Balo Salonu...

Misafir

Kötü havalarda balo yapılırsa evin bu giriş kısmını kullanırlar.Burası resimde göründüğünün dışında daha büyük bir alana sahiptir.Sağ ve sol taraflarda ki misafir salonlarının büyük kapıları açılır ve parti başlar..

Üç Süpürge'den ayrıldıktan sonra uzun süre evinde hazırlandı.En eski arkadaşının balosuna şık bir şekilde gitmeliydi.Aynada son kez kendine baktıktan sonra Manor Town'a cisimlendi.

Johnson malikanesini bulması pek zor olmamıştı.Zira oldukça dikkat çekiciydi.Bahçenin açık kapılarından içeri girdi.Oldukça hoş bir müzik çalıyordu.Evin kapıları da misafirler için açılmıştı.

Balo salonuna vardıktan sonra çevresini inceleyip Clare'i aramaya başladı.

Out:-Geç de olsa- balo başlamıştır.

Clare aşağı indiğinde içerisi kalabalıklaşmıştı.Gülümseyerek merdivenlerden süzülürcesine indi ve misafirlerine "hoşgeldiniz" demeye başladı.Çok mutluydu müzik, misafirler,herşey tam istediği gibi gidiyordu. Oarad misafirlerin arasında biricik Tommy Eniştesini farketti o da onu farketmişti gülerek yanına gidip yanağına bir öğücük kondurdu

"Tommy, iyiki geldin, sen olmadan parti mi olur"

dedi ve göz kırptı.Küçükken beraber ne partiler vermişlerdi.Ama o zaman yanlarında Gabby de vardı bunu ona hatırlatıp onu üzmek istemiyordu.

Birbirlerini eşzamanlı farketmişlerdi neredeyse.Clare gelip onu yanağını öperek "Tommy, iyiki geldin, sen olmadan parti mi olur" dedikten sonra gülümseyip zarifçe Clare'in elini öptü ve dans eder edasyla döndürdü.

"Bunu bildiğim için geldim zaten." dedi gülümseyerek.Clare'i biraz daha süzdükten sonra:

"Muhteşem görünüyorsun.Eğer bir kavalyeniz yoksa,kavalyeniz olabilir miyim güzel bayan?" dedi reverans yapıp.

Yasna ve James okuldan birlikte çıkarak balo için malikaneye gelmişlerdi. Yasna ona Clare2ın kendisine yaptığı tekliften hiç bahsetmemişti. Garip bir şekilde James'ta neden baloya geldiğini hiç sormamıştı.

Clare bu gece için yasnaya Slythrin yeşili, saten, kısacık bir elbise hediye etmişti. Yeşil kısımları adeta parlıyor ortasındaki kalın beyaz şeritte garip bir sadelik katıyordu. O elbisesini giyerken James£ta odasında hazırlanmıştı.Merdivenlerden inerken Yasna onun koluna girdi.

James ikisine birer limonata almaya giderken Clare'da o sırada aşağı indi. Tek kelimeyle muhteşem görünüyordu. Kendisinden daha çok beğendiği biri varsa o bu ışıl ışıl parlayan kadından başkası olamazdı.

Etraf yavaş yavaş dahada kalabalıklaşıyordu. Yasna Clare' ve elbisesini incelerken elinde iki bardakla James geldi. Büyülenmiş bir ifadeyle James'a annesini gözterdi.

"Hey! Annen muhteşem görünüyor. Yerinde olsam onu kıskanırdım."

Bunu söyledikten sonra limonatasından bir yudum aldı.

Elizabeth’i o gün büyük bir mutluluk kaplamakla beraber bir yanında da buruk bir hüzün vardı. Ah anthony keşke o da bu gün bu partide olsaydı onunla beraber yine bir dans gösterisi düzenleselerdi-her partide olduğu gibi-. Ama hayatta hersey onun istedigi gibi gitmiyordu. tam mutluluğa ulastm derken anthony birden yanından cekelip alınmıstı sanki.böyle düsünmekten kendisini kurtaran elizabeth odasındaki aynasının önünde saçlarını taramaya-yılların artık yıprattığı saçlarını- ve normalde hiç yapmamasına rağmen bugün için hafif bir makyaj yapmaya başladı. Bir yandan da konuşmada ne diyeceğini düşünüyordu. Bu gün sadece evdeki akrabalara değil tüm camiaya bir konumsa yapacaktı. Makyajı da bitince aynaya son bir kez baktı her şey tamamdı artık aşağıya inebilirdi. Odasından çıktı merdivenlerden inerek masadaki yerini aldı, elindeki gümüş kaşıkla yanındaki kadehe nazikçe dokundurarak cıkarttığı ses bütün ilginin onun üstüne çekilmesine yetti. Hafifçe boğazını temizleyerek konuşmaya başladı. “bu günki konusmamın benim için ayrı bir önemi var fakat bu konusmamı uzun tutup sizleri çok sıkmayacağım. Bildiğiniz gibi uzun zamandır buralarda değildim. Buradan ayrılmayı tabiî ki de istemezdim fakat bazı şartlar bunu yapmaya zorladı.(bu sırada komidinin üstünde anthony ile olan fotorafına hüzünle baktı ve konusmasına devam etti.) neyseki şimdi buradayım ve sizinle bu güzel anı paylaşıyorum. Bu partiyi birnevi eve dönüş partisi , Johnsonların eğlenmek için verdiği bir parti ya da sırf müzik dinleyip dans edip eğleneceğiniz bir parti olarak kabul edebilirsiniz bu size kalmış. Ama ben bu partiyi hayata yeniden dönüş olarak adlandıracağım şimdi hadi eğlence başlasın” dedi ve elleni birbirine çarpmasıyla güvercinler önce tüm misafirlere hediyelerini dağıttı-mrs.johnson tüm davetliler için bunları özel olarak hazırlatmıştı- daha sonra tatlı bir müzik çalmaya başladı dışarıdaki ışık gösterisiyle beraber parti tamamen başlamış oldu. Elizebeth etrafına neşeyle bakmaya başladı daha sonra cafe de özel olarak hazırladığı kanepelerden bir tane alıp pencereden dışarıyı seyretmeye başladı o sırada içindeki duygulara hakim olamıyor gözlerinden süzülen 2 damla yaş elinde duran anthony’nin resminin üstüne damlıyordu.

James Yasnayla malikanelerine gelmişlerdi.James odasına çıkıp annesinin hazırladığı kıyafetlerini giyip aşşağıya inerken Yasna gelip onun arkadan koluna girip limona almıştı.Yasnanın sözleri üzerine annesini daha dikkatli incelemeye başladı.Evet gerçekten de büyüleyici gözüküyordu.

"Ah hayır tatlım aksine annemle gurur duyuyorum" dedi ve limonatasından bir yudum içti.

Yasnanın bu baloda olma sebebini pek anlayamıyordu James.Neden burdaydı Yasna!!

James'ın 'Tatlım' demesiyle Yasna kocaman bir kahkaha patlattı. Doğduğunda hastaneye ziyaretine gittiği gün geldi aklına.

"James, ben... ben artık burada yaşayacağım. Senin sormanı bekledim ama soracağın yoktu. Annem beni davet etti ve bende geldim. Malikanenizde benimde bir odam olacak."

Yasna bir an sustu ve gülümseyerek alaycı bir şekilde, "Umarım sevindin..." dedi.

Sevindiğini bildiği için bu kadar rahat konuşuyordu. James onun kardeşi gibiydi sanki.Yasna bir kaç arkadaşıyla konuşmak üzere James'in yanından ayrıldı.Daha sonraları sürelerini dolduğunu görünce dans pistinde büyük büyük anneannesiyle dans eden James'in kulağına sürenin dolduğunu, onu kapıda beklediğini fısıldadı.Kardeşi gibi sevdiği için sorumluluğunu üstünde hissediyordu.Dans pistinde tanımadığı biriyle dans eden Clare'e gülümseyerek veda edip malikanenin girişine gitti.

yıllar elizabeth'i çok yormustu. aslında durup partinin tadını çıkartmak istiyordu ama buna yorgun vücudu izin vermiyordu yanındakiler iyi eğlenceler diyerer odasına cıkmak üzere oradan ayrıldı.

James şaşırmıştı Yasnanın bu aileden olmadan bu aileye bu kadar yakın olmasına şaşırmıştı ama Jamesin Yasnaya içi ısınmıştı.yani sevmişti Yasnayı.

James büyük büyük annesinin yaptığı konuşmayı dinledikten sonra güvercin şovuna hayran kaldı ve James gelen hediye ise çok güzel bir gitardı.Bu gitarın ışıltılı ve küçük olması Jamesi hayran bıraktı ve onu sonsuza dek yanından ayırmamak istiyordu.Ve şarkıları dinlemeye kapılmışken Jamesin gözü merdivenlerden çıkan büyük annesine ilişti ve aniden masadan kalkarak merdivenlere yöneldi.

James büyükannesinin kolundan tutarak:

"Gece devam ediyor büyük anne ama sen bakıyorum da erken bitirmek istedin ama bir şeyi unutuyorsun !" dedi ve ekledi:

"Daha sen torununun çocuğuyla dans edeceksin ama olmaz böyle" dedi ve James büyük büyük annesini ikna edememişti sanki ve ekledi:

" hadi ama büyük anne herkez eminim bizi bekler yani nasıl dans ediceğimizi ama." dedi ve onu kolundan nazikçe tutup dansa kaldırdı.Delicesine dans ettiler.Yaşına göre çok enerjikdi ama yinede yorulduğu anlaşılıyordu bir ara Yasna yanlarına gelip gitmeleri gerektiğini söyledi ve büyükannesinin elini kibarca öperek

"Dünyaların en güzel büyükannesi benim gitmem gerekiyor sizinle dans ettiğim için çok memnun oldum" Dedi, yanağına öpücük kondurdu.Ve annesine de göz selamı vererek hızla kapının oraya gitti.Yasna sinirle orada bekliyordu, daha sonra beraber okula gittiler

elizabeth aslında çok yorgundu ama james i görünce dayanamadı ve ona nazikçe elini uzattı ve salanun ortasına doğru gittiler. biraz dans etmek ona iyi gelecekti - tıpkı eski günlerdeki gibi- james'le yaptıkarı vals ona birnevi terapi gibi geldi dansın arasında etrafına baktığında bütün gözlerin onların üstünde olduğunu gördü ama bu sefer utanıp dansı bitirmyecekti sanki onlara bakan gözlere inat james le dansını büyük bir mutlululkla sürdürdü.

Misafir

Sharpella Johnson Malikanesindeki baloya davet edildiği için gelmişti. Hem gerçekten merak ediyor hemde bu gece için yapacağı haberi planlıyordu. Baloda bulunan kişi sayısı gerçekten Sharpellayı çok şaşırtmıştı. Böyle ünlü ve sevilen bir öğretmenin malikanesindeki balo böyle az kişiyle olmamalıydı. Kapıda duran ve kişilerin gelmesini ekleye Clarenin yüzünden düşüen o gece bin parçaydı. Sanırım kişilerin az oluşundan dolayıydı. Birazcık balodakendince dolaştı. Balo salonunu inceledi. Sonra bir şeyler içti. Tanımadığı biriyle dans ettikten sonra balodan ayrıldı...

Clare gülümseyerek

"Teşekkür ederim bayım, tabiki kavalyem olabilirsiniz"

dedi ve gülerek koluna girdi.

"Haydi herkes dans ediyor bizde edelim"

dedi ve dans pistine ilerlediler

» Balo Salonu
» Yemek Salonu
» Yemek Salonu