü babasına baba ben bunu almak istiyorum dedi babasınında çok hoşuna gitmişti ve eski günleri aklına gelmişti.Sonra babası satıcıya parasını verdikten sonra Yarasayı alıp çıktılar.

Keigo Quidditch dükkanında oldugu gibi bu dükkanında ismini görünce bir hışımla içeri daldı..Ve içeride ilk gördüğü şey onu büyülemişti resmen..Ona dogru gitti ve fısıldadı..

"Akako-mori*..Kızıl Yarasa..Anne?"

"Peki peki.."

Annesi yarasanında parasını ödedi ve dışarı çıktılar...

OUT:

* Akako-mori: Japonca da kızıl yarasa anlamına gelmektedir anladıgınız kadarıyla...Keigo'nun babası Japon asıllı oldugu icin Keigo Japoncaya büyük bir ilgi duyar ve çok heycanlandıgında veya şaşırdığında babasının dilini kullanır..

Chuck kitap alış verişini bitirdikten sonra onu en çok heycanlandıran olaya yani hayvan seçme zamanı gelmişti .Chuck hemen hayvan dükkanına yöneldi.Kitapçıda karşılaştığı çocukda oradaydı.Chuck bu çocuğun ilginç yönlerini öğrenmişti ama Chuck çocukla glih alacağı hayvanı seçmesi gerektiği aklına geldi ve hayvanlara bkamaya başladı ve onu en çok etkileyen hayvan yarasa oldu ve hiç vakit kaybetmeden yarasayı satın aldı

Alexi asasını ve cübbesini aldıktan sonra hemen Büyülü Hayvan Evi'ne girdi.Burada bir seçim yapmak zorundaydı.Kedi ve köpek istemiyordu , çok sıradandı.Daha güzel bir şey bulmalıydı.Ejderha yumurtalarına baktı ama sadece yetişkinlerin alabileceğini görünce hayal kırıklığına uğradı.Fakat birden gözüne siyah bir kuş çarptı.Simsiyahtı ve Alexi ne istediğini biliyordu.O kuşu alacaktı.Biraz yaklaşınca onun yarasa olduğunu anladı ve yarasa onun beynini okur gibi hareketlenirken birden durdu.Sanki Alexi'nin onu almasını çok istiyordu.Kafesi alıp kasaya gitti ve parasını ödedi.Çıkmadan önce kasiyere yarasanın adını sordu.Kasiyer bir adı olmadığını söyleyince Alexi düşünmeye başladı.Adını ne koyabilirdi?Ve birden aklına şeytanın isimleri geldi.Diablo olmazdı , Satan sadeydi , şeytan hoş değildi.Fakat Lucifer...Evet ismi bu olmalıydı.Lucifer'ın kafesine eğildi ve şunları söyledi :
-Yeni ismin Lucifer.Bu arada , ben Alexi.Yeni arkadaşın.Umarım hoş vakit geçiririz ahbap.
Ve dükkandan çıkıp ortalığa göz gezdirmeye başladı...